EĞİTİM - 02 Mayıs 2024 Perşembe 17:12

Rektör Çomaklı, araştırma üniversiteleri destek programına katıldı

A
A
A
Rektör Çomaklı, araştırma üniversiteleri destek programına katıldı

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Yerleşkesi Kültür Merkezinde, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın katılımıyla düzenlenen Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP) değerlendirme toplantısına katıldı.


Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) 2021’de belirlediği Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programının 23 üniversiteyle başarıyla yürütüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Özvar, program kapsamındaki üniversitelerin performanslarının kurul bünyesinde oluşturulan İzleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından yıllık olarak takip edildiğini hatırlatarak sıralamaların her yıl kasım itibarıyla kamuoyu ile paylaşıldığını dile getirdi.


Araştırma üniversiteleri arasında yaşanan tatlı rekabetin uluslararası üniversite derecelendirme kuruluşları tarafından her yıl yayınlanan dünya üniversite sıralamalarına, özellikle son 2 yılda olumlu biçimde yansıdığını memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Özvar, bunun için emeği geçenlere teşekkür etti.


12. Kalkınma Planında yer alan yükseköğretimle ilgili hedeflerden birisinin de Dünya Akademik Başarı Sıralamalarında ilk 500’de yer alan üniversite sayısını 2028’de 10’a çıkarmak olduğunu söyleyen Özvar: "Ben inanıyorum ki araştırma üniversitelerimizin tamamı, fiziksel altyapıları ve sahip oldukları akademik insan kaynağı ile önümüzdeki 5 yılda ilk 500 içerisinde yer alma potansiyeline sahiptirler. Son yıllarda artan uluslararası öğrenci hareketliliğinde bu tür değerlendirmelerin fevkalade önemli olduğunu görüyoruz" dedi.



Başkan Özvar: "Destek Programı Uygulamasına Israrla Devam Edeceğiz"


ADEP kapsamında üniversitelere 2024’te 400 milyon lira ödenek tahsis edildiğini belirten Özvar, üniversitelerin kendi kaynaklarından aktaracakları rakamlarla 327 projeye, 503,9 milyon lira bütçe aktarımı yapılacağını belirtti.


Yükseköğretim Kurulu olarak kalite odaklı anlayışı temel misyon edindiklerini ve bu amaçla araştırma üniversitelerine yönelik destek programlarının uygulanmasına ısrarla devam edeceklerinin vurgulayan Özvar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüm üniversitelerimizin araştırma kapasite ve kalitesinin artırılmaya ihtiyacı var. Son 5 yıllık veriler, daha nitelikli yayın sayısında ciddi bir artış olduğunu gösteriyor. Ancak dünyadaki büyük bilim çevreleriyle mukayese edildiğinde hala bilhassa Q1, Q2 yayınları konusunda ciddi mesafe kat etmemiz gerekiyor. Yıllık 45-46 bin düzeyinde olan bilimsel doküman sayısını yayın kalitesinden ödün vermeden biraz daha artırılmasına ihtiyaç vardır. Bunu yapacak kurumların başında araştırma üniversitelerimiz gelmektedir” ifadelerini kullandı.



Şenel: "Üniversitelerimizin Ar-Ge Faaliyetlerini Genişletmesini İstiyoruz"


ADEP ile araştırma üniversitelerine, yıllık performanslarını dikkate alarak bilimsel araştırma projeleri için kaynak tahsisi yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ise bu çerçevede, araştırma üniversitelerine 2022’de 100 milyon lira olarak tahsis ettikleri ödenek tutarını 2023’te 250 milyon liraya yükselttiklerini belirterek şöyle devam etti: "Bu yıl için bu rakam 400 milyon lira olarak Bütçe Kanunu ile belirlenmiş oldu. Cumhurbaşkanımızın olurlarıyla üniversitelerimizin performansları ve uygulama sonuçlarını dikkate alarak ödenek tahsislerini yakın zamanda gerçekleştirmeyi ve ödeneği üniversitelerimize aktarmayı planlıyoruz. Ödenek artışlarıyla araştırma üniversitelerimizin Ar-Ge faaliyetleri ve nitelikli insan gücü yetiştirmesine yönelik imkanlarını genişletmesini, milli politika ve hedeflerimize hizmet edecek çalışmalarını artırarak sürdürmesini bekliyoruz."



Rektör Çomaklı: “Araştırma Üniversitesi Ünvanı ile Çalışmalarımıza Kararlılıkla Devam Ediyoruz”


Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ise: “Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP), ülkemizin araştırma ve geliştirme potansiyelini artırmayı, bilimsel üretkenliği desteklemeyi ve ulusal ve uluslararası düzeyde rekabetçiliği artırmayı hedefleyen önemli bir girişimdir. Bu kapsamda düzenlenen değerlendirme toplantısı, katılımcı üniversitelerin araştırma alanındaki çalışmalarını değerlendirme ve gelecek stratejilerini belirleme fırsatı sunmaktadır. Atatürk Üniversitesi, bilim ve araştırma alanında ulusal ve uluslararası düzeyde tanınan bir kurum olarak, ADEP’in temel amaçlarına uygun şekilde hareket etmekte ve ülkemizin bilimsel gelişimine katkı sağlamaktadır. Üniversitemiz, geniş kapsamlı araştırma projeleri, uluslararası iş birlikleri ve yenilikçi çalışmalarıyla bilim dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir” şeklinde konuştu.


