GENEL - 19 Mayıs 2018 Cumartesi 16:11

Erzurum Filistin’e destek için yürüdü

A
A
A
Erzurum Filistin’e destek için yürüdü

Erzurumlular İsrail’in Filistin’e yaptığı saldırılar sonucunda şehit olan Filistinliler için destek yürüyüşü yaptı, İsrail’i protesto etti.

Erzurumlular İsrail’in Filistin’e yaptığı saldırılar sonucunda şehit olan Filistinliler için destek yürüyüşü yaptı, İsrail’i protesto etti.


Yoğun yağmur altında Narmanlı Cami’i önünde başlayan yürüyüş Havuzbaşı Kent Meydanında sona erdi. Yürüyüşe AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.


Yürüyüşün ardından Erzurum Sivil Toplum Platformu’nu oluşturan dernek ve STK’ların ortak bildirisi okundu.


Eğitim-Bir-Sen Başkanı Mustafa Karataş tarafından okunan bildiride şu ifadelere er verildi;


“ABD’nin İsrail Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasına tepki göstermek, Filistinli kardeşlerimizin düzenlediği Büyük Dönüş Yürüyüşüne destek vermek, büyük felaket Nakba’nın 70. yılını protesto etmek için Gazze’de yürüyüşe geçen kardeşlerimizin üzerine ateş açarak katliam yapan İsrail’i lanetlemek ve kınamak için buradayız. Terör devleti Siyonist İsrail, sırtını yasladığı Trump ile birlikte başlattığı kıyım, Gazzeli kardeşlerimizin ve tüm dünya Müslümanlarının kıyamı ile yeniden dirilişe dönüşecektir. Ey Kudüs, ilk kıblemiz, peygamberler otağı, namaz şehri, miracın şahidi... Sen Mekke’sin, Medine’sin, İstanbul’sun, Erzurum’sun. Sen özgür olmadıkça tüm şehirler tutsaktır. Sen bize emanetsin. Sen Selahaddin’in Rüyası, Kanuni’nin mirası, Abdülhamid’in Davasısın. İlk Kıblemiz ve sürekli Cihadımızsın. Kudüs’teki zulme susan dil, imanlı bir kalbe tercüman olmaz. Çünkü bu belde Allah’ın ayetlerinden ve peygamberlerimizden izler taşımaktadır. Allah’ın ayetlerinin ve Peygamberlerin izlerinin Siyonist eli kanlı katillerce kirletilmesine sesiz kalınamaz, sesiz kalmamalıyız.’’


İşgalci İsrail kutsalları çiğniyor


“İşgalci İsrail ve onların taşeronları kutsallarımızı çiğniyor, değerlerimizi ayaklar altına alıyor, insanlığı katlediyor. Seyretmeye devam mı edeceğiz? Hiç bir şey yapmadan yerimizde oturacak mıyız? Selahaddinleri bekleyerek mi ömrümüzü tüketeceğiz? Artık her birimiz bir Selahattin olacağız. Eli-kolu bağlı çaresiz oturmak Müslümanlara yakışmaz. Müslüman zalim karşısında eğilmez, zillet içinde yaşamaktansa izzet içinde ölmeyi tercih eder. Madem ölüm tek bir defa gelecek, o da neden Allah için olmasın?


15 Mayıs, büyük felaket Nakba’nın 70. yıldönümüdür. 70 yıldan beri Siyonist İsrail, Müslümanları kışkırtmak amacıyla Mescid-i Aksa etrafında yaşlı, genç, kadın çocuk demeden katliamlarına devam ediyor. Hedef, Müslümanları Filistin ve Kudüs’ten atmak; ilk kıblemizi ele geçirmek; uydurdukları vaat edilmiş topraklarda büyük İsrail’i kurmaktır. Bu kirli oyuna zalim Amerika’nın desteğini alarak yine 62 Filistinli kardeşimizi şehit etti. Yaralıların sayısı 2 bin 800 e ulaştı.”


Siyonist Katil Terör Devleti İsrail


‘’Dünyanın her bir yanından geleceğiz. Kudüs Fatihi Selahaddinler olacağız. İşgal ettiğin topraklardan atacağız. Çağın Ebabil Kuşları olacağız. Kudüs Müslümanların kırmızıçizgisi, insanlığın kadim silueti, bağımsız Filistin Devleti’nin başkentidir. Filistin asla yalnız değildir. Türkiye’deki bütün Müslümanlar mazlumun yanında durmaya, hakkın, adaletin ve vicdanın yılmaz savunucusu olmaya devam edecektir.”


