SAĞLIK - 14 Haziran 2018 Perşembe 18:09

Takıntılıysanız uzak durun

A
A
A
Takıntılıysanız uzak durun

Burun estetiği operasyonunun ülkemizde en sık yapılan estetik ameliyatlardan olduğunu belirten Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op.

Burun estetiği operasyonunun ülkemizde en sık yapılan estetik ameliyatlardan olduğunu belirten Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op. Dr.Bahadır Baykal, “Ancak takıntılı bir kişiliğe sahipseniz bu operasyondan uzak durmanızda fayda var” dedi.


Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op. Dr.Bahadır Baykal, yaptığı değerlendirmede, burun estetiği olmak isteyen kişileri nasıl bir süreç beklediği konusunad şunları kaydetti;


“Burun estetiğine karar verdiniz ve doktor seçiminizi yapmak istiyorsunuz, bu aşamada yapacağınız ilk görüşme ameliyatınızın başarısı için önemlidir. Beklentilerinizi ve nasıl bir burun istediğinizi muayenede mutlaka belirtmelisiniz, aynı zamanda muhtemel ameliyat sonucunuzun beklentinizle ne oranda uyumlu olabileceğini de doktorunuzla konuşmanız ameliyat sonrası mutluluğunuz için olmazsa olmaz.


İdeal burun var mıdır ?


Kişisel deneyimim ve cerrahi felsefem yıllar içinde bana şunu öğretti " doğal olan güzeldir". Her ne şekilde olursa olsun ameliyat olduğunuz belli olmamalı, burnunuz doğal ve güzel durmalıdır. Zaten hem ABD hem de Avrupa’da ideal burun yeniden tanımlanıyor. Aşırı kalkık ve daraltılmış burun ucu ve oyuk burun sırtı sağlıklı nefes almayı olumsuz etkilediği ve doğal olmayan bir görünüme sebep olduğu içi tercih edilmiyor, makbul olan yüze uyumlu burun.


Burun estetiği olmak için elinde fotoğraf "böyle burun istiyorum " diyen gelenler oluyor mu ?


Evet zaman zaman oluyor. Ancak herkesin yüz yapısı birbirinden farklı, burun cildi, kıkırdağı, kemik yapısı da öyle. Burnun yüzdeki görünümünü ise sadece burun değil yanaklar, alın, çene ve dudaklar da belirler. Bu nedenle burun estetiği ile bir başkasının burnuna sahip olmaktan ziyade yüzünüze özgü karakteristik burun hedeflemelisiniz.


Burun estetiği ile her burnu istediğimiz şekilde değiştirebiliyor musunuz ?


Keşke öyle olsa, ama elimizde sihirli değnek yok. Burun estetiği sınırları olan bir operasyondur, Çok kötü bir burnu mükemmel hale getirmemiz mümkün değil. Sonucu ameliyat ile bir ya da iki basamak üste çıkarabilmek başarıdır.


Burun estetiği sanatsal bir operasyon mudur sizce ?


Burun estetiğinde hem bilim hem de teknik beceri ön planda olmalıdır. Biz heykel yada resim yapmıyoruz, insan yüzü üzerinde estetik ve fonksiyonel bir cerrahi gerçekleştiriyoruz. Cerrahi tekniklere hakim değilseniz ya da yeterli tecrübeye sahip değilseniz istediğiniz kadar sanatçı tarafınız olsun sonuç sizi hüsrana uğratır. Bence işin sanat yönünü biz doktorlar biraz abartıyoruz. Şöyle ki; çok iyi heykel yapmanız bu ameliyatı mükemmel yapacağınızı göstermez. ve inanın öyle otörlerle çalıştım ki, karakalem resim bile çizemez ama sonuçları mükemmel dir. Sanırım işin özü aslında doğallıkta, sonuç ne kadar doğala yakınsa ameliyatın sanat yönü de o derece başarılıdır.


Bazı özel yöntemlerle kemikleri kırdığınız ya da törpülediğiniz zaman ameliyat sonrası morluk ve şişlik hiç olmuyor mu ?


Siz hiç ameliyat yapmasanız sadece burun cildini açıp kapasanız bile belli düzeyde morluk ve şişlik oluşabilir. Hatta sadece burun sırtına iğne yapsanız dahi burun sırtında bir miktar renk değişimi görebilirsiniz. Burun estetik ameliyatında kemikleri kırmak, törpülemek ameliyatın safhalarından sadece birisidir. Benim ameliyat felsefeme göre; " kemiği ne ile kırdığınız değil nasıl şekillendirdiğinizdir önemli olan ". Morluk ve şişlik oluşumu ise doğru teknikle operasyon yapsanız bile operasyon tekniğinin dışında kişinin kan değerinden, cilt yapısına kadar pek çok faktöre bağlıdır, ancak günümüzde estetik ameliyatlar eskiye oranla çok daha konforlu ve hızlı iyileşir. Tabi unutulmaması gereken önemli bir nokta da burnun ve yüzün ilk 7 gün içindeki değil 2.yıldaki görümününden mutlu olmanızdır.


Burun estetiği dışarıdan kolay gözüken ancak başarısı sadece cerraha bağlı olmayan komplike bir operasyondur. Cildinizin inceliği, daha önce ameliyat geçirip geçirmemeniz, kıkırdak ve kemik yapınızın kalınlığı başarıya direkt etki eder. En tecrübeli ellerde dahi revizyon olma ihtimali %5’ ken, ikinci ameliyatınızı oluyorsanız bu risk biraz daha artar.


Revizyon burun estetiğinde erken bir ameliyattan kaçınmak gerekir. Ben genellikle ilk ameliyatın üzerinden bir yıl geçmesini bekliyorum,ancak daha küçük kamuflaj cerrahileri yapacaksam altıncı aydan sonra da müdahale edebiliyorum. Burnun tam anlamıyla oturması için gereken süre bir senedir. Vaktinden önce bir ameliyat var olan sorunu çözmez tam tersine sorunu içinden çıkılmaz hale getirir. Bu nedenle düzeltme ameliyatı konusunda sabırlı olunması ve bir süre beklenmesi en gerçekçi olandır. Özellikle revizyon ameliyatınız öncesinde ilk ameliyatınızı yapan doktorunuza " revizyondaki başarı ortalamasını " sorun. Eğer doktorunuzun bu ameliyatı istediğiniz düzeyde yapacağına kanaat getirmiyorsanız mutlaka revizyon ameliyatlarıyla üst düzeyde uğraşan bir cerrah bulun. Unutmayın ki, burun estetiği spesifik bir ameliyatsa revizyon burun ameliyatları için çok daha fazla özelleşmiş bir doktora ameliyat olmanız yararınızadır.


Her şeyden önce ameliyat için karar verirken psikolojik durumunuzu iyi etüd edin. Takıntılı bir kişiliğe sahipseniz, sosyal hayatınız ve iş yaşamınızdaki olumsuzlukların nedeni olarak burnunuzu görüyorsanız, karşı cinsle yaşadığınız sorunların burnunuzdan kaynaklandığını düşünüyorsanız bu ameliyatı olmayın çünkü ameliyat sonrasında da sonuç nasıl olursa olsun mutlu olma ihtimalinz düşüktür. Böyle bir durumda siz ameliyat olmak isteseniz bile pek çok meslektaşımız simon kriteri olarak bilinen ben merkezci, yeterli olgunluğa erişmemiş, obsesif ve narsist kişilere ameliyat yaparken bir kaç kez düşünür.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.