POLİTİKA - 31 Mart 2012 Cumartesi 14:06

BAŞBAKAN ERDOОAN`DAN KADEMELİ EОİTİM DEОERLENDİRMESİ

A
A
A
BAŞBAKAN ERDOОAN`DAN KADEMELİ EОİTİM DEОERLENDİRMESİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kademeli eğitim düzenlemesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde (TBMM) kabul edilmesiyle ilgili olarak, "TBMM dün bir kez daha tarih yazdı. 29 Şubat sürecinin en önemli izi, dün TBMM`nin hür iradesiyle silindi" dedi.
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) 4. Olağan Genel Kurulu Toplantısı, WOW Otel`de gerçekleştirildi. Toplantıya Başbakan Erdoğan`ın yanı sıra, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Bilim ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ve çok sayıda davetli katıldı. Toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye`nin milletin çizdiği yolda ilerlemeye devam ettiğini belirterek, "Bütün bu adımların iki önemli kelimesi var. Sır burada. Bunu Türkiye`deki bir kısım çevreler anlamamakta
direniyorlar. Bu sırlar güven ve istikrar. Başka hiçbir şey aramaya gerek yok. Bize yolsuzluk ithamlarını yapanlar, bu ülkenin geçmişine bakma zahmetinde bulunmuyorlar Orya baksalar aslını görecekler" dedi.
Hükümete yönelik yolsuzluk iddialarına da yanıt veren Erdoğan, "Yolsuzlukların olduğu bir ülkede siz kalkıp 9 yıla 15 bin km duble yol sığdıracaksınız. Parmak sayılarıyla gösteriliyordu havalimanları, artık 46 noktaya uçuyoruz Türkiye`de. Bunları neyle yaptık. Yolsuzlukların olduğu Türkiye`de bunlar yapılabilir mi. Türkiye enerjisi neydi, şu anda nereye geldi. Enerji kullanımında hangi noktadaydık, şu anda hangi noktadayız. Bu santraller neyle yapılıyor. Güvenle. Bütün özelleştirmelerle müteşebbisin
önündeki taşları bu iktidar kaldırmıştır. Benim müteşebbisim rahat adım atsın diye. Yoksa müteşebbis adım atar mı. Bu ülkenin iktidarına güveniyor. Ama bundan önce güvenemiyordu. Şu anda bile bazı muhalif çevreler şunu soruyor. Gerçekten normal seçimler yine 2015`de mi olacak. Tabii 2015`de olacak. Bunu kaç kere söyledim. Dert başka. Dert acaba kafaları nasıl bulandırırım. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde 16 ayda bir seçim yapan ülke var mı. Çok partili döneme bakarsanız biz 16 ayda bir seçim yapmışız.
Böyle yükselmek, büyümek mümkün olur mu, olmaz. Biz ne diyoruz; belirlenen, ilan edilen neyse o tarihte yapılır. Biz bir kere yanıldık. Cumhurbaşkanlığı seçiminde `halka gidelim` diye parlamentoda grubu olan partiye sözü verdik. 5 yıldan 4`e inme noktasında bir anlaşma yaptık, orada bir yanlış yaptık. Yine beş yılda devam etmiş olsaydı. Keşke yapmasaydık. Biz sözümüzde durduk. Onlar sözlerinde durmadıkları gibi birilerinin talimatıyla genel merkezden çıkamadılar, Meclis`e gelmediler" diye konuştu.
Hükümetin ekonomi alanında göreve geldiğinden bu yana önemli adımlar attığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu hükümet hazineyi boşaltan değil, hazineyi dolduran bir hükümet oldu. İktidara geldiğimizde kamu bankalarının halini biliyorsunuz. Ziraat Bankası`nın, Halk Bankası`nın, Vakıfbank`ın hali neydi biliyorsunuz. Ama şimdi bu bankalar Avrupa`da rekabet ediyor. Hükümet Merkez Bankası`nın kaynaklarını hortumlayan bir hükümet olmadı. Göreve geldiğimizde Merkez Bankası`nın döviz rezervi 27 milyar dolardı, 91 milyar dolara yükseltti. Nasıl hortumlayan bir hükümet oluyor bu hükümet. IMF`e olan borç 23.5 milyar
dolardı. Şimdi IMF borcu 2.3 milyar dolara kadar düştü. Onlar borçlandı, biz ödüyoruz. Yolsuzlukla bu olur mu? İstesek IMF borcunu şu an öderiz. Al paranı git deriz. Fakat gerek yok. Önümüzdeki yıla kadar vakit var."