Atatürk Üniversitesinin araştırma alanındaki başarılarını vurgulayan Çomaklı: “Üniversitemizin bilimsel üretkenliğini artırmak ve ulusal düzeydeki rekabetçiliğini güçlendirmek için tüm mensuplarımız ile çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmekteyiz. Araştırma Üniversitesi statüsünün gerek finansal açıdan gerekse akademik alanda tanımış olduğu haklar bizim daha da geniş bir yelpazede çalışma yapmamıza vesile oluyor. Bu açıdan ADEP Değerlendirme Toplantısında alınan kararlar ve belirlenen stratejiler doğrultusunda, Atatürk Üniversitesi, araştırma alanındaki başarısını daha da ileriye taşıyacak ve ülkemizin bilimsel ve teknolojik kalkınmasına önemli katkılar sunmaya devam edecektir” dedi.


Toplantı; katılımcıların, araştırma politikaları ve stratejileri hakkında bilgi paylaşımında bulunmalarıyla sona erdi.



Rektör Çomaklı, araştırma üniversiteleri destek programına katıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Engelli tiyatro topluluğundan Maden Müzesi’nde özel oyun Zonguldak’ta engelli tiyatro topluluğu, Müzeler Günü dolayısıyla Zonguldak Maden Müzesi’nde özel gösterimde sahne aldı. Kilimli Gençlik Merkezi özel oyuncular tiyatro topluluğu, Müzeler Günü çerçevesinde Türkiye’nin ilk ve tek müzesi olan Maden Müzesi’nde “Safinaz’ın İzdivacı” oyununu sergiledi. Avrupa Endüstri Mirası Rotası üyesi olan müzedeki ziyaretçilere, engelli tiyatro topluluğunun performansı alkış aldı. Tiyatro yazarı ve yönetmeni Nuray Dibek tarafından oluşturulan topluluk; müzede sahne almanın heyecanını yaşadı. Maden Müzesi’nde oyun sergilemenin farklı bir çalışma olduğunu ve kendilerine katkı sağladığını anlatan Dibek, “Bir Zonguldaklı olarak Maden Müzesi’nde tiyatro gösterisi yaptığımız için çok mutluyuz. Farklı bir çalışma oldu. Farklı çalışmaların bizlere katkısı çok büyük. Kilimli Gençlik Merkezi özel oyuncular tiyatrosu olarak engelli bireylerden oluşan tiyatro ekibiyiz. Ve böylesi günlerde göz önünde olduğumuz zaman farklı çalışmalarla daha çok farkındalık oluşturuyoruz. Bu anlamda etkinlik bize çok katkı sağladı. Umarım sesimizi duyurabilmişizdir. İlgi umduğumuzdan daha iyiydi. Engelliler Haftası’na da denk geldiği için engelli bireylerden oluşan seyircilerimiz de vardı. Üniversite öğrencilerimiz, müzeye gelen ziyaretçilerimiz hep buradaydı. Bu tarz çalışmalarla göz önünde olmak istiyoruz. Ne kadar çok farkındalık oluşturursak engelleri o kadar aşarız diye düşünüyoruz. Git gide bu tür etkinlikler sayesinde toplumda yer aldığımızı düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi. Dibek, müzenin hem Zonguldak hem de Türkiye için büyük bir önem taşıdığını aktararak kendilerine imkan sağlayarak etkinliği gerçekleştirmelerine destek olanlara teşekkür etti.
İstanbul Alibeyköy’de 33 kişinin yaralandığı kazanın olduğu yerde keşif yapıldı Alibeyköy’de 33 kişinin yaralandığı tramvay ile halk otobüsünün çarptığı kazaya ilişkin yürütülen soruşturma çerçevesinde olay yerinde keşif yapıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, 5 Aralık 2022’de Eyüpsultan’da meydana gelen kazaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanmış, 33 kişinin yaralandığı kazaya neden olduğu iddia edilen vatman Semi Özcan hakkında 1 yıldan 6 yıl 9 aya kadar hapis cezası talebiyle dava açılmıştı. Soruşturma çerçevesinde bugün olay yerinde keşif yapıldı. Keşfe hakim, Metro İstanbul’un avukatı, vatman Semi Özcan ile avukatı ve müşteki Hamza Ertürk katıldı. Hakim müşteki Hamza Ertürk’ü vatman Sami Özcan’ı dinledi. Olay yerinde inceleme yapıldı. Şüphelinin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak. “Burada bir îdari hata olabilir diye düşünüyorum” Yaşanan