EKONOMİ - 03 Nisan 2012 Salı 20:02

TÜRKİYE VE PORTEKİZ YATIRIM AJANSLARI ARASINDA ANLAŞMA

A
A
A
TÜRKİYE VE PORTEKİZ YATIRIM AJANSLARI ARASINDA ANLAŞMA

Türkiye Yatırım Destek Ajansı ile Portekiz Ticaret ve Yatırım Ajansı arasında anlaşma imzalandı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) yetkilileri ve Portekiz Dışişleri Bakanı Paulo Portas`ın tanıklığında, AICEP Başkanı Pedro Reis ve Yatırım ve Destek Ajansı Başkanı İlker Aycı tarafından Türkiye Yatırım Destek Ajansı ile Portekiz Ticaret ve Yatırım Ajansı arasında, TOBB Birlik Merkezi`nde imza töreni gerçekleştirildi. Portas ile Hisarcıklıoğlu, imza töreni öncesi bir görüşmede bulundu. Hisarcıklıoğlu, yaptığı konuşmada, "2010 yılında toplam 970 milyon Dolar olarak gerçekleşen ikili ticaret hacmi
2011 yılında 1 milyar Dolar`ı aşmıştır. Bu sevindirici bir gelişmedir" dedi. Türkiye`nin Avrupa Birliği (AB) katılım sürecinin durma noktasına geldiğini savunarak, "Oysa, Türkiye`nin AB üyeliği Türkiye`nin de Avrupa Birliği`nin de yararına olacaktır. Siyasi nedenlerle sürecin durmuş olmasından son derece endişeliyiz. Süreci tekrar canlandırmalıyız. Bu konuda sizin desteğiniz çok önemlidir. Gümrük birliğimiz var, mallar dolaşıyor ancak vize sorunu sebebiyle malları satan ve taşıyanlar ülkelere girişte sıkıntı
yaşıyor. Türk-Portekiz İş Konseyi faaliyetlerini destekliyoruz" diye konuştu.
Portekiz Dışişleri Bakanı Paulo Portas ise, yatırımcıların yeni Portekiz iş kanununa güvenmesi gerektiğini, sosyal güvenlik, yasama ve rekabet alanlarında da reformlar yaptıklarını belirtti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Çoklu damar tıkanıklığıyla kalp krizi geçiren hasta Diyarbakır’da hayata tutundu İzmir’den Diyarbakır’a gezmeye gelen 70 yaşındaki kadın, çoklu damar tıkanıklığıyla kalp krizi geçirdi. Dicle Üniversitesi’nde tedavi altına alınan hasta, tedavilerle tüm damarlar açılarak hayata tutundu. Kentte gezmeye gelen Nur Erengezgin (70), kalp krizi geçirmesi sonucu bir hastaneye sevk edildi. Burada tedavide sorunlar yaşayan hasta, araştırmalar sonucu Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi’nde görevli Kardiyolog Prof. Dr. Hakkı Şimşek’e başvurdu. Dr. Şimşek, tetkikler sonrası hastanın tedavisine başlayarak, tüm damarları onarıp hastasını sağlıklı bir şekilde taburcu etti. Prof. Dr. Hakkı Şimşek, İHA muhabirine, kalp damarları tıkanmış, hastanın kriz geçirdiğini ve başka bir merkeze başvurduğunu söyledi. Yapılan anjiyografi de çoklu damar hastalığı saptandığını belirten Dr. Şimşek, tam tıkalı bir damarına müdahale edilmeye çalışıldığı, açılamayınca ve işlem başarısız olunca açık kalp ameliyatı önerildiğini ifade etti. Hastanın bir şekilde kendilerine ulaştığını aktaran Dr. Şimşek, şöyle konuştu: “Bize geldiğinde biz, uğraşılan damarı değil de, diğer çatallanmış bölge damarları açtık ilk seansta. Bu damarı ikinci seansa bıraktık. Yaklaşık 3 ay sonra gelmesini istemiştik. Hasta, 3 ay bitince ilk başarılı müdahaleden sonra ikinci müdahale için bir hafta önce İzmir’den Diyarbakır’a geldi. yaptığımız tetkikler neticesinde böbrek fonksiyonlarında problem olduğunu saptadık. Bizim yapacağımız anjiyonun da böbreklere daha fazla zarar verip onu diyalize bağımlı hale getirme ihtimalinden dolayı kendisine bir haftalık tedavi verdik. Bir haftalık tedavi sonrasında böbrek değerleri normale inince dün müdahalemizi yaptık. Tam tıkalı olup, daha önce açılmaya çalışılan damarını açtık. Başarılı oldu.” “Hastamızın tüm damarları açık hale geldi” Hastanın şu an açılmayan bir damarı bulunmadığını kaydeden Dr. Şimşek, “Birde yine daha önce müdahale edilen damarında ufak bir yırdık vardı. Orayı da onardık. Böylece hastamızın tüm damarları açık hale geldi. Hastamızın güvenerek İzmir’den buraya kadar gelmesi ve bizimde müdahaleyi başarılı bir şekilde yapabilmemiz ve onu bugün sağlıkla taburcu edip memleketine uğurlamamız bizim için de çok mutluluk verici bir durum” dedi. “Çoklu damar hastalıklarında eskiden tedavinin baypastı, açık kalp ameliyatıydı” diyen Dr. Şimşek, “Son zamanlarda gelişen teknolojiler, malzemelerdeki değişiklikler, özellikli teller, düşük profilli balon dediğimiz çok ince ve geçişi çok iyi olan balon gibi malzemelerin üretilmesiyle hastalarımız baypas kararı yanlış olmamakla beraber eşlik eden hastalıkları, yaşı ve hastanın şiddeti baypas olmama isteği nedeniyle biz bu baypas kararı verilen hastaları modern teknikler ve malzemelerle beraber açabiliyoruz. Hastalarımızı baypasa bağlı olmaktan kurtarabiliyoruz” şeklinde konuştu. Nur Erengezgin ise Diyarbakır’a gezmeye geldiğini, birden rahatsızlanıp kalp krizi geçirdiği söyleyerek, “Bir hastaneye getirdiler az daha ölüyordum. Hemen buraya Hakkı Bey’e getirdiler. O hayatımı kurtardı. Allah, bin kere razı olsun” ifadelerini kullandı.
