SAĞLIK - 22 Eylül 2017 Cuma 10:25

Alzheimer’ı 20 sene önceden bilmek mümkün

A
A
A
Alzheimer’ı 20 sene önceden bilmek mümkün

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof.

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, çağın en korkulan hastalıklarından birisi olan Alzheimer’ı 20 sene önceden bilmenin mümkün olduğunu dile getirdi.


Yaşam süresinin uzamasıyla daha sık karşılaşılan ve bir beyin hastalığı olan Alzheimer, halk arasında herkeste zaman zaman görülebilen basit unutkanlıkla karıştırılabiliyor. Çağın en korkutucu hastalıklarından olan, yavaş başlayıp zamanla kötü hale gelen Alzheimer’ın erken tanısının önemine değinen Eskişehir Alzheimer Derneği Başkanı ve Acıbadem Eskişehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, hastalığın beynin bellek, düşünce ve konuşmadan sorumlu bölgelerini etkilediğine değindi. 21 Eylül’ün 1994 yılından bu yana toplum farkındalığını artırma günü olarak belirlendiğini ifade eden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Adapınar, “Yaşlı populasyonunun neredeyse kendi alanında en çok görülen hastalıklarından birisi. Uzun yaşamın da bir bedeli gibi duruyor. Özellikle 60-65 yaşın üzerinde toplumda sağlıklı yaşlanmaya çalışan bireyler artık Alzheimer ile ilgili bir korku ve endişe duymaya başladı. Beyni etkileyen, uzun süreli, harap edici, çok da kesin bir tedavisi olmayan bir hastalık. Ne yapıyor beyinde? Özellikle hücreler arasında ve hücrenin içinde bir takım değişiklikler yaparak o bölgeyle ilgili fonksiyon kaybına yol açıyor. Bunlar daha çok bellek bölgeleri, yani hatırlama bölgeleri. Hastalığın en önemli belirtisi unutkanlık. Unutkanlık hastalığın ilk dönemlerinde kısa unutkanlık halinde yani biraz önce ya da akşam yaptığını unutmak, bununla ilgili bilgi verememek şeklinde başlıyor. Ama daha sonraki dönemlerde unutkanlıkla ilgili durum biraz daha sıkıntılı oluyor. Hasta artık geriye dönük hayatıyla ilgili çok büyük belirsizlik ve bilgisizlikle yaşamaya başlıyor. İkinci en önemli bulgu da artık sıradan yapılan birçok işlemi yapamıyor. Yani günlük yaşam aktivitesiyle ilgili bir bozukluğu var. Hepimizin çok kolay olduğunu düşündüğümüz bazı durumlar; kapıyı açmak, ev süpürmek, çekiçle çiviyi çakmak, müzik söylemek, çay içmek ya da tuvalete gitmek bunların hepsi birer belirsiz durum halini taşıyor” dedi.



“20 sene önceden tanıyla ilgili bulgularımız var”


Bunamaya yol açan Alzheimer hastalığında erken teşhisin önemli olduğunu aktaran Acıbadem Eskişehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, şunları dile getirdi:


“Bugün yeni bir sınıflama var Alzheimer ile ilgili. Yani biz her ne kadar 65 yaşın üzