SAĞLIK - 16 Ağustos 2018 Perşembe 11:20

Kasık fıtıkları her yaştan insanlarda görülebilir

A
A
A
Kasık fıtıkları her yaştan insanlarda görülebilir

Genel Cerrahi Uzmanı Doktor Hamdi Koçer, Dünyada en çok yapılan ameliyatlar başında kasık fıtığının geldiğini ifade ederek, “Kasık fıtıkları her yaştan insanlarda görülebilir.

Genel Cerrahi Uzmanı Doktor Hamdi Koçer, Dünyada en çok yapılan ameliyatlar başında kasık fıtığının geldiğini ifade ederek, “Kasık fıtıkları her yaştan insanlarda görülebilir. Tek tedavi şansı ameliyat ile fıtığın olduğu yerin yama ile onarılmasıdır. Kasık fıtığı olan hastalar çok ileri yaşlarda da bize ameliyat için başvurur.” dedi.


Dr. Hamdi Koçer, “Bu fıtıkların bir kısmı çok uzun zamandır bilinen ve yıllar içinde yavaş yavaş büyümüş fıtıklardır. Hasta tarafından eski yıllarda ihmal edilmiş ancak çok büyük boyutlara ulaşmıştır. Hastanın oturmasına kalkmasına ve yürümesine mani olup hastanın yaşam rahatlığını bozan fıtıklardır. Yaşlılarda kasıkta görülen bazı fıtıklar ise uzun bir geçmişe sahip olmayabilir. Yandaş hastalıklara, kilo vermeye ve yaşlanma ile adale yapısının zayıflamasına bağlı olarak ortaya çıkar. Yaşlıların eklem-adale-bağ sistemi yeterince güçlü olmadığından tedavi edilemez ise bu fıtıklar çok kısa zamanda hızla büyürler.” diye konuştu.


Yaşlılarda görülen kasık fıtıklarının da gençlerde olduğu gibi cerrahi olarak onarılması gerektiğini kaydeden Doktor Hamdi Koçer, “Bu şekilde gelecek de ortaya çıkabilecek komplikayon risklerinden hasta korunmuş olur. Tanı: Yaşlılarda fıtık teşhisi gençlere göre daha kolay konur. Hemen hemen tüm hastalarda kasık bölgesinde beliren şişlik rahatça görülür veya ele gelir. Hastalar dışarı çıkan fıtığı ustaca içeri itip yaşamlarını sürdürmeyi öğrenmişlerdir. Kimi hastada fıtık bağı kullanmayı tercih eder.


Yaşlı hastalarda el ile muayene dışında ileri tanı yöntemine ancak çok nadir gerek duyulabilir. Yaşlılarda ve büyük fıtığı olan hastalarda karşı tarafın muayenesinin iyi yapılması gerekir. Daha önceden fark edilmeyen karşı taraftaki bir küçük fıtık, büyük fıtık onarıldığında hızla belirgin hale gelir. Eğer muayenede şüphe varsa karşı tarafın kontrolü için ultrasonografi incelemesi yapılabilir.” ifadelerine yer verdi.


Doktor Hamdi Koçer, ameliyat yöntemi hakkında şu bilgileri aktardı:


“Kasık fıtıklarının ameliyatı açık veya kapalı yöntem ile yapılabilir. Kapalı yöntem daha ziyade beden gücü ile çalışan, aktif, dinamik veya sporcularda tercih edilir. Çünkü kapalı yöntemin maliyet farkı vardır. Ayrıca kapalı ameliyat sadece genel anestezi ile yapılır.


Buna karşılık yaşlı hastalarda açık yöntem ile kapalı yöntem arasında önemli bir konfor farkı olmayabilir. Sadece genel anestezi ile uygulanabilir olmasını da düşünürsek, yaşlılar için açık ameliyatlar daha uygun olabilir. İlk görüşme ve muayene sonrası ameliyatın açık veya kapalı olacağına cerrah ile birlikte karar vermek en doğrusu olacaktır.


Kasık fıtığı ameliyatının en büyük avantajı yada hasta hekim için kolaylığı her türlü anestezi ile ameliyatın yapılabilmesidir. Uygun olan hastalarda genel anestezi, uygun olmayan hastalarda spinal-epidural veya lokal anestezi ile de kolay ve güvenle yapılabilir bu ameliyatlar.


Anestezinin seçimi hasta ile anestezi hekimi arasında yapılır ve anestezi muayenesini takiben hastanı durumuna ve arzusuna uygun bir yönetem seçilir. Yaşlı hastalarda açık yöntem ile birlikte lokal anestezi güvenle uygulanabilir. Bu şekilde kasık fıtığı ameliyatı olamayacak hasta hemen hemen hiç yoktur.


Sağlık durumu uygun hastalarda en güvenli anestezi genel anestezidir. Hastanın tüm yaşamsal parmetreleri anestezi hekiminin kontrolünde olduğu için ortaya çıkabilecek her türlü sorunu çözme imkanı da vardır. Anestezistlerin birinci derecede tercihi bu yüzden hep genel anestezi olmaktadır.”


Doktor Hamdi Koçer, ameliyat öncesi hazırlık ve ameliyat sonrası hakkında da şöyle konuştu:


“Yaşlı hastalarda eğer hastanın kronik bir hastalığı yoksa, diğer hasta gurubu gibi ameliyat sabahı aç olarak hastaneye gelmesi yeterlidir. Yüksek tansiyon veya diabet ilacı kullanan hastalar, ameliyat günü sabahı ilaçlarını da yanında getirebilirler. Anestezi hekimi gördükten sonra ilaçlarını alabilirler.


