GENEL - 16 Mart 2018 Cuma 16:17

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Şimdi bir yandan Menbiç’e yöneleceğiz”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Şimdi bir yandan Menbiç’e yöneleceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi bir yandan Menbiç’e yöneleceğiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi bir yandan Menbiç’e yöneleceğiz. Menbiç’teki kardeşlerimizi daha fazla bekletmeyeceğiz" dedi.


Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Erzurum İl Kongresinde önemli açıklamalarda bulundu. 16 Nisan halk oylamasında yüzde 75’lik oranıyla Türkiye sıralamasında beşinci sırada yer alarak vefasını gösteren Erzurum’a bir kez daha şükranlarını sunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlçeler arasında öne çıkan yüzde 91’lik evet oyuyla Pazaryoluna, yüzde 90’lık Tortum ve Köprüköy’e yüzde 85’lik oranla Uzundere ve İspir’e, yüzde 83 ile Aşkale ve Narman’a, yüzde 82 ile Aziziye, Oltu ve Pasinler ilçelerimize özellikle teşekkür ediyoruz" dedi.


Erzurumlu merhum sanatçı İbrahim Erkal’ın Hadi Gel Erzurum’a gel türküsünü anımsatan Erdoğan, "Rahmetli İbrahim Erkal kardeşimiz o güzel türküsünde dediği gibi Paladöken yastığım evleri yığın dadaşların el ele hadi gel Erzurum’a gel Erzurum yahşi güzel. Palandöken bembeyaz çoğu kıştır azı yaz. Yaylalar serin su damdan donan buzu yaz, hadi gel Erzuruma gel. Erzurum yahşi güzel. Evet havası sert insanı mert, yahşi güzel Erzurum’a herkes gelsin" dedi.



"15 yılda 22 katrilyon liralık yatırım"


Erzurum’a 15 yılda 22 katrilyon liralık yatırım yaptıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Niye siz bize aşıksınız ama biz de size aşığız. ’Aşkınan koşan yorulmaz’ dedik yorulmadık yorulmayacağız. İki üniversite ve 140 bin üniversite öğrencisiyle ülkemizin de en büyük eğitim üslerinden birisi" dedi.


Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Komuta kademesiyle görüşüyoruz. ’Gençler bizi Afrine götür diyor’ ne diyorsunuz? Diyorlar ki ’şu an ihtiyaç yok.’ ’İhtiyaç olursa size bildiririz’ diyorlar. Ben de ihtiyaç olursa hadi gidiyoruz diyeceğiz biz de. 15 Temmuz da zaten siz bunu gösterdiniz. 251 şehidimiz oldu. Ama ne oldu elhemdülillah bu darbecilere ülkemizi kaptırmadık. FETÖ, Erzurum’un bir köyünden çıkmıştı. 99’da nereye kaçtı Pensilvanya’ya. Corçlar karşıladı. Hala orada mı? Orada. Niye dönemiyor. Sen artık dönsen bile dadaş artık seni buraya sokmazlar. Dadaşların içerisinden bu milleti parçalayan çıkmaz. Onun için sen yerini buldun."



"Olimpiyatları Erzurum’a kazandırmak için elimizden geleni yapacağız"


Üniversite öğrencileri için yeni yurtlar inşa ettiklerini dile getiren Erdoğan, "Bin 930 yatak birkaç yıl içinde de 3180 yatak kapasiteli yurtları hizmete sokuyoruz. Şehir genelinde üç bin yeni derslikle evlatlarımızın daha modern şartlarda eğitim öğretim görmesini sağladık. Kış sporlarından çok önemli tesisler kurduk. Şimdi bu alt yapıdan aldığımız cesaretle Erzurum’a 2026 kış olimpiyatlarına bakın alıyoruz demiyorum orada rekabet edeceğiz. Bizim dışımızda altı ülke daha var. Onlar da rekabetin içerisinde. Müracaatımızı yapacağın inşallah hayırlı olacak. Olimpiyatları Erzurum’a kazandırmak için elimizden geleni yapacağız" dedi.


Bugüne kadar 10 bin yeni konut yaparak Erzurum’un çehresini değiştirdiklerini kaydeden Erdoğan, "Bölünmüş yol uzunluğunu 600 kilometreye çıkararak ulaşım sorununu kökten çözdük. Bayburt yolu üzerindeki Kop Tüneli Aşkale-İspir arasındaki Kırık Tüneli hizmete girdiğinde Erzurum-Trabzon ve Rize yolu çözüme kavuşacak. Erzurum-Bingöl yolundaki Çiriş Tünelini de 2021 yılına kadar tamamlayacağız. Amacımız Edirne’den Kars’a oradan da Tiflis’e Çine kadar kesintisiz bir raylı sistemini inşa etmektir" ifadelerini kaydetti.



