YEREL HABERLER - 12 Nisan 2017 Çarşamba 11:02

Ispanak her derde deva oluyor

A
A
A
Ispanak her derde deva oluyor

Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, ıspanağın her derde deva olduğunu söyledi.

Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, ıspanağın her derde deva olduğunu söyledi.


Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım, “1/2 bardak pişmiş ıspanak 21 kaloridir, 1 gramdan az yağ içerir. Diyetle alınan potasyumun en iyi kaynaklarındandır. Ispanak demir, A ve C vitamini, potasyum ve magnezyumun zengin kaynaklarındandır. Göz sağlığını korur. Antioksidan özelliklere sahip doğal bir pigment olan luteinden zengindir. Lutein yaşa bağlı makula dejenerasyonu (sarı nokta) riskini azaltır. Göz sağlığı için günde 6-10 mg lutein alınmalıdır. ½ su bardağı pişmiş ıspanakta 10.2 mg kadar lutein vardır” dedi.


Folattan zengin olduğunu ifade eden Yıldırım, “Ispanak folat vitamini için önemli bir kaynaktır. Suda çözünen bir B grubu vitaminidir, yeni hücrelerin oluşumu ve devamlılığında rol oynar. Özellikle büyümenin görüldüğü hamilelik ve bebeklik dönemlerinde hayati önem taşır. Hamile kadınlarda çocuklarının nöral tüp defekti denilen doğrum kusurları ile doğmalarını engeller. 1/2 bardak pişmiş ıspanak 139 mikrogram folat içerir, günlük önerilen folat ihtiyacının yüzde 50’sinden fazladır. Diyabetle mücadelede etkilidir. Ispanak içerdiği alfa lipoik asit ile glukoz seviyelerinin azalmasını sağlar, insülin duyarlılığını arttırır ve diyabetli bireylerde oksidatif strese bağlı değişiklikleri önler. Kanseri önlemede yardımcı olur. Ispanak ve diğer yeşil sebzeler içerdikleri klorofil ile özellikle yüksek sıcaklıklarda ızgara ya da kızartma yapılırken ortaya çıkan heterosiklik aminlerin karsinojenik etkilerini engelleyici özelliğe sahiptir. Yapılan bir çalışmada haftada 3 porsiyon ve üzeri yeşil yapraklı sebze tüketenlerde mide kanserine yakalanma riskinin yüzde 46 daha az olduğu saptanmıştır. Bir başka çalışmaya göre de ıspanakta bulunan neoksantin adlı bir karotenoid kanserli hücre artışı ve çoğalmasını önleyerek prostat kanseri ile savaştığını bildirmiştir” diye konuştu.


“Astımın önlenmesinde kullanılır”


Ispanak beta karotenden zengin bir kaynak olması sebebi ile astım gelişme riskini azalttığını kaydeden Yıldırım, “Bunun dışında brokoli, kavun, bal kabağı, havuçta beta karotenin zengin kaynaklarındandır. Kan basıncının azaltılması sağlar. Yüksek potasyum içeriği ile vücutta sodyumun etkilerini azaltıp kan basıncının yükselmesini önler. 1 bardak pişmiş ıspanak 839 mg potasyum içerir, 1 bardak muzda ise 539 mg potasyum bulunur. Yüksek potasyum içeriğine sahip diğer besinler: domates, patates, lima fasülyesi, portakal” ifadelerini kaydetti.


“Kemik sağlığını destekler”


