YEREL HABERLER - 21 Aralık 2011 Çarşamba 17:35

ZİLE`DE TARİHİ KONAKLAR CANLANIYOR

A
A
A
ZİLE`DE TARİHİ KONAKLAR CANLANIYOR

Tokat’ın Zile ilçesinde restore edilen konaklar butik otele dönüştürülecek.
Zile Orta Mahalle Amasya Caddesi üzerinde bulunan Sarı Hafız Konağı ile Sakiler Mahallesi Alacalı Sokak’ta bulunan Gaydaroğlu Konağı’nda restorasyon çalışmaları devam ediyor. Çalışmaları yerinde inceleyen Zile Belediye Başkanı Lütfi Vidinel, bir tarih ve kültür kenti olan Zile’nin 3 bin 600 tarihi evi olan bir Osmanlı kenti olduğunu söyledi. Önlerine 25 yıllık bir yol haritasıyla hedeflerine koşar adım yürüdüklerini ifade eden Başkan Vidinel, "Bu yol haritasını hazırlarken Safranbolu, Beypazarı Belediye başkanlarımızla görüştük. Kültür Bakanlığı’ndaki ilgililerle ve Kültür Bakanımız ile görüştük sağlam emin adımlarla yürüyoruz. Şuan restorasyon çalışmaları devam etmekte olan tarihi evlerimiz yakın zamanda bitiyor. Butik otel olarak Zile’mize kazandırıyoruz. Bu butik otellerimizin adeti artarak devam edecek” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey’in adını kullanarak dolandırıcılık yapan 2 kişi tutuklandı AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey’in, isminin kullanılarak bazı vatandaşları "kamuda işe yerleştirme" vaadiyle dolandıran 2 kişi tutuklandı. Sosyal medya üzerinden kendisine ulaşan şikâyetler üzerine harekete geçildiğini ifade eden Milletvekili Mustafa Canbey, konuyla ilgili Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı’na derhal bilgi verildiğini söyledi. Şikayet üzerine soruşturma başlatıldı Vatandaşların aktardığı bilgiler doğrultusunda yapılan girişimler sonrası, ilgili şahıslar hakkında güvenlik güçlerinin hızlı bir operasyon gerçekleştirdiğini belirten Canbey, "İ.A. ve Y.Ö. isimli kişiler yakalanarak adli makamlara sevk edildi" dedi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheliler, ’kamu görevlileri ile ilişkisi olduğundan bahisle bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık’ suçundan Balıkesir 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararıyla ayrı ayrı tutuklandı. Milletvekili Mustafa Canbey, kamu görevini suiistimal ederek vatandaşların umutlarını istismar eden kişilerin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini vurguladı. Açıklamasında sert ifadeler kullanan Canbey, şöyle konuştu: "Bir milletvekilinin adını kullanarak vatandaşlarımızı kandırmak, onların zor durumlarını istismar ederek maddi çıkar elde etmek kabul edilemez. Bu tür kirli girişimlere, milletimizin güvenini sömürenlere asla müsaade etmeyiz. Benim veya çalışma arkadaşlarımın adı kullanılarak herhangi bir iş vaadiyle para talep edilmesi kesinlikle söz konusu değildir. Böyle bir durumla karşılaşan herkesin hiç vakit kaybetmeden emniyete ve savcılığa başvurması büyük önem taşımaktadır" dedi.
