GENEL - 13 Eylül 2018 Perşembe 15:10

Türkiye’nin ilk ve tek görme engelli diplomatı Ertürk:

A
A
A
Türkiye’nin ilk ve tek görme engelli diplomatı Ertürk:

Türkiye’nin ilk ve tek görme engelli diplomatı olan Adalet Bakanlığı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurul üyesi Dilek Ertürk, Türkiye’nin geri gönderme merkezlerinde göçmenlere en iyi şekilde ev sahipliği yaptığını belirterek Ağrı’nın Bezirhane köyünde kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan minik Leyla’nın davasına kurulan karar çıkması halinde müdahil olmak istediklerini söyledi.

Türkiye’nin ilk ve tek görme engelli diplomatı olan Adalet Bakanlığı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurul üyesi Dilek Ertürk, Türkiye’nin geri gönderme merkezlerinde göçmenlere en iyi şekilde ev sahipliği yaptığını belirterek Ağrı’nın Bezirhane köyünde kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan minik Leyla’nın davasına kurulan karar çıkması halinde müdahil olmak istediklerini söyledi.


Adalet Bakanlığı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurul üyesi Dilek Ertürk, Erzurum’da Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyetine (DAGC) ziyarette bulundu.


DAGC Başkanı Feridun Fazıl Özsoy ve yönetim kurulu üyeleriyle bir süre sohbet eden Dilek Ertürk, daha sonra Adalet Bakanlığı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun görev alanları hakkında bilgiler aktardı.


Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun yasaya göre biri başkan, biri başkan yardımcısı olmak üzere 11 üyeden oluştuğunu belirten Ertürk, “Kurulun sekiz üyesi Bakanlar Kurulu, üç üyesi cumhurbaşkanı tarafından seçildi” dedi.


Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun geçtiğimiz aylar içerisinde bekar olduğu gerekçesiyle bir kadına evini kiralamayan ev sahibine 2 bin, emlakçıya 1000 lira idari para cezası verdiğin de hatırlatan Adalet Bakanlığı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurul üyesi Dilek Ertürk, “Kurulumuzun amacı; İnsan onurunu temel alarak insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi ile bu ilkeler doğrultusunda faaliyet göstermek, işkence ve kötü muameleyle etkin mücadele etmek ve bu konuda ulusal önleme mekanizması görevini yerine getirmek üzere Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun kurulması, teşkilat, görev ve yetkilerine ilişkin esasların düzenlenmesidir. Kurumla ve kurumun görev alanıyla ilgili düzenlemeler yapılmasına yönelik kararlar almak. Ayrımcılık yasağı ihlallerine ilişkin başvurular ile insan hakları veya ayrımcılık yasağı ihlallerine ilişkin resen yapılan incelemeleri karara bağlamak, bu başvuru ve incelemelere ilişkin gerekli hallerde uzlaşma sürecini sonuçlandırmak. Ayrımcılık yasağı ihlallerine ilişkin bu Kanunda öngörülen idari yaptırımlara karar vermek. İnsan hakları ve ayrımcılık yasağı ihlallerine ilişkin yargı kararlarının uygulanmasına ilişkin sorunları izlemek ve değerlendirmek. Özgürlüğünden mahrum bırakılan ya da koruma altına alınan kişilerin ulusal önleme mekanizması kapsamındaki başvurularını ve bu kapsamda resen yürütülen incelemeleri karara bağlamak. Görev alanıyla ilgili olarak yargı organlarına, kamu kurum ve kuruluşlarına ve ilgili kişilere talepleri halinde görüş bildirmekte görev sorumluluğumuzda” diye konuştu.



“Kurulumuzdan karar çıkarsa Leyla davasına müdahil olmak isteriz”


Değişik illere ziyaretler gerçekleştirdiklerini, incelemeler yaparak yerinde tespitlerde bulunduklarını kaydeden Adalet Bakanlığı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurul üyesi Dilek Ertürk, “Türkiye’nin geri gönderme merkezlerinde göçmenlere en iyi şekilde ev sahipliği yapıyor. Türkiye’yi başka ülkelerle kıyaslamak yanlış olur. Erzurum’da Aşkale Geri Gönderme Merkezine ziyarette bulundum. Göçmenlerin bütün imkanlarını devletimiz en iyi şekilde karşılıyor” dedi.