Başbakan Erdoğan, Türkiye`nin Osmanlı`nın bakiyesi üzerine kurulan bir devlet olduğunu ifade ederek, "Biz kabile devleti değiliz. Umudunu Türkiye`ye bağlayan kitlelere sırtımızı dönmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
TBMM`de dün kabul edilen kademeli eğitim düzenlemesini de değerlendiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dün TBMM bir kez daha tarih yazdı. Bir kez daha egemenliğin millete ait olduğunun altını kalın çizgilerle teyit etti. 28 Şubat sürecinin en önemli izi, dün TBMM`nin hür iradesi ile ortadan kaldırıldı. Dün genel kurulda dayatma değil, faşizan baskı değil, hür irade, millet iradesi, demokrasi galip geldi ve millet egemenliği bir kez daha anlam kazandı. Duvarında egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ifadesi ilk defa yerini buldu. Çünkü çoğu kez o ifadeye rağmen bir şeyler yapılıyordu. Statükonun tüm
direnişine, tahriklerine rağmen dün TBMM`de sadece ve sadece millet iradesi vardı. Köhne bir zihniyet, değişime direnen zihniyet, dün parlamentoda milletten gereken cevabı aldı. Hür vicdanlarıyla karar veren, milletin sesine kulak veren milletvekillerini ve tarih yazan milletvekillerini tebrik ediyorum. Kesintisiz eğitim dayatmasına itiraz eden, itiraz gerekçelerini sokakta cam çerçeve kırarak değil, polise taş atarak değil, raporlarıyla ortaya koyan tüm sivil toplum örgütlerine de buradan ayrıca teşekkür
ediyorum. Ana muhalefet aylardır bu düzenlemeye karşı çıkıyor. Maalesef doğru konuşmuyor. Her şeyden haberleri var. Aylardır bu düzenlemeye neden karşı çıktıklarını ifade edebilmiş değiller. Fakat bakla dilin altından çıkıverdi. Komisyonlarda sadece engelleme ile uğraştılar. Saatlerce konuştular. Ama neden karşı çıktıklarını söylemediler. `Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur` misali aynı şeyi okudular. Genel kurulda konuştular ama ortaya tek bir gerekçe koyamadılar."
CHP`ye Tandoğan Meydanı`nda yaptığı grup toplantısı nedeniyle yüklenen Erdoğan, "Ah benim kardeşlerim iç tüzükte yazar `grup toplantıları parlamentoda grup odalarında yapılır`. Gidip Tandoğan Meydanı`nda yapılmaz. `Bu hafta Tandoğan`da grup toplantısı yapacağım` dediğin zaman buna kargalar bile güler. Toplantıyı da yaptılar, fakat o toplantı bir şeyi değiştirecek durumda değildi. Bunlar hiçbir zaman milletle aynı yöne bakmadılar. Bunlar anne babaların feryadını hiçbir zaman duymadılar. Bunlar başörtüsünü
yasaklamanın ne olduğunu bilirler ama başörtülü olduğu için üniversite kapısından geri a Meclis`e gelmediler" diye konuştu.