Peygamber mirası kan ağlıyor


‘’Ey kalbinde zerre imanı olan Müslüman sana sesleniyorum. Dünyanın neresinde olursan ol, hangi ırkından ve kabilesinden olursan ol, ilk kıblemiz, Peygamber Efendimizin İsra yürüyüşüne çıktığı, çevresi mübarek kılınan, peygamberler mirası Kudüs kan ağlıyor. Ağlayan Kudüs değil ağlayan dünya Müslümanları. Kendimizi kurtarmak için Kudüs’ü Kurtarmalıyız. İnşallah üzerimizdeki ölü toprağını Kudüs davası ve sevdası kaldıracak. Artık susmayacağız. Haykıracağız. Evet, öyle bir haykıracağız ki tüm Din düşmanlarının Kalpleri titreyecek, Mescit-i Aksa Duvarlarında yankılanacak. Komutanı Muhammed (s.a.v)olan bu ümmet; boyun eğmeyecek, zillete üşmeyecek.”


Sizin saltanatınız da son bulacak


‘’Ey İşgalci Siyonist İsrail, ey İş birlikçileri, ey zalimler ve ey ve Müslüman coğrafyadaki destekçileri, şunu bilin ki geçmişte Firavun, Nemrut, Ebrehe nasıl helak olduysa, sizin de saltanatınız son bulacak ve cehenneme sürüleceksiniz. Diri diri toprağa gömdüğünüz çocukların hesabını vereceksiniz. Bizler bir ölür bin diriliriz. Her şehit Kudüs’e vurulan mühürdür. Şairin ifadesiyle: Bugün bir şehit kazandık Allah yolunda, yeryüzünün damarlarına kan verildi, kurban verdik bu davaya dirilmek için, bir çocuğun döktüğü süt dişleri gibi. Katil İsrail ve Yandaşları sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Hâlbuki bizden kurtulsalar vicdan azabından kurtulamayacaklar. Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar, Allah’ın gazabından kurtulamayacaklar. Bütün dünya sussa da, milletimiz Filistin’deki haksızlığa, hukuksuzluğa ve işgale karşı susmayacaktır. Bugün burada Erzurum’da Kudüs dostlarıyla birlikte ABD’nin ve İsrail’in bu katliamlarına ve uygulamalarına karşı çıkıyoruz. Tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bu davayı savunmaya, yanında olmaya devam edeceğimizi Tüm Dünyaya Haykırıyoruz. Türkiye’yi, Uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete geçmeye ve İsrail’in attığı hukuksuz adımları ve işgali durdurmaya çağırıyoruz. “


Okunan bildirinin ardından Erzurum Müftüsü Hasan Hüsnü Sula’nın ettiği duayla birlikte program sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Suyun 50 kilometrelik yolculuğu başladı, yüzde 50 kayıp kaçak moral bozdu Sivas Belediyesi ve Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, 50 kilometre uzaklıkta ki Pusat Özen barajdan kentin içme suyunu karşılayan 4 Eylül barajına yapılan ishale hattı tamamlandı. Geçtiğimiz yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle kentin içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan 4 Eylül barajında su seviyesi dip noktaya gelmişti. Kentte alınan geçici önlemler kapsamında ara ara su kesintileri yapılmıştı. Bu soruna çözüm arayan Sivas Belediyesi, Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle kolları sıvamış ve yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Pusat Özen Barajından 4 Eylül Barajına su takviyesi yapılabilmesi için ishale hattı tamamlandı. Proje tamamlanarak baraja su verilmeye başlandı. Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun ise projenin tamamlanmasının su sıkıntısının yaşanmayacağı anlamına gelmediğini ifade etti. “Şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde 50 civarında” Başkan Uzun, hatlarda çok ciddi anlamda kayıp ve kaçakların olduğunu belirterek; “Hatlarda ki kaçaklar için bir mücadele sürecini başlatacağız. Ben bunlarla ilgili özellikle Türkiye’nin bazı önde gelen kişileriyle, firmalarıyla şu an görüşmeler yapıyorum. Şehrin özellikle su yönetimini sağlıklı bir şekilde kurabileceğimiz bir sistem oluşturacağız. Bunun için de SKADA ismini vermiş olduğumuz bir sistem kuracağız. Bu sistemle birlikte suyun yönetimini inşallah gerçekleştireceğiz. Sivas’ın önümüzdeki yüz yıllık dönemde herhangi bir su kesintisi yaşamadan sağlıklı bir su yönetim sistemi oluşturmak istiyoruz. Şu an itibariyle herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Ama 2029-30 yılları arasında dünyada çok şiddetli kuraklıklar bekleniyor. Yani dünyada bir küresel ısıma var ve bunu getirmiş olduğu bir küresel iklim kriziyle kesinlikle karşılaşacağız. Sivas’taki doğal afetlerin başında da kuraklık geliyor. Hatlardan başlayarak kayıp ve kaçaklarla mücadele etmek istiyoruz. Şu an şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde elli civarında. Tabii bu hemen bizim 22 günde çözeceğimiz bir sorun değil. Bununla ilgili çok ciddi anlamda çalışmalar gerekiyor. Ama önümüzdeki günlerde şu an araştırmalarımızı yapıyoruz. Uzmanlarla bir araya geleceğiz. Ve şehrin su yönetimini sağlıklı bir hale getireceğiz” dedi. “Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir” Kentin gelecek yıllarda ciddi anlamda su sorunu yaşayabileceğini ifade eden Uzun, “ Şu an itibariyle barajın kendisini toparladığını görüyoruz. 2022 tarihinde artık o en alt çamur tabakası dediğimiz en alt tabakadan su çekilirken şimdi artık barajın biraz toparladığını görüyoruz. Tabii bu ishale hattıyla birlikte Pusat Özlem Barajı’ndan da düzenli bir su aktarımı var ama bu da tabii şehrin su sorununu bitirmedi. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum şöyle bir algı oluşmasın. İshale hattı tamamlandı ama şehrin sorunu bitmedi. Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir. Hatta Pusat Özen Barajı’na da çok yüklenmemek gerekiyor. Sonuçta burası tarımsal sulama amaçlı kurulan bir baraj. Buradaki üretimin de özellikle çevresinde aksamaması gerekiyor. Bunun için yapılması gereken en önemli husus tabii ki kayıp ve kaçakla mücadele. Kayıp ve kaçakla bizim hedefimiz. Şu an yüzde 50 olan, kayıp kaçak oranını eğer yüzde otuzlar gibi bir seviyeye çekebilirsek çok büyük bir başarı elde etmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Trabzon Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Astım ve KOAH hastaları çöl tozuna dikkat etmeli” Son günlerde Afrika ve Arabistan çöllerinden rüzgar ile taşınan tozun ülke üzerindeki hava kalitesini etkilediğine dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Astım ve KOAH başta olmak üzere akciğer hastalarımız bu konuda dikkatli olmalılar. Çünkü havada izin verilen miktarların üzerinde bulunan toz ve gazların solunması akciğer hastalarımızın dengesini bozabilir, astım ve KOAH alevlenmelerine neden olabilir” dedi. Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Afrika çöl tozları hakkında uyarılarda bulundu. Son günlerde Afrika ve Arabistan çöllerinden kalkan tozun ülke üzerindeki hava kalitesini etkilediğine değinen Prof. Dr. Özlü, “Astım ve KOAH başta olmak üzere akciğer hastalarımız bu konuda dikkatli olmalılar. Çünkü havada izin verilen miktarların üzerinde bulunan toz ve gazların solunması akciğer hastalarımızın dengesini bozabilir, astım ve KOAH alevlenmelerine neden olabilir. Bu hastaların hava kirliliğinin arttığı dönemlerde acile başvuru ve ölüm oranlarının arttığına dair daha önce yaşanmış büyük hava kirliliği epizotlardan bildirilen veriler vardır” diye konuştu. “Astım ve KOAH hastalarında şikâyetler ortaya çıkabilir” Bu dönemde astım ve KOAH hastalarının şikâyetlerinin artabileceğini dile getiren Prof. Dr. Özlü, “Hastalarımızın şikâyetleri ortaya çıkabilir, var olan yakınmaları artabilir, mevcut tedavileri yetersiz kalabilir. Nefes darlığı, öksürük, balgam, hırıltılı solunum gibi yakınmalarınız ortaya çıkmışsa veya bu yakınmalarının şiddet ve sıklığında artma varsa, genel durumunuzda bir bozulma hissediyorsanız, uykudan uyandıran şikâyetleriniz oluyorsa hemen hekiminize başvurulmalıdır” şeklinde konuştu. “Tozun yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkılmamalı” Tozun yoğun olduğu saatlerde dikkat edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Özlü, “Özellikle tozun yoğun olarak hissedildiği saatlerde dışarıya çıkmayınız, pencerelerinizi kapalı tutunuz. Dışarıya çıkmanız mutlaka gerekli ise maske kullanınız” dedi. “Çöl tozu gözlerde kurumaya neden olabilir” Çöl tozlarının bireyi olumsuz etkileyebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Özlü, “Çöl tozları gözlerde ve ciltte kurumaya, tahrişe, kaşıntı ve kızarıklık gibi yakınmalara neden olabilir. Eşya ve yüzeylerde çizilmelere, tahriplere, boyalarda deformasyona da yol açabilir. Çöl tozları ile taşınan mantarlar solunabilir ve duyarlı konakçılarda akciğer enfeksiyonlarına neden olabilir” ifadelerini kullandı.