YEREL HABERLER - 08 Nisan 2012 Pazar 10:51

DOОUMEVİ HASTANESİNDE SAОLIK ATAОI

A
A
A
DOОUMEVİ HASTANESİNDE SAОLIK ATAОI

Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi`nde Eğitim ve Araştırma Hastanesi olma yolunda yeni sağlık alanında atımlar gerçekleşti ve daha önce olmayan birçok branşta sağlık hizmeti verilmeye başlandı.
Eski Samsun Devlet Hastanesi`nin binasına taşınan 340 yatak kapasiteli Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi`nde sağlık alanında atılımlar gerçekleşti. Daha önce sadece Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi`nde olan çeşitli branşlardaki sağlık hizmetleri artık Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi`nde bölge insanının hizmetine sunuldu.
Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İsmail İşlek, hastanelerinin Eğitim ve Araştırma Hastanesi olma yolunda hızla sağlık hizmetlerinde atılımlar gerçekleştirdiğini belirterek, " Sağlık Bakanlığı, hastanemizin bölge hastanesi hizmeti verme konusunda ve aynı zamanda Eğitim ve Araştırma Hastanesi olma yolunda her türlü desteği veriyor. Karadeniz Bölgesi`nde devlet hastanelerinde ve özel hastanelerde olmayan branşlarda sağlık hizmeti vermeye başladık. 2 bin 500 gramın
altında doğan kuvözde kalmış bebeklerde kör kalma tehlikesi olduğu için lazerle göz tedavisine başladık. Bu tedavi bölge ilk defa bizde uygulanıyor. Günde 20-30 arası bebeğin dünyaya geldiği hastanemizde kuvöz kapasitesi 45`e ulaşmış durumda. Hastanemizin bölge hastanesi olma statüsünde yenilikler var. Çocuk Nöroloji Ünitesi`ni kurduk. Çocuk nöroloji uzmanımız hizmet vermeye başladı. Daha önce sadece OMÜ Tıp Fakültesi`nde hava geçiren çocuklara çekilen EEG`yi, artık hastanemizde çekmeye başladık. Çocuk
Kardiyoloji ünitesini hizmete soktuk. Çocuk EKO`sunu artık hastanemizde çekiyoruz.
Çocuk endokrinoloji, çocuk alerji ve çocuk nefroloji bölümlerini de hizmete açtık. Aynı zamanda çocuk asistanları da burada hizmete başladılar. Kadın doğum asistanlarımız hizmet almaya başladılar" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Nöroloji uzmanı uyardı: "Ciddi kafa travmaları epilepsiye neden olabilir" Halk arasında ‘sara hastalığı’ olarak da bilinen epilepsinin beyin fonksiyonlarının kısa süreli bozukluğu olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Abdurrahman Akbaş, "Beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılımı sonucunda ortaya çıkan epilepsi hastalığı, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1’ini etkilemektedir. İnme (felç), beyin enfeksiyonları (menenjit, ensefalit vb.), ciddi kafa travmaları, doğum esnasında bebeğin oksijensiz kalması vb. gibi sebepler sonucunda epilepsi nöbetleri ortaya çıkabilmektedir" dedi. Liv Hospital Samsun Nöroloji Uzmanı Dr. Abdurrahman Akbaş, epilepsi hakkında açıklamalarda bulundu. Halk arasında ‘sara hastalığı’ olarak da bilinen epilepsinin beyin fonksiyonlarının kısa süreli bozukluğu olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Abdurrahman Akbaş, "Beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılımı sonucunda ortaya çıkan epilepsi hastalığı, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1’ini etkilemektedir. Hastalık, erkek ve kadınlarda ırk ayrımı olmaksızın eşit olarak görülmektedir. Hemen her yaşta görülebilen epilepsi, uzun süreli tedavi ve izlem gerektiren bir hastalıktır. Sıklıkla gençleri ve yaşlıları etkiler. Epilepsi hastalarının beyinlerindeki anormal elektriksel aktivite sonucu epileptik nöbet geçirmeye yatkınlıkları vardır. Farklı epileptik nöbet tipleri vardır. Bazı epilepsi nöbet tipleri belli bir süre devam edip, tedaviyle tamamen düzelirken, bazıları ise hayat boyu devam etmektedir" diye konuştu. "Epilepsi kalıtsal olabilir" Epilepsinin nedenlerini anlatan Uzm. Dr. Akbaş, "Beyin hücreleri, elektriksel aktivitesiyle tüm vücuda mesaj gönderir. Beyinde elektriksel aktivite her daim devam etmektedir. Beynin aktivitesindeki bozukluğa bazı durumlar yol açabilir. İnme (felç), beyin enfeksiyonları (menenjit, ensefalit vb.), ciddi kafa travmaları, doğum esnasında bebeğin