Şebnem Kandıralı Yıldırım, “Ispanak içerdiği K vitamini alımı idrarla kalsiyum atımını azaltır ve kalsiyum emilimini arttırır. K vitaminin düşük alımı kemik kırıkları için yüksek derecede risk faktörüdür. Sindirim sistemini düzenler. Ispanak yüksek lif ve su içeriği ile kabızlığı önler ve sağlıklı sindirim sistemi devamlılığını sağlar. Sağlıklı deri ve saçlar için gereklidir. Ispanak A vitamininden çok zengindir, saçları nemli tutmak için sebum üretimini sağlar. A vitamini saç ve deri dahil olmak üzere tüm vücut hücrelerinin büyümesi için gereklidir. Ispanak ve diğer yeşil yapraklı sebzeler yüksek C vitamini de içerir. Deri ve saçların yapısında bulunan kollajenin yapımı ve devamlılığı için önemlidir. Ispanak gibi demir içeriği yüksek besinlerin tüketimi saç kaybını da önlemeye yardımcıdır. Ispanak omletlere konabilir, lazanya tariflerine eklenebilir, ıspanak, ceviz, elma ve kırmızı soğan ile salata olarak yenebilir veya ıspanak, soğan, mantar, balzamik sirke ile sotelenip, kavrulmuş çam fıstığı ile denenebilir. Pesto sosuna fesleğen ile eşit oranda ıspanak konabilir. Ispanak sarımsak ve zeytinyağ ile pişirilip de tüketilebilir. Burgerlerin içine marul koymak yerine ıspanak eklenebilir. Sevilen pizzaya ıspanak da katılabilir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da yüz milyonlarca yıl önceye ait fosiller bulundu Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesinin üzerinde olduğu zeminin, Tetis Denizinin zemini olduğu değerlendiriliyor. Zeminde, milyonlarca yıl boyunca oluşan fay kırıklarından çeşitli canlı türüne ait olduğu tahmin edilen fosillere kadar birçok jeolojik ve paleontolojik (fosilbilimsel) kalıntı bulunuyor. İlçe merkezine yaklaşık 4 kilometre mesafede bulunan bu kayaçlardaki fosiller ve fay kırıkları zengin görüntülerle dikkat çekiyor. Antropolog Naci Akdemir, alanın Tetis Denizinde meydana gelen sediment tortulu çökellerinin bulunduğu bir yer olduğunu, bu çökellerin vaktiyle muhtemelen tek tabaka halindeyken Afrika-Arabistan plakasının zorlaması ve Avrasya’nın buna direnmesi neticesinde bir yükselme-dalma hadisesinin meydana geldiğini ifade etti. Afrika-Arabistan zonu yükselirken Avrasya zonunun bunun altına daldığını kaydeden Akdemir, "Tetis Denizinin altındaki çökeller yükselirken önce doğu-batı istikametinde çatlaklar ve kırılmalar meydana gelmiştir. Bilahare yine Afrika-Arabistan plakasının sola momentli yani batıya açılı bindirmesi yüzünden bu defa kuzey-güney istikametli düzgün çatlaklar meydana gelmiştir. Her çatlağın bulunduğu yerde doğudaki zon, batıdakine nazaran daha hızlı ilerlemektedir. Çatlakların vaktiyle bakışımlı iken, günümüzde birbirinden ayrılmış kırıkları, bunu bize açıkça göstermektedir" dedi. "Yöremizdeki depremler bundan kaynaklanmaktadır" Antropolog Akdemir, hadisenin yaklaşık 250 ila 300 milyon sene önce başladığını değerlendirerek, "Biz bunu jeolojik hareket olarak düşünüyorsak halen devam etmektedir. Zaten yöremizdeki depremlerde bundan kaynaklanmaktadır. Bulunduğumuz yer, kanaatime göre hareket başladığında şimdiki Süveyş ve Basra Körfezini birleştiren bir hattın üzerinde bulunuyordu, kabaca. Arazi, yılda 10-15 milimetrelik bir hızla kuzeye doğru seyir halindedir ki Anadolu yarımadası da bunun önünden batıya doğru, yani Ege Denizine doğru kaçmaktadır. Hareket, güneyden kuzeye doğrusal bir hareket değil sola, yani batıya momentli bir hareket karakterindedir. Hareketin ivmesi, aynı şekilde Avrasya’ya yüklenen Hint kıtasında çok hızlı iken, Arabistan ve Afrika’nın batısına gittikçe yavaşlamaktadır. Bakılırsa, Hindistan’ın Avrasya’yı Himalayalar’da 9 bin metrelere varan ölçeklerde yükselttiği, İran ve Anadolu platolarının batıya gittikçe azalan meyillerle bu harekete refakat ettiği görülür. Söz konusu yükselme hareketi batıda, Atlas Dağlarını da kıvırdıktan sonra, Cebelitarık’ta neredeyse sıfırlanmaktadır. Ancak Alp kıvrımları ile Pirenelerin de bu sistemin etkisiyle oluşmuş dağ kıvrımları olduğunu unutmamak gerekir" diye konuştu. "Akdeniz, şu an gittikçe kapanmaktadır" Üzerinde bulunulan sediment tortullarında bakterilerden, omurgalı hayvanlara kadar çok farklı türlerde hayvan fosilini bulmak mümkün olduğunu aktaran Akdemir, "Deniz yumuşakçaları, derisi dikenliler, balıklar ve ne olduğunu tam kestiremediğimiz başkaca omurgalı hayvanların fosilleri bize bunu göstermektedir. Biraz önce görmüş olduğunuz gibi, bir kayanın üzerinde bulunan ve üzerinde birkaç diş bile mevcut olan bir çene kemiği mevcuttur. Bunun üzerinde de oluşmuş ve tabiatıyla daha geç çağlara ait olan başka bir katmanda da omurga kemikleri müşahede ettik. Söz konusu hareketlenmeler neticesinde bu arazi, yaklaşık 5-6 milyon kadar önce günümüzdeki manzaraya büründü. Zaten Tetis Denizinin devamından başka bir şey olmayan Akdeniz, şu an gittikçe kapanmaya, başka ifadeyle daralmaya devam etmektedir. Akdeniz’in zeminininde birkaç, 10 milyon sene sonra, günümüz Kocaköy arazisine benzeyen bir görünüm alacağı tahmin edilmektedir" şeklinde konuştu.
