YEREL HABERLER - 30 Aralık 2011 Cuma 15:42

KÜÇÜKLER 2011’İ İHA’YA DEĞERLENDİRDİ...

A
A
A
KÜÇÜKLER 2011’İ İHA’YA DEĞERLENDİRDİ...

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, 2011 yılının belediyecilik hizmetleri bakımından Erzurum’da oldukça verimli geçtiğini söyledi.
Alt ve üstyapı çalışmalarından sosyal, kültürel ve ticari yatırımlara varıncaya kadar büyük hamlelerin yapıldığı 2011 yılının, Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları ile taçlandırıldığını ifade eden Başkan Küçükler, “2011 yılı Erzurum için hayli uğurlu ve bereketli bir yıl oldu. 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları’nın coşku ve heyecanıyla girilen 2011 yılı, ardından Büyükşehir Belediyesi’nin yatırım seferberliğine şahitlik etti. Alt ve üstyapı çalışmalarından sosyal, kültürel ve ticari alanlarda birçok atılımı bu yıl içerisinde gerçekleştirdik. Erzurum’da başlayan gelişim ve değişim dönemi, 2011’de büyük bir hız kazandı” dedi.
Büyükşehir Belediyesi’nin adaylık başvurusu ve hükümetin garantörlüğüyle Erzurum’a kazandırılan 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları’nın kente yepyeni bir vizyon kazandırdığını kaydeden Başkan Küçükler, bu organizasyonla Erzurum’un önünde yeni ufuklar oluşturulduğunu ifade etti.
Küçükler, “2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları, Erzurum’un adını bir marka haline getirdi. Kış oyunları ile tüm dünyanın gözü Erzurum’a çevrildi. Kış oyunları için Büyükşehir Belediyesi olarak yaptığımız adaylık başvurusu ve hükümetimizin garantörlüğüyle ilimiz büyük bir sıçrama yaptı. Oyunlara hazırlık sürecinde ilimize yaklaşık 700 milyon liralık fiziki yatırım yapıldı. Bugün Türkiye’nin hiçbir yerinde Curling salonu yokken, Erzurum’da artık bu spor dalında şampiyonalar yapılıyor. Buna ek olarak atlama kulelerimiz oldu, buz hokey salonlarına sahip olduk. Palandöken Kayak Merkezi zaten marka bir değerimizdi, kış oyunları ile birlikte bu gerçek daha da perçinlendi. Erzurum artık bir marka, bir cazibe ve çekim merkezi.” diye konuştu.
2011 YILINA OLDUKÇA HIZLI BİR GİRİŞ YAPTIK…
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, 2011’in daha başında çok hızlı bir çıkış yapan Erzurum’da bu kez belediyecilik anlamında yatırım ve hizmet yağmuru yağdırmaya başladıklarının altını çizerek, “Geride bırakmaya hazırlandığımız 2011 yılı gerçekten dolu dolu geçti. Önceki yıllardan devam eden çalışmalara ivme kazandırılırken, Erzurum’a yeni değerler kazandırıldı. Yatırım temelleri attık, yeni yatırım projelerini planladık.” dedi.
Başkan Küçükler, “Kış oyunlarının ardından çalışma sezonuna açılışlarla girdik. Gençlik Merkezimiz, Şükrüpaşa Semt Garajımız, bahar aylarıyla birlikte hizmete sunduğumuz önemli yatırımlarımızdandı. Semt garajımızla ilçelere yönelik olarak yürütülen ulaşım hizmetlerine yepyeni bir çehre kazandırdık. Son derece modern bir tesisle ulaşımı kontrol altına aldık. Semt garajımız birçok şehrin terminalinden hem hizmet kalitesi, hem de fiziki anlamda yüksek değere sahip. Gençlik Merkezimiz sayesinde de yüzlerce gencimiz kahve köşelerinden kurtarıldı. Her birine güzel sanatlar alanında eğitimler veriyoruz, yanı sıra mesleki donanım kazandırıyoruz” şeklinde konuştu.
İLKBAHARI AÇILIŞLARLA, YAZ SEZONUNU HUMMALI ÇALIŞMALARLA GEÇİRDİK…
İlkbaharda hizmete sunulan bu yatırımların ardından yaz sezonuna hızlı bir giriş yaptıklarını dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Fen İşleri, Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ekiplerinin dört bir yandan Erzurum’da çalışma yaptıklarını belirtti. Asfalt çalışmalarından kaldırımlar, ağaçlandırmadan peyzaj ve çevre düzenlemelerine varıncaya kadar birçok alanda çalışmalar yaptık. Şehir merkezinde bizim sorumluluğumuzda bulunan ana arterleri modifiye asfaltla kaplarken, yaya kaldırımlarını ise andezitle döşedik. Hizmete bir süre önce soktuğumuz Dadaşkent-Yıldızkent bağlantı yolumuza yüksek kalite standartlarına asfalt döktük. Merkez ilçelerimizdeki sorumluluk bölgelerimizi de unutmadık. Alparslan Türkeş Bulvarı, Dadaşkent’teki Milli Egemenlik Caddesi, 2011 yıl içerisinde çehresi değişen ana arterler oldu. Bölgemizdeki ilk görme engelli yürüme parkuru projesini Alparslan Türkeş Bulvarı’nda uyguluyoruz. Bu gibi önemli çalışmalara ek olarak, ekiplerimiz rutin belediyecilik hizmetleri için yaz boyunca seferber oldular” dedi.
