GENEL - 20 Mayıs 2018 Pazar 09:37

Erzurum’da ‘Çukur’ mahalleler

A
A
A
Erzurum’da ‘Çukur’ mahalleler

Son dönemin reyting rekortmeni Çukur dizisine Erzurum’da hayranlarının ilgisi bina duvarlarına yansıdı.

Son dönemin reyting rekortmeni Çukur dizisine Erzurum’da hayranlarının ilgisi bina duvarlarına yansıdı.


Erzurumlu Çukur hayranları mahallelerin duvarlarını Çukurdan alıntıladıkları sözlerle doldurdu. Bazıları ise evlerini yeniden boyatarak Çukur logoları ve reklam panoları şeklinde dış görünüşlerini yeniden dizayn etti.


Çukurun seyirciyle kurmuş olduğu ilişkinin olağan üstü olduğunu ve Türkiye’nin her yerinde çığ gibi büyümeye devam ettiğini belirten Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mevlüt Özben, “Dünyada da örnekleri var bu gibi durumların. Bizim kendi toplumsal yapımızın içerisinde çıkan bir yapı. Çukur bir sığınak aslında bir yuva buranın en önemli özelliği bu sığınağın dışarıya karşı korunması bu bakımdan diyebiliriz ki böyle sıkı sıkıya kenetlenmiş bir yapı var. Tabi bu yapının dışarıya karşı bir ‘’biz’’ imgesini bir ‘’biz’’ profilini oluşturduğunu görebiliyoruz. Dizinin ötekileri var bu ötekiler iyiliği değil kötülüğü temsil ediyor ‘’biz’’ iyiliği temsil ediyor yani Çukur iyiliği temsil ediyor. Çukur kendi yasaları olan kuralları olan bir yer bu boyutu eleştiriye tabi tutulabilir ama seyirciyle kurmuş olduğu ilişki olağan üstü yani arkamızda ki duvar yazılarından da görüyorsunuz burası Erzurum yani Erzurum’da bu dizinin yansımaları net bir şekilde tüm Türkiye’de olmak üzere görülüyor. Bu bakımdan dizinin duvar yazılarının ayrı bir önemi var eskiden sol geleneğinin daha fazla anarşizmle özdeşleşen hale gelmiş bu duvar yazılarının daha alt kategoride yaşayan muhafazakar ya da geleneksel toplumda yaşayanlarında burada bir farkındalık çıkardığını gördük yani eskiden sola aitmiş gibi görülen örnek olarak mizah gibi unsurlarında bu duvar yazıları tarafından da net bir şekilde sahiplendiğini görüyoruz’’ şeklinde konuştu