olayda yaralanan Hamza Ertürk, “Şöyle bir şeyde söyleniyordu, sinyalizasyon arızası olduğuna dair bir anormallik var. Normalde sürücüye de kalmadan kavşaklarda otomatik yavaşlama sisteminin olması lazım. Burada bir îdari hata olabilir diye düşünüyorum. Vatmanın bilinci açıktı. Kendisi bizden şöyle bir şey talep etti. Hemşire hanım kalkalım dedi. Vatman durdurdu, ’telefonumu bulmam lazım’ dedi. Hemşire hanım ’telefonunuzu nasıl bulalım. Sizi bir an önce hastaneye götürmemiz lazım’ dedi. O ısrarla telefonunun bulunmasını istedi. Ben de bunun üzerine ’telefon numaranı hatırlıyorsan söyle arayalım, en azından birinin dikkatini çeker’ dedim. Telefon numarasını hatırladı, bu da bilincinin açık olduğunun göstergesi. Ben omzumdan yaralandım, ameliyat geçirdim oraya platin takıldı. 7 ay süren bir fizik tedavi sürecim oldu. Hala tam olarak iyileşmedi, kolumu tam kapasite kullanamıyorum. Bu tarz her gün yüzlerde insanı taşıyan İstanbul gibi metropol bir şehirde insan canı bu kadar ucuz olmamalı. Burada bir sinyalizasyon hatası varsa çözülmeli. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı” şeklinde konuştu.
Sivas Uzmanından sürü köpekleri için kene uyarısı Uzman Kangal köpeği yetiştiricisi Hüseyin Yıldız, köpeklere uygulanan kene ilacına ilişkin bilgiler verdi. Yanlış uygulamaların köpekler üzerinde travmalara neden olduğunu söyleyen Yıldız, kene ilacının uygulama şeklini anlattı. İlkbaharın gelmesiyle birlikte artan kene popülasyonu, hayvanlarda da etkili olmaya başlıyor. Küçükbaş, büyükbaş ve köpeklere de tutunan keneler, tutunduğu bölgede kan emerek hayatını sürdürüyor. Tutunduğu hayvanın direncini oldukça düşüren keneler için, uzmanlar ilaç uyarısında bulunuyor. Sürü köpeklerinin mutlaka ilaçlanması gerektiğini söyleyen uzman Kangal köpeği yetiştiricisi Hüseyin Yıldız, “Köpeklerde kene taraması yapılmaya başlandı. Özellikle bu mevsimde tarama yapılmadığı zaman kene ile ilerde mücadele etmek zorlaşabilir” dedi. İlkbahar aylarında kenelerin oldukça arttığını söyleyen Hüseyin Yıldız, “Bahar dönemi; kenelerin hayat bulduğu, bitkilerin fazlalaştığı ve kenelerin tutunduğu bir yer. Bunlar hayvanlara da maalesef sirayet ediyor. Bu mevsimde korunmadığı sürece etkinliğini artırır. Keneler hayvanlardan kan emer. Tedirgin eder, rahatsız olurlar. Köpeklerde kene taraması yapılmaya başlandı. Özellikle bu mevsimde tarama yapılmadığı zaman kene ile ilerde mücadele etmek zorlaşabilir. Kene, tutunduğu bölgede kan emerek büyüyor. Hayvan da bundan rahatsız olduğu için mücadeleyi bir insan bilinciyle yapmıyor. Ayaklarıyla vuruyor, dişi ile almaya çalışıyor. Aldığı zaman da hayvanda travma geliştiriyor. Hem de kenenin yapıştığı ve hayvan tarafından uzaklaştırıldığı bölgede yaralar meydana gelebiliyor. Bu yaralar, lokal antibiyotik gerektiren yaralara meydan veriyor. Hayvanın vücut ısısı artıyor ve titremeler meydana geliyor. Özellikle beyinde hasara neden olma durumu söz konusu olabiliyor. Çok rahatsız edici bir durumla karşı karşıya olduğu için müdahaleyi çok erken yapmak gerekiyor” dedi. Hayvanlara kene tutunmadan önce önlem alınması gerektiğine dikkat çeken Yıldız, şu ifadelere yer verdi, “Mevsiminde tarama ve uygulama çok önemli. Bu tür çözeltiler mevsiminde yapılmazsa çözeltinin etkinliğini kaybettirir. Güneş ışığına çok fazla maruz kalan hayvanlarda yaralara neden olabilir. Bu çözeltilerin uygulandığı mevsim önemlidir. Daha karanlık, yağmurlu ve serin bir havada yapılmalı. Tüy dökme döneminde, soğuk havada, mevsimin tam netleşmediği uygulamak çok önemli. Mevsimin netleşmediği dönem bu uygulama yapılırsa netleşmeyen haşere grubunu da engellemiş oluyorsunuz. Bu aslında bir önlemdir.”