Muğla Menteşe Belediyesi, ekolojik gerontoloji ve yaşlanma etkinliği düzenledi Menteşe Belediyesi, "yaşlı dostu ve sürdürülebilir bir kent" oluşturma hedefi doğrultusunda önemli bir adım atarak Ekolojik Gerontoloji ve Yaşlanma Etkinliği’ne ev sahipliği yaptı. Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlikte, yaşlanma süreci ve kent yaşamının bu sürece adaptasyonu çok boyutlu olarak ele alındı. Çok sayıda uzmanın katılımıyla gerçekleşen etkinlik, yaşlılık ve kent yaşamı konularını farklı disiplinlerden ele aldı. Etkinlikte, Uygulamalı Gerontoloji Yaklaşımları Dr. Özlem Özgür, Esra Çiçek ve Murat Esentürk, Demans Hastalıkları ve Sağlıklı Beslenme Dr. Melih Vural, Yaşam Boyu Hukuk ve Yaşlı Hakları Av. Demir Durak, Gerontolojide Yerel Yönetimlerin Rolü Prof. Dr. İsmail Tufan ,Birlikte Filizleniyoruz Bitki Dikme Etkinliği Ziraat Yük. Mühendisi Necla Dal, Hareket ve Esneme Atölyesi: Ant. Melisa Yıldırım tarafından sunum gerçekleştirildi. Etkinlikte söz alan Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal Aras, hayat döngüsünün kaçınılmaz bir parçası olan yaşlanma sürecine ve kent yönetimlerinin sorumluluklarına dikkat çekti. Başkan Köksal Aras, sözlerine "Hepimiz birer bebek olarak dünyaya geliyoruz. Daha sonra yetişkin birer birey oluyoruz ve daha sonra yaşlanıyoruz. Bu hayat döngüsü hepimiz için geçerli" diyerek başladı. Menteşe’nin daha yaşanabilir ve kapsayıcı bir kent olması için yaptıkları çalışmalara değinen Köksal Aras, kısa süre önce tamamlanan Yerleşilebilirlik Eylem Planı çalıştayı hakkında bilgi vererek, "Kent yöneticileri olarak bütün bu hayat döngülerindeki dönemlerimizi dikkate alıp buna göre programlarımızı, planlarımızı, projelerimizi, yol haritamızı belirlememiz gerekiyor. Kentteki bir engelli de, hamile kadın da, yaşlı birey de, çocuk da o kentin imkanlarından faydalanmalı ve bizim görevimiz bunların ulaşılabilirliğini arttırmak" dedi. Çalıştayda her masada kadınlar, engelliler, kamu kurumu ve belediye temsilcileri ile kırsaldaki kadınlardan öğrencilere kadar her kesimden insanın bir araya geldiğini belirten Köksal Aras, çıkan raporun belediyenin yol haritasını oluşturduğunu söyledi. Türkiye ve özellikle Muğla nüfusunun giderek yaşlandığı gerçeğine vurgu yapan Başkan Köksal Aras, özellikle pandemi döneminde Muğla’ya yerleşen büyükler sayesinde nüfusun ciddi anlamda yaşlandığını aktararak, "Nüfusumuz giderek yaşlanıyor. Muğla’nın nüfusu daha da fazla yaşlanıyor. Çok kısa bir süre içinde nüfusumuzun beşte biri yaşlı olacak. Bu bir gerçek olarak önümüzde duruyor" şeklinde konuştu. Başkan Köksal Aras, belediye olarak gerçekleştirdikleri mekansal düzenlemelerin yalnızca belirli bir kesime değil, tüm topluma hizmet ettiğini belirtti. Engelli rampalarının hamile kadınlardan bebek arabası taşıyan ebeveynlere kadar herkesin hayatını kolaylaştırdığını ifade etti. Yaşlılara yönelik tesislerdeki yaklaşım değişikliğini de duyuran Köksal Aras, "Artık biz, ’Bakım evi’ ve ’Huzurevi’ kavramını değiştirelim. Açılan tesislere ’Yaşam Evi’ diyelim dedik. Çok kısa bir zaman içinde Hasan Özcan Yaşam Evi’nin açılışını yaptık. Bu tesislerde sadece hayatın son zamanlarını öylesine geçirmek değil, verimli ve üretken bir biçimde geçirmek, sanat ve fikir üretmek hedefleniyor" Köksal Aras, açılan ve temeli atılan Yaşam Evleri’nin sadece birer yatakhane ve yemekhane değil, kafeterya, toplantı salonu, resim atölyesi, kütüphane, teknoloji odası, kuaför, diyetisyen ve psikolog gibi birçok fonksiyona sahip olduğunu ekledi. Konuşmasının sonunda doğayla etkileşime ve ekoloji konusuna da değinen Köksal Aras, bu tür etkinliklerin yaşlılıkla ilgili farkındalığı artırdığını belirterek katılımcılara ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
İstanbul 8’inci sınıf öğrencisinin davetine Bakan Tekin’den sürpriz ziyaret Kadıköy’de okul temsilcisi seçilen 8’inci sınıf öğrencisi Uğur Eren Yılmaz’ın CİMER üzerinden yaptığı davet karşılık buldu. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin okula sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Kadıköy’de bulunan Hakkı Değer Ortaokulu’nun 8’inci sınıf öğrencisi Uğur Eren Yılmaz, okulda yapılan seçimle okul temsilcisi seçildi. Yılmaz’ın seçim vaatleri arasında Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i okula davet etmek de bulunuyordu. Öğrenci, bu isteğini CİMER üzerinden iletti. Talebi değerlendiren Bakan Tekin, daveti geri çevirmeyerek okulu ziyaret etti. Ziyaret kapsamında Bakan Tekin okulda incelemelerde bulundu, öğrencilerle bir araya geldi ve öğretmenlerle görüştü. Ziyarette açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, "Hepinize başarılar diliyorum, 8.sınıf LGS senesi. Dersini düzgün düzenli çalışan, öğretmenleriyle ve okulla barışık bütün arkadaşlarımızın rahatlıkla başarılı olacağı bir sınav, o yüzden endişe etmeyin. Sizden bir tek isteğimiz var, burada öğretmenleriniz, evde anne ve babanızın size yapacağı katkılara açık olun. Sizin üstesinden gelemeyeceğiniz hiçbir süreç yok rahat olun" dedi. "Sınıflarının tamamında internet erişimi ve internet altyapısı olan, akıllı tahtası olan dünyadaki tek ülke Türkiye" Teknolojideki yeni gelişmeleri eğitim ve öğretime entegre ettiklerini aktaran Bakan Tekin, "Akıllı tahta sistemi dünyada her ülkede var ama Birleşmiş Milletler Kalkınma Örgütü ülkelerin eğitim-öğretim alt yapılarıyla ilgili raporlar veriyor. Türkiye ile ilgili raporunda diyor ki, ‘Sınıflarının tamamında internet erişimi ve internet altyapısı olan, akıllı tahtası olan dünyadaki tek ülke Türkiye’ yani bizim şuan Türkiye genelinde 650 bin civarında sınıfımız var, 650 bin sınıfımızın tamamında internet erişimi olan akıllı tahtalar var. Dünya da bütün ülkeler böyle değil" ifadelerini kullandı. Ziyaret sonrası duygularını dile getiren 8’inci sınıf öğrencisi Uğur Eren Yılmaz ise, "Vaatlerim arasında sayın bakanımızı okula getirmek vardı. Bende sayın bakanımızın okulumuza gelmesi için CİMER’den başvuru yaptım. Bizi kırmadı, davetimize icabet etti. Çok mutluyuz" sözlerine yer verdi.