HAYATİ ÖNEM TAŞIYAN PROJELER İÇİN YAZ SEZONUNU DEĞERLENDİRDİK
Büyükşehir Belediyesi’nin, yaz sezonunda alt ve üstyapı çalışmalarına ek olarak Erzurum için hayati önem taşıyan projeler için de düğmeye bastığını dile getiren Başkan Küçükler, Üç Kümbetler civarı ve Palandöken (Gavurboğan) Caddesi’ndeki kamulaştırma çalışmalarının, kentsel dönüşüm noktasında atılan önemli adımlardan birisi olduğunu belirtti.
Küçükler, “Kamulaştırma çalışmalarına geçtiğimiz yıllarda başladığımız Mal Meydanı’nda 2011 yılında çok hızlı bir dönüşüm süreci yaşandı. Burada yüzlerce gecekonduyu yıktık, bu projenin bize maliyeti 40 milyon lirayı buldu. Bu bölgede TOKİ ile ortaklaşa yeni konutlar inşa edecek ve burasını Erzurum’un en modern yerleşim birimlerinden birisi haline getireceğiz. Bu projeye ek olarak Palandöken Caddesi’nde 55 dönümlük alanda kamulaştırma çalışması yaptık. Hak sahiplerine yine belediyemizin kendi öz kaynaklarıyla tam 16 milyon lira kamulaştırma bedeli ödedik. Burada ikinci etap için düğmeye bastık ve sezon kapanıncaya kadar da yıkım çalışmalarını sürdürdük. 2011 yaz sezonunda yılların hayalini de gerçeğe dönüştürdük. Şehitler ve dağ Mahallesi’ndeki gecekonduların yıkımına yönelik olarak senelerden beri verilmiş sözler vardı. Biz göreve gelirken bu bölgelere mutlaka el atacağımız taahhüdünde bulunmuştuk. Bu vaadimizi de yerine getiriyoruz. Şehitler Mahallesi’nde sosyal konut üretimi için de 2011’de düğmeye bastık. Bu bölgede 4 blok halinde tam 128 konut üreteceğiz. Konutlar tamamlanınca da, mahalledeki hak sahipleriyle görüşecek ve çok geniş kapsamlı kamulaştırmalara başlayacağız. Yine bu yıl içerisinde Yenişehir’deki İmar İskan bloklarının yıkımına başladık. Depreme dayanıksız olan bu binaların yerinde oldukça modern konutlar inşa edilecek. Yeni sezon başlangıcıyla birlikte inşaat çalışmaları başlayacak.” şeklinde konuştu.
TİCARİ YATIRIMLARA ÖNCELİK VERDİK…
Erzurum’da 2011 yılında ticari yatırım noktasında da çalışmalar yapıldığını belirten Başkan Küçükler, “Yıllardan beri kamu adına tek bir çivinin dahi çakılmadığı Mahallebaşı’nda Modern Süt ve Süt Ürünleri Çarşısı’nın temelini attık ve inşaatını yüzde 75 oranında tamamladık. Allah kısmet ederse 2012 yılının ortasında bu kompleksimizi de hizmete sunmuş olacağız. Çarşımızda süt ve yağ imalatçılarının yanı sıra, eğitim hizmetlerine elverişli fiziki ortamlar da bulunacak. Böylece Mahallebaşı’na hem ticari bir canlılık, hem de sosyal ve kültürel anlamda hareketlilik kazandırmış olacağız” dedi.
Erzurum’daki ticari yatırımlara Kamyon-Tır Parkı ve Nakliyeciler Sitesi ile Hurdacılar Sitesi7ni de eklediklerini belirten Küçükler, “2011 yılı içerisinde Kamyon-Tır Parkı ve Nakliyeciler Sitesi’ni tamamladık, inşallah önümüzdeki günlerde açılışını yapacağız. Buna ek olarak Hurdacılar Sitesi’nin temelini attık ve inşaatını büyük ölçüde tamamladık. Sebze halinin bulunduğu Ilıca yolu üzerinde şekillendirdiğimiz bu ticari kompleksler, şehrin muhtelif yerlerinde dağınık halde bulunan iş kollarını tek bir çatı altında toplamış olacak. Yine bu yıl projelendirdiğimiz yatırımlar içerisinde Mahrukatçılar Sitesi de var. Onun yapımını da, 2012 yılında başlatacağız” diye konuştu.
İKİZ KULELER, ŞEHİR OTELİ VE EĞLENCE MERKEZİ…
2011 yılında Erzurum için müjde niteliği taşıyan bir başka yatırım projesine ise, İkiz Kuleler’le imza attıklarını ifade eden Başkan Küçükler, “Bu yatırımımız, 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları tesislerinden sonra Erzurum’a yönelik olarak yapılmış en büyük ikinci yatırım olacak. Toplam maliyeti 350 milyon liralık bu yatırım sayesinde Erzurum’un çehresi değişecek. Mevcut Erzurum otogarının bulunduğu bölgede 25’er katlı İkiz Kuleler, yanı sıra şehir oteli ve eğlence merkezi yapılacak. MNG Holding tarafından Erzurum’a kazandırılacak olan bu yatırımın bir ayağı da, şehirlerarası otobüs terminali olacak. Önce otobüs terminalini inşa edecek, seyahat acentelerini yeni otogara taşıdıktan sonra mevcut otogarı yıkacak ve yerinde ikiz kulelerin inşasına başlayacağız” diye konuştu.
Söz konusu yatırımın bir parçası olan Yeni Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde yapım çalışmalarına başladıkları bilgisini veren Küçükler, “Kuzey Çevre Yolu üzerinde çalışmalara başladık. Otogar inşaatımızı temel aşamasına getirdik. 120 gün gibi kısa bir sürede 10 milyon lira değerindeki bu yatırımı tamamlamış ve Erzurum’un hizmetine sunmuş olacağız.” dedi.
ATIK SU ARITMA TESİSİ İHALE SÜRECİ BAŞLADI, NİSAN’DA KOLLAR SIVANIYOR
Erzurum’da eksikliği hissedilen önemli bir altyapı yatırımının ise, Atık Su Arıtma Tesisi olduğunun altını çizen Başkan Küçükler, bu yönde hazırladıkları projeyle aynı zamanda şehir içme suyu şebekesinin de baştan sona değiştirileceğini kaydetti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, “Bu projeyle Erzurum’a hem Atık Su Arıtma Tesisi kazandırmış olacağız, hem de şehir içme suyu şebekesini baştan sona yenilemiş olacağız. Projemizin maliyeti toplam 64 milyon Euro’ya tekabül ediyor. Projemizi bu yıl içerisinde ihaleye çıkardık, yerli ve yabancı yüklenicilerden büyük ilgi gördük. Dünya Bankası ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hibe kaynaklarıyla hayata geçirilecek olan bu proje için her şey hazır durumda. Atık Su Arıtma Tesisi’nin inşaatına Allah kısmet ederse 15 Nisan 2012 tarihi itibariyle başlayacağız. Yine bu projenin bir parçası olan şehir şebekesi yenileme çalışması için de, 2012 yılı içinde tüm hazırlıkları tamamlamış olacağız.” şeklinde konuştu.
Başkan Küçükler, Erzurum’da kaynak sularının değerlendirilmesi noktasında da önemli adımlar attıklarını belirterek, şehrin neredeyse dört bir yanında sokak çeşmeleri ihdas ettiklerini dile getirdi. Küçükler, Cennet Çeşmesi’nin suyunun Hilalkent’e kadar ulaştırıldığını anımsatarak, ‘su şehri’ olarak adlandırılan Erzurum’da, çeşme kültürünü yaygılaştırmaya devam edeceklerini söyledi.
ERZURUM’DA SOSYAL VE KÜLTÜREL YAŞANTIYA AYRI BİR RENK KAZANDIRDIK
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Erzurum’da bu yıl Ramazan ayının da dolu dolu geçirildiğini belirtti. Küçükler, trafiğe kapatılarak yepyeni bir görsel güzellik kazandırılan Taşmağazalar’da Ramazan boyunca iftar çadırları kurduklarını hatırlatarak, “Ramazan ayı boyunca bu çarşımızda yaklaşık 50 bin kişiye iftar yemeği ikramında bulunuldu. Yine Erzurum’da bir ilke imza atarak, Ramazan ayının son haftasında Mahallebaşı’nda iftar sofraları kurduk, Ramazan akşamlarına kültürel zenginlik kazandırdık, programlar düzenledik, konserler organize ettik. Halkımızla iç içe olduk, esnaf gezileri yaptık, ev toplantıları gerçekleştirdik. Erzurum’a sığının Afganlı mültecileri Ramazan ayında da unutmadık. Vatandaşlarımıza yönelik olarak yaptığımız yardımlara onları da dahil ettik. Çocuklarına Türkçe okuma ve yazmayı öğrettik, gençlerine kurslarımızda mesleki eğitimler verdik. 2011 yılı içerisinde İran’ın Tebriz kentiyle kardeş şehir protokolü imzaladık. Şu anda bile iki şehir arasında karşılıklı temaslar gerçekleştiriliyor. Tebriz kentinde Erzurum çarşısı, Erzurum’da da Tebriz çarşısı oluşturacağız. Karşılıklı kültür alışverişinde bulunacağız” dedi.
OLİMPİYAT PARKI ERZURUM’UN GÜLEN YÜZÜ OLACAK…
Erzurum’da mesire alanları, eğlence dinlence merkezleri oluşturma noktasında da önemli adımlar attıklarını söyleyen Başkan Küçükler, “Eski fuar alanında Olimpiyat Parkı adını verdiğimiz eğlence dinlence merkezi oluşturuyoruz. İhalesini bu yıl içerisinde yaptık ve hemen ardından çalışmalara başladık. Bu bölgede hayvanat bahçesinden lunaparka, eğlence amaçlı sosyal donatılardan haralara varıncaya kadar halkımıza birçok hizmet alternatifi sunulacak. Yine Numune Hastanesi’nin yerinde hayata geçireceğimiz bir projeyle şehir merkezine rahat bir nefes aldıracağız. Hastane binasının yıkımı bu yıl tamamlandı, burada engelli yaşam alanı oluşturacağız ve altındaki otoparkıyla Erzurum’un hizmetine sunacağız.” dedi.
Şehrin tarihi dokusunun gün yüzüne çıkarılması noktasında yürütülen bir başka çalışmanın ise, Kültür Yolu Projesi olduğunu anlatan Küçükler, Kalkınma Bakanlığı desteğiyle hayata geçirilecek olan projeyle Erzurum Kalesi etrafının açılacağını, burada Çifte Minareli Medrese, Ulu Camii ve Üç Kümbetler’in iç içe bulunduğu büyük bir kent meydanı oluşturacağını kaydetti. 2011 yılında bu proje bağlamında önemli mesafeler alındığını dile getiren Küçükler, 2012 yılında da, bu projeyle ilgili olarak çalışmaların devam edeceğini söyledi.