Hükümetin ekonomi alaçevrilmenin ne olduğunu bilmezler. Bunlar ikna odalarını çok iyi bilirler ama ikna odalarındaki genç kızların hissiyatını bilmezler. Bunlar imam hatipleri kapatmanın, Kur`an kurslarını yasaklamanın ne olduğunu çok iyi bilirler ama çocuğunu istediği okula gönderemeyen, kursa gönderemeyen bir anne babanın yürek acısını bilmezler. 28 Şubat`ta şu karar çıkmadı mı. `15 yaşına kadar mahalle camisine bile çocuğunu gönderemezsin.` Mahalle camisine çocuğumu gönderemeyeceğim ne demek. Beni
rahmetli babam mahalle camisindeki Ali hocaya teslim etti. Onun dizinin dibinde yetiştim. Hem ilkokula gittim hem oraya gittim. Çok şey kazandım. Burada cebir şiddet yok. Ama sen ne yapıyorsun, cebir ve şiddetle yasaklıyorsun" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu`nun Kur`an-ı Kerim`le ilgili "Kutsal kitabımız hepimizin baş tacıdır. Onu evlerimizin en güzel yerine asarız. Annelerimiz oyalı kılıflarla süsler, elimize besmeleyle alırız" sözlerine Mehmet Akif`ın dizeleriyle yanıt vererek, "İşte bunların Kur`an anlayışı bu. Ama İstiklal Şairimiz Mehmet Akif`in tanımlaması çok güzel; `Ya açar bakarız nazmı celilin yaprağına, ya üfler geçeriz bir ölünün toprağına. İnmemiştir Kur`an bunu hakkı ile bilin, ne mezarda okunma
ne de fal bakmak için`. İşte Akif`teki anlayış bu, Sayın Kılıçdaroğlu`ndaki anlayış bu. Neyse yine de süslü kılıflarla evin bir köşesinde duruyormuş. Bunlar duvarda kılıfı içinde duran kitaptan hiçbir zaman korkmadılar. Bunlar o kitabın okunmasından, okutulmasından ve anlaşılmasından korktular. Tarihleri boyunca Kur`an-ı Kerim`i bir süs olarak haşa tarihi bir eser olarak görmek istediler. İş onun okutulmasına, öğrenilmesine gelince bütün yolları kapadılar. İşte dün TBMM`de o kapanan yollar açılmış, o
yollardaki engeller kaldırılmıştır. Kur`an-ı Kerim`i duvarlarda kılıfının içine hapsetme girişimi millet eliyle bozulmuş, bu bozuk zihniyet millet nezdinden bir kez daha mahkum edilmiştir. Millet nasıl Adnan Menderes eliyle ezanına kavuştuysa, bugün de millet bu hükümet eliyle dinini tam anlamıyla öğrenme özgürlüğüne kavuşmuştur" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara CHP lideri Özel’den hükümet ve muhalefete çağrı: “15 maddelik listeyi el birliğiyle yapacağız” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, hükümet ve muhalefet liderlerine çağrıda bulunarak, emeklilerin sorunlarını çözmek için hazırlanan 15 maddelik listeyi açıklayan Özel, “15 maddelik listeyi el birliğiyle yapacağız, 16 milyonun yüzünü güldüreceğiz” dedi. Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen on binlerce emekli, Tandoğan Meydanı’nda CHP tarafından düzenlenen Büyük Emekli Mitinginde bir araya geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, emeklilerin yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekmek için toplanan kalabalığa destek olmak amacıyla mitinge katılarak açıklamalarda bulundu. Özel, yaptığı konuşmada, 19 Ocak’ta emeklilere bir söz verdiğini hatırlatan Özel, seçim çalışmaları sırasında çıktığı 105 meydanda emeklilerin sorununu dile getirdiğini ifade etti. “Hakkınızı söke söke alacağım” Tandoğan Meydanı’nda toplanan kalabalığı Türkiye’nin en kalabalık korosu olduğunu belirten Özel, “Dünyanın en acıklı şarkısını nasıl söylüyorlar? İşte dünyanın en büyük korosunun söylediği en acıklı şarkı. Emeklinin sorununu çözmezseniz bundan sonra meydanlar bizimdir dedik. Bu sesi ya duyacaklar ya da söz verdiğim gibi durmayacağım, susmayacağım ve sizin sesinizi mutlaka duyuracağım. Hakkınızı söke söke alacağım” ifadelerini kullandı. “Yılların