"19 kilometrelik raylı sistem"


"İnşallah en kısa sürede Erzurum’un ulaşımını 19 kilometrelik raylı sistemle kolaylaştırarak rahatlatacağız" diyen Erdoğan, "Erzurum’la gurur duyuyorum. Tarihi bir mücadele veriyoruz. Erzurum istiklal mücadelesinin ne olduğunu çok iyi biliyor. Hazreti Ömer döneminden beri İslam’ın bayraktarlığını yapıyor. Daha sonraki dönemlerde çeşitli devletler arasında el değiştirse de hep bir gaza üssü olmuştur. Erzurum Türklerin Anadolu’ya gelişinde de bir giriş kapısı olmuştur. 12 Mart Erzurum’un kurtuluşunun 100. yıldönümüydü. Bir kez daha kurtuluş gününüzü tebrik ediyorum. Erzurum bölgenin en önemli şehirlerindedir. Erzurum bu arada kurucu bir şehirdir. 23 Temmuz 1919 da toplanan Erzurum kongresi istiklal harbinin müjdecisi olmuştur. Erzurum’un böyle önemli bir yeri var. Dün Anadolu’nun bizim vatanımız haline gelmesinin öncülüğünü yapmıştır. Şimdi de Erzurum Türkiye’nin ve Türk milletinin istiklalinde ve istikbalinde yine safların en önünde yürüyor. Erzurum’a böylesi yakışıyor" diye konuştu.



"Mazlumlara her zaman biz ensar olduk"


Erdoğan, "Allah’ınıza kurban sizin dadaşlar. Afrin’e teröristlere dar eden kahramanlarımızı görüyorsunuz. Teröristlerini inlerinde bulup imha eden aslan parçalarını görüyorsunuz. Ülkemizin yanı başında 90’lardan beri önce Irak’ta sonra Suriye’de güya buraları kurtarmak için gelenlerin yaptığı büyük bir yıkım var. Mazlumlara her zaman biz ensar olduk. Son yedi yılda 4 milyon ırak ve Suriyeli ülkemize sığındı. Kendi gücümüzle kendi imkanlarımızla bu yükü omuzladık. Hala da dört milyona yakın sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. AB önce 3 milyon avro, bir üç milyon avro. Daha birincisi daha gelmedi. Ya siz ne diyorsunuz. Arkadaş eşek ölür kalır semeri insan ölür kalır eseri. İnanmıyor musun gel Antepe, gel Hatay’a, Urfa’ya. Gel bu eserlerin tamamını gör. Gördükten sonrada vermen gereken parayı ver. Verirseniz verirsiniz vermezseniz vermezsiniz biz yolumuza bakarız. AB bizi sadece oyalıyor. Biz eğer sizden gelecek avroları bekleyecek olsaydık 4 milyon insan ölümler halkasına çok daha farklı bir şekilde ilave olurdu. Hani diyor ya şair ne günlere kaldık" dedi.



"AB daha ilk dilim parayı vermedi"


AB’nin ilk dilim parayı vermediğini söyleyen Erdoğan, "Yapacağımız çok iş var. Adam terör örgütüne envai çeşit silah veriyor bir kuruş para almadan. Biz paramızla alamıyoruz, terör örgütlerine bedava veriyorsunuz. Bunları ne ile izah edeceksiniz. AB komisyonu ikinci 3 milyon avro için teklif vermiş. AB daha ilk dilim parayı vermedi" ifadelerini kaydetti.



"Türkiye Afrin meselesini önemli ölçüde çözmüştür"


"Türkiye Afrin meselesini önemli ölçüde çözmüştür" diyen Erdoğan, "Yaklaşık 140 bin o bölge insanı döndü ve kendi evlerine yerleştiler. Bin 500 kilometre kareyi kontrolümüze aldık. Nedef Afrin’i tamamen kontrolümüzün altına alacağız ve Afrin’e yerleştireceğiz. 780 bin kilometre karelik topraklara nereden geldik 18 milyon kilometrekarelik bir Osmanlıydı. Maalesef 780 bin kilometrekareye düştük. Ya buna bile göz diktiler. Kimlerin göz diktiğini biliyorsunuz. PKK göz dikti, vicdansızlar. Bunların hepsini çıkarıyoruz" ifadelerini kullandı.