2012 YILINDA HAYATA GEÇİRİLECEK OLAN PROJELER…
Başkan Küçükler, 2012 yılında Erzurum’da hayata geçirilecek olan belediye yatırımları hakkında bilgiler de verdi. Küçükler, söz konusu yatırımları ise, şöyle sıraladı: “2012 yılında Erzurum’a yine birçok yatırım kazandıracağız. Aziziye Çok Katlı Otopark, Kayakyolu Spor Kompleksi, Mahrukatçılar Sitesi, Semt Pazarları, Müzik Folklor ve Engelli Eğitim Merkezi, Ulaşım Sevk ve İdare Merkezi, Modern Et Entegre Tesisi, Kongre, Fuar ve Kültür Merkezi, Et ve Balık Kurumu’nun bulunduğu bölgede Dadarium konut projesi, Pirali Baba Çevre Düzenlemesi Projesi, çat Yolu’nda hayata geçireceğimiz Mevlana Vadisi Projesi.”
“ERZURUM’UN POTANSİYELLERİNİN FARKINDALIĞIYLA HAREKET EDİYORUZ”
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Erzurum’un marka kent vizyonuna ilişkin olarak ise, şunları sıraladı: “Erzurum, Türkiye’de en yüksekte kurulmuş en büyük kent olmasının yanında, Orta ve Kuzey Amerika, Orta ve Kuzey Afrika ile Avrupa ve Asya’nın da en yüksekte kurulu şehri. Rakımı itibariyle spor turizmi açısından oldukça elverişli. Sporcuların kamp yapabilecekleri en ideal rakım değeri bin 950 metre iken, Erzurum’da rakım ideal değerin bile üzerinde bulunuyor. İklimi ve klimatize özelliği sayesinde özellikle yaz mevsimlerinde Ege ve Akdeniz bölgelerinin çekim merkezi olan Erzurum, yayla turizmi başta olmak üzere doğa sporları için oldukça uygun serinlikte ve fiziki güzellikler taşıyor. Erzurum, Palandöken Kayak Merkezi’ndeki kar kalınlığı, kar kalitesi, pistlerin sahip olduğu doğal nitelikleriyle dünyanın sayılı kayak merkezleri arasında yer alıyor. Türkiye’nin ilk ve Avrupa’nın da en yüksek atlama kulelerine sahip oluşuyla, kış sporları alanında eşsiz imkanları barındıran kentimiz, sahip olduğu tam teşekküllü kamu ve özel hastaneleriyle bölgenin de sağlık merkezi durumunda. Ekilebilir tarım arazilerinin büyüklüğü, küçük ve büyükbaş hayvan varlığı ile Türkiye’nin önde gelen tarım ve hayvancılık kentlerinden birisi olmakla birlikte tarihi ve doğal güzellikleriyle önemli bir potansiyele de sahip. Tarihi camileri başta olmak üzere, bazı ilçelerindeki kilise ve manastırlarıyla da, inanç turizminin gözde merkezlerinden birisi olan Erzurum, jeotermal kaynaklarıyla, termal turizmi için de sayılı bir adres olma özelliği taşıyor. Büyükşehir Belediyesi olarak bu potansiyellerin farkındayız; yol haritamızı, proje ve yatırım planlarımızı da, işte bu yol haritasına göre oluşturuyoruz”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Emine Erdoğan, Bağımsızlık Öncüleri Zirvesi’nde konuştu: "2026’yı ’Bağımsızlık Yılı’ ilan ediyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, "Yeni yıla sayılı günler kala ’Bağımsız Gelecek, Sağlıklı Nesiller’ anlayışıyla 2026’yı ’Bağımsızlık Yılı’ ilan ediyoruz. Bu büyük ve anlamlı hedefe ülkece omuz vereceğimize yürekten inanıyorum" dedi. Emine Erdoğan, Türkiye Yeşilay Cemiyeti tarafından Şişli’de bir otelde düzenlenen Bağımsızlık Öncüleri Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Yeşilay’ın tam 105 yıldır bağımlılıklarla mücadele ettiğini, hayat kurtardığını, umut inşa ettiğini ve bu aziz vatanın evlatlarının istikbaline gölge düşmesin diye yorulmadan, yılmadan, seferberlik ruhuyla çalıştığını anlattı. Yeşilay’ın bugün 120 şubesi, 105 Yeşilay Danışmanlık Merkezi ve 158 bin gönüllüsüyle hayatın kırılma noktalarında vatandaşların yanında durduğunu kaydeden Erdoğan, Yeşilay’ın bağımlılıkla mücadele eden kişilere yeniden ayağa kalkma gücü ve hayatlarında temiz bir sayfa açma cesareti verdiğini, bunun hakiki bir vatan sevgisinin, samimi bir millet sevdasının en güçlü tezahürü olduğunu dile getirerek, "Sizlere ne kadar teşekkür etsek az kalır" dedi. Emine Erdoğan, bu kutlu misyonu hep birlikte bir adım daha öteye taşıyacaklarına işaret ederek, "Yeni yıla sayılı günler kala, "Bağımsız Gelecek, Sağlıklı Nesiller" anlayışıyla, 2026’yı, "Bağımsızlık Yılı" ilan ediyoruz. Bu büyük ve anlamlı hedefe, ülkece omuz vereceğimize, yürekten inanıyorum" ifadelerini kullandı. Her bir bağımlılığın, milyonlarca tutuklusu olan görünmez bir hapishane olduğunu belirten Erdoğan, "Bugün dünyada 15 yaş üstü 1,3 milyar insan tütün, 400 milyon insan alkol, 292 milyon insan madde bağımlısı olarak yaşamını sürdürüyor. Bağımlılık endüstrisi her gün büyüyor, her an bir insanı daha tuzağına düşürüyor. Kumara ’oyun’, alkole, uyuşturucuya, sosyal medyaya ’eğlence’ diyerek masum maskeler takan karanlık bir düzenle karşı karşıyayız. Ancak biliyoruz ki bu maskelerin ardında son derece trajik hayatlar ve büyük yıkımlar yaşanıyor" diye konuştu. "Bağımlılıklar, asla tolerans gösterilmemesi gereken bir