GENEL - 31 Mart 2012 Cumartesi 09:25

BU REKLAMDA HER ŞEY GERÇEK

A
A
A
BU REKLAMDA HER ŞEY GERÇEK

Rize`de bir kadın sağlık merkezi için hazırlanan reklam filmindeki konular ve oyuncular gerçek yaşantıdan seçildi.
Rize`de faaliyet gösteren 100 Yapım isimli firma tarafından çekilen reklam filmindeki mekanlar ve oyuncular dikkat çekiyor. Bir kadın sağlık merkezi için hazırlanan filimde, günün yoğun iş temposunun ardından yarım saat sağlıkları için kadın sağlık merkezinde spor yapan bayanlar konu ediliyor. Reklam filminde seçilen çeşitli meslek kollarına bağlı çalışan kadınlar ise gerçek yaşantıdan seçildi. Filmde oynayan amatör oyuncular arasında avukat, mühendis, polis, modacı, yerel televizyonlarda görev yapan haber spikeri ve kuaför de var.
Filmdeki oyuncular kadar filmin çekildiği mekanlar da dikkat çekiyor. Filmin amatör oyuncularından olan Rize Barosu`na üye Avukat Hatice Ceren Urgun için Rize Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi`nde çekimler yapıldı. Çekimler için Adalet Bakanlığı`ndan özel izinler alındı.
100 Yapım Sanat Yönetmeni Memiş Ali Yazıcı film ile ilgili yaptığı açıklamada, ``Şuan Rize`de Adalet Bakanlığı`ndan özel izin alarak bir çekim gerçekleştiriyoruz. Anlaşmalı olduğumuz bir firmanın çekimleri için ekibimizle birlikte Ağır Ceza Mahkemesi Salonu`ndayız. Çekim sırasında bize modellik yapacak Ceren hanım gerçek bir avukat. Bayanların günlük faaliyetlerinin dışında kendi sağlıkları için günde yarım saat spor yapabileceğine dikkat çekmek istiyoruz`` dedi.
Amatör oyuncu Avukat Hatice Ceren Urgun ise yaptığı açıklamada heyecanlı olduğunu belirterek, ``Her gün girdiğim bu salonda ilk kez bu kadar heyecanlıyım. Umarım güzel bir film olur. Kadın girişimcileri desteklemek için bu filmde oynamayı kabul ettim`` diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Kümeste yaşamaya mahkum edilen çocuklar kurtarıldı Ankara’da amcaları ve yengeleri tarafından kümeste yaşamaya mahkum edilen biri engelli 3 kardeş kurtarıldı. Ankara’da yengeleri ve amcaları tarafından kümeste yaşamaya mahkum edilen engelli Adnan ve kardeşleri, sosyal medya fenomeninin yayınladğı video ile durumun ortaya çıkmasının ardından kümesten kurtarıldı. Suriye uyruklu ailenin 4 çocuğuna kendi evinde baktığı, biri engelli olan 3 yeğenini de güvercinlerin ve tavukların olduğu kümese attığı ortaya çıktı. Mahalledeki bir vatandaş, olayı fark etmesinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na, Ankara Valiliği’ne ve sosyal medya fenomenine ihbarda bulundu. Fenomenin dün akşam saatlerinde çocukları kümesten çıkarttığı video, sosyal medyada gündem oldu. Yenge ve amcaya çocuklara bakmaları için maaş bağlandığı ancak çiftin çocuklara bakmadığı iddia edildi. "Yukarıya alıyorlar, sonra akşamları bu kümes gibi yere atıyorlar" Sosyal medya fenomenine ve bakanlığa kümeste kalan çocuklar için ihbarda bulunan Volkan Altınışık, engelli Adnan ve iki kardeşinin kümeste kaldığını 28 Kasım’da öğrendiğini belirtti. Ardından Valiliğe ve bakanlığa da haber verdiğini söyleyen Altınışık, aynı zamanda "Ankara Abisi" isimli sosyal medya fenomenine de ihbarda bulunduğunu dile getirdi. Altınışık, "Bu çocuklar burada yatıyor kümes gibi bir yerde. Yengesine maaş bağlamışlar, düzenli olarak her ay maaş veriyorlarmış. Dedim ki ‘Bu kadın buna bakmıyor. Bakıyorum diye sizi kandırıyorlar, yukarıya alıyorlar, sonra akşamları bu kümes gibi yere atıyorlar’ diye kendilerine söyledim" şeklinde konuştu. "Para alıp bakacağını söylüyor ama bakmıyor" Çocuklara mahallelinin yardım ettiğini ama kendilerinin durumu yeni öğrendiğini aktaran Altınışık, "Bu konunun devamlı takipçisiydim. Şimdi soğukta yatıyorlar. Vicdanen dayanamıyordum artık. Yapacağım bir şey yoktu. Ankara Abisi’ni aradım. Ankara Abisi de hemen ilgilendi, videoları attım. Hemen geldiler. Onların da hazır kurulu bir evleri vardı, oraya yerleştirdiler. Ondan sonra Sosyal Hizmetler geldi dün. Çocukları oradan da aldılar. Tabii almaları gerekiyordu. Adnan engelli olduğu için bakıma ihtiyacı vardı. Zaten yengesinin dört tane çocuğu var. Dört kardeş de bunlar. 