Yaşlı hastalar çok sık kan sulandırıcı ilaçlar kullanırlar. Bu ilaçlar ameliyat sonrasında kanamaya ve ameliyat bölgesinde morluk ve hematom denilen şişmelere neden olabilir. O nedenle bu tür ilaçları ameliyattan önce kesmek gerekir. Coraspin gibi ilaçları 3 gün önceden, heparin kumadin gibi daha güçlü ilaçları en az 7 gün önceden kesmek gerekir. Bu konuda hekiminizle konuşmalısınız.


Kalp hastalıkları nedeni ile by-pass; stend operasyonu geçirmiş hastalar , kısa süre önce kalp enfarktüsü geçirenler, ciddi solunum rahatsızlığı yaşayan hastaların ameliyattan bir kaç gün önce anestezi muayenesi olması gerekir. Ameliyat öncesi uygun koşulların sağlanması için hastaya bir ön hazırlık süresi gerekebilir.


Ön hazırlığı yapılmış, uygun koşullar sağlanmış bir hastada ameliyattan sonra bir sıkıntı yaşama riski yok denecek kadar azdır. Ameliyattan sonra hastayı ayağa kaldırmadan önce mutlaka suspansuar giydirmek gerekir. Yaşlı hastalarda ameliyat sonrası kanama ve hematom yakınması çok sık görülür.


Yaşlı ve sistemik rahatsızlığı olan hastaları ameliyattan sonraki akşam hastanede tutmayı tercih ediyoruz. Aynı gün akşam yemeğini yiyen, ayağa kalkıp dolaşan hastanın 1 gün misafirimiz olmasını tercih ediyoruz.


Tıbbi kaynaklar, her yaştaki hastanın kasık fıtığının ameliyat ile onarılmasını, daha sonra gelişebilecek acil komplikasyonların önlenmesi açısından mantıklı ve gerekli bulmaktadır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.
Karabük KBÜ’de yapay zeka toplantısı Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, yapay zeka alanında çalışma yürüten akademisyenlerin katılımı ile bir toplantı yaptı. KBÜ Senato Toplantı Daosı’nda Rektör Kırışık başkanlığında yapay zeka alanında yapılan çalışmaları değerlendirmek ve gelecek projeleri planlamak amacıyla yapılan toplantıya; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Düğenci, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörü Doç. Dr. Caner Özcan, Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İsa Avcı ile üniversitenin çeşitli akademik birimlerinde görevli yapay zeka alanında çalışmalar yürüten akademisyenler katıldı. Toplantıda, KBÜ bünyesinde yapay zeka alanına ilişkin projeler üretilmesi, sektörel iş birlikleri ve farklı üniversiteler ile ortak çalışmalar gerçekleştirilmesi konuları ele alındı. Ayrıca Karabük yerelinde ve Batı Karadeniz’deki üniversitelerle iş birliği oluşturmak ve yeni projelere öncülük etmek hedefleniyor. Bu kapsamda, alt çalışma grupları oluşturularak diğer üniversitelerle de iletişim kurulacak, projelerin belirlenmesi ve planlanması gerçekleştirilecek. Farklı kurumların ihtiyacı olan projelerin oluşturulması sağlanacak ve Karabük Üniversitesinin yapay zeka alanındaki misyonu ve vizyonu belirlenerek yeni projelerin oluşturulması ve altyapının sağlanması çalışmaları gerçekleştirilecek. KBÜ Rektörü Kırışık, yapay zekanın; eğitim, teknoloji, sağlık ve sosyal alanlardaki yenilikleri ve gelecek vizyonunu ele almak için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Yapay zeka sayesinde gelecekte dünyanın bambaşka bir hale geleceğini aktaran Kırışık, "Yapay zekanın bütün sahaları tutacağını, her sahaya tam bir kontrol ve baskı oluşturacağını öngörüyorum. Bildiğiniz gibi üniversitemiz, Yıldız Teknik Üniversitesinde Mart ayında gerçekleştirilen yapay zeka konulu toplantıda Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) aldığı kararla yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yeni lisans ve ön lisans programlarının açılacağı üniversiteler arasında yer aldı. Geleceğin nasıl şekilleneceği yapay zeka ve dijital dönüşüm sürecinin neler getireceği ile ilgilidir. Bu anlamda Üniversitelerimizde öğrencilerimize çağın ihtiyaçlarına uygun olarak eğitim imkanları sunmak büyük önem taşıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar, verilen eğitimler ve yetiştirilen insan kaynağı ülkemize büyük katkılar sunacak, ülkemizin dijital dönüşümüne destek olacaktır. Karabük Üniversitesi olarak birçok farklı alanda yapay zeka uygulamalarına ilişkin çalışmalar yürütmeye, ülkemize ve insanlığa faydalı olmaya, öğrencilerimize ileri teknoloji ve dijitalleşme alanlarında güçlü bir eğitim ve kariyer fırsatı sunmaya devam edeceğiz" dedi. Toplantının sonunda yapay zeka alanında KBÜ’de görevli bilişim personelleri ile birlikte ortak bir vizyon oluşturma, bu alandaki gelişmeleri teşvik etme, açılacak bölümler konusunda yol haritasını belirleme, çalışma grupları ile yapılacak işlemler ve adımlar konuşuldu. Akademisyenler bu tür etkinliklerin teknoloji alanındaki ilerlemeye katkı sağlamaya devam edeceğine inandıklarını dile getirdiler.