SAĞLIK - 08 Mayıs 2024 Çarşamba 09:38

Gıda zehirlenmeleri sıcaklıkların yükselmesiyle birlikte artıyor

A
A
A
Gıda zehirlenmeleri sıcaklıkların yükselmesiyle birlikte artıyor

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her yıl 600 milyon kişi besin zehirlenmelerinden etkileniyor. Diyetisyen Gültaç Dayı Çamır, yaz aylarında sıcaklığın artması ile birlikte besin zehirlenmesi vakalarının artığını söyledi.


Besinler aracılığı ile insan organizmasına taşınan bakteri, virüs, parazit, toksin ve kimyasal maddeler besin zehirlenmelerine neden olabiliyor. Artan sıcaklıkların etkisiyle birlikte yaz aylarında görülen besin zehirlenmesi vakaları ciddi oranda artıyor. Diyetisyen Gültaç Dayı Çamır, besin zehirlenmelerine sebep olan dört bakteri çeşidi olduğunu söylüyor. Bunlardan ilki, en çok görülen bakteri çeşidinin “stafilokok”. Bu bakterinin et, süt, süt ürünlerinde ve iyi yıkanmamış malzemelerden yapılan salatalarda ortaya çıktığını ifade eden Gültaç Dayı Çamır, bakterili besin alındıktan iki veya üç saat sonra zehirlenme belirtilerin başladığını ve vücutta kusma reaksiyonunun görüldüğünü söyledi.


Bakteriler ölümcül zehirlenmelere neden olabiliyor


Et, süt ve salatanın neden olduğu besin zehirlenmelerinde en çok görülen bir diğer bakteri türünün “shigella” olduğunu söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı Çamır, bu bakterinin neden olduğu zehirlenmelerde belirtilerin ortaya çıkma süresinin bir veya iki gün olduğunu belirtti. Gültaç Dayı Çamır, “Bu bakteri bulantı, kusma, ateş, kramplar, karın ağrıları ve dışkıda kan şeklindeki belirtiler ile görülür” diyor. En ciddi ve ölümcül besin zehirlenmesine neden olan bakterilerden biri de “clostridium botilinum”. Bu bakteri konservelerde, ette, sebze ve meyvede bulunabiliyor. Gültaç Dayı Çamır, “Bu bakteri felç yapabilir, solunumu engelleyebilir ve ölümle sonuçlanabilir” dedi.


Et tüketiminde dikkat edilmesi gerekenler


Öncelikle fiyatı düşük diye nasıl ve nerden geldiği belli olmayan aynı zamanda da nasıl muhafaza edildiği bilinmeyen, denetlenmemiş ve de açık bir şekilde tezgahlarda satılan ürünlerin kesinlikle satın alınmaması gerektiğini söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı Çamır, et tüketecek kişilerin etleri standartlara uygun şekilde işletilen şarküterilerden alması gerektiğini belirtti. Güvenilir markaların paketli ürünlerinin de alınabileceğini söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı, “Paketli ürün alırken de paketin hasar görmediğinden emin olun. Mutlaka etiket okuma alışkanlığı edinin. Üzerinde yazılı olan üretim ve son tüketim tarihlerini kontrol edin. Hayvanlardan geçebilecek hastalıklar nedeniyle sütü kesinlikle çiğ tüketmeyin” ifadesini kullandı.