Antalya Antalya’ya 2050 sözü: "Bu şehir için ortak bir gelecek inşa ediyoruz" ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Antalya’nın gelecek 25 yılına yön verecek stratejilerin ortak akılla belirleneceğini söyleyerek, "Antalya 2050 Vizyonu sadece bir plan değil, bu şehre verdiğimiz bir sözdür" dedi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda kentin sosyo-ekonomik yapısını geliştirmek ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla Antalya’nın gelecek 25 yılına yön verecek stratejilerin ortak akılla belirleneceği "Antalya 2050 Vizyonu Arama Konferansı" başladı. ATSO öncülüğünde gerçekleştirilen konferans, ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman ev sahipliğinde, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Serik Kaymakamı Dr. Cemal Şahin, Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Özdemir, ATSO Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek kuruluşları, iş dünyası temsilcileri ve sivil toplum paydaşlarının geniş katılımıyla gerçekleşti. Üç gün sürecek olan etkinlik, tarım, turizm, ticaret/sanayi ve kentsel dönüşüm başlıkları altında dört oturum şeklinde ilerleyecek. Elde edilen çıktılar doğrultusunda her alan için hazırlanacak "Antalya 2050 Vizyonu Stratejik Yol Haritası Raporları" ilgili kurumlarla paylaşılarak, belirlenen stratejilerin hayata geçirilmesi için ATSO iş birliğinde projeler geliştirilecek. Antalya’nın uzun vadeli geleceğini ilk kez konuşacağız Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, şehrin geleceğini planlama konusundaki heyecanlarını vurgulayarak, "ATSO olarak şehrimizin geleceğini planlama konusunda büyük heyecan içinde olduğumuzu ifade etmek isterim. Çünkü ilk kez Antalya’nın uzun vadeli geleceğini konuşacağız, ilk kez camiamızın her kesiminden temsilcileri bir araya getiriyoruz ve ilk kez Antalya’yı farklı sektörler boyutunda, şehircilik boyutunda, insan, çevre ve iklim değişikliği boyutunda her açıdan değerlendireceğiz" dedi. Rakamlarla antalya dinamizmi Hacısüleyman, Antalya’nın ekonomik ve demografik gücüne dikkat çekerek, "Antalya bizler için bir memleket, bir yuva olmanın çok ötesinde bir il. Türkiye’nin en büyük altıncı ekonomisiyiz. Ülkemizde her yıl oluşturulan ekonomik katma değer 100 ise Antalya bunun 3,5’ini üretiyor. Tarımsal üretimde lider illerden biriyiz. Örtü altı üretimde ise birinci sıradayız. Her yıl 17 milyona yakın yabancı turist ağırlıyoruz. Ülkenin hizmet ihracatına, döviz gelirlerine en fazla katkı veren illerden biriyiz. Türkiye’deki konut satışlarının aşağı yukarı yüzde 4-5’i Antalya’da gerçekleşiyor. Nüfusumuz 3 milyona yaklaşıyor. Yurt içinden ve yurtdışından yüksek miktarda göç alıyoruz. Trafikteki araç sayısı 1,5 milyonu aştı. Ülkemizdeki her 5 araçtan biri Antalya yollarında. 