Kastamonu “Sarımsakçı Vekil” Mehmet Yıldırım, son yolculuğuna uğurlandı Görev yaptığı yıllarda Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde dünyaca ünlü Taşköprü sarımsağıyla çıkarak konuşma yapması ile “Sarımsakçı Vekil” olarak bilinen CHP 22. Dönem Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım, son yolculuğuna uğurlandı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 22. Dönem Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım, iki yıldır mücadele ettiği kanser sebebiyle kaldırıldığı Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybetti. Yıldırım’ın cenazesi, hastanenin morgundan alınarak memleketi Taşköprü ilçesine bağlı Alatarla köyüne getirildi. Alatarla Merkez Camisiide öğle namazına müteakiben kılınan cenaze namazının ardından Yıldırım’ın cenazesi aile kabristanına defnedildi. Cenaze namazına Kastamonu Valisi Meftun Dallı, Kastamonu Milletvekili Halil Uluay, Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı, Taşköprü Kaymakamı Bekir Özen, Sivas’ın Şarkışla Belediye Başkanı Kasım Gültekin, kamu kurum ve kuruluş müdürleri, sivil toplum kuruluşu başkan ve temsilcileri, il, ilçe ve il dışından gelen siyasi parti başkan ve temsilcileri ile ailenin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı. Ayrıca cenazeye TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP TBMM Kurulu da çelenk gönderdi. Milletvekilliği görevi süresi boyunca Taşköprü sarımsağı ve Kastamonu’nun yöresel ürünlerini Türkiye gündemine taşıyarak üreticiye destek sağlamak amacıyla seferber olan Mehmet Yıldırım, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde elindeki sarımsakla kürsüde konuşması sebebiyle “Sarımsakçı Vekil” olarak biliniyordu.
Elazığ Elazığ’da "Engelsiz Uçurtma Şenliği" renkli görüntülere sahne oldu Elazığ’da Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Engelsiz Uçurtma Şenliği" renkli görüntülere sahne oldu. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası çerçevesinde Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüze bağlı Elazığ Engelsiz Yaşam Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezinde ’8. Engelsiz Uçurtma Şenliği’ düzenlendi. Geleneksel hale gelen şenlikte engelli çocuklar, şarkılar eşliğinde eğlendikten sonra palyaço tarafından yüzleri boyandı. Eğlenceli dakikalar geçiren özel bireyler, pamuk şekeri ikramının ardından kendilerine hediye edilen uçurtmaları uçurarak keyifli bir gün geçirdi. Etkinlikte konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Faruk Ergün, 10-16 Mayıs’ın Engelliler Haftası olarak kutlandığını söyledi. Ergün, "Dezavantajlı kesimler başta olmak üzere hemen toplumun her kesimine hizmet veren bizler, engelli kardeşlerimiz için de il müdürlüğümüze bağlı engellilere yönelik hizmet veren resmi ve özel kuruluşlarımız ve engellilere yönelik hizmet veren derneklerle birlikte etkinlik programı düzenledik. Etkinlik programı kapsamında 10 Mayıs’ta engelli kardeşlerimizin üretmiş olduğu ürünleri sergiledik. O günden bugüne etkinliklerimiz devam ediyor. Etkinliklerimiz hafta boyunca değişik kuruluşlarda devam edecektir. Bugün de bir kuruluşumuzda etkinlik yapmaktayız, uçurtma şenliği etkinliği düzenliyoruz. Bu etkinliği sekizinci kez düzenliyoruz. Geleneksel hale getirdik engelli kardeşlerimiz başımızın tacıdırlar. Onlara gerekli özeni göstermeliyiz, değeri göstermeliyiz, onlara şans tanımalıyız, onlara şans tanıdığımız zaman, fırsat verdiğimiz zaman hayatın her alanında başarılı olduklarını görüyoruz, üretken olduklarını görüyoruz. Onlara karşı duyarlılığımızı artırmalıyız, hassasiyetimizi artırmalıyız onların sorun ve sıkıntılarını giderme noktasında hassas davranmalıyız ve bu hassasiyetimiz sembolik olarak kutlanan gün ve haftayla sınırlı olmamalı her zaman olmalı. Toplumdan beklentimiz de bu" dedi.