emeğine bir motosiklet parası emekli ikramiyesi verenlere yazıklar olsun” Emekli ikramiyelerine de değinen Özel, “Emekliler, eskiden emekli olduklarında emekli ikramiyesiyle ev alabiliyorlardı. Sonra ev alamıyorlardı arabaya düştü. Şimdi, yılların emeğine bir motosiklet parası emekli ikramiyesi verenlere yazıklar olsun” diye konuştu. “Emekliler yurtta kalma derdinde değil, kendi kirasını ödeme, karnını doyurma derdinde” Emeklilerin tatil yerlerinde bulunan yurtlarda ücretsiz konaklayabileceğini içeren yeni düzenlemeye ilişkin ise Özel, “Yaz aylarında 65 bin kapasiteli emekli misafir hanesi yapacaklarmış. Alay ediyorlar. Emekli ‘açım’ diyor, bu; ‘yurda git tatil yap’ diyor. Emekli sokağa çıkamıyor, o;’ Çeşme’deki Antalya’daki ve Mersin’deki yurda git’ diyor. Tüm kapasite kullanılsa 250 emekliden biri gidebilir ama hiç biri gidemez çünkü emekliler yurtta kalma derdinde değil, kendi kirasını ödeme ve karnını doyurma derdinde. Verdiğiniz parayla ev kirası verirsen aç kalırsın, karnını doyurursan sokakta kalırsın. Yazıklar olsun bu düzene. Bunu değiştireceğiz” açıklamasında bulundu. “IMF’nin hayaleti aramızda dolaşıyor” diyen Özel, kalabalığın arasındaki Gulyabani maketin işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti: “Başımızda bir Gulyabani var. Mehmet Şimşek, bu Gulyabani’ni al saraya götür. Artık emeklinin yakasından insin, birazcık da zenginlerden alsın.” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve tüm liderlere çağrıda bulunan Özel, Emeklilerin yaşadığı sorunları çözmek için hazırladıkları 15 maddelik listeyi şu şekilde açıkladı: “15 maddelik listeyi el birliğiyle yapacağız, 16 milyonun yüzünü güldüreceğiz. En düşük emekli aylığının hiçbir dönemde asgari ücretten az olamayacağını yasal düzenlemeye bağlayalım. Prim güncelleme kat sayısı, aylık bağlanma oranı, aylıkların alt sınırını hakkaniyetli ölçüde artıralım. İntibak Yasası çıkararak, 2000 yılı öncesi, 2000 ile 2008 yılı arası ve 2008 yılı sonrası ayrımları ortadan kaldıralım. Emeklilerimize ciddi yük oluşturan ilaç katılım paylarını, fiyat farklarını ve muayene ücretlerini artık ortadan kaldıralım. Emeklilere sendikal örgütlenme hakkı tanınmalı, emekli sendikalarına yıldırma amaçlı kapatma davaları derhal geri çekilmelidir. Emekli bayram ikramiyeleri asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Kurumların özel sandıklarından emekli olanların, özel bankaların kendi sandıklarından emekli olanların bayram ikramiyeleri eşitlenmeli. İlaç katkı payları düşürülmeli ve onlara da promosyon ödemesi yapılmalıdır. Emekliler için emekli kart çıkarılmalı; elektrik, doğalgaz ve su faturalarında yüzde 25 ila 40 arasında indirim yapılmalıdır. Emeklilikte kademe bekleyenlerin sorunları çözülmelidir. 65 yaş üstü ulaşım sorunu asla bir daha hiçbir emeklimizi rencide etmeyecek şekilde, şoför esnafını da düşünerek onları karşı karşıya bırakmadan devlet eliyle şoförün değil devletin cebinden çözülmelidir. Çalışmak zorunda kalan emeklilerden SGK Destek Primi kesilme uygulaması bitirilmeli. Emeklilerin kredi ve kredi kartı borçları bir sefere mahsus bütün faizleri silinerek 5 yıla bölünmeli, bu kamburdan emekliler kurtarılmalıdır. Vergide adalet mutlaka sağlanmalı, herkesten kazancı ölçüsünde vergi almalı ve dolaylı vergiler kademeli olarak sıfırlanmalıdır.” Özel’den ilk seçim vaadi Özel, ilk seçim vaadini açıklayarak, iktidara geldikleri zaman ilk 100 günde yapılacak olan yasal düzenlemelerle en düşük emekli maaşını önce asgari ücrete, 2 yıl sonra ise bir buçuk asgari ücret tutarına çıkaracaklarını vaat etti.
