YEREL HABERLER - 03 Nisan 2012 Salı 19:08

TARIMDA ÇIОIR AÇAN PROJE

A
A
A
TARIMDA ÇIОIR AÇAN PROJE

Balıkesir`de ziraat odası tarafından hazırlanan bir proje tarımda kullanılabilir arazi bakımından adeta bir çığır açacak. Kalkınma Ajansının verdiği destekten faydalandırılacak projede bozuk arazideki taşları kırıp toprağa karıştıran makine alındı. Makine ile topraktaki kaya ve taşlar öğütülüp toprağa kazandırılırken işlem yapılan arazi birinci sınıf tarım arazisi olarak kullanılabilir hale getiriliyor. Proje bölgede heyecanla karşılandı.
BALIKESİR`İN TAŞI TOPRAОI ALTIN
Dursunbey Ziraat Odası, GMKA`nın 2010 yılı Mali Destek Programı kapsamında hazırladığı ``Taşsız tarla, bol ürün`` projesiyle tarım arazilerindeki taşları kırıp toprağa karıştıran bir makine aldı. Mayıs ayında hayata geçecek proje ile Oda ilçenin taşlı arazilerinde verimi artırmayı hedefliyor. Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA)`nın 2010 yılında çıktığı Mali Destek Programı Proje Teklif Çağrısıyla desteklenen projeler bir bir hayata geçiyor. Dursunbey Ziraat Odası tarafından hazırlanan ``Taşsız tarla, bol ürün`` projesiyle alınan traktör ve makine, Mayıs ayından itibaren iklim şartlarının uygun olmasıyla Dursunbey`deki çiftçilerin hizmetine sunulacak.
Taşlı tarım arazilerindeki taşları kırıp, öğüterek toprağa karıştıran makine, toprağın fiziksel özelliklerini iyileştirerek toprağın verimini artırıyor. Dursunbey Ziraat Odası yetkilisi Özcan Savur, ilçedeki arazilerin çoğunluğunun taşlı toprak özelliğine sahip olduğunu, bu makinenin atıl durumda bulunan taşlı arazilerin tekrar tarıma kazandırılması için önemli bir imkan olduğunu kaydetti. Savur, "Makinenin arazide kullanılması için havaların düzelmesini bekleyen çiftçiler var. Odanın aldığı bu kırma makinesini ilçede büyük beklenti oluşturdu" dedi. GMKA`nın ilk proje teklif çağrısında `kar amacı gütmeyen kuruluşlara` yönelik program kapsamında desteklenen Dursunbey Ziraat Odasının, "Taşsız Tarla, Bol Ürün Projesi"nin toplam bütçesinin yaklaşık 190 bin TL olduğu, proje bütçesinin yüzde 25`ini Ziraat Odası, yüzde 75`lik bölümü olan 142 bin TL`yi ise Kalkınma Ajansının karşıladığı bildirildi.
Projenin hikayesini anlatan Dursunbey Ziraat Odası müdürü ve proje koordinatörü Özcan Savur, Dursunbey Ziraat Odasının Odasının 10 bin kayıtlı üyesi bulunduğunu, Oda olarak ilçedeki 102 köye hizmet vermeye çalıştıklarını söyledi. Dursunbey`in arazi yüz ölçümünün Balıkesir`in en büyük ilçesi olduğunu ileri süren Özcan Savur, "Bu geniş arazide bu araç bizim için çok önemliydi. Çünkü bizim tarım arazilerimiz çok verimli topraklardan oluşmuyor. Ormanlık alanlarımız fazla, tarım arazilerimiz ise az ve taşlı olmasından dolayı da verimsizdi. Bu arazileri verimli hale getirmek, taşlı olduğu için kullanılmayan arazilerin tarıma kazandırılması önemliydi. Dursunbey`in böyle bir makineye geçmişten bu yana ihtiyacı vardı" dedi.