500 binden fazla öğrencimiz, 40 bine yakın öğretmenimiz var" ifadelerini kullandı. Hacısüleyman, bu verilerin Antalya’nın dinamizmini gösterdiğini belirterek gelecek planlamalarının bu değişkenlere göre şekillenmesi gerektiğini kaydetti. Geleceğin kentini inşa etmek için bir aradayız Konuşulacak her konu, dile getirilen her öneri ve masaya yatırılacak her sorunun, 2050’nin Antalya’sına atılmış bir tohum olacağını belirten Başkan Hacısüleyman, "Bugün burada, sadece bir toplantı yapmak için değil; geleceğin Antalya’sını hep birlikte inşa etme sorumluluğunu üstlenmek için bir aradayız. Bir şehrin geleceği, yalnızca fiziki projelerle, yatırımlarla veya planlarla değil; o şehirde yaşayan insanların ortak aklıyla, birlikte ürettiği vizyonla, cesareti ve kararlılığıyla şekillenir. İşte bu konferans da tam olarak bu nedenle büyük önem taşıyor" dedi. Hacısüleyman, Antalya’nın ulusal ve uluslararası ölçekteki konumuna ilişkin değerlendirmesini yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Antalya, Türkiye’nin vitrin şehirlerinden biridir. Ekonomik olarak ülkemizin en güçlü merkezlerinden biri olmasının yanında, uluslararası ölçekte marka bir şehir olmayı başarmıştır. Türkiye için Antalya turizmin omurgası olduğu gibi, Antalya için de turizm bizim ekonomik yapılanmamızın omurgası. Yılda milyonlarca yabancı turistin kente gelmesi, Antalya’yı ekonomik olarak ayakta tutuyor. Antalya’yı dünyanın farklı kültürlerine ev sahipliği yapan bir ‘barış ve medeniyet vitrini’ hâline getirme konusunda daha fazla ne yapmamız gerektiğini de düşünmeliyiz." Tarım, teknoloji, girişimcilik ve dijital dönüşüm vurgusu Tarımda güçlü yönlerin yanında kırılganlıkların da bulunduğunu belirten Başkan Hacısüleyman, "Tarım konusunda hakikaten büyük bir üretim kapasitemiz var. Türkiye’yi besliyoruz, gelen misafirlerimizi besliyoruz, bir de üzerine ihracat yapıyoruz. Ama aynı zamanda bazı kırılganlıklarımız, bazı zayıf noktalarımız var. Bu konularda ne adımlar atmalı, neler üzerinde kafa yormalıyız? Karşı taraftan, tüm dünyayı saran iki ana eğilim var. Yeni nesil girişimcilik ve yüksek teknoloji yarışı. Antalya bu alanlarda da potansiyeli olan bir il. 2050 için planlarımız ne olmalı? Girişimcilik ekosistemini nasıl desteklemeliyiz? Antalya’nın yüksek teknolojili üretim alanlarını, girişimcileri destekleyen kuluçka merkezlerini, dijital dönüşüme hazır işletmeleri çoğaltmak için neler yapmalıyız? Bunları da konuşmamız gerekiyor" açıklamasında bulundu. Gücümüz insan kaynağı Konuşmasında kentin demografik çeşitliliğine de değinen Hacısüleyman; "Bir şehrin gerçek gücü, insan kaynağıdır. Antalya’nın en büyük avantajı da işte burada yatıyor. Çünkü ilimizde yaşayan yabancı misafirlerin payı son yıllarda hızla artıyor ve bu da Antalya’yı, Türkiye’nin en kozmopolit şehirlerinden biri yapıyor. Bu çeşitliliği enerjiye, sinerjiye, üretime, katma değere dönüştürmek için yapabileceğimiz çok şey var" diye konuştu. Artan şehirleşme ve iklim krizi ciddi riskler taşıyor Kentin büyümesine bağlı riskleri de sıralayan Başkan Hacısüleyman, sözlerini şöyle sürdürdü; "Antalya, ülkemizin en yüksek yaşam kalitesine sahip illerinden biri. Ancak artan nüfus, artan şehirleşme, yoğunlaşan trafik ve bunlara bağlı olarak gürültü kirliliği, görüntü kirliliği, çevre kirliliği gibi risklerimiz de giderek yükseliyor. Şehir içi ulaşım ağı, altyapı ve yeşil alanlarda güçlü, iddialı ve uzun vadeli planlara ihtiyaç var. İklim değişikliği artan yaklaşan bir tehdit olmanın ötesine geçti. Resmen hayatımıza girdi. Su kaynaklarımız azalıyor, sıcaklık artıyor, orman yangınları artıyor. Bunlar zamanla tarım sektörünü de turizm sektörünü de olumsuz etkilemeye başlayacak. Dolayısıyla 2050 vizyonumuz mutlaka, yeşil dönüşüm, yenilenebilir enerji, su yönetimi gibi konuları da içermek zorunda. Antalya ortak akılla büyüyecek Antalya’nın ortak akılla büyüyerek kalkınacağına inandıklarını vurgulayan Başkan Hacısüleyman, ortak akıl vurgusu yaparak, "Vizyon, bir kişinin değil, bir toplumun ürünüdür. 