Seyircilerin hep kötü alışkanlıkları değil iyilik kırıntıları aldığını ve yaşam koşullarının zorluğunun isyanına karşın pazarlandığı çok önemli bir sosyolojik bir içerik olduğunu ifade eden Prof. Özben ‘’Bizim daha dikkatli olmamız gereken yerler şunlar aslında bizim gençlerimiz bu diziyi nasıl örnek görüyor? Benim biraz çekingenliklerim var. Ama izleyicilerimizin burada kendilerine almış oldukları elbette iyilik kırıntıları da var, yani bir duruşta var, iyilerin kazanmasına yönelik bir arzuda var. Bizim için Deli Yürekle başlayan Kurtlar Vadisi ve Adanalıyla devam eden bir damar vardı aslında Çukur bu damarı devam ettiriyor. Aslında bir melez yapım her şeyinde bir melezlik görülebiliyor işte Rap ile Türkünün karışımından bir müzik anlayışından da o melezliği net bir şekilde görebiliyoruz. Bu melezlik aslında bir arayıştan çıkan bir şey bugünün dünyasında gelinen noktalardan birisi aslında bu bakımdan dizinin etkilerinin sanıldığından fazla olduğunu gençler üzerinde özellikle bir hesap kesme kültürünü hesabı kendi kurallarına göre kesme kültürünün ön plana çıkmasının ben çok iyi olmadığını düşünüyorum. Belli başlı şeyler var mesela işte ‘’ otizmin yanındayız ’’ bu Türkiye’de olağanüstü etki oluşturdu. Böylesine sosyal bir konuyu ortaya çıkarttı ama diğer taraftan baktığımızda bizim tek sorunumuz otizm değil kadına şiddet ve kadın konusu da var mesela ben Çukur yapımcılarından beklerdim ki birde kadına şiddet konusunda bir duvar yazısıyla ters yüz etsinler. Ama bu pek mümkün olmuyor nedeni dizi de de kadın karakterler pasif erkek karakter çok güçlü aileyi ve toplumun vicdanını temsil ediyor. Kadın sevgisi uğruna fedakarlık yapmak zorunda kalan tipleri temsil ediyor. Bu bakımdan da bazı noktalarda eleştirilebilir. Ama yaşam koşullarının zorluğunun isyanına karşın pazarlandığı çok önemli bir sosyolojik bir içerik yakalamış yapımcılar.‘’ dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Tarihte Nevşehirli 25 alim olduğu ortaya çıktı Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi öncülüğünde yapılan bir araştırmada Nevşehirli 25 alimin olduğu ortaya çıktı. Yapılan araştırmada Nevşehirli âlimlerin edebiyat, İslam felsefesi, felsefe, din, filoloji, hadis, ahlak, siyaset, itikat, mantık, tefsir, tıp ve hukuk alanından oldukları belirtildi. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Nevşehir Valiliği, Nevşehir Belediyesi, Nevşehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Nevşehir İl Müftülüğü, Nevşehir İli Hayırlı Hizmetler Kültür ve Dayanışma Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti iş birliğiyle ‘Nevşehirli Âlimler Sempozyumu’ düzenlendi. NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyumun açılışına; Nevşehir Vali Yardımcısı Hüseyin Çam, NEVÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şahlan Öztürk ve Prof. Dr. Özlem Fındık, Nevşehir’in Kozaklı İlçe Kaymakamı Yasin Gürkan, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ferruh Özpilavcı, Nevşehir Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Salaş, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Adem Çatak, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ensar Çetin, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Deviren, Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selçuk Akpınar, Nevşehir İli Hayırlı Hizmetler Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı Ahmet Avlanmaz, İlim Yayma Cemiyeti Nevşehir Şube Başkanı Mustafa Özdemir, protokol üyeleri, Türkiye’nin farklı üniversitelerinden akademisyenler, araştırmacılar, davetliler, NEVÜ akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı. Prof. Dr. Zülfikar Durmuş tarihte değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış, aynı zamanda pek çok ilim adamını yetiştiren kadim bir Anadolu şehri olan Nevşehir’de üniversitenin öğretim elemanları tarafından yapılan araştırmalarda vefat etmiş ve eserleri bulunan 25 aliminin olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Durmuş konuşmasında; “Nevşehir ili birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Allah’ın bir lütfu olarak doğa harikası bir yerleşim yeri. Bu şehir aynı zamanda ilim ve irfanın da merkezlerinden biri. Üniversitemizin de ismini aldığı Hûnkar Hacıbektaş Veli’nin burada oluşu da bulun en önemli göstergelerinden biridir. Nevşehir 14. yüzyıldan itibaren medreselere ev sahipliği yapmış ve pek çok ilim adamının yetiştiği bir Anadolu şehri. Ürgüp’te bulunan Taşkınpaşa Medresesi’yle beraber Karamanoğulları döneminde burada medrese eğitimi başlamış. Süreç içinde inşa edilen medreselerle beraber ve özellikle Damat İbrahim Paşa’nın 18. yüzyılın başlarında şehri birçok yeni medreseyle donatmasıyla