tehdittir" Emine Erdoğan, kumardan sigaraya kadar tüm bu kötü alışkanlıkların "özgürlük" kavramı çarpıtılarak cazip ve özenilir hale getirildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Özgürlüğü tüm isteklerin sınırsızca tatmin edilmesi ve canının istediğini yapabilme gücü olarak empoze ediyor. Halbuki gerçek özgürlük sınır koyabilmektir. Esas sınırların, insanı özgürleştirdiğini anlamaktır. Sağlam bir irade ve ’Hayır’ diyebilme gücüdür. Bir durup düşünelim. Her saat başı sigara molası vermek zorunda kalan, alkol almadan günlük işlerini yapamaz hale gelen, kumar uğruna ailesini, işini, geleceğini feda eden, telefonun şarjı bitiyor diye endişeye kapılan, sosyal medyada oyalanmayı bırakıp hayata karışamayan bir insana gerçekten özgür diyebilir miyiz? Geçen zamanın, boşa harcanan tek bir dakikanın bile telafisi mümkün değilken, koca bir insan ömrü türlü türlü bağımlılıklarla heba ediliyor. Bir örnek vermek gerekirse, ülkemizde günlük ortalama sosyal medya kullanımı yaklaşık 3 saattir. Bu, her ay koskoca 90 saatin ziyan edilmesi demek." Bağımlılıkların bilançosunun yalnızca zaman kaybıyla kısıtlı olmadığına işaret eden Erdoğan, sönen hayatlar, intihara sürüklenen insanlar, dağılan aileler, biten okul ve iş hayatlarının da ödenen ağır faturanın diğer kalemleri olduğunu söyledi. Emine Erdoğan, küresel olarak yılda 3 milyondan fazla insanın alkol ve uyuşturucu, 7 milyon insanın ise sigara nedeniyle hayatını kaybettiğini aktararak, "Aile içi şiddet, boşanmalar, ekonomik zorluklar, işsizlik, suça karışma gibi toplumsal birçok sorunun temelinde de bu bağımlılıklar yatıyor. Bağımlılıkların çevresel maliyetleri de bir o kadar üzücü ve düşündürücü. Ülkemizdeki 20 milyon sigara içicisinden geriye kalan izmaritler, yıllık 5 bin çöp kamyonunu dolduracak hacme ulaşıyor. Düşünün ki bu izmaritlerin ancak 3’te 1’i toplanabiliyor. Geriye kalan 100 milyara yakın izmarit göllere, denizlere karışıyor. İzmaritlerin içerdiği ağır metaller, nikotin ve diğer zehirli maddeler, su ve karasal ekosistemlere büyük zararlar veriyor. Velhasıl bağımlılıklar, insanı, aileyi, toplumu ve doğayı sessizce tüketen, asla tolerans gösterilmemesi gereken bir tehdittir." "Yakın zamanda Yeşilay Meydanları ile temiz bir sosyal çevrenin tohumlarını atacaklar" Bağımlıkla mücadele etmek için toplumun tüm katmanlarına nüfuz eden bir bağımsızlık kültürüne ihtiyaç olduğuna işaret eden Erdoğan, "Yeşilay’ın bu konuda önemli bir projesi olduğu bilgisini aldım. Yakın zamanda Yeşilay Meydanları ile temiz bir sosyal çevrenin tohumlarını atacaklar. Böylece 7’den 70’e herkesin güvenle vakit geçirebileceği dumansız parklar, bahçeler ve meydanlarla bağımsızlık kültürü halka halka tüm topluma yayılacak. Bu noktada elbette en büyük görev mülki amirlerimize ve yerel yönetimlerimize düşüyor. Eminim ki onlar, Yeşilay’a bu konuda en güçlü desteği vereceklerdir. Bizler paylaştığımız alanları sigaradan temizledikçe, sigara içme davranışının görünürlüğünü azalttıkça, sağlıklı yaşam bilinci de herkeste önemli bir farkındalığa dönüşecektir." diye konuştu. Emine Erdoğan, bağımlılıklarla mücadelenin en etkin yolunun, onlara giden tüm yolları tıkamak olduğunu belirterek, "Bilhassa gençlerde, aktivite ve anlamlı uğraş eksikliğinin, onları bağımlılıklara yatkın hale getirdiği biliniyor. Bu noktada Yeşilay’ımızın önleme faaliyetlerini çok kıymetli buluyorum. 106 spor kulübünde 3 bin 901 çocuk ve gençten oluşan sporcularımız, harika başarılara imza atıyorlar. Kazandıkları 142’si yerel, 5’i uluslararası toplam 147 madalyayla gerçekten gurur duyuyoruz." ifadelerini kullandı. Çocukların sanat, spor, bilim gibi alanlara yönlendirilmesinin bağımlılıklara karşı başlı başına bir kalkan olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bağımlılıkların hiçbirine geçit vermeyen en güçlü kale ailedir. Aile, her mensubu için sığınılacak tek liman olduğunda şüphesiz ki insan hayatın fırtınalarında daha az savrulur. O yüzden bağımlılıklarla mücadele, aile kurumunun güçlendirilmesiyle el ele yürüyen bir süreçtir. Gelin, ailelerimizde sevgi, saygı ve merhamet diline daha çok yer açalım. Çocuklarımıza şefkatle yaklaşalım, arkadaş çevrelerinden haberdar olalım, onların özgüvenli ve sağlam iradeli insanlar olarak yetişmelerine katkıda bulunalım. En başta yetişkinler olarak bizler, bağımlılıklardan uzak bir hayat yaşayarak gençlere örnek olalım. Yeşilay Danışmanlık Merkezleri’mizde uzmanlarımız her an vatandaşlarımıza yardım etmek için hazırlar. Tamamen ücretsiz ve erişilebilir bir hizmet sunuyorlar. Lütfen kimse kapılarını çalmaktan çekinmesin. 