Kayseri Bilim Merkezi’nden sağlık alanına akademik destek Kayseri Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde faaliyetlerini sürdüren Kayseri Bilim Merkezi; sağlık alanında eğitim gören ve çalışan bireylere yönelik önemli bir akademik programa ev sahipliği yaptı. ’Bilimsel Basamak Eğitimi’ başlığıyla düzenlenen program, katılımcılara bilimsel araştırma süreçleri ve akademik yazım konusunda kapsamlı yetkinlikler kazandırmayı amaçladı. 20-21 Aralık 2025 tarihlerinde düzenlenen eğitim, sağlık alanında lisans ve lisansüstü eğitim alan öğrencilerin yanı sıra, sahada görev yapan profesyonellere yönelik olarak planlandı. İki gün süren program kapsamında, bilimsel düşünme sistematiği, araştırma etiği, literatür tarama yöntemleri, hipotez oluşturma ve proje tasarımı gibi temel başlıklar ele alındı. Bunun yanı sıra akademik metin yazımı, etkili sunum teknikleri ve bilimsel makale değerlendirme konularında uygulamalı atölye çalışmaları gerçekleştirildi. Katılımcıların hem teorik bilgi hem de pratik beceri kazanmasını hedefleyen eğitim, sağlık alanındaki bilimsel çalışmaların niteliğini arttırmayı ve araştırmacıların akademik süreçlerde daha yetkin hale gelmesini amaçladı. Program sonunda katılımcıların, bilimsel araştırma planlama ve akademik yazım konularında güçlü bir altyapıya sahip olmaları hedeflendi. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın bilim ve eğitime verdiği önem doğrultusunda çalışmalarını sürdüren Kayseri Bilim Merkezi, ’Bilimsel Basamak Eğitimi’ ile akademik gelişimi desteklemeye ve bilimsel üretime katkı sunmaya devam etti.
İzmir Göztepe, ilk devrenin en az gol yiyen takımı oldu Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk devresinde oynadığı 17 maçta kalesinde yalnızca 9 gol görerek ligin en az gol yiyen takımı oldu. Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında sergilediği savunma performansıyla dikkat çekti. İzmir temsilcisi, 17 haftalık periyotta elde ettiği 9 galibiyet, 5 beraberlik ve 3 mağlubiyetle 32 puan topladı ve ilk devreyi 4. sırada tamamladı. Avrupa potasında yer alarak hedeflerine ulaşan sarı-kırmızılı ekip, güçlü savunmasıyla ligin zirvesinde yer alıyor. Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, ligin ilk devresinde kalesinde yalnızca 9 gol görerek Süper Lig’in ilk 17 haftalık bölümünde en az gol yiyen takımı oldu. Bu alanda Göztepe’yi, 12 golle lider Galatasaray takip etti. Kalesini en fazla maçta gole kapatan takım Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında savunma performansıyla öne çıkan Göztepe, 17 maçın 11’inde gol yemeyerek bu alanda da ligin zirvesinde yer aldı. Rakiplerine adeta gol şansı vermeyen İzmir temsilcisi; Çaykur Rizespor, Karagümrük, Beşiktaş, Başakşehir, Gençlerbirliği, Kasımpaşa, Gaziantep FK ve Samsunspor maçlarını hem kazanıp hem de gol yemeden tamamladı. Sarı-kırmızılılar, galip gelemediği Fenerbahçe, Eyüpspor ve Kocaelispor karşılaşmalarında da kalesini gole kapatmayı başardı. Göztepe’nin bu sezon vazgeçilmezleri arasında yer alan Polonyalı kaleci Mateusz Lis, ortaya koyduğu performansla ön plana çıktı. 28 yaşındaki file bekçisi, 17 maçın tamamında 90 dakika sahada kalarak sarı-kırmızılıların ligin ilk yarısındaki başarısında önemli pay sahibi oldu. Savunmada 6 farklı oyuncu oynadı Trendyol Süper Lig’de sezon boyunca üçlü stoper hattıyla mücadele eden Göztepe, karşılaşmalarının büyük bölümüne bu sistemle çıktı. Sarı-kırmızılı ekip, stoper mevkisinde 6 farklı isme görev verirken; Heliton, Bokele, Godoi, Taha, Furkan Bayır ve Miroshi forma giydi. Bu isimler arasında Heliton, Bokele ve Taha en fazla süre alan oyuncular olurken, joker olarak kullanılan Miroshi ise önemli dakikalar almasına rağmen ağırlıklı olarak orta sahada görev yaptı. Godoi, zaman zaman ilk 11’de yer almasına karşın yaşadığı sakatlıklar nedeniyle forma şansı bulmakta zorlandı. Furkan Bayır ise rotasyonun önemli parçalarından biri oldu.