"Menbiç’teki kardeşlerimizi daha fazla bekletmeyeceğiz"


Erdoğan ,"Şimdi bir yandan Menbiç’e yöneleceğiz. Menbiç konusunda ABD yeni bir yöntem önermişti. ABD Menbiç’te niye vardı. DEAŞ’ı kovmak için. Şu anda var mı? Peki kim var başkan. Ne siz oraya girin ne biz girelim. Oranın sahibi Araplar. DEAŞ kalmadı ama ABD neden orada? Menbiç’in yüzde 95’i Arapların. Bu kadro merhamet kadrosudur. Bunun için oradayız. Bu bölgeleri asıl sahiplerine veriyoruz. İşgal için değil Suriyeli kardeşlerimizi zulümden kurtarmak ve güvenli bir gelecek sağlamak için gittik. Menbiç’te de aynısını yapacağız. ABD terör örgütünü boşaltırsa çok daha kolay yaparız. Onlardan ihsan istemiyoruz gölge etmesinler yeter. ABD eğer teröre karşı birlikte çalışmak istiyorsa Fırat’ın doğusunda teröristleri oradan çıkararak bu işe başlamalıdır. Mutlaka onları oradan çıkaracağız. Her türlü işbirliğine hazırız. Zaten bu kardeşlerimizde hasretle yanlarına gitmemizi bekliyorlar. Menbiç’teki kardeşlerimize daha fazla bekletmeyeceğiz. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bin 530’a ulaştı. Kontrolümüze geçen net alan Bin 320 kilometrekare. Yavaş yavaş siviller yerlerine yerleşiyor" dedi.



"3 milyon masum insanın ölümüne yol açtılar"