Sinop Türkeli’de "Müfredattan Marifete Kültür Nesli" etkinlikleri Sinop’un Türkeli Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığında ‘’Müfredattan Marifete Kültür Nesli’’ konulu Eğitim ve Kültür Etkinlikleri düzenlendi. 23-24 Mayıs 2024 tarihlerinde düzenlenen Türkeli Eğitim ve Kültür Günlerinin açılış programına Belediye Başkanı Veysel Şahin, İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Anar, şube müdürleri, okul yöneticileri, öğretmen ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşması İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Anar, teşekkür konuşması ise Belediye Başkanı Veysel Şahin tarafından yapıldı. Yapılan açılışın ardından alanında uzman katılımcılarla iki gün boyunca öğrenciler ile edebiyat, sahne sanatları, sinema, tiyatro, ses ve ritim, anlam ve istifham atölyeleri ile öğrencilerin kültürel ve sanatsal yönden çalışmaları yapıldı. 23-24 Mayıs tarihlerinde yapılan etkinliklerde öğrenciler, alanında uzman katılımcılarla birlikte başarılı ve farklı çalışmalar yaparak hoşça vakit geçirdiler. Kapanış töreninden önce ilçede ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri arasında yapılan “Filistin” temalı şiir yazma ve okuma yarışması yapıldı. Yarışmaya katılan tüm öğrenciler ve 2023-2024 eğitim öğretim yılında kompozisyon-şiir yazma ve okuma yarışmalarında il birincisi olan öğrencilere ödüller verildi. İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Anar, yaptığı kapanış konuşmasında şunları söyledi: “İki gün boyunca ilçemizde yapmış olduğumuz etkinlikler ile öğrencilerimizin okuma-yazma ve anlama, tiyatro, sinema, ses ve ritim çalışmaları yaptık. Yapılan çalışmaların amacı; öğrencilerimizin edebiyat, sahne sanatları, sinema, ses ve ritim, anlam ve istifham atölyeleri ile öğrencilerin kültürel ve sanatsal yönden gelişmelerine, ülkesi, milleti ve insanlık için çalışma idealine sahip, millî ve manevî değerlerimizi özümsemiş, geleceğin sanatkâr ve sanatsever bireyleri olarak yetişmelerine katkı sağlamaktır. Bu katkının sağlanmasında emeği geçen Türkeli Belediyesine, yönetici ve öğretmen arkadaşlarıma ve ülkemizin değişik yerlerinden katılım sağlayan misafirlerimize teşekkür ediyorum”.
Çorum Sungurlu’da kick boks şampiyonları yetiştiriliyor Çorum’un Sungurlu ilçesinde erkeklerden sonra bu yıl ilk defa başlatılan kızlar kick boks kursu yoğun ilgi görüyor. Kick Boks antrenörü Fatih Dumlupınar, “Daha çok erkek sporcularımıza yönelik açtığımız kursumuzu genç kızların yoğun talebi üzerine, bu yıl ilk defa ilçemizde başlatmış bulunmaktayız. Başlangıcından bu yana gün be gün artan sporcu sayısı bizleri şaşırttı. Ta ki imkanlarımız sporcularımızın taleplerini karşılayamaz oldu” dedi. Geçmişte ve günümüzde savunma sporları hem erkekler tarafından hem de kadınlar tarafından birçok sebepten dolayı tercih edildiğini belirten Dumlupınar, “Bunların başında kişisel gelişim, kendini savunma, hobi amaçlı, sağlıklı bireyler olmak, eğlenmek, eğlenceli ve güzel vakit geçirmek, sosyal bir ortam oluşturmak, gelecekte başarılı bir sporcu olarak şampiyonalara katılıp milli takıma seçilip ülkemizi dünya çapında temsil etmek gibi birçok etmenden dolayı bu sporlar tercih edilmektedir. Bu sporlardan bir tanesi de kıck bokstur. Günümüzde hızlı bir şekilde gelişim gösteren kick boks sporuyla uzun zamandır ilçemiz Sungurlu’da da yapmak isteyen herkesi buluşturmak gayretinde olduk” dedi. Kadına şiddetin hat safhaya ulaştığı günümüzde kadının toplumda ikinci plana itildiğini, dünya hayatında her