GENEL - 18 Aralık 2017 Pazartesi 12:47

Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez:

A
A
A
Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez:

Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs konusundaki kararıyla büyük bir krize dönüştüğünü ifade ederek, “Türkiye, Ortadoğu’da çok önemli bir aktördür” dedi.

Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs konusundaki kararıyla büyük bir krize dönüştüğünü ifade ederek, “Türkiye, Ortadoğu’da çok önemli bir aktördür” dedi.


Dünya tarihinin tartışmasız en kutsal yeri olan Kudüs’ün, üç semavi dinin her biri için çok büyük önem arz ettiğini kaydeden Eğilmez, “Hıristiyanlık ve Yahudler için tarihi olmanın yanında, bu iki dinin geleceği açısından da Kudüs çok önemli bir mekândır. Zira onlar için Kudüs yoksa gelecekte yok gibidir. Hıristiyanlığın ve Yahudiliğin geleceği Kudüs’e bağlıdır. Her zaman dünya tarihinin gündeminde olan bu kutsal şehir, geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs konusundaki kararıyla büyük bir krize dönüştü. Peki Trump neden böyle bir karar aldı? Neden İslam ve hatta Hıritiyan dünyadan alacağı tepkileri bile bile Kudüs için İsrail’in yanında agresif bir tutum aldı? Bunun en önemli sebebi, iç politikada çok zor günler yaşayan Trump, ABD’de kendisine adeta savaş açmış olan Yahudi medyasını dolayısıya Yahudi lobisini yanına almak istiyor. ABD medyasının yaklaşık yüzde 80’ni Musevi iş adamarının elinde. Çok sayıda televizyon, gazete, dergi, yapım şirketini Yahudiler kontrol ediyor. En çok seyredilen televizyon programlarının yazar ve yapımcılarının yüzde 60’ı, en yüksek tirajları gazetelerde yazan gazetecilerin yüzde 25’iden fazlası Yahudi asıllı. Bu gazete ve televizyonların başında New York Times, Washinton Post, Wall Street Journal, Newsweek, Time, ABC, CNN ve NBC geliyor” diye konuştu.


Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Savaş Eğilmez, bu yayın kuruluşlarının hepsinin Donald Trump’ın seçimlerde Rusya ile işbirliği yaptığı gerekçesiyle ABD Başkanlığı’ndan azledilmesi gerektiğini işlediğini belirterek, şöyle konuştu:


“Trump kendisi açısından endişe verici seviyelere gelen bu propogandayı bitirmek ve Yahudi lobisini yanına çekmek için Kudüs’ü kullanıyor. Bu karara tüm dünyada en büyük tepkiyi Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan göstermiştir. Ve bu tepkiyi hayata geçirecek adımları hızlı bir şekilde atmıştır. Türkiye bu krizde ne yapması gerekiyorsa onları yapmaya başlamıştır.


Küresel güç dengeleri hızla değişirken, günümüzde herhangi bir devletin kendisine çok yakın coğrafyaları dahi tek başına şekillendirmesi mümkün değil. Bu gün ABD bile ne Pasifiği, ne Körfez’i ne de Orta Doğu’yu istediği şekilde yönetemiyor.


Avrupa, bırakın mülteci sorununu, Irak-Suriye krizleri ve İran-Rusya ittifakıyla başa çıkmayı, kendi sorunlarını dahi yönetemiyor.


Bütün bu kaosun içerisinde Türkiye; Asya - Avrupa ve Ortadoğu arasında stratejik köprü olarak, en önemli jeopolitik ülke konumundadır. ABD ve AB’nin Türkiyesiz bir Orta Doğu, Kafkasya, Balkanlar ve Rusya politikasının olamayacağı tartışılmaz bir gerçektir.


Türkiye, Ortadoğu’da Çok Önemli Bir Aktördür


Türkiye, konumu itibarıyla, Avrupa, Rusya ve ABD’den çok daha fazla Orta Doğu’daki stratejik dengelerle ilgilenmek zorundadır. Dünya küresel güçlerin sebep olduğu sorunlara tanıklık ediyor. En son Kudüs meselesinde görüldüğü gibi Ortadoğu’da Türklerin hakimiyeti sona erdirdikten sonra ciddi bir stratejik boşluk var. Bölgede önce Selçuklu sonra da Osmanlı’dan sonra mutlak egemen bir güç var olamadı, kısmen hakim olanlar da bölgeye barışı ve adaleti getirmediler.


Türkiye sadece Ortadoğu’da değil Balkanlar, Kafkasya ve Orta Asya’da da göz ardı edilmemesi gereken önemli bir güçtür. Türkiye’nin sahip olduğu askerî güç, Ortadoğu gibi zor bölgelerde var olmak isteyenler için dikkate alınması gereken bir unsurdur


Tarih bize stratejik konumun, bir ülkenin ve dolayısıyla bir milletin kaderini belirlediğini göstermiştir. Türk Devleti de mutlaka bunun farkında olmalıdır. Türkiye, Akdeniz, Karadeniz, Kafkaslar, Avrupa, Ortadoğu bölgelerinin merkezindeki anahtar ülkedir.


Orta Doğu jeopolitiğinin en stratejik bölgesinde yer alan Türkiye bu ittifak değişimlerinin coğrafyasında her ülke ve grupla sorunlar yaşaması, Türkiye’nin bölgede uygulanan ve uygulanacak olan politikalar içerisinde, önemli oyunculardan biri olduğunu gösterir.


Türkiye için bölgesel güç terimi yetersiz kalır. Çünkü Türkiye etrafındaki bölgelerin tamamında güçtür. ABD dışında hiçbir ülke, Türkiye kadar farklı coğrafyalarda rol sahibi değildir. Aynı anda Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu’ya ait olan tek ülke olması nedeniyle, çok yönlü denge politikaları uygulaması, hem kendi hem de bölge güvenliği için büyük önem taşımaktadır.


Türkiye özellikle son dönemde, yeni ortadoğu politikası kapsamında, varisi olduğu Osmanlı Devleti’nin eyaletleri ve bugün ki Türk devletinin de doğal uzantısı olan Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’yi tarihi sorumluluklarının bilinciyle, ulusal güvenliği açısından güçlü bir motivasyonla takip ediyor.


Bölgedeki gelişmeler de açıkça gösteriyor ki “Türkiye’nin Zamanı” gelmiştir. Oluşan şartlar, Türkiye’ye “Tarih Seni Çağırıyor” diye sesleniyor. Bu sesi duymamazlıktan gelemeyiz.


Türkiye ekonomik, askeri, siyasi ve kültürel gücü ve birikimiyle Kudüs’ün de içinde yer aldığı Orta Doğu’da önemli bir aktor haline gelmiştir.


ABD, Rusya, Avrupa veya bölgede çıkar sağlamak isteyen her ülke, Türkiye ile yan yana yürümek zorundadır. Aksi taktirde er ya da geç kaybeden tarafta olacaklardır.


Türkiye, ne köprü ne de tampon bir ülkedir. Türkiye önemli bir aktördür”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.