Erdoğan, "Sınırlarımız boyunca terör koridorları oluşturmaya çalışanlar birden bire barışsever kesildiler. 3 milyon masum insanın ölümüne yol açtılar. Ya bunlar değil mi Suriye’de bir milyon insanın kanına giren, Filistin’de yüz binlerce insanın kanına giren. Afrinde zarar gören sivil görmek istiyorlar teröristlerin şehirden çıkmaya engel olan sivillere zulmedenleri görsünler. Yollara kurdukları tuzaklarla hayatını kaybeden çocukları görmeyenlerin vicdanları nasırlaşmıştır. Petrol var mı, elmas var mı? Varsa oradalar. Masum insanların hayatıymış hiç biri umurlarında değil. İnsan hakları kendi vatandaşları söz konusuysa anlamlıdır. Bunların her şeyleri maalesef lafta. Onlar insanları ölüme terk ettiler. Bunların anlayış şekli sona eriyor. Bu büyük yükselişte yolumuzun lokomotifi Erzurum’a yine çok önemli görevler düşecektir. Gelecek bizim medeniyetimizle aydınlanacak.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle bir araya geldi İstanbul’da gençlerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Mağaralar boşaldı, silahlar yakıldı, yakılıyor. Şu an itibarıyla da hamdolsun, Güneydoğu’ya ve Doğu Anadolu’ya artık bir sulh ve sükun gelmiş vaziyette. Güvenimiz var, eminiz. Artık yaylalara, dağlara herkes rahatlıkla çıkıyor. Çobanlar koyunlarını, kuzularını rahatlıkla otlatabiliyor" dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane Külliyesi’nde düzenlenen AK Parti Gençlik Buluşmaları Kampüs Programı’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 ilden 207 üniversiteden gelen öğrencilerin sorularını cevapladı, onlarla sohbet etti. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sevgili gençler, sevgili genç kardeşlerim; her birinizi en kalbi duygularımla, sevgiyle selamlıyorum. Türkiye’nin pırıl pırıl yüzlü üniversiteli gençleriyle bir arada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Gençlik buluşmaları, Türk siyasetine bizim kazandırdığımız, bizimle sembolleşen özgün bir programdır. Şimdiye kadar Konya’dan Bursa’ya, Samsun’dan Şanlıurfa’ya, Mardin’den Muğla’ya kadar birçok ilimizde gençlerimizle bir araya geldik. Hasbihal ettik, farklı konularda ufuk turu yaptık. Bu buluşmaların şahsen benim de ufkumu açtığını ifade etmek isterim. Gençlerin kalbinde yer edinmeye, gençlerle yoldaşlık etmeye, işte bugün burada olduğu gibi gençlerle ruh ve gönül sohbeti etmeye siyaset yolculuğumda hep özel önem verdim. Hayalini kurduğumuz Türkiye’nin umudu olan siz genç kardeşlerimden sadece cesaret değil, aynı zamanda ilham da aldık. Mesuliyetimizin büyüklüğünü gördükçe, başta gençlerimiz olmak üzere 86 milyonun esenliği için daha çok çalıştık, daha çok koşturduk. Bugün gençlik buluşmalarına yeniden "Bismillah" diyoruz. Gençlik kollarımızın davetine icabet ettiğiniz için her birinize teşekkür ediyorum. Kısa bir takdimimin ardından, sizlerden gelecek soruların şekillendireceği samimi bir sohbet yapmak istiyorum. Gençlik buluşmalarımızın, Türkiye’deki tüm üniversitelerden böylesine geniş bir katılımla başlamasını da son derece kıymetli buluyorum" dedi."23 yıllık iktidarımız boyunca da hep gençlerle omuz omuza yürüdük"23 yıllık iktidarımız boyunca da hep gençlerle omuz omuza yürüdük diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sevgili genç kardeşlerim; bugün çatısı altında bir araya geldiğimiz bu tarihî bina, hem şahsımın siyasi hayatında hem de Türk siyasal tarihinde özel bir yere sahiptir. Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane olarak uzun yıllar hizmet veren, İstanbul’un simge yapılarından olan bu bina, aynı zamanda gazeteci merhum Mehmet Ali Birand’ın hazırlayıp sunduğu 32. Gün programının çekildiği mekândır. Burada kendisiyle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. O moderatördü ve sevgili gençler de orada bizi adeta soru yağmuruna tutmuştu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum dönemde, 1998 yılında bu salonda rahmetli Birand’ın misafiri olmuş, üniversite öğrencilerinin sorularını cevaplamıştım. 27 yıl sonra bu kez Türkiye Cumhurbaşkanı olarak yine aynı mekânda üniversite gençliğiyle bir araya gelmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Böylesine tarihî bir mekânda bu anlamlı buluşmaya vesile olan Gençlik Kollarımızı huzurlarınızda tebrik ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar. Gençler, bakınız; biz genç dimağların enerjisini ve heyecanını siyasete katarak yola çıkmış bir hareketiz. 