Özcan Savur, projeye konu olan makineyi yurt dışında katıldığı bir fuarda gördüğünü ve çok etkilendiğini, yönetim merkezi Balıkesir`de olan GMKA`nın açtığı İktisadi Kalkınma Mali Destek Programı`na başvurduklarını anlattı. Özcan Savur, "Projemizi verdik ve değerlendirme süreçlerinden geçerek kazandığını öğrendik. Projenin uygulanmasında devamlı Ajansla irtibat halinde kaldık ve bugünlere kadar projeyi başarıyla getirdik. Artık önümüzdeki aydan itibaren de makinemizi çiftçimizin hizmetine sunacağız. Odamıza kayıtlı çiftçilerin yararlanacağı makinemiz, kullanıldığı arazide, toprağın fiziksel özelliklerini iyileştiriyor. Toprağı kabarık hale getirerek verimini artırıyor. Kırdığı ve toprağa dönüştürdüğü taşlardaki mineral maddeleri toprağa karıştırıyor ve gübre görevi görerek toprağın verimini artırıyor. Taşlar topraktan ayıklandığı için biçerdöver ürünü daha alçaktan biçiyor ve böylece ürün hasadındaki miktar da artıyor. Artı, tarlada kullanılan traktör, biçerdöver, tarlada taş olmadığı için daha az yakıt tüketiyor. Ülke ekonomisine katkıda bulunuyor" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya CW Enerji bir şirketi daha güneşle buluşturdu Fotovoltaik güneş paneli ve hücre üreticilerinden biri olan CW Enerji, bir şirket ile yaptığı sözleşme çerçevesinde Şanlıurfa’da arazi GES’in kurulumunu başarıyla tamamladı. Fotovoltaik güneş paneli ve hücre üreticilerinden biri olan CW Enerji Kaptanoğlu bir şirket ile yaptığı sözleşme çerçevesinde Şanlıurfa arazi GES’in kurulumunu başarıyla gerçekleştirdi. Konu hakkında açıklamalarda bulunan CW Enerji CEO’su Volkan Yılmaz, CW Enerji olarak Türkiye’nin enerji dönüşüm sürecine katma değer sağlayan projelere imza atmaya devam ettiklerini söyledi. Yılmaz, çevre dostu uygulamaları yaygınlaştırma hedefiyle çalışmalarını sürdürdüklerini ifade ederek, "Türkiye’nin önde gelen grup şirketlerinden Kaptanoğlu Denizcilik Grup’a ait Desan Deniz İnşaat Sanayi A.Ş. ile güzel bir projeyi hayata geçirdik. Bu kapsamda; Şanlıurfa’da firma için arazi GES’in kurulumunu tamamladık. Hayata geçirdiğimiz projemiz ile bir kez daha temiz ve yeşil enerji dönüşümüne önemli bir katkı sağladık" dedi. "Hem doğaya hem ekonomiye katkı" Kurulan güneş enerji santralinin firmanın enerji ihtiyacını çevre dostu bir şekilde karşılamanın yanı sıra çevresel sürdürülebilirliğe de büyük bir fayda sağlayacağına dikkat çeken Yılmaz, "Sanayimizin enerji ihtiyacını çevreci, ekonomik ve yerli çözümlerle karşılamak bizler için gurur verici. Projenin hem teknolojik gücümüzü hem de sürdürülebilirliğe olan katkımızı göstermesi açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Türk denizcilik sektörünün köklü ve öncü kuruluşlarından Desan Deniz İnşaat Sanayi’nin çevreci üretim yaklaşımını benimseyerek bu alanda güçlü adımlar atması son derece değerli bir gelişme" şeklinde konuştu. Yenilenebilir enerji projeleriyle hem doğaya hem de ekonomiye katkı sağlamayı hedeflediklerinin altını çizen Yılmaz, temiz enerji çözümleriyle karbon ayak izini azaltma misyonlarını da yerine getirdiklerini kaydetti. Sürdürülebilir bir yatırım güvencesi sunuyoruz Türkiye’nin birçok farklı il ve