2050, bugünden hazırlanmazsa sadece bir tarih olur; ama bugün çalışırsak bir hedefe dönüşür. 2050 vizyonu konferansında, bilgi ile deneyimi buluşturacak, kamu, akademi, özel sektör ve sivil toplumu bir araya getirecek, fikirlerin çarpışmasına değil, birleşmesine zemin sağlayacak ve Antalya’nın geleceğine dair somut bir yol haritası oluşturacağız" ifadelerini kullandı. Geleceğe umutla bakan bir şehir inşa edeceğiz Antalya’nın geleceğini şekillendirecek güçlü bir adım attıklarını kaydeden Başkan Hacısüleyman, "Eminim ki buradan çıkacak fikirler, öneriler, projeler ve stratejiler, Antalya’nın geleceğini olumlu yönde değiştirecek, geleceğe umutla bakan bir şehir inşa etmemizi sağlayacaktır. Antalya 2050 Vizyonunun sadece bir plan değil; Antalya’ya verdiğimiz bir söz olmasını umuyoruz. Biz bu sözü, çocuklarımıza, torunlarımıza, bu şehre emek veren herkese ve bu eşsiz coğrafyaya veriyoruz" diye konuştu. "Bugünün meselesi su ve iklim" Antalya Valisi Hulusi Şahin, ATSO Arama Konferansı’nda yaptığı konuşmada kentin geleceğinin bugünden alınacak kararlarla belirleneceğini vurgulayarak, "25 yıl sonra dönüp baktıklarında Antalya’ya dair nasıl bir vizyon ortaya koyduğumuzu bugün burada yazdıklarımız gösterecek. Bu nedenle popülizme değil, gerçek sorunlara dokunan çözümlere odaklanmalıyız" dedi. Tarihe not düşecek nitelikte bir toplantıda bir araya gelindiğini belirten Vali Şahin, sosyal bilimlerin laboratuvarının tarih olduğunu hatırlatarak, geçmişten çıkarım yapmadan geleceğe dair doğru politika üretilemeyeceğini söyledi. Antalya’nın 30 yıl öncesiyle bugününün karşılaştırmasını yapan Şahin, turizm ve tarımda yaşanan büyük dönüşümlere dikkat çekti. 1980'li ve 90'lı yılların en büyük sorununun turistik yatak kapasitesi olduğunu hatırlatan Şahin, "Bugün Antalya’nın yatak kapasitesi birçok ülkenin toplamından fazla. O dönem eksik olan ne varsa bugün fazlasıyla var edildi. Ama artık başka şeyleri konuşuyoruz" dedi. Tarımda da benzer bir değişim yaşandığını vurgulayan Vali Hulusi Şahin, geçmişte en temel meselenin verimlilik ve mekanizasyon olduğunu, bugün ise su kıtlığı ve iklim krizinin ön planda olduğunu söyledi. "Artık üretimi değil, suyu konuşuyoruz. Antalya’nın en kıymetli varlığı su. Onu korumak ve doğru yönetmek zorundayız" diye konuştu. "En acil gündem: kentsel dönüşüm ve şehircilik" Arama Konferansı'nda tartışılan tüm başlıkların önemli olduğunu söyleyen Şahin, özellikle şehircilik ve kentsel dönüşüm konusunun kritik seviyede olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü; "Antalya’nın yapı stoğu ciddi anlamda yetersiz. Sadece bina yenilemek değil, şehirleri yeniden planlamak zorundayız. Kimi yerde zemin sıkıntılı, kimi yerde aşırı sıkışık yapılaşma var. Antalya merkez, Kumluca, Alanya… Hepsi bütüncül bir planlamaya ihtiyaç duyuyor." Antalya’da deprem riskinin düşük görülmesine rağmen yakın zamanda yaşanan 4.9’luk sarsıntının bir uyarı niteliğinde olduğunu belirten Şahin, "Oturduğumuz evlerin hangi yıllarda, hangi şartlarda