Adalet Bakanlığı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurul üyesi Dilek Ertürk, ayrıca Ağrı’nın Bezirhane Köyünde kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan minik Leyla’nın davasına kurulan karar çıkması takdirinde müdahil olmak istediklerini ifade ederek, “Yani biz kurul şeklinde teşekkül edilmiş bir yapıyız. Son zamanlarda çocuk katliamları kamuoyunun vicdanını son derece yaraladı. Zaten bu konuda yasal düzenlemelerle ilgili muhtelif kurumlar TBMM bir arada çalışıyorlar. Tabi ki kurul olarak incelenip bir karar çıkarsa bu konuda elimiz taşın altına koyarız. Ben Ankara’ya gittiğimde özellikle bu küçük Leyla’nın davasının incelenmesini kurulumla paylaşacağım. Kurulda zaten son derece insan odaklı bakış açısına sahip. Olumlu bir sonuç çıkacağına inanıyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Köpek saldırısından kaçarken ayağını kıran çocuk, yaşadıklarını anlatı Hatay’ın Samandağ ilçesinde köpek saldırısına uğrayan 14 yaşındaki kız çocuğunun, saldırıdan kaçarken ayağı kırıldı. Olay anı güvenlik kamerasına yansırken, çocuk yaşadığı korku dolu anları anlattı. Olay, Samandağ ilçesi Değirmenbaşı Mahallesi’nde meydana geldi. 23 Nisan akşamı kuzenleriyle dışarıya çıkan 14 yaşındaki Zeynep Açar, yolun karşısında duran köpeğin saldırısına uğradı. Köpeğin üzerlerine doğru koştuğunu gören Açar, köpekten kaçarken yere düştü ve ayağını kırdı. Köpeğin kızlara saldırma ve Açar’ın kaçarken ayağını kırılma anları güvenlik kamerasınca kaydedildi. Kızı köpek saldırısına uğradıktan sonra konuşan Mithat Açar, yetkililerden sokak köpeklerinin toplanmasını istiyor. “O korkuyla ve can havliyle koşarken ayağımı çarptım ve kırıldı” Köpekten kaçtığı esnada ayağına kütüğe çarptığını belirten 14 yaşındaki Zeynep Açar, “Kuzenlerimle akşam yürüyüş yapmak istedik. Yolun karşısında bir köpek vardı. Köpeğe herhangi bir kışkırtma yapmamamıza rağmen üstümüze doğru koşmaya başladı. Biz de o korkuyla ve can havliyle kendimizi koşarken bulduk. Ben de o sırada ayağımı kütüğe çarptım. O esnada ayağım kırıldı. Şu an ayağımda hala ağrılarım var. Yürüme sürecim 2 ay sürebilir. Sokak köpekleri hakkında gerekenlerin yapılmasını istiyorum” dedi. “Kızım bu acıları çekti ama başka çocuklar çekmesin” Kızının yolda giderken köpek saldırısında uğradığını ifade eden Mithat Açar, “Geçen Çarşamba günü kızım ve kuzenleri yolda giderken akşam saatlerinde bir köpeğin saldırısına uğradı. Kızım köpekten kaçmaya çalışırken yolda duran kütüğe ayağa takılarak yere düşünce ayağı kırılıyor. Kızım bir köpek saldırısına uğradığını söyledi. Çevrede çok köpek var ama kızıma bir köpek saldırdı. Bir köpeğin saldırısı da yeterli oluyor. Yetkililerden sokak köpeklerinin toplanmasını istiyorum. Kızım bu acıları çekti ama başka çocuklar çekmesin. Yetkililerden bir çözüm bulmalarını istiyorum” ifadelerini kullandı.