ilçesinde kurulumunu tamamladıkları hem çatı hem arazi güneş enerji santralleri ile iz bırakmayı sürdürdüklerine dikkat çeken Yılmaz, "Geliştirdiğimiz yüksek verimli, son teknoloji güneş panelleriyle yüksek performans ve güvenilirliği odağına alan güçlü bir markayız. Üretimini gerçekleştirdiğimiz paneller, dayanıklılıkları, uzun ömürleri ve yüksek performans değerleriyle her ölçekteki projeye maksimum verimlilik sağlıyor. Uluslararası kalite standartlarına uygun olarak ürettiğimiz ürünlerimiz, zorlu iklim şartlarında dahi güvenle çalışabilecek bir teknolojiye sahip. Uzun yıllara dayanan tecrübemizle müşterilerimize yalnızca bir enerji çözümü değil, sürdürülebilir bir yatırım güvencesi sunuyoruz" diye konuştu. Her yeni projede doğaya, ekonomiye ve geleceğe dokunmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Yılmaz, önümüzdeki dönemde de güneş enerjisinin Türkiye’deki yaygınlığını artırmaya yönelik projelere imza atmaya devam edeceklerini kaydetti. "GES ile ciddi bir karbon emisyonu azaltımı elde edeceğiz" Desan Deniz İnşaat Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cenk İsmail Kaptanoğlu da, "Tersanemizin enerji ihtiyacını çevreci ve yenilenebilir kaynaklarla karşılamak hem doğaya karşı sorumluluğumuzun bir gereği hem de ileriye dönük vizyonumuzun temel unsurlarından biri. CW Enerji ile hayata geçirdiğimiz bu çalışma sayesinde enerji tüketimimizi güneşten sağlayacağız. GES ile ciddi bir karbon emisyonu azaltımı elde edeceğiz "dedi.
Denizli 13 yaşındaki ikizler Kromozom 4q Delesyon Sendromu ile mücadele ediyor 15 milyonda bir görülen Kromozom 4q Delesyon Sendromu rahatsızlığı ile dünyaya gelen ikiz kardeşler, yaşadıkları zorluklara rağmen hayata gülümsüyor. 13 yıl önce dünyaya gelen ikiz kardeşler, 15 milyonda bir görülen hastalıkla yaşam mücadelesi veriyor. Kromozom 4q Delesyon Sendromu ile hayata merhaba diyen Batuhan ve Emirhan Akar kardeşler, 13 yıllık yaşamlarında karşılaştıkları zorluk ve engelleri anne ve babasının sevgisiyle aşmaya çalışıyor. Yaşı büyüyen çocuklarının bakım ve sorumluluklarının da büyüdüğünü ifade eden anne Selin Akar, "Gençlik çağına gelen çocuklarım büyüdükçe bakımları zorlaşsa da ömrümün sonuna kadar yılmadan çocuklarıma bakacağım" dedi. Soner - Selin Akar çiftinin ikinci çocukları olarak 13 yıl önce dünyaya gelen Batuhan ve Emirhan Akar doğuştan genetik bir rahatsızlık olan Kromozom 4q Delesyon Sendromu ile dünyaya geldi. Hamilelik sürecinde kontrollerde çocuklarının sağlıklı olduğunu belirten anne Selin Akar, "Hamileliğimde gittiğimiz doktor, çocuklarımın herhangi bir rahatsızlığından bahsetmedi. Doğumda çocuklarımız Kromozom 4q Delesyon Sendromu ile doğdu. 15 milyonda bir görülen hastalık olduğunu söylediler. Doğdukları günden itibaren tedavi sürecimiz devam ediyor. Öğrenme ve konuşma zorluğu ile hareketlerinde kısıt var. Şimdi okulda özel eğitim alıyorlar" dedi. Her gün okula gidiyorlar Batuhan ve Emirhan’ın özel eğitim sınıfında eğitim gördüğünü belirten anne Selin Akar, "Okul çağı ile birlikte çocuklarımın eğitim hayatı başladı. Gümüşsu Mahallesi’nde farklı özel eğitim sınıfında okula devam ediyorlar. Hareket ve kendilerini ifade etme konusunda güzel ilerleme var. Çocuklarımızın sosyalleşmesi ve kendilerini ifade etmeleri açısından aldıkları eğitim çok önemli" dedi. Doğumla birlikte büyük zorluklarla karşılaştıklarını belirten baba Soner Akar, Batuhan ve Emirhan’ın hayatlarındaki en güzel detay olduğunu belirterek, "Doğduklarında çok mutlu olduk. Hayatımızın en güzel ve özel anlarını Batuhan ve Emirhan’la yaşadık. Hastalıkları onları daha çok sevmemizi sağlarken aramızdaki bağı daha da güçlü yaptı" dedi. Batuhan ve Emirhan’dan büyük bir çocukları daha olduğunu belirten baba Soner Akar, "Büyük oğlumuz lise çağında yatılı olarak Çivril’de eğitim görüyor. Kardeşleri ile arasında çok güçlü bir bağ var. Batuhan ve Emirhan 13 yaşında olmalarına rağmen 4-5 yaşında bir bebek gibiler. Batuhan bana Emirhan annesine çok düşkün. Biz ve abisi ikisine de çok düşkünüz" dedi. Doğumdan sonra emekli bir öğretmenin çocuklardan birini evlatlık olarak almak istediğini belirten baba Soner Akar, "Batuhan ve Emirhan doğduktan sonra hastaneden karşılaştığımız emekli ve çocuğu olmayan bir öğretmen çocuklarımdan birini evlat edinebileceğini söyledi ama biz böyle bir şeyi hiçbir zaman düşünmedik" dedi. Bez maliyeti çok yüksek Batuhan ve Emirhan’ın ilaç ve hastane masraflarının devlet tarafından karşılandığını belirten baba Soner Akar, "Batuhan ve Emirhan’a verilen rapor ile tedavi ve ilaç giderleri karşılanıyor. Biz de Çivril Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakfı aracılığıyla bakım yardımı alıyoruz. İki çocuğun da bakıma muhtaç olması yüzünden bir işte çalışmamız imkansız. Kendi evimizde hayvancılık ve çiftçilik de yapıyoruz. Çocuklar büyüdükçe bez sarfiyatları arttı. Artık gün içinde çok fazla bez değiştirmek zorunda kalıyoruz. En büyük sıkıntımız bez. Devlet bez ödemesi yapıyor. Daha önce bez desteği veriyordu o daha iyi oluyordu. Devletin verdiği ödeme ile dışardan bez almak çok maliyetli. Bu konuda da hayırseverler ve Çivril Belediye Başkanımız yardımcı oluyor" dedi. Babasının evinin bir kısmını kullandıklarını belirten Soner Akar, "Kendimize ait bir evimiz yok. Köyde babamın evinin yan tarafına küçük bir oda yaptım. İki oğlum ve eşimle burada yaşıyoruz. Tek amacım çocuklarımın sağlıklı bir hayat sürebileceği bir ortam bir ev yapmak" şeklinde konuştu. Batuhan ve Emirhan’ın bakımında en çok kıyafet sorunu yaşadığını dile getiren anne Selin Akar, "Batuhan ve Emirhan zor konuşan, zor hareket eden çocuklar. Yemeklerini ben yediriyorum bakmak zor ama güzel. Ben çocuklarımın bakımında en çok kıyafet bulmak konusunda zorlanıyorum. Bez kullandıkları için gün içinde okulda birkaç defa kıyafet değiştiriyorlar. Her gün defalarca çamaşır yıkamak zorundayım. En büyük mutluluğum onları temiz güzel kıyafetlerle okula göndermek" ifadelerini kullandı. Hayatlarını ve yaşamlarını Batuhan ve Emirhan’a göre yeniden şekillendirdiklerini belirten baba Soner Akar, "Kendimiz için değil çocuklarımız için yaşıyoruz evlenirken hayallerimiz vardı hayallerimizi öbür dünyaya bıraktık bu dünyada çocuklarımız için yaşıyoruz. Her şey onların sağlıklı bir ortamda kendilerine yetebilen birer birey olarak yetişmeleri" dedi.