2026 Bağımsızlık Yılı’nda, büyük küçük demeden bir kötü alışkanlığı diğerine tercih etmeden, toplumca tüm bağımlılıklardan kurtulmak için birlik olmalıyız. Bağımlılıklarla mücadelenin bireysel bir mesele olmanın çok ötesinde bir vatan savunması olduğunu unutmamalıyız." Emine Erdoğan, zirvede, Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç ve Yeşilay Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk ile Yeşilay direktörlükleri tarafından kurulan stantları ziyaret ederek, Yeşilay yeleği giyip fotoğraf çektirdi. YEDAM’dan hizmet alan bağımlılık danışanlarının atölyelerde ürettiği el sanatları ürünler hakkında bilgi alan Erdoğan, danışanların "Renklerini Yeniden Kazananlar" adı altında kaleme aldığı teşekkür ve geri bildirim notlarını da inceledi. Program, aile fotoğrafı çekimi ve hediye takdiminin ardından sona erdi.
Balıkesir Balıkesir İtfaiyesi gücüne güç katıyor Balıkesir’i afetlere karşı daha güçlü hale getirmek için itfaiye teşkilatına 7 yeni modern araç kazandıran Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Balıkesir İtfaiyesi olarak bölgenin en güçlüsü olmak zorunda olduklarının altını çizerken, "Balıkesir İtfaiyesi olarak muhtemel tüm afet ve acil durumlara karşı daima teyakkuzdayız. Hemşehrilerimizin güvenliği için daha çok büyümeye ve güçlenmeye devam edeceğiz" dedi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, bölgenin en güçlü itfaiye teşkilatının gücüne güç katmaya devam ediyor. Türkiye’nin dördüncü büyük itfaiye teşkilatı olan Balıkesir İtfaiyesi, personel ve ekipman kapasitesini artırarak afetlere karşı altyapısını güçlendiriyor. Balıkesir ve bölgesini afetlere karşı daha güvenli hale getirmek amacıyla itfaiye teşkilatını yeni nesil araçlarla buluşturan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın katılımıyla modern teknolojiyle donatılmış yeni araçlar hizmete alındı. Balıkesir İtfaiyesinin bölgenin en güçlüsü olmak zorunda olduğunu söyleyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, "İki adet 35 bin litrelik su ikmal tırı, üç adet 12 bin litre kapasiteli itfaiye aracı, bir adet arazi tipi itfaiye aracı ve bir adet su altı ve su üstü arama kurtarma aracı ile toplam 7 adet aracımızı daha İtfaiye’mize kazandırmanın gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Balıkesir’imize ve ülkemize hayırlı uğurlu olsun" dedi. Türkiye’nin en şeffaf ve liyakat süreciyle 50 genç itfaiyeciyi kadroya dahil eden Balıkesir İtfaiyesi, 2026 yılında da kadrosunu güçlendirmeye devam edecek. "Bölgenin en güçlüsü olmak zorundayız" Balıkesir’in güvenliğinin en önemli teminatı olan itfaiyeyi güçlendirmeye kararlılıkla devam ettiklerini belirten Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, il sınırları içerisinde 44 istasyon, 179 araç ve 860 personelle 7/24 görev başında olduklarını söyledi. Bölgenin en büyük, Türkiye’nin ise 4. büyük itfaiye teşkilatını kurmayı hedeflerinin altını çizen Akın, "Balıkesir İtfaiyesi’nin bölgenin en güçlüsü olmak zorunda. Yaz aylarında yaşadığımız orman yangınları, bölgemizin deprem gerçeği bunu bize gösterdi. Halihazırda İtfaiye’miz, başarı anlamında ülke genelinde üst sıralarda yer alıyor. En son Sındırgı’da çok hızlı bir reaksiyon gösterdik ve AFAD’ımız ile birlikte 2-3 dakika gibi kısa bir sürede enkazdan beş vatandaşımızı hızlıca çıkarttık" diye konuştu. "Balıkesir’imize hayırlı olsun" Büyükşehir Belediyesinin öz kaynaklarıyla araçların bakım ve onarımını yaparak modern hale getirdiklerini aktaran Akın, Balıkesir İtfaiyesine yeni araçlar kazandırdıklarını söyledi. Akın, 2 adet 35 bin litrelik su ikmal tırı, 3 adet 12 bin litre kapasiteli itfaiye aracı,1 adet arazi tipi itfaiye aracı ve bir adet su altı ve su üstü arama kurtarma aracı ile toplam 7 adet aracımızı İtfaiye’mize kazandırmanın gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Balıkesir’imize ve ülkemize hayırlı uğurlu olsun. Dünya Bankası ve İller Bankası üzerinden 20 milyon Euro’luk afet ve deprem kredi fonuna hak kazanarak, yeni araç alımı konusunda çalışmalarımızı tamamladık. Çalışmalarımızın birinci ve ikinci aşamasında sözleşmelerimizi imzaladık. Balıkesir’imize hayırlı olsun. Bu kapsamda;7 adet 24 metrelik merdivenli ve 7 adet 12 ton su kapasiteli itfaiye araçlarımızın imalatlarına başlandı; toplamda 14 adet aracımızı 2026 Mayıs ayında teslim alacağız. Çalışmalarımızın 30 araçlık üçüncü aşamasında da onaylarımız bitti, ihaleyi bekliyoruz. Bu şekilde envanterimize eklediğimiz 51 araç ile toplamda 230 araç filomuz olacak. Ve bölgemizin en güçlü ve donanımlı itfaiye teşkilatı olacağız" diye konuştu. "Büyümeye ve güçlenmeye devam edeceğiz" KPSS ve tamamen objektif kriterlerle üç ay süren eğitimlerin ardından İtfaiye’ye 50 yeni memur