GENEL - 02 Nisan 2012 Pazartesi 16:19

VALİLİK BDP`NİN İMZA KAMPANYASINA İZİN VERMEDİ

A
A
A
VALİLİK BDP`NİN İMZA KAMPANYASINA İZİN VERMEDİ

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Kürt sorununu çözmeyecekse yapımı devam eden anayasanın yeni olmayacağını belirterek, "Eğer 12 Eylül Anayasası`nın maddeleri gerekçe gösterilerek yeni anayasa yapım sürecine katılım engellenecekse, bu ülkede yeni anayasa yapmanın koşulu yoktur" dedi.
BDP tarafından yeni anayasa çalışmalarına 4 maddenin eklenmesi talebiyle Diyarbakır Ninova Park alışveriş merkezinde düzenlenen imza kampanyasına valilik kararı ile polis ekipleri tarafından izin verilmedi. BDP`liler ile polis yetkilileri arasında yaşanan kısa tartışmaların ardından izin verilmediği için imza kampanyası yerine basın açıklaması yapıldı. Toplanan kalabalık adına basın açıklamasını yapan BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, toplumun yok sayılması durumunda bu çalışmadan uzlaşı
çıkmayacağını belirtti. Kışanak, "Biliyorsunuz Türkiye`de yeni anayasa yapım süreci devam ediyor. Mecliste kurulan anayasa uzlaşma komisyonu çalışmalarını sürdürüyor. Toplumun tüm kesimlerine çağrı yapılarak anayasa yapım sürecine katılması isteniyor. Yapılması gereken de budur. Anayasa bir toplumsal uzlaşı metnidir. Yani toplumun talepleri, beklentileri, ihtiyaçları açığa çıkacak, bu beklenti ve talepler doğrultusunda yeni bir anayasa yazılacak. Ancak o zaman ortaya çıkan metin bir uzlaşı metni olur.
Eğer toplumu yok sayarsanız, toplumun bir kesimini bu yapım sürecinin dışında tutarsanız, görüşlerini dikkate almazsanız, buradan bir uzlaşı metni çıkmaz. Şu anda biz bazı siyasi partilerle ve çeşitli çalışma yürüten sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelerek sadece 4 maddeden oluşan bir metnin anayasaya eklenmesi için imza kampanyası yapıyoruz. Biz bu imza kampanyası ile ortaya çıkacak halk iradesinin demokratik bir anayasa yapım sürecine en fazla güç katacak tutum ve davranış olduğuna inanıyoruz. Çünkü
herkesin üzerinde mutabık olduğu ana konulardın birisi de şudur, eğer bu anayasa Kürt sorununu çözmeyecekse yeni bir anayasa olamaz. Bu nedenle tabi ki bizlerin anayasanın bütün maddelerine ilişkin görüşlerimiz var. BDP olarak anayasayı birinci maddesinden sonuncu maddesine kadar tamamını tasarlayan bir taslak üzerinde de çalışıyoruz. Bu ülkenin en temel sorunu, en kritik sorunu, en can alıcı ve en can yakıcı olan Kürt sorunu konusunda bir çözüm iradesinin ortaya çıkması için böyle bir imza kampanyası
yapmayı doğru bulduk. Çünkü bu anayasa Kürt sorununu net bir şekilde çözmeyecekse yeni bir anayasa olmayacaktır" dedi.
Yeni anayasa sürecine tüm vatandaşların katılımının sağlanması gerektiğini belirten Gültan Kışanak, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Eğer bu ülkede yeni anayasa yapım süreci varsa vatandaşlarımızı, halkımızı bu sürece en etkin şekilde katılabilecek koşulu oluşturmak bir siyasi partinin görev ve sorumluluğudur. Biz görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Ancak ne yazık ki Diyarbakır valisi bu imza metninin anayasa aykırı hükümler içerdiğini ileri sürerek bir yasaklama kararı almıştır. Buradan bir kez daha sayın valiye anayasalar nasıl değişir, yeni anayasa nasıl yapılır, meclis anayasa komisyonu nasıl çalışır, bizden ne bekler,
toplumdan ne bekler, bunları okumasını tavsiye ediyoruz. Eğer 12 Eylül Anayasası`nın maddeleri gerekçe gösterilerek yeni anayasa yapım sürecine katılım engellenecekse, bu ülkede yeni anayasa yapmanın koşulu yoktur. Biz ilk imzalarımızı atacağız ve kampanyanın engelsiz yürütülmesi için mücadelemizi yapacağız".
Basın açıklamasının ardından toplanan kalabalık imza atmaya çalışırken, güvenlik önlemi alan polis ekipleri izinsiz yapılan bu eyleme müdahale edeceklerine dair üç defa uyarı anonsu yaptı. Polisin uyarı anonsunun üzerine kalabalık sessiz bir şekilde dağıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.