yapıldığını düşünmek zorundayız" dedi. "2050’de bıraktığımız metinler olacak" Vali Şahin, "Bu konferanstan çıkacak her rapor, her öneri 2050’nin Antalya’sına ışık tutacak. Bugünün popülist tartışmaları hatırlanmayacak ama bugün çözüme kavuşturmadığımız her sorun geleceğe taşınacak. Gelin, bu kente kalıcı katkı sunan bir yol haritası oluşturalım" diye konuştu. Antalya sadece turizm değil, ticaret ve üretim üssü Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Özdemir, ATSO Arama Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Antalya’nın turizm kenti olmanın ötesinde güçlü bir ticaret merkezi ve tarımda dünya markası olma potansiyeline sahip bir üretim üssü olduğunu söyledi. Özdemir, kentin inovasyon ve girişimcilik alanında da giderek büyüyen bir çekim noktası haline geldiğini vurgulayan Özdemir, Antalya’nın geleceğinin tüm kurum ve kuruluşların işbirliğiyle şekilleneceğini belirtti. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak, üst düzey yöneticiler ve yaklaşık 20 uzman personelle konferansa katkı sunduklarını kaydeden Özdemir, arama konferanslarının yalnızca sorunları değil, kentlerin potansiyellerini de ortaya koyduğunu dile getirerek, "Bugün burada yalnızca sorunları konuşmak için değil; çözümler üretmek, yeni fırsatlar keşfetmek ve sürdürülebilir, dirençli bir Antalya ekonomisi için güçlü bir yol haritası oluşturmak için toplandık" dedi. Konferanstan dijitalleşme, yeşil dönüşüm, iklim kriziyle mücadele, kent planlaması, istihdam ve üretim gibi birçok alanda yol gösterici sonuçlar beklediklerini belirten Özdemir, "Antalya’nın geleceğini birlikte konuşmak, birlikte karar almak ve birlikte uygulamak zorundayız" ifadelerini kullandı.
Aydın Yenipazar Belediye Başkanı Ercan: "Onlar konuşur, biz hizmet ederiz" Yenipazar Belediye Başkanı Malik Ercan, son günlerde belediyenin çalışmalarına yönelik yapılan eleştirilere sert bir dille cevap vererek, hizmet üretmeye devam ettiklerini söyledi. Aydın Büyükşehir Belediyesi ile uyum içinde çalıştıklarını belirten Ercan, hem şehir merkezinde hem de kırsal mahallelerde vatandaşların taleplerine göre yol, asfalt ve bakım çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi. Yenipazar Belediye Başkanı Malik Ercan, belediye ekiplerinin uzun süredir sahada olduğunu, özellikle tarla yolları, bahçe yolları, zeytinlik ve incirlik bölgelerinde ulaşımı zorlaştıran sorunlu güzergahlarda kapsamlı bir iyileştirme yapıldığını aktardı. Kırsalın çamurlaşan yollarına taş döşendiğini, bozulan yolların düzeltilerek vatandaşın günlük hayatını kolaylaştırdıklarını ifade eden Ercan, Yenipazar’ın her mahallesine eşit şekilde hizmet götürme kararlılığında olduklarını kaydetti. Açıklamasında eleştirilere de değinen Başkan Ercan, sahada çalışan belediye emekçilerinin emeğine gölge düşürmeye çalışan bir grubun sürekli konuştuğunu, ancak bugüne kadar Yenipazar’a bir katkı sunmadığını söyledi. Ercan, belediyeciliğin masa başında oturup maaş almakla değil, vatandaşın derdine koşmakla yapılacağını vurguladı. Yenipazar için gece gündüz çalışmaya devam edeceklerini belirten Ercan, vatandaşlardan gelen talepleri bizzat yerinde dinlediklerini, eksik görülen her noktada Aydın Büyükşehir Belediyesi ile koordineli şekilde çözüm üretmeyi sürdüreceklerini dile getirdi.