beraber Lale Devri’nden sonraki Süreçte Osmanlı Devleti’nin Orta Anadolu’daki önemli ilim merkezlerinden biri haline gelmiştir. Kronolojik olarak baktığımızda Lale Devri’nin ardından alimlerin ve kaleme alınan eserlerin sayısında ciddi bir artış olduğu gözlemledik. Bu durum ilgili alimlerin ve eserlerin ortaya çıkarılması, ayrıca akademi ve ilim dünyasına tanıtılmasını gerekli kılmıştır. Üniversitemizin İlahiyat Fakültesi öğretim elemanları tarafından da ilgili alimleri ve eserlerini ilim dünyasına tanıtmak gayesiyle araştırmalar yapıldı. Vefat etmiş ve aynı zamanda eserleri olan alimleri esas aldığımız araştırmalar neticesinde Nevşehir’de 25 alimin ismine ulaştık. Bunlar üniversitemize ismini de veren Hûnkar Hacıbektaş Veli başta olmak üzere; Hoca Gülşehir, Çelebizade Hazim Ahmed Efendi, Çelebizade İsmail Asım Efendi, Ca’fer bin Muhammed bin Ca’fer Avanos, Çelebizade Mehmed Efendi, Süleyman b. Hasan, Mehmed Hadim Nevşehri, Ömer b. Osman en-Nevşehri, Reşid Ahmed Efendi, Ürgüplü Hacı Hafız Hüseyin b. Osman, Damat İbrahim Paşa, Şeyhülislâm Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi, Mehmed Hilmi Efendi, Mustafa Kazım Efedi, Seyyid Muhammed Çelebi, Mehmed Tahir Efendi, Süleyman Hayri Bey, Abdülkadir Saynaç, Sıyamzade Hasan Hamdi, Ürgüplü Ahmed Refik Altınay, Osman Yılmaz (Vaiz Osman), Zeki Soyak, Mustafa Şekip Tunç ve Mehmed Şerafettin Yaltkaya’dır” dedi. Nevşehir’in tarih boyunca pek çok alimin, hikmetin ve irfanın yetiştiği bir şehir olduğuna vurgu yapan NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Fındık, "Anadolu irfanın büyük erenlerinden, hoşgörünün, iyiliğin ve kardeşliğin yol göstericisi Hûnkar Hacıbektaş Veli’nin ismini de alan üniversite olarak öncelikle böylesi bir etkinliği düzenlemekten ve ev sahipliği yapmaktan duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyorum. Nevşehir tarih boyunca pek çok alimin, hikmetin ve irfanın yetiştiği bir şehir olmuştur. Bu topraklar, bilginin ve hikmetin bahçesidir. Bu sempozyum da bu mirası yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Alimlerimizin öncülüğünde, gençlerimize ilham olmak ve onları aydınlatmak için buradayız. Bilgi bir ışıktır ve bu ışığı yakan, taşıyan ve paylaşan her biriniz, bu sempozyumun gerçek anlamını oluşturuyorsunuz" diye konuştu. Nevşehir Vali Yardımcısı Hüseyin Çam ise ; “Yunus Emre’nin deyimiyle ’İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır’. Özellikle ismiyle müsemma olan Hacı Bektaş Veli Üniversitemizde böyle bir etkinliğin yapılıyor olmazı ayrıca onur ve gurur vericidir. Bu anlamda bu sempozyumumuzun hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
Düzce Düzce Zabıtasından başarılı grafik DÜZCE (İHA) – Düzce Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, 2024 yılının ilk 4 aylık periyodunda gerçekleştirdiği denetim ve kolluk görevleri ile vatandaş ve esnafın yanında olmaya devam etti. Müdürlük, kaldırım işgallerinden öğrenci servis denetimlerine, market ve unlu mamul imalathaneleri denetiminden dilencilerle mücadeleye kadar gelen her türlü istek, şikayet ve talebi hızlı şekilde değerlendirdi. Düzce Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, şehir merkezi genelinde kolluk görevini 7 gün 24 saat esasına göre sürdürerek, sosyal yaşamın sağlıklı şekilde işlerliğini sürdürmesini sağlıyor. 2024 yılının ilk 4 aylık dönemini kapsayan raporu kamuoyu ile paylaşan Müdürlük, gerek 153 Alo Beyaz Masa üzerinden esnaf ve vatandaşlardan gelen gerekse de kolluk görevi esnasında iletilen bin 198 şikayeti değerlendirdi. Sıhhi, gayri sıhhi müessese ve umuma açık işyeri olmak üzere toplam 144 işyerine ruhsat verilmesini sağlayan müdürlük ekipleri, ruhsata aykırı faaliyet gösteren 15 işyerini mühürlenmesini, 38 işyerinin İşyeri Açma ve Çalışma ruhsatının iptal edilmesini sağladı. Müdürlüğe bağlı ekiplerin yaptığı denetimlerde toplam 24 dilenci ve seyyar satıcıya yaptırım uygulanırken, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ile birlikte dilencilik yapan şahıslara karşı 6 kez uygulama gerçekleştirildi. Ekipler, mücavir alan içerisinde yer alan Aziziye Mahallesi Pazartesi ve Perşembe pazarları, Hamidiye Mahallesi Salı pazarı, Koçyazı pazarı, Konuralp pazarı, Bahçeşehir pazarı ve Fevziçakmak Mahalle pazarlarında faaliyet gösteren esnaflara yönelik denetimlerini de aksatmadan sürdürdü. 4 aylık süreçte 62 tahsis kaydı gerçekleştiren ekipler, 8 esnafa cezai işlem uygularken, yönetmeliğe aykırı hareket eden 4 esnafın ise pazar tezgahını iptal etti. Müdürlüğe bağlı ekipler ayrıca, başta market ve kasaplar olmak üzere birçok ticari işletmede denetimlerini aralıksız sürdürürken, bu süreçte 56 fırın, 22 kantinin kontrolünü gerçekleştirdi.