Besinleri koruma önerileri


Besinlerin bozulmasını önlemek için en pratik yöntemin buzdolabında veya dondurucuda saklamak olduğunu söyleyen Diyetisyen Gültaç Dayı Çamır, pişmiş besinlerin hemen tüketilmeyecek ise iki saat içinde buzdolabına konulması gerektiğini söyledi. Buzdolabında olan ve tüketilmesi için çıkarılacak yemeğin, yetmiş derece üzerinde ısıtılması gerektiğini söyleyen Gültaç Dayı Çamır, aynı yemeğin tekrar tekrar ısıtılmaması gerektiğini söyledi. Çamır, “Dondurucudan çıkardığınız besinleri çözüldükten sonra tekrar buzluğa koymayın. Pişmiş yiyeceklerle çiğ yiyeceklerin birbirine temasından kaçının. Kişisel hijyeninize dikkat edin. Besin hazırlığını yapan bireylerin ellerini mutlaka sabunla en az iki dakika yıkamaları besin zehirlenmelerini önlemek açısından önemlidir. Ayrıca elinde kesikler veya açık yaralar bulunan kişilerin kesinlikle besin hazırlığı yapmamaları, zorunlu durumlarda ise bu yaraların hiçbir koşulda besinlerle temas etmeyecek şekilde sararak mutlaka eldiven kullanmaları gerekmektedir” açıklamasını yaptı.