oksijensiz kalması vb. gibi sebepler sonucunda epilepsi nöbetleri ortaya çıkabilmektedir. Fakat çoğu vakada epilepsinin altta yatan sebebi kesin olarak ortaya konulamamaktadır. Diğer yandan bazı epilepsi hastalarının ailesinde de bu hastalığın bulunması, epilepsinin kalıtsal bir yanının da olduğunu göstermektedir" şeklinde konuştu. "İlaç tedavisi uygulanır" Epilepsinin temel tedavisinin ‘antiepileptikler’ adı verilen ilaçlarla yapıldığının altını çizen Uzm. Dr. Akbaş, "Bu ilaçlar epilepsi nöbetlerinin ortaya çıkmasını önlemeye yöneliktir. Tedavinin başarılı olabilmesi amacıyla bu ilaçların doktor kontrolünde düzenli kullanılması gerekmektedir. Nöbet sayısında artış olursa, ilaç tedavisine başlandıktan sonra başka şikâyetler ortaya çıkarsa, başka bir hastalık tanısı konulduysa ve tedavisine başlanıldıysa, gebelik durumu varsa veya gebe kalınması planlanıyorsa uzmana başvurulmalıdır. Diğer bir tedavi seçeneği ise cerrahi tedavidir. Cerrahi tedaviye karar vermeden önce hastanın nöbetlerinin ilaç tedavisine dirençli olduğunun gösterilmesi gerekir" ifadelerini kullandı. "Hastanın başında nöbeti tamamen geçene kadar beklenilmelidir" Uzm. Dr. Akbaş, epilepsi nöbeti geçiren bir kişiyle karşılaşıldığında neler yapılması gerektiğiyle ilgili, "112 Acil servis hattı aranmalı ve yardım istenmelidir. Hastanın çevresinde önlem alınmalı, zarar verebilecek şeylerden korunmalıdır, sıkı giysileri varsa giysileri gevşetilmeli (kravat, kemer gibi), gözlüğü varsa çıkartılmalıdır, başı yumuşak bir şekilde desteklenmelidir. Sabit ve rahat olacak şekilde kişiyi kasılmalarının olmadığı tarafına doğru yatırıp, tükürüğün dışarı akması sağlanmalıdır. Hastanın üzerinde epilepsi hastası olduğunu gösteren ve neler yapılması gerektiğini açıklayan bir hastalık kartı olup olmadığı kontrol edilmelidir. Nöbetinin ne kadar devam ettiği takip edilmeli ve acil servis ekibine bildirilmelidir. Hastanın başında nöbeti tamamen geçene kadar beklenilmelidir. Epilepsi nöbeti geçiren bir kişiyse solunum veya kalp masajı yapılmasına gerek yoktur" açıklamasında bulundu. "Epilepsi sırasında bunları yapmayın" Epilepsi nöbeti geçiren kişiye yapılmaması gerekenlerden bahseden Uzm. Dr. Akbaş şunları söyledi: "Hastanın nöbete bağlı hareketleri kısıtlanmamalıdır. Ağzına bir şeyler koyulmamalıdır. Hasta tehlikede değilse, yeri değiştirilmeye çalışılmamalıdır. Nöbet tamamen sonlanmadan su veya yiyecek verilmemelidir. Nöbetin geçmesine yönelik bir şey yapılmamalıdır. Soğan, kolonya ve benzeri şeyler koklatılmamalıdır".
Mersin Otobüste darbedilen yaşlı çift davasında, sanığın 2 yıl hapis cezası yaşı küçük olduğu için düşürüldü Mersin’de otobüste darbedilen yaşlı çiftle ilgili davada yargılanan çocuk sanığa verilen hapis ve para cezaları, yaş küçüklüğü nedeniyle indirilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıyla sonuçlandı. Olay, 15 Aralık 2023 tarihinde merkez Toroslar ilçesinde, Mersin Şehir Hastanesi’ne giden bir şehir içi otobüste meydana geldi. O dönem Tarsus’ta bir lisenin müdürü olduğu öğrenilen İsmet T. ile oğlu A.O.T.’nin, kalp pili bulunan, felçli ve böbrek yetmezliği hastası Ramazan Polat (77) ile eşi Hamdiye Polat’ı (71) darp ettiği anlar güvenlik kameralarına yansıdı. Gencin yargılandığı davada karar Mersin 2. Çocuk Mahkemesi’nde görülen davanın son duruşmasında, sanık A.O.T.’ye 2 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme, sanığın yaşının küçük olması nedeniyle cezayı 1 yıl 4 ay hapse düşürdü. Ardından sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verildi. A.O.T.’nin, olay sırasında Hamdiye Polat’ı darbetmesi nedeniyle ayrıca 2 bin 660 TL adli para cezası verildiği, bu cezanın da yine yaş küçüklüğü gerekçesiyle HAGB kapsamına alındığı bildirildi. Baba daha önce ceza almıştı Davada yargılanan baba İsmet T., daha önce görülen duruşmada 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmış, tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak tahliye edilmişti. Olayın ardından idarecilikten el çektirilen İsmet T.’nin, Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine ve ardından Nizip ilçesine atandığı, daha sonra ise emeklilik dilekçesi verdiği öğrenilmişti. Ramazan Polat hayatını kaybetmişti Otobüste darbedilen Ramazan Polat, olaydan yaklaşık 5 ay sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmış, 2 haftalık tedavi sürecinin ardından 20 Mayıs 2024’te hayatını kaybetmişti. Dava sürecinde, ölümle olay arasındaki illiyet bağına ilişkin araştırma da yapılmıştı. Mahkemenin verdiği son kararla birlikte, çocuk sanık yönünden dava süreci HAGB kapsamında sonuçlanmış oldu. "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildi" Polat çiftinin avukatı Oğuzhan Tekin, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, sanığın cezalandırıldığını ancak indirim uygulanarak HAGB kararı verildiğini söyledi. Tekin, "Sanığa 2 yıl hapis cezası verildi, ardından yaş küçüklüğü nedeniyle ceza 2 yılın altına düşürüldü ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildi. Bu şekilde dosya kapanmış oldu. Suç, SSC (suçu silahla işleme) kapsamında değerlendirilmiş olsa da yasal indirimler uygulandı" dedi. "İtiraz yolumuz açıktır, itirazımızı yapacağız" Tekin, ölümle olay arasındaki illiyet bağına ilişkin savcılığa yaptıkları başvurunun da sonuçlandığını belirterek, "Cumhuriyet Başsavcılığı, ölümle olay arasında illiyet bağı olmadığına karar vererek KYOK (kovuşturmaya yer olmadığı) kararı verdi. Mahkeme de bu doğrultuda kararını açıkladı. Ancak itiraz yolumuz açıktır, itirazımızı yapacağız" ifadelerini kullandı. Hamdiye Polat’a yönelik darp nedeniyle sanığa 2 bin 660 TL para cezası verildiğini de aktaran Tekin, bu ceza dışında başka bir hapis ya da ek yaptırım uygulanmadığını sözlerine ekledi. "Babam 5 ay boyunca acı içinde can verdi" Adliye önünde açıklama yapan Polat çiftinin kızı Bedriye Polat ise karara tepki gösterdi. Babasının yaşadığı süreci anlatan Polat, "Gerçekten çok sinirliyim. Babam 5 ay boyunca yataklarda acı çekerek hayatını kaybetti. İlk günden itibaren konuşma becerisini kaybetti, yürüyemez hale geldi ve tamamen yatağa bağımlı oldu. Kemikleri kırık bir vaziyette, 5 ay boyunca acı içinde can verdi. Sırf otopsi yapılmadığı gerekçesiyle olayla ölüm arasında bağ kurulmadı. Oysa babamın durumu ortadaydı" diye konuştu.
Samsun Başkan Kurnaz: "Her mahalleye eşit ve adil hizmet ulaştırma vizyonuyla çalışıyoruz" Samsun’un İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Her mahalleye eşit ve adil hizmet ulaştırma vizyonuyla çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz" dedi. Vatandaşa konforu, güveni ve hizmete erişilebilirliği sağlamak için tüm ekiplerin özveriyle çalıştığının altını çizen İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Kırsal mahallelerimizin talepleri ile kent merkezindeki mahallelerimizin taleplerini eşit önemde değerlendiriyor ve bunları hızlı bir şekilde çözüme kavuşturma gayreti içerisindeyiz" diye konuştu. "Hedef güçlü ve bütüncül bir İlkadım" Kent merkezi ile kırsal mahalleler arasında ayrım gözetmeksizin, her mahalleye eşit ve adil hizmet ulaştırma vizyonuyla çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüklerini söyleyen Başkan İhsan Kurnaz, "Hizmet anlayışımızın temelinde; hemşehrilerimizin yaşadıkları yerden bağımsız olarak aynı kalite ve standartlarda belediye hizmetlerine erişebilmesi yer almaktadır. Fen işlerinden sosyal hizmetlere, çevre düzenlemelerinden temizlik çalışmalarına kadar tüm belediye hizmetleri, mahallelerimizin ihtiyaçları doğrultusunda planlanıyor. Yerinde tespit ve istişare esasına dayalı hizmet modelimizle, her mahallenin kendine özgü ihtiyaçlarını dikkate alıyoruz. Böylece hizmetlerin etkinliği artırılırken, kaynakların da verimli kullanımını sağlıyoruz. İlkadım’da yalnızca bugünün sorunlarını çözmeyi değil, tüm mahallelerde yaşam kalitesini artıran, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir kent yapısı oluşturmayı amaçlıyoruz. Kent merkezi–kırsal mahalle ayrımı gözetmeksizin yürütülen bu eşit hizmet anlayışıyla, güçlü ve bütüncül bir şehir vizyonunu hayata geçirmeye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.