toplumda bir gerçek olduğuna dikkat çeken Dumlupınar, “Kadınlar bir şey yapamaz, erkeğin yaptığı bir şey kadın için uygun değildir felsefesi ile yıllardır kadının yerini toplumda geri plana atmıştır. Daha önce birçok spor dalında olduğu gibi kick boks federasyonun ülkemizde 2004 yılında kurulmasından bugüne kadar binlerce kadın bu sporu yapmak için yoğun bir şekilde çalışıyor. Çalışmaya da devam etmektedir. Kadının toplum içindeki fonksiyonunu artırmaya çalışmak biz spor gönüllülerinin bir vazifesi. Kadının da erkek gibi kendini koruması, günlük hayatında başına gelebilecek olan olumsuz durumların önüne geçmek için ilçemizde de bu sporu kadınlarımıza kazandırdık. Yıllardır acaba talep olur mu, talep olur fakat devamlılık olur mu gibi şüphelerimiz bu spora başlayan kadın sporcularımızın talepleri ve gayretleri sonucunda tamamen gitmiş oldu. Kalabalık bir kadro oluşturmanın sevincini yaşıyoruz. Bu kadro her geçen gün bayanlarımızın talebi sonucu genişlemektedir. Çalışmalarımız tüm yoğunluğu ile devam etmekte. Beklentimizin üzerinde bir başarı sergilemeleri ise bizlerin şüphelerinin ne kadar da yersiz olduğunu gösterdi. İleriki dönemde de hem bu spora başlamış hem de yeni başlayacak kadın sporcularımızla ilçemizde kick boks sporu devam edecektir” şeklinde konuştu. Sadece sporla değil sosyal aktivitelerle sporcularımızı hayatın telaşesinden, stresinden, sıkıntısından bir nebzede uzak tutmanın gayreti içinde olduklarını anlatan Dumlupınar "Elimizdeki imkanlarla bu gayretimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Sağlıklı bir toplumun oluşabilmesi için kadınlarımıza büyük sorumluluklar düşmektedir. Gelecekte yetişecek nesillerin daha sağlıklı olabilmesi, kadınlarımızın kendini sağlıklı yetiştirmesine bağlıdır. Bunun yolu da ilk olarak spordan geçmekte. Kadınlarımızın hem kendini daha iyi savunması, hem de toplumumuzun sağlıklı bireyler yetiştirmesi için ilçemizde de kadınlarımızı bu sporu yapmaya davet ediyoruz. Yeni sezon kayıtları ile birlikte ilçemizde bu sporu yapmak isteyen hem erkek hem de kadınlarımızı bizimle birlikte çalışmaya bekliyoruz. Kursumuzun başladığı günden itibaren sporcularımıza yöneltmiş olduğum neden bu sporu yapmak istiyorsun sorusu sonucunda en önemli nedenin kendini toplumdan gelebilecek olumsuz durumlara karşı korumak ve toplumda kendini ispatlamış bir birey olarak yer almak cevapları geldi. Kursumuz sürecinde bu beklentilerinin karşılandığını gördük. Bundan sonraki dönemlerde de kadınlarımızın bu cevapları bu sporu yapmak isteyen herkesin kafasındaki soru işaretlerine bir cevap olsun. Hem sporcularımızın hem de sporcu velilerinin kafasında oluşan diğer bir soru işareti ise acaba çocuğum bu sporu yaparken bir sakatlık yaşar mı, acaba kendisine bir zarar dokunur mu? Aldığımız tedbirler ile hem velilerimizin hem de bu sporu yapmak isteyen herkesin kafasında oluşan soruların yersiz olduğunu da eklemek isterim. Bu tedbirler sonucu, geçen süre zarfında sporcularımız en ufak bir zarar görmemiştir. Sporcularımızın büyük bir çoğunluğu eğitim hayatına devam eden öğrencilerimizdir. Hem kişisel gelişimlerine hem de eğitim hayatlarına katkısı, sporcu velilerimizin zihinlerindeki olumsuz düşüncelerin yersiz olduğunu da bizlere gösterdi. Bu sporu ülkemize kazandıran Kick boks federasyonu başkanı Salim Kayıcı’ya teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca bu imkanların ilçemizde de oluşmasında büyük emekleri olan antrenörüm Aydın Fırat hocamı saygıyla anmak istiyorum” ifadelerini kullandı.