Sebze ve meyveler iyice yıkandıktan sonra tüketilmeli


Özellikle kişilerin çiğ et, yumurta veya kümes hayvanları gibi besinleri hazırladıktan sonra ellerini mutlaka iyice yıkaması gerektiğini söyleyen Çamır, bu tür riskli besinler ile pişirilmeden tüketilecek sebze ve meyveleri hazırlarken ayrı doğrama tahtası ve bıçakların kullanılması gerektiğini söyledi. Çamır sözlerine şöyle devam etti: “Sebze ve meyveler iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir. Besinlerinizin iyi piştiğinden emin olun. Yeterli süre ve sıcaklıkta pişmeyen yiyecekler zararlı bakterilerin sindirim sistemine taşınmasına yol açabilir. İshal ve kusma durumunda mutlaka dinlenmeli ve temiz su, ayran, maden suyu, şekersiz çay ile sıvı alımınızı artırmalısınız. İshaliniz varsa; pirinç lapası, yoğurt, muz, şeftali, haşlanmış patates tüketmelisiniz.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Tekirdağ’da kurbanlık satış alanları bayrama hazır Tekirdağ’da Kurban Bayramı öncesinde çalışmaları tamamlanan kurban satış alanları, satış yapacak üreticilerin kullanımı için hazırlandı. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde kurbanlık satış alanı hazır hale getirildi. Süleymanpaşa Belediyesi Zabıta Müdürlüğü tarafından hazırlanan alan, 30 Mayıs Perşembe gününden itibaren kurbanlık satışı yapacak üreticilere tahsis edilecek. Kurban Bayramı hazırlıkları çerçevesinde, Zabıta Müdürlüğü ekipleri tarafından titizlikle hazırlanan satış alanı, üreticilerin ve vatandaşların rahat bir şekilde alışveriş yapabilmelerine uygun hale getirildi. Alan, hijyen kurallarına uygun olarak hazırlandı. “Kurbanlık satış alanımızı özenle hazırladık” Süleymanpaşa Belediye Başkanı Volkan Nallar, ilçe merkezinde bulunan Karadeniz Mahallesi’nde yer alan kurbanlık satış alanı ile ilgili, "Kurban Bayramı öncesinde halkımızın ve üreticilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak adına gerekli tüm hazırlıkları tamamladık. Kurbanlık satış alanımız, Zabıta Müdürlüğü ekiplerimiz tarafından büyük bir özenle hazırlandı ve 30 Mayıs’ta üreticilerimize tahsis edilecek. Amacımız, hem üreticilerimizin hem de vatandaşlarımızın rahat ve güvenli bir ortamda alışveriş yapabilmelerini sağlamak. Şimdiden tüm halkımıza hayırlı bayramlar diliyorum" dedi. Kurbanlık satışı yapmak isteyen üreticiler, 30 Mayıs Perşembe günü itibariyle kendilerine tahsis edilecek alanlarda faaliyetlerine başlayabilecekler. Süleymanpaşa Belediyesi, vatandaşların kurbanlıklarını rahatça temin edebilmeleri için gerekli tüm düzenlemeleri ve denetimleri sürdürecek.
Batman Devletin desteğiyle organik bal üretimi ve arı besiciliği yaygınlaşıyor Batman’da organik bal üretiminin artırılması ve arı besiciliğinin yaygınlaştırılması çalışmaları dahilinde 66 arıcıya yüzde 70 hibeli 594 polen tuzaklı arı kovanı dağıtıldı. Batman’da son yıllarda organik arıcılığı geliştirme ve yaygınlaştırma amacıyla bitki türünün çok olduğu Sason ile Kozluk ilçelerinde arıcılara devlet desteğiyle kovan dağıtılması arıcılığı yaygınlaştırıyor. Her geçen gün gelişen arı besiciliği 3 bin rakımlı Mereto Dağı eteklerindeki köyleri adeta bal üretim merkezi haline getirdi. Devlet desteğiyle dağıtılan kovanların daha kaliteli ve polen tuzaklı olması nedeniyle bal üretimini artıracağını belirten arıcılardan Mehmet Bağatur, “Ben Sason ilçesine bağlı Mereto Dağı eteklerinde arı besiciliği yapıyorum. Bizlere devlet desteğiyle verilen kovanlar, polen tuzaklı olduğu için bal üretimini artıracaktır. Devletimizin verdiği destek sayesinde Allah’ın izniyle daha fazla bal elde edeceğiz” dedi. İki yıldır arıcılar destekleniyor Batman’da 2 yıldır arıcıların Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından desteklendiğini belirten kovanların kontrollerini yaparak besicilere teslim eden görevlilerden Veteriner Hekim Gülşah Yıldız, 66 arıcıya 594 adet polen tuzaklı kovanın dağıtıldığını söyledi. Veteriner Hekim Gülşah Yıldız, “Tarım ve Orman Bakanlığının destekleri ve Batman İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün katkılarıyla 2 yıldır arıcılarımıza hibeli arı ve polen tuzaklı kovan desteği yardımında bulunuyorduk. Bu gün yine batman il merkezinde 3 arıcımıza, Sason ilçesinde 33 ve Kozluk ilçemizde de 30 arıcımıza 9 kovandan toplamda 594 polen tuzaklı kovan dağıtımını yaptık. Kovanlarımızın polen tuzaklı olması çok daha faydalı olacak. Polen tuzağı sayesinde sadece bal üretimi değil, diğer bal ürünlerini de elde etmeleri kolaylaşacaktır. Sason’da ortalama 40 bin arı kovanı bulunmaktadır. Sason endemik bitki türleri, dağların rakımının yüksek olması ve sıcak bir bölge olması nedeniyle kaliteli balın üretildiği bir ilçemizdir” diye konuştu. (EA-AKK-E)
