GENEL - 02 Nisan 2012 Pazartesi 16:23

BOŞANMA ÇALIŞTAYINDA ALINAN SONUÇLAR AÇIKLANDI

A
A
A
BOŞANMA ÇALIŞTAYINDA ALINAN SONUÇLAR AÇIKLANDI

Diyarbakır Dicle Üniversitesi Kongre Merkezi`nde 30-31 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen Boşanma Çalıştayı`nda Türkiye`deki boşanma artışlarının sebepleri ve çözüm önerileri tartışıldı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin`in açılış konuşması yaptığı çalıştayda konusunda uzman 50 davetli 2 gün süren toplantıda sonunda boşanmaların dini, hukuki, sosyal ve psikolojik açısında 14 başlıkta değerlendirdi. Boşanma çalıştayının nihai sonuç raporunda; izdivaç programları ve bazı dizilerin yayından kaldırılması istenilirken, aile bütünlüğünü tehlikeye sokan bu tür programlar yerine; ailede sabır, sadakat, fedakarlık hislerini ön plana çıkaran TV dizileri, filmler, tiyatro, küçük cep
kitapları gibi farklı yayın türleri tavsiye edildi. Ekonomik sebeplerden ötürü boşanma aşamasında olan çiftlerden birisinin işe yerleştirilmesi istendiği raporda boşanma aşamasında olan çiftlerin mahkemeden önce arabulucuya başvurması tavsiye edildi.
Konuyla ilgili bilgi veren Dicle Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aytekin Sır, "Medyada şu an yayında olan; halkımızın örf, adet, gelenek ve inançlarıyla uyuşmayan, aile birliğini tehdit eden, evlilik programları, bazı diziler ve programlar denetim altına alınmalı, gerekirse yayından kaldırılmalıdır. Sağlıklı evlilikler kurulabilmesi için evlenecek kişilerin evlenmeden önce konuyla ilgili bir eğitim programına katılmış olmaları mutlaka aranmalıdır evlilik okulu gibi ve bu konuda yapılacak
eğitimlere herkesin ücretsiz ulaşabilmesi sağlanmalıdır. Üniversitelerde Aile öğretmenliği bölümleri kurulmalı ve ayrıca konuyla ilgili bölümler için seçmeli olarak `Aile eğitimi` dersleri koyulmalıdır. Erken yaşta 18 yaş altı çocuk yaşta evliliklere karşı zorunlu eğitim süresinin 12 yıla çıkarılması faydalı olacaktır ve bu konu titizlikle takip edilmelidir. Boşanma davasının aile içi özel meseleleri ortaya dökmesi ve tekrar toparlamanın zor olması nedeniyle davadan sonra evlilik ya hiç sürmemekte ve
boşanma ile sonuçlanmakta veya sağlıksız aile olarak zoraki sürmektedir. Bu sebeple, boşanma davasından önce arabulucuya başvurmak ve problemin arabulucu eliyle çözülmesi ve mümkünse evliliğin devamını sağlamaya çalışmak dava şartı haline getirilmelidir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Evlilik ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde `Evlilik Dairesi Başkanlığı` kurulmalıdır. Ekonomik sorunlar nedeni ile boşanması söz konusu olan aileler tespit edilerek ve aile bireylerinden en az bir kişinin
sosyal güvencesi olan düzenli bir işte çalışmasını sağlayacak koşullar oluşturulmalıdır" dedi.
Prof. Dr. Aytekin Sır, evlilik programlarına katılanların bazılarının psikiyatrik rahatsızlığı olduğunu iddia ederek, "İzdivaç programlarında insanlar çok özel bazı şeyleri televizyonda söylüyorlar. Daha sonra belki pişman olabilecekleri şeyleri söylüyorlar, bir psikiyastrist olarak burada konuşan kimi insanların psikiyatrik sorunların olduğunu tahmin ediyorum. Gerçi muayene etmeden kesinlikle böyle bir şey söyleyemem ama rahatsızlığı olmasa çıkıp insanlar önünde bukadar rahat konuşamazlar diye
düşünüyorum" dedi.
Aile öğretmenliği ile ilgili YÖK`e başvuru yapacaklarını belirten Sır, bu sayede üniversitede bulunan bütün öğrencilere eğitim vermeyi hedeflediklerini belirtti. Boşanma için mahkemeye başvuranların yüzde 97`si şiddetli geçimsizlik olarak başvurduğunu belirten Sır, "Bazıları yanında kuması olmasına rağmen mahkemeye başvurduğunda sadece şiddetli geçimsizlik diyiyor. Çünkü direk olarak bunların konuşulması söylenmesi bazen onur meselesi yapılıyor ve kadın cinayetleri işlene biliyor. İş sahibi olmayan