kazandırdıklarını hatırlatan Akın, "800 kırsal mahallemizdeki yangın römork sayımızı 833’e çıkarttık, 2026 yılında 50 römork daha temin edip teslim edeceğiz. Bununla birlikte kırsal mahallelerimizde gönüllü eğitimlerine devam ediyoruz. Arama ve kurtarmanın vazgeçilmez kahramanlarından ve henüz birçok ilde ve birimde bulunmayan akredite olmuş arama kurtarma köpeği sayımızı 2’ye çıkarttık. Coğrafi Bilgi Sistemi ile ilgili yaptığımız çalışmalarda, bilgiye kolayca ulaşabilmek ve hızlı çözüm üretebilmek adına ulusal ve uluslararası platformlarda farkındalık oluşturduk. Eğitim Şube Müdürlüğümüz altında, personelimizin olaylar sonrası yaşadığı travmaların giderilmesini amaçlayan Psikososyal Destek Birimimizi kurduk. AFAD üzerinden ulusal hafif ve orta sınıf kurtarma akreditasyonu için eğitim ve uygulama programımız Mayıs ayı içinde tamamlanıyor. Su altı ve su üstü eğitim merkezimiz, ulusal itfaiye teşkilatlarına hizmet verebilecek seviyededir. Türkiye Belediyeler Birliği ile yapılan çalışmalarda Türkiye’de "Merdivenli Araç Operatör" belgesi veren tek itfaiyeyiz. Yine Proagresif Sürüş Eğitim Belgesi verilmesi ile ilgili görüşmelerimiz de devam ediyor. Balıkesir İtfaiyesi olarak muhtemel tüm afet ve acil durumlara karşı daima teyakkuzdayız. Hemşehrilerimizin güvenliği için daha çok büyümeye ve güçlenmeye devam edeceğiz. Kahramanca mücadele eden tüm İtfaiye Teşkilatımıza teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Vali Ustaoğlu: "Yeni araçlar görevler ifa edecek" Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin afetlere dirençli bir şehir vizyonu doğrultusunda güçlendirdiği itfaiye filosuna yeni araç kazandırmanın gururunu hep birlikte yaşadıklarını belirten Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, "Balıkesir Büyükşehir Belediyemize katılan yeni itfaiye araçlarımız inşallah bundan sonraki süreçte çok kıymetli, çok önemli görevler ifa edecek. Sadece bu yaz ilimiz genelinde 300’ün üzerinde irili ufaklı orman yangını meydana geldi. Bunların her birine itfaiye teşkilatımız, o kahramanlarımız gidiyor ve mücadele veriyor. Bu çok çok önemli. Sındırgı’da yaşadığımız her iki depremde de bizim AFAD’ımız ile beraber ilk andan itibaren gidip orada vatandaşlarımızı kurtaran bizim orada kahramanlarımız bu teşkilat içerisinde AFAD ile beraber görev yapıyorlar. Onun için bunların gelişmesi, yeni araç filolarıyla ilimizin, ülkemizin, milletimizin hizmetinde olması da bir o kadar önemli. Ben, buradan tüm emeği geçen arkadaşlara teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Salih Tozan Kültür Merkezi yanında gerçekleşen "İtfaiye Araç Alım" törenine Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın yanı sıra Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı, Balya Belediye Başkanı Orhan Gaga, Savaştepe Belediye Başkanı Ali Koyuncu, İvrindi Belediye Başkanı Önder Lapanta, basın mensupları ve vatandaşlar katıldı.
Elazığ Başkan Şerifoğulları, kelebek hastası Fatma’nın çağrısını karşılıksız bırakmadı Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, 8 yaşındaki kelebek hastası Fatma Aydın’ın çağrısını karşılıksız bırakmadı. Aydın Ailesi’nin evini ziyaret eden Başkan Şerifoğulları ve Eşi Arzu Şerifoğulları, minik Fatma ile bir araya geldi. Elazığ’da yaşayan ve kelebek hastalığı nedeniyle evden çıkamayan 8 yaşındaki Fatma Aydın, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’na çağrı yaparak okumaya geçtiğini ve kendisine kitap okumak istediğini belirtmişti. Başkan Şerifoğulları, Fatma Aydın’ın çağrısına kayıtsız kalmadı ve kendisini kalabalık ortamlarda yormak istemeyerek bizzat evinde ziyaret edip sürpriz yaptı. Moral ziyaretinde Başkan Şerifoğulları’na, eşi Arzu Şerifoğulları da eşlik etti. Minik Fatma’nın dedesi Ramazan Doğan, öğretmeni Arzu Binay, annesi Gülsüm Aydın ve minik arkadaşı Elçin Binay’ın da yer aldığı programda Başkan Şahin Şerifoğulları, hediyelerle yüzünü güldürdüğü küçük kıza, "Senin sağlığın bizim için her şeyden önemli, sen gelemezsen biz sana geliriz" mesajını verdi. Hastalığına rağmen eğitimini başarıyla sürdüren küçük Fatma, Başkan Şerifoğulları ve eşi Arzu Şerifoğulları’na kitap okuyarak yüzlerde tebessüm oluşturdu. Daha sonra üzerinde, "İyi ki varsın Fatma" yazılı pasta kesildi. Fatma Aydın’ın her zaman yanında olduğunu vurgulayan Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, "Bugün, minik kızımız Fatma’nın çağrısı üzerine kendisi ile bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadık. Fatma, okuma ve yazmayı öğrenmiş. Bize de okuma yaptı. Fatma’nın eğitim hayatını destekleyerek, her zaman yanında olacağız. Kendisini tebrik ediyor, Allah’tan şifa diliyorum" dedi.