Bursa İnegöl’e yaşayan merkez İnegöl Belediyesi’nin şehrin merkezinde gerçekleştirdiği Kent Meydanı ve Yeni Yaşam Alanı projesiyle, 7’den 77’ye her yaştan vatandaşın 24 saat faydalandığı yaşayan bir merkez ortaya çıktı. Yaşanan dönüşümle şehir modern bir meydan da kazanmış oldu. Belediye Başkanı Alper Taban, İnegöl’de değişimin süreceğini işaret etti. Şehri geleceğe taşıyacak projelerle geleceğin modern İnegöl’ünü imar eden İnegöl Belediyesi, merkezde örnek bir projeye imza attı. Binalarla çevrili ve sıkışmış şehir merkezinde önce Hükümet Konağı, Kaymakamlık Lojmanı ve Sedir Kafe yıkılarak bu alanda 11 dönüm arazi elde edildi. Caddenin iki yakasındaki alan tek parça olarak projelendirilip bütünsellik içeren bir meydan oluşturuldu. Gastro Kafenin de içerisinde yer aldığı Merkez Park ismiyle modern bir sosyal yaşam alanına dönüşen alan, hemen karşıda bulunan ve içerisinde; Gastro İnegöl Restoranı, kafeterya, Nöbetçi Kütüphane, Sergi Salonu ile Yeni Belediye Hizmet Binasının bulunduğu Kent Meydanı ve Yeni Yaşam Alanı ile birbirini tamamladı. Şehir merkezinde yaşanan değişim ve dönüşüme dair açıklamalarda bulunan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, hayal ettikleri ferah, yeşil ve şehirde yaşayan her yaştan insana hitap eden sembol bir meydana kavuştuklarını söyledi. Şehirlerde meydanların kentsel bütünlük içerisinde en önemli alanlar olduğuna vurgu yapan Başkan Taban, “Hayalimizde İnegöl’e sembol bir meydan, şehre yakışacak bir merkez kazandırmak vardı. Bu düşünceyle çıktığımız yolda bugün güzel bir sonuç elde etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Merkezi sıkışmışlıktan kurtaran, şehir merkezini bu şehirde yaşayan insanların kullanımına sunan, modern, geleceğe hitap eden ve huzur veren bir merkeze kavuştuk. Merkezdeki kasvetli yapıları ortadan kaldırarak başladığımız bu süreçte bugün İnegöl’ün meydanı; yeşillerle süslü, yeraltında 390 araçlık otoparkı olan, restoranı ve kafeteryalarıyla, Nöbetçi Kütüphasiyle, sergi salonuyla ve yaşam alanlarıyla tüm vatandaşlarımıza hitap eden bir meydana dönüştü” dedi. 7/24 yaşayan merkez Merkez Park projesini de içerisine alan Kent Meydanı ve Yeni Yaşam Alanının şehre kazandırdıkları ve özelliklerinden de söz eden Başkan Taban, “Burası tamamıyla vatandaşlarımıza ait bir merkez. Çocukların paten kaydığı, kafeteryasında gençlerin vakit geçirdiği, restoranında 7’den 77’ye herkesin şehrin yöresel lezzetlerini tadabildiği, sergi salonunda sanatın icra edildiği, Nöbetçi Kütüphanesinde ilkokuldan üniversite üstüne kadar öğrencilerin faydalandığı, aynı zamanda belediyemizin de tüm birimlerini tek çatı altında toplayan hizmet binamızın yer aldığı bir proje. 24 saat yaşayan bir meydan ortaya çıktı. Günün her saati hayat var burada. Gastro İnegöl Restoranımız akşam 22.00’a kadar açık, Nöbetçi Kütüphanemiz gece 24.00’a kadar açık, Gastro Kafemiz 24.00’a kadar açık, yine özel bir kafe işletmesi var geç saatlere kadar burada hizmet sunuyor. Hizmet Binamızda Çözüm Merkezimiz ve Zabıtamız 24 saat burada görev yapıyorlar” diye konuştu. Günlük 10 bini aşkın kişi faydalanıyor Kent Meydanı ve Yeni Yaşam Alanının vatandaşlar tarafından da yoğun şekilde kullanıldığına dikkat çeken Başkan Taban, “Burada bulunan tüm tesislerimiz vatandaşlarımızın uğrak mekanı haline geldi. Gastro İnegöl Restoranımız günlük 3 bin dolayında misafir ağırlıyor. Yine Gastro Kafe günlük 3 bini aşkın kişiye hizmet veriyor. Meydanda bulunan özel kafe işletmemiz ortalama günlük bin kişiye hizmet veriyor. Nöbetçi Kitaphanemizden her gün 500 öğrencimiz faydalanıyor. Belediye Hizmet Binamıza da günlük girişler 4 bin dolayında. Yani burada oluşan tesisleri günlük 11-12 bin kişi kullanıyor. Bu sayı zaman zaman 15 binleri buluyor. Dolayısıyla yapılan çalışmanın ne kadar gerekli ve kıymetli olduğunu da burada bir kez daha görmüş oluyoruz” açıklamalarında bulundu.