bayanların boşandıktan sonra iş bulma yönünde bir destek verilmesi yönünde bir çalışma yapılması yönünde karar çıktı. Nüfus artmasına görev evlilikler azalıyor, boşanma sayısı artıyor. Türkiye`deki boşanma oranları Diyarbakır`dakinin 3 katı. Bunun en önemli sebeplerinden biri yoğun bir baskı uygulanıyor ve kişinin boşana bilme şansı yok. Boşanmak istemesi, evunu terk etmesi öldürülmesi için sebep olabiliyor, biz insanlar hiç boşanmasından ziyade nasıl boşanma oranlarını düşüre bilirizin üstünde durduk.
Çocuğun arkasına saklanarak devam eden evlilikler söz konusu, kimi evliliklerde öyle çatışmalar oluyor ki çocuk boşanmadan sonra daha iyi koruna biliyor, daha sağlıklı yetiştirile biliyor. Bu tür örnekler göre biliyoruz. Ama buna rağmen 2000 yılında boşanma sayısı Diyarbakır`da 300 iken 2010`da 700`e kadar çıkmıştır yani iki katı" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.
Bursa Bursa’da geniş çaplı asayiş uygulaması Bursa’da polis ekiplerince gerçekleştirilen asayiş ve kumar uygulamalarında 1 aranan şahıs yakalanırken, kumar oynatılan iş yerine adli işlem yapıldı. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü koordinesinde Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde geniş çaplı asayiş uygulaması gerçekleştirildi. Yapılan sabit asayiş uygulamasında 182 araç kontrol edilirken, 254 şahsın sorgulaması yapıldı. Uygulamada 1 aranan şahıs yakalandı. Osmangazi ilçesi Emek bölgesinde 5 ayrı noktada yapılan sabit asayiş uygulamasında ise 78 araç kontrol edilirken, 214 şahıs sorgulandı. Ahlak Büro Amirliği koordinesinde Osmangazi, Nilüfer ve Yıldırım ilçelerinde yapılan kumar uygulamasında 10 iş yeri denetlendi. Denetimlerde 1 iş yerinde kumar oynandığı tespit edilerek iş yeri sorumlusu hakkında "Kumar Oynamak İçin Yer ve İmkan Sağlamak" suçundan adli işlem yapıldı. Kumar oynayan şahıslara idari yaptırım uygulandı. Ayrıca 1 iş yerinde 4207 Sayılı Kanuna muhalefet, 2 iş yerinin ruhsatsız olduğu tespit edildi. Ruhsatsız iş yerlerinden biri zabıta ekiplerince mühürlendi. Uygulamada 225 şahsın UYAP sorgulaması yapıldı. Ahlak Büro Amirliği koordinesinde Osmangazi ilçesinde yapılan umuma açık iş yeri uygulamasında ise 149 şahsın sorgulaması yapılırken, denetlenen 5 iş yerinden 2’sinde çalışan toplam 3 şahsın SGK kaydının olmadığı tespit edildi. Polis ekiplerinin kent genelindeki asayiş uygulamalarının kararlılıkla sürdürüleceği bildirildi.
Mersin Okul müdürünü vuran öğrenci ile babası tutuklandı Mersin’in Anamur ilçesinde okul müdürünü vuran 12 yaşındaki öğrenci ile azmettirme suçundan gözaltına alınan babası çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. Olay, dün sabah saat: 08.30 sıralarında ilçeye bağlı Çarıklar Mahallesi’ndeki Çarıklar Rüştü Kazım Yücelen Ortaokulu’nun bahçesinde meydana geldi. İddiaya göre, M.K. (12), okulun önünde oturan okul müdürü Ender Kara’ya (39) doğru hızla gelerek tüfekle ateş etti. Haber verilmesi üzerine bölgeye sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Kara, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Jandarma ekipleri ise çocuğu okulda gözaltına aldı. Olayda kullanılan ruhsatsız tüfeğe el konulurken baba Y.K. de (55) Anamur Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla gözaltına alındı. Baba ve oğlunun savcılıkta ifadesi alınmasının ardından tasarlayarak, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs ve azmettirme suçlarından nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Şüpheli baba azmettirme, oğlu ise öldürmeye teşebbüs suçlarından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Valilik olayla ilgili açıklama yapmıştı Mersin Valiliği olayla ilgili yaptığı açıklamada; "İlimiz Anamur İlçesi Çarıklar Mahallesinde bulunan Çarıklar Rüştü Kazım Yücelen Ortaokulunda, 22.12.2025 günü saat: 08.30 sıralarında M.K. isimli öğrenci, okul bahçesinde, Okul Müdürü E.K.’yı tüfek ile karın bölgesinden yaralamıştır. Yaralanan Okul Müdürü E.K. derhal hastaneye kaldırılmış olup, tedavisi devam etmektedir. Olayı gerçekleştiren öğrenci gözaltına alınmış, konuya ilişkin adli ve idari tahkikat başlatılmıştır" denilmişti. Öteyandan Mersin’deki bir hastaneye sevk edilen okul müdürünün tedavisinin yoğun bakım servisinde sürdüğü bildirildi.