Denizli Cezaevinden izinli çıkıp karısını işkence yaparak öldüren kocaya müebbet hapis cezası Denizli’nin Tavas ilçesinde cezaevinden izinli çıkıp üç çocuk annesi eşini elleri ve ayaklarını iple bağlayıp ardından işkence ederek öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan koca, ’eşe ve kadına karşı eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Kararda haksız tahrik ve takdiri indirim uygulanmadı. Denizli’de kamuoyunun yakından takip ettiği Müge Elbeli cinayetine ilişkin dava, Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 3. celsede karara bağlandı. Avukat Mehmet Emin Şahin’in takip ettiği davada, sanık M.A.E. ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Duruşmaya Müge Elbeli’nin annesi Hatice Tangil ve babası İsmail Tangil de katılarak adalet arayışını mahkeme salonunda sürdürdü. Cumhuriyet savcısı, bir önceki celsede sunduğu mütalaaya uygun şekilde görüşünü yineledi. Savcılık, iddianamede yer alan ’tasarlama’ unsuruna ilişkin yeterli delil bulunmadığını belirtirken, olayın saatler boyunca devam etmesi, maktulün vücudunda çok sayıda kesici alet ve darp izinin bulunması gibi unsurları dikkate alarak, sanığın ’eşe ve kadına karşı eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, savcılık mütalaası doğrultusunda sanık M.A.E.’nin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. Kararda, sanığın haksız tahrik savunmasının ispatlanamadığı vurgulanarak Türk Ceza Kanunu’nun 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik indiriminin uygulanmamasına karar verildi. Ayrıca sanığın sabıkalı geçmişi de göz önünde bulundurularak takdiri indirim yapılmadı. Mahkeme tarafından somut olayın şartlarına göre haksız tahrik değerlendirmesinin titizlikle yapılmış olması, kadın cinayetleriyle hukuki mücadelede emsal nitelikte bir karar olarak değerlendirildi. Yargılanmanın tamamlanmasının ardından bir açıklama yapan ailenin avukatı Mehmet Emin Şahin, "Yargılama sürecinde sanık tarafından ileri sürülen haksız tahrik iddiaları, dosya kapsamındaki somut delillerle örtüşmediğinden sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmiştir. Yine sanık hakkında iyi hal indirimi de uygulanmamış olması kadına yönelik şiddet davalarında cezasızlık algısının önlenmesi açısından son derece önemlidir. Bu dosya yalnızca Müge Elbeli’nin davası değildir. Bu dava, kadınların yaşam hakkına yönelen sistematik şiddetin yargı önünde nasıl değerlendirilmesi gerektiğine dair önemli bir örnek teşkil etmektedir. Eşe karşı, eziyet çektirilerek işlenen bu cinayetin en ağır şekilde cezalandırılması, benzer suçların önlenmesi ve toplumsal caydırıcılığın sağlanması bakımından hayati önemdedir. Gerekçeli kararın yazılmasına müteakip inceleme ve değerlendirmelerimizi yapacağız. Sanığın, eziyet çektirmenin yanı sıra tasarlayarak ve canavarca hisle kasten öldürme suçundan da cezalandırılması için bölge adliye mahkemesine itirazlarımızı yapıp sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız" dedi. Olayın geçmişi Tavas ilçesine bağlı Karahisar Mahallesi’nde 31 Temmuz 2024 tarihinde meydana gelen olayda, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayan M.A.E.’nin (37) yaptığı ihbarın ardından Hanımlar Sokak’taki müstakil eve gelen jandarma ve sağlık ekipleri, 3 çocuk annesi Müge Elbeli’yi (34) evin salonunda ölü olarak buldu. Vücudunda darp ve yara izleri bulunan kadının cenazesi, otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Kadının elleri ve ayakları iple bağlandıktan sonra kablo ile dövülerek ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin koca M.A.E. ile A.K., S.S. ve F.Y. gözaltına alındı. Açık cezaevinden izinli çıkan M.A.E.’nin evde eşi Müge Elbeli ile tartışmaya başladığı, tartışmanın büyümesi üzerine eşine hortum ve bıçakla şiddet uyguladığı belirlendi. Olay sonrası bir arkadaşının motosikletiyle kaçan koca, jandarma tarafından yakalandı. Savcılık sorgusunun ardından mahkemeye sevk edilen koca M.A.E. ’kasten adam öldürme’ suçundan tutuklandı. Şüphelilerden F.Y. hakkında adli kontrol kararı verilirken, diğer 2 şüpheli ise serbest bırakıldı.