Adana Kıvanç: “Çukurova bölgesi, Belarus’un ihtiyaç duyduğu birçok sektör için önemli tedarikçi konumunda” Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Belarus Cumhuriyeti ile karşılıklı iş birliğinin artırılması gerektiğini ve bu konuda iş birliğine hazır olduklarını söyledi. Belarus Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Victor Rybak, Belarus Cumhuriyeti Adana Fahri Konsolosu Dr. Mustafa Bayık ile birlikte Adana Sanayi Odası’nı ziyaret etti. Ziyarette Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı İsrafil Uçurum, Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Meclis Başkan Yardımcısı Fırat Karalı ve Genel Sekreter Veli Oğuz da yer aldı. Belarus Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Victor Rybak, Türkiye ile her alanda ilişkilerin gelişmesinin kendileri için büyük önem taşıdığını belirtti. Büyükelçi Rybak, “Türkiye ve Belarus arasında ikili ticaret 2022 yılında 1.2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Geçtiğimiz 2023 yılında ise 1.6 milyar dolara çıktı. Hedefimiz ise 3-4 yıl içerisinde ikili ticaret hacmimizi 5 milyar dolar seviyesine çıkartmak” dedi. Konuşmasında iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin ve iş birliklerinin daha da geliştirilmesini vurgulayan Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Belarus Cumhuriyeti ile karşılıklı iş birliğinin artırılması gerektiğini ve bu konuda iş birliğine hazır olduklarını belirtti. Türkiye’nin, Belarus’un bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olduğunu belirten Başkan Kıvanç, “Adana’dan Belarus’a 2023 yılında 14.8 milyon dolarlık ihracat ve 2.7 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilmiştir. Adana’nın merkezinde bulunduğu Çukurova bölgesi, sahip olduğu güç ve birikimle Belarus’un ihtiyaç duyduğu birçok sektör için önemli bir tedarikçi konumundadır. Bu nedenle, Belarus ile karşılıklı iş birliği imkanlarını ve fırsatlarını değerlendirmemiz gerektiğini düşünmekteyim” dedi. Toplantı daha sonra Belarus Cumhuriyeti’ndeki yatırım imkanları ve karşılıklı iş olanaklarının anlatılmasıyla son buldu.
İstanbul Kartal’da kadın cinayeti: Ailesini arayıp ’intihar etti’ dedi Kartal’da bir şahıs, rezidans dairesinde tartıştığı kadını tabancayla vurarak öldürdü. Katil zanlısı, kadının ailesini arayarak intihar ettiğini söyledi. Gözaltına alınan şahıs cinayeti itiraf etti. Olay geçtiğimiz Çarşamba günü Kartal’da bulunan bir rezidansta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, evli ve 3 çocuk babası Ömer Öktem (47), bir süredir birlikte olduğu estetisyen Selin Yalın’ı tabanca ile vurarak öldürdü. Yaşanan olay sonrası Öktem, öldürdüğü genç kadının eniştesi Mesut Toğay’ı arayarak intihar ettiğini söyledi. Haberi alan kadının yakınları durumu polis ekiplerine bildirdi. Olay yerinde yapılan incelemelerde kadının başının arka kısmında yoğun kanın bulunduğu ve elinde de tabanca olduğu tespit edildi. İntihar etti’ dedi Ömer Öktem, Yalın ile 8 yıldır dini nikahlı olduklarını, olay günü buluşup alkol aldıklarını ve bir süre sonra aralarında tartışma çıktığını iddia etti. Öktem, eline aldığı silahla duvara 8 el ateş açtığını silaha kenara bıraktıktan sonra Yalın’ın aynı silahla intihar ettiğini belirtti. Polis ekiplerince ifadesine başvurulmak üzere emniyete götürülen Ömer Öktem, önce yanlışlıkla Yalın’a ateş ettiğini söyledi ardından cinayeti işlediğini itiraf etti. Gözaltına alınan Ömer Öktem, emniyette yapılan işlemlerin ardından Kartal’da bulunan Anadolu Adliyesi’ne sevk edildi. Öktem, savcılıkta verdiği ifadede Selin Yalın’ın ölümüyle sonuçlanan olayın kazayla olduğunu söyledi. Öktem, adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.