8 tane çocuğa kadın da bakamaz bir nevi ama para alıp bakacağını söylüyor ama bakmıyor" ifadelerini kullandı. "İnşallah sıcak bir yuvaları olur" Kümeste sadece Adnan’ın kalmadığını, diğer kardeşlerinin de orada yaşadığını dile getiren Altınışık, "Şimdi bunların annesi yok, babası yok. Babası Suriye’ye kaçmış, annesi burada başkasıyla evlenmiş. Ben ihbarda bulundum. Artık değerlendirdiler, sağ olsun her kurum ilgilendi, geldiler. İnşallah sıcak bir yuvaları olur. Tek dileğimiz bu. Sadece engelli Adnan kalmıyordu. Adnan’ın kardeşi vardı dedi. "Çocuklar yedi senedir burada kalıyormuş" Altınışık, ailenin Suriye uyruklu olduğunu anlatarak, "Yenge kendi çocuklarına tabii yukarıda bakıyordu, bunlar burada kalıyordu. İşte karınları aç oluyordu. Yemek getiriyordum, bir şeyler getiriyordum. Çocuklar yedi senedir burada kalıyormuş. Ben buraya yeni geldim, bir sene oldu. Arka taraf yıkılıp bu taraf açılınca ben bunları görmeye başladım bu taraftan. Daha önce görsem daha önce müdahale ederdim ben bu olaya" diye konuştu. "Biz gelirken çocukları içeri alıyordu, biz giderken çocukları atıyordu" Mahalle sakinlerinden Suna Niga ise, "Üç senedir sağdan soldan yardım getiriyorum çocuklara. Ama yenge bakmıyordu. Yenge alıyordu, kendi çocuklarına giydiriyordu, Adnanlara giydirmiyordu. Biz gelirken çocukları içeri alıyordu, giderken atıyordu, yani öyle oluyordu. Yengeyle amcayı yakaladılar sonra neden atıyor diye" açıklamasında bulundu.
Hakkari VEDAŞ’ın ihmali can ve mal güvenliğini tehdit ediyor: Yüksekova’nın kalbi tehlike saçıyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, özellikle Okullar Bölgesi’nin en işlek noktası olan İpekyolu üzerindeki elektrik direklerinin durumu, adeta faciaya davetiye çıkarıyor. Yıllar önce Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş. (VEDAŞ) tarafından düzensiz bir şekilde bırakılan bu eski direkler, hem yayaların ve öğrencilerin can güvenliği için ciddi bir tehlike oluşturuyor hem de bölgeyi "görüntü kirliliğine" boğuyor. İpekyolu’nda, özellikle öğrencilerin ve velilerin yoğun olarak kullandığı Okullar Bölgesi’nde yer alan eski elektrik direkleri, bakımsızlıkları nedeniyle her an devrilme ve kazaya neden olma riski taşıyor. Direklerden sarkan kablolar ve derme çatma yapı, bölgedeki can ve mal güvenliğini doğrudan tehdit ederken, Yüksekova’nın bu en önemli aksı estetik açıdan da kabul edilemez bir tablo sunuyor. "Faciaya dönmeden önlem alınmalı" Günün her saatinde insan yoğunluğunun yaşandığı bu kritik noktada, vatandaşlar kazaların "an meselesi" olduğunu belirterek yetkililere acil önlem çağrısı yaptı. Can güvenliğinin tehlikede olduğunu vurgulayan lise öğrencisi Melis Çelik, yaşadığı endişeyi şöyle dile getirdi: "Burada okul okuyorum, sürekli buradan gelip geçiyorum. İnanın, her gidişimiz ve gelişimiz tehlike altında. İnşallah kısa sürede önlem alınacak. Ayrıca acayip bir görüntü kirliliği var, bunu bitirmek gerekiyor." Bölgede ikamet eden ve çocukları bu yolu kullanan bir diğer vatandaş Kemal Gümüşgöz ise duruma sert tepki gösterdi: "Ben de burada oturuyorum ve 5 öğrencim var, onlar da buradan gergin gelip geçiyor. Allah korusun, birinin başına bir tel düşerse faciaya döner! Onun için derhal önlem alınmalı, hem de acil. Bu durum aynı zamanda büyük bir görüntü kirliliğine sebep oluyor. Bu kadar da olmaz artık, önlem alın". Yüksekova halkı, VEDAŞ ve ilgili kurumların, bir felaket yaşanmadan bu tehlike saçan direkleri modern ve yer altına alınmış sistemlerle değiştirmesini talep ediyor.