23 yıllık iktidarımız boyunca da hep gençlerle omuz omuza yürüdük. Siyasetten bürokrasiye, iş dünyasından her alana kadar gençlerin önünü açarak ilerledik. Bugün de gençlerin en çok teveccüh gösterdiği, gençlere en çok teveccüh gösteren siyasi hareket biziz. Çünkü biz, bu ülkenin en büyük gücünün; misyon sahibi, özgüveni yüksek ve idealist bir gençlik olduğuna inanıyoruz. Bugüne kadar da yanılmadık; aynı inançla bu yolda yürümeye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı."Hangi alanda eğitim alıyorsanız, en iyisini almaya çalışın"Erdoğan, "Köklerinden güç alan ama gözünü ufka diken, dünyanın dönüşümünü okuyabilen; iddialı, şuurlu, ahlaklı ve nitelikli bir gençlik aradık ve bunu bulduk. AK Gençlik işte böyle bir sorumluluğu omuzlarında taşıyor. Biz, onca imkânsızlığa rağmen surda bir gedik açmayı başardık. Şimdi o gediği büyüterek zaferi kucaklayacak olan sizlersiniz. Sizlere inanıyorum, sizlere güveniyorum. Bu yolda birlikte, emin adımlarla yürümekte kararlıyız. 21’inci yüzyılı Türkiye’nin asrına çevirecek; gemiyi menziline ulaştıracak ve küresel liderliğini kabul ettirmiş bir Türkiye’ye, ben sizlerle birlikte kavuşacağımıza inanıyorum. Bu hedefe giden yolda her şeyden evvel siz gençlerin enerjisine, yeteneklerine ve dinamizmine ihtiyacımız var. Ve bu dinamizmin sizlerde olduğuna inanmakta herhâlde yanılmıyorum, değil mi? Türkiye’nin gençleri olarak, bu milletin geleceğini avuçlarınızda taşıdığınızı lütfen bir an olsun aklınızdan çıkarmayın. Ülkemizin yarınlarına damga vuracak siyasetçiler, ekonomistler, kültür ve sanat insanları, bilim insanları, iş insanları ve her türlü alanda uzman isimler, unutmayın ki sizlerin arasından çıkacaktır. Onun için kendinize inanın, kendinize güvenin. Hangi alanda eğitim alıyorsanız, en iyisini almaya çalışın. Hükümet olarak biz de elimizden gelen her türlü imkanla sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz. Değerli arkadaşlar; burada şu gerçeği de ifade etmekte fayda görüyorum: Türkiye’de gençlere hep "elde var bir" mantığıyla bakanlar olmuştur. Bunları, 27 Mayıs’tan 12 Mart’a ve 12 Eylül’e kadar Türkiye’nin demokrasi yolculuğunu kesintiye uğratan tüm darbecilerde ve darbelerde görürsünüz. Ama biz böyle bakmadık. Biz gençlere inandık ve gençlerle yol yürümenin faziletine inandık. Gençleri sağcı, solcu, Alevi, Sünni diye ayırıp kışkırtarak sokaklarımızı alev topuna çevirenleri de görürsünüz. Bunları, Gezi olaylarında ağaç bahanesiyle hükümeti devirmeye çalışırken görürsünüz. Bunları, halkın parasını yağmalayan suç örgütlerini yargıdan kaçırma teşebbüslerinde görürsünüz. Bunları şimdi de sosyal medyada farklı maskeler altında provokatörlük yaparken görürsünüz. Genç kardeşlerim; bu istismarcılara, bu millet düşmanlarına karşı dikkatli olmanızı özellikle rica ediyorum. Sakın bunlara aldanmayın. Kendiniz için, mürüvvetinizi görmek isteyen anne babalarınız için, bu milletin ve bu ülkenin aydınlık geleceği için lütfen gençler, bunlara fırsat vermeyin. Kendi geleceğinize de ülkemizin geleceğine de sahip çıkın. Allah’ın izniyle önümüzde, birlikte yürüyeceğimiz daha uzun bir yol var. Rabb’im ömür verirse sizlerle birlikte daha nice başarılara, nice zaferlere imza atacağız. Bunun hayalini kuruyor, bu güzel ideal için her birinize güveniyorum. Sizlere, hayat adına belirlediğiniz hedeflerde başarılar diliyorum. Gençlik Buluşmaları Programı’nın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Yusuf İbiş kardeşimi bu güzel buluşma için tebrik ediyorum. 81 ilimizdeki 207 üniversitemizden gelen siz değerli genç kardeşlerime katılımlarınızdan ötürü çok teşekkür ediyorum" ifadelerine yer verdi."Benim bayrağım yerde duramaz"Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi hayatı boyunca yabancı liderlerle Türkçe konuştuğu anların yer aldığı video gösterimine ilişkin : "Her şeyden önce kendimize inanacağız ve yolculuğumuzu kendimiz olarak yürüyeceğiz. Hiçbir zaman şaklabanlığa prim vermeyeceğiz. Biz olacağız ve biz olarak yolumuza devam edeceğiz. Çocukluğumdan, gençliğimden bu yana hep bu anlayışla büyüdüm. Hocalarımın bana verdikleri terbiye de hep bu istikamette oldu. Kimseye prim vermeden, her şeyden önce kendi yağımızla, kendimiz gibi büyüyerek geleceğe yürüdük. Tabii kimlerden, hangi terbiyeyi aldık? Bu çok ama çok önemli. Beni tanıyanlar, bilenler bilir; şiirlerimde yazdığım değil, okuduğum şiirlerimde hep Akif vardır. Evet, hep Akif’i okurum. Hep Necip Fazıl’ı okurum. Çünkü onlarla yetiştim, onlarla büyüdüm. Bunun aksini inkâr edemem ki. İşte diyor ya: "Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum. Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim. Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım, Çiğnerim, çiğnenirim, Hakk’ı tutar kaldırırım. Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu." İşte böyle yetiştim. Bu anlayışla yetişmiş bir genç olarak aksini söylemek mümkün mü? Değil. Bununla birlikte, gençlik kollarında başkanlık yaptığım dönemler dahil olmak üzere, bütün genç arkadaşlarıma da hep bu anlayışı aşılamanın gayreti içinde olduk. Sağ olsun genç arkadaşlarım, kardeşlerim de bu anlayışla yetiştiler, yetişmeye de devam ediyorlar. Ve çok çok önemli bir husus var. Tabii ki Türkçe konuşacağım derken de işte bu anlayıştan gelen bir duruşla bunu söyledim. Şimdi uluslararası toplantılarda bütün liderleri görüyoruz; hepsini tanıdık, bildik. Bir gün baktım, orada bayrağımız yerde duruyor. Hemen yerden kaldırdım, aldım ve cebime koydum. Bu millî ruhtur, bu milliliktir, bu yerliliktir. Yerlere her milletin bayrağını koymuşlar ama kimsenin umurunda değil. Ama benim umurumda. Benim bayrağım yerde duramaz. Onu kaldırmak zorundayız. Bayrakların yanına geldiğimizde baktım, benim bayrağım yerde duruyor. "Niye bayrak yerde duruyor?" dedim. Koy oraya bir numara ama bayrak yerde duramaz. Aldım ve hiç unutmuyorum; Angela Merkel, ben bayrağı oradan alıp cebime koyunca gülmeye başladı, şaşkın şaşkın bana baktı. Ben de hamdettim. Çünkü bu bayrak yerde duramaz. Unutmayın, sizler de hiçbir zaman bu bayrağımızı yerde süründürmeyeceksiniz" dedi."Mağaralar boşaldı, silahlar yakıldı, yakılıyor"Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir üniversite öğrencisinin, "Terörsüz Türkiye, bizim gençlere bırakacağımız en büyük mirastır" dediği sözünü hatırlatarak tam olarak neyi ifade etmek istiyorsunuz?" sorusunu üzerine, "Yıllarca Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu, özellikle bu bölgeler hep terörle yoğruldu. Bu terör öyle bir sirayet etti ki, başta sizin üniversiteniz olmak üzere üniversitelerimizin içinde dahi gençlerimiz sağlıklı bir şekilde okuma imkanı bulamadı. Halka baktığımız zaman da Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da terör acayip şekilde kan götürdü. Birçok insanımızı bu bölgelerde kaybettik. Dedik ki, biz bu işi aşmamız lazım. Oturduk; askerimizle, polisimizle, hepsiyle bu işi değerlendirdik. "Terörsüz bir Türkiye’yi nasıl inşa ederiz?" dedik. "Yapar mıyız bunu?" diye sorduk. Tüm arkadaşlarımız, "Yaparız" dediler. Bütün istihbarat teşkilatımız, hükümetimiz, kabinemiz hiç ağırdan almadan, hafife almadan bu adımı atacağız dedi. "Süratle terörsüz Türkiye adımını atalım" dedik ve attık. Şu an itibarıyla gerek Güneydoğu’da gerek Doğu Anadolu’da, belki birkaç mağara kaldı ama bunun dışında her yeri temizledik. Bu temizlik harekatı da devam ediyor. Parlamentodaki arkadaşlarımız da terörsüz Türkiye ile ilgili görevlerini üstlendiler ve bu çalışmaları süratlendirdik. Bu şekilde devam ediyor. Mağaralar boşaldı, silahlar yakıldı, yakılıyor. Şu an itibarıyla da hamdolsun, Güneydoğu’ya ve Doğu Anadolu’ya artık bir sulh ve sükun gelmiş vaziyette. Güvenimiz var, eminiz. Artık yaylalara, dağlara herkes rahatlıkla çıkıyor. Çobanlar koyunlarını, kuzularını rahatlıkla otlatabiliyor" dedi." Bu millet istediği zaman yapar"Cumhurbaşkanı Erdoğan, başka bir öğrencinin Bayraktar’ın Türkiye’nin savunma ve teknoloji vizyonundaki rolü sorusuna ise " Gerek Akıncı gerek Kızılelma Bunlar şu anda kendi füzemizi havada ateşleyerek, hamdolsun hedefi vurma noktasına geldiler. Bu, Türkiye için çok çok önemli bir adım. Bugünleri de gördük, Allah’a hamdolsun. Kendi Kızılelmamızla, kendi füzemizle havada atışlar yaparak netice alma konumuna geldik. Bunun için özellikle Baykar Grubu’na, şahsım ve milletim adına çok çok teşekkür ediyorum. Hakikaten nasıl bir heyecan içinde olduklarını kendilerinden dinledikçe, gördükçe ben de daha çok heyecanlanıyorum. Ve bununla birlikte şunu görüyoruz: Demek ki bu millet istediği zaman yapar. Ama bizim çok daha önemli işlerimiz de var, onu da söyleyeyim. Yapacak çok işimiz var, hafife alınacak işler değil. Bununla ilgili olarak gerek silahlı kuvvetlerimiz gerek özel sektör, başta Baykar olmak üzere birçok alanda adımlar atıyoruz. Yatırımlarımıza devam ediyoruz, devam edeceğiz. Tabii burada özellikle İsrail’in yaptığı ihanetleri bir kenara koymak mümkün değil. Ama bu ihanetlerin karşısında en büyük güç kimdir, neresidir derseniz; burasıdır. Bunu birlikte yapacağız. Zaten sizin gözlerinizde ben o inancı, o güveni görüyorum" ifadelerini kullandı." 15 ay sonra siyasette kapılar bize farklı bir şekilde açıldı"4 ay hapiste kalmasına gerekçe yapılan Ziya Gökalp’e ait "Minareler süngü, kubbeler miğfer" dizelerini içeren ’İlahi Ordu’ şiirini yeniden okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: " Bu, aynı zamanda Ziya Gökalp’le eş anlamlı olarak da söylenen bir şiirdi. Ama buna rağmen, ne olursa olsun, kimin okuduğu önemliydi. Oradan yaklaşılarak hemen dava açıldı. Hayırlısıyla biz de cezaevine gittik. Ama bakın, oradan çıktık. Fazla sürmedi. 15 ay sonra siyasette kapılar bize farklı bir şekilde açıldı. Yeni bir dünya kuruldu ve Türkiye’de, yeni bir dönemin kapıları açıldı" diye konuştu. Programda söz alan bir başka öğrenci, daha önce okuduğu şiirin CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından okumaya çalışıldığını ifade etti , buna ilişkin hazırlanan bir videoyu izletti. Görüntüler üzerine gülümseyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karıştırdı ya, ‘Minareler mızrak oldu’ diyerek" ifadelerini kullandı.Bir başka öğrenci de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, eski NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in anı kitabında yer verdiği ve kulislerde birlikte mısır yenilen anıyı hatırlatarak, bu hatırayı salondaki gençlerle paylaşmasını istedi. Bu soru üzerine Erdoğan, "İstanbul Dolmabahçe’de bir ziyareti olmuştu Stoltenberg’in. Mısırla kestanenin de mevsimiydi. "Mısırla tanışır mısın?" dedim. Baktım, biraz zor tanışıyor. Ben de, "Ben çok severim, sana da ikram edeyim" dedim. "Mısır kestanesi olmaz" deyince arkadaşlara, "Hemen mısır aldırın" dedim. Kestaneyle beraber o gün orada bir mısır yedik. Fakat böyle bir hatıratına bunları zikredeceğini, oraya koyacağını nereden bileyim? Sağ olsun, var olsun. İyi bir insandı, hoş bir insandı. Onunla uzun yıllar beraber çalıştık. Temenni ederim ki inşallah Rutte de, aynen Stoltenberg gibi bu süreci devam ettirir" dedi."Özellikle CHP’nin "Bunlar bunu yapamaz, yetiştiremez" dedikleri yerlerde, biz hem deprem konutlarını yaptık"Programda söz alan bir üniversite öğrencisi, deprem bölgesinde yürütülen yoğun çalışmalar ile eş zamanlı hayata geçirilen sosyal konut projelerinin, Türkiye’nin sosyal devlet anlayışı açısından nasıl bir önem taşıdığını sordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle cevap verdi: "Malatya, gerçekten çok büyük darbe yiyen illerimizden bir tanesiydi. Şu an itibariyle Malatya’da 350 bine yakın konutu ayağa kaldırdık. Sağ olsun ilgili bakanım ve ekibi, çalışmalarını burada kararlılıkla yürütüyorlar. Ve sadece konutlar değil, bunun yanında deprem konutlarıyla beraber köy evlerini de yapıyoruz. Köy evleriyle de buralarda çok farklı bir hava estiriyoruz. Yani özellikle CHP’nin "Bunlar bunu yapamaz, yetiştiremez" dedikleri yerlerde, biz hem deprem konutlarını yaptık, hem köy evlerini yaptık ve artık vatandaşlarımız yerleşir hale geldi. Bir taraftan inşa ediyoruz, bir taraftan da açılışlar ve deprem konut teslim törenlerini yapıyoruz. Şimdi önümüzde inşallah aynı şekilde Adıyaman ile ilgili adımlarımız olacak ve oradaki konutları da yavaş yavaş teslim etmeye başlayacağız" şeklinde konuştu."Allah’a hesap veremeyiz"Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de Türkiye’nin girişimleriyle sağlanan ateşkesin kalıcı olup olmayacağına dair soruya ise şu yanıtı verdi: " Tabii bize düşen görev, esbaba tevessüldür. Gerisi Allah Kerim. Biz her türlü adımı atıyoruz. Az önce de yine gördünüz; Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda bu konuşmayı yaparken, karşımda masalarda İsrailli delegeler vardı. Onların yüzlerine baka baka o konuşmayı yaptım. Korkaklarla savaşa gidilmez. Biz korkak değiliz. Bizim hükmümüz var ya; "Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmetine râm ol. Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol." Biz bu yola böyle çıktık ve hamdolsun bunun neticesini de aldık. İşte Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığımız konuşmalar, özellikle Gazze’nin daha çok dayanma gücüne erişmesine vesile oldu. Aynı şekilde yine Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda, dar kapsamlı olarak Sayın Trump’la yaptığımız toplantıda da özellikle Müslüman ülkelere mesajımızı verdik. Ama burada Türkiye olarak bizim söylediklerimiz, Trump’ın yanında iz bıraktı. Bundan sonraki süreçte de aynı şekilde kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Bundan geri adım atmak yok. Geri adım atarsak, Allah’a da Gazze’ye de bunun hesabını veremeyiz" şeklinde konuştu."Türkiye, hamdolsun dünyada farklı bir yere, farklı bir konuma sahiptir"Programda söz alan bir öğrenci, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Türkiye’nin son yıllarda kriz yaşayan ülkeler arasında diyalog kuran "lider diplomasisi" yaklaşımını ve önümüzdeki yıl Türkiye’de yapılacak zirvelerin bu süreç açısından nasıl okunması gerektiğini sordu. Erdoğan, "Ülkemiz Türkiye, hamdolsun dünyada farklı bir yere, farklı bir konuma sahiptir. Hem liderlik noktasında hem de şu an itibarıyla inşallah NATO Zirvesi’ne Türkiye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Ankara’da NATO Liderler Zirvesi toplantısını gerçekleştireceğiz. Daha önce İstanbul’da yapmıştık, şimdi de Ankara’da bu zirveyi yapacağız. Tabii Ankara’da bir Ay Yıldız Konsepti hazırlıyoruz. Bu Ay Yıldız konsepti içinde, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ayrı ayrı kuvvet komutanlıklarını aynı yerde, inşallah bir araya topluyoruz, toplayacağız. NATO Liderler Zirvesi’nde de yapmakta olduğumuz bu komplekste, inşallah gelecek misafirlerimizi ağırlayacağız. Güzel bir kompleks hazırlıyoruz. İnşallah bunu NATO Liderler Zirvesi’ne yetiştirmenin hesabı içerisindeyiz. Çünkü liderlere bu yakışır. İşte bizim Külliyemizin biliyorsunuz özellikleri var. Gerek Millet Kütüphanemiz gerek oradaki diğer alanlarla birlikte, gelen bütün misafirleri ağırladığımız yerler, onların farklı hatıralarla ayrılmasına da vesile oluyor. Şimdi Ay Yıldız Kompleksi ile de yeni bir güç katıyoruz. Yeni bir kompleksle, inşallah dünyaya mesajımızı vereceğiz." Programda söz alan başka bir öğrenci ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Marmaris ziyareti sırasında kamuoyunun dikkatini çeken kıyafet tercihlerinin nasıl belirlendiğini sorarak, giyim seçimlerinde kendi zevkinin mi yoksa eşi Emine Erdoğan’ın yönlendirmesinin mi etkili olduğunu merak etti. Bu soru üzerine gülümseyen Erdoğan, "Kıyafetim nasıl? Siz beğendiyseniz mesele yok. Ama tabii ki eşimin de bunda katkısı oluyor. Kravatımdan gömleğime kadar kendisiyle istişare ederek adım atıyorum. Bugüne kadar da pek yanılmadık. İyi gidiyoruz" dedi.Futbol hayatına ilişkin değerlendirmeCumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben, imam hatip okulu sıralarındayken İstanbul’da cami altında amatör futbola başladım. Bir tarafta imam hatip okulunda eğitim görürken, diğer tarafta amatör futbol oynadım ve üniversiteye başlayana kadar bu süreç devam etti. Üniversiteye başladığımda ise bu defa İETT’ye bir transfer yaptım. Oradan da nasibimizi aldık. Hem evliliğimiz hem de İETT’den aldığımız transferle birlikte, benim için amatör kümede yeni bir süreç başladı. Fena değildik, başarılı bir futbol sürecimiz oldu. Yaklaşık 14-15 yıl futbola devam ettim. Bu 14-15 yıllık futbol hayatım boyunca siyasete hiçbir zaman ara vermedim. Siyaseti de futbolla birlikte sürdürdüm. Şimdi tabii futbol bizim için artık bir mazi oldu. Ama bu kez de haftanın iki-üç günü basketbol oynayarak yolumuza devam ediyoruz. Gençlik ve Spor Bakanımız da benim takımımda, İbrahim Kalın Bey karşı takımda. Başarımız iyi. Bazıları, "Size torpil var mı?" diyorlar. Ben de diyorum ki, benim torpille filan alakam yok. Ama basketbolda iyiyiz ve şu anda onu da başarıyla sürdürüyoruz. Basketbolda milli takımımız da biliyorsunuz iyi gidiyor. İnşallah Dünya Kupası’na da gidecek gibi bir havamız var. Önümüzde Sırbistan maçı var, üçüncü maçımız. Bu maçta da Sırbistan’ı yenersek önümüz daha da açılacak. İlginize, alakanıza teşekkür ediyorum. Sporla ilgilenmeniz hakikaten çok çok faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Bütün arkadaşlara da şu anda, lisesinin ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin spordaki konumu nedir, ne değildir bilemiyorum ama hayırlı olsun diyorum."Hediye verildiKonuşmaların ardından AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Yusuf İbiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gençlik yıllarında çalışarak aldığı ilk kitap olan ve 1951’de altı cilt halinde basılan "Hukuk-ı İslamiye ve Kamusü’l-Ahkâm"ın ilk baskısını, Ankara’daki bir sahaftan temin ederek günün anısına Cumhurbaşkanı Erdoğan’a takdim etti. Sıcak ve samimi bir atmosferde gerçekleşen programda Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 ilden 207 üniversiteden gelen öğrencilerin sorularını yanıtladı ve gençlerle sohbet etti. Etkinlikte sanatçı Ekin Uzunlar sevilen şarkılarını seslendirirken, Ahmet Kaya’nın ‘Şiire Gazele’ eserinden bir dinleti sunuldu. Tanıtım filmleriyle devam eden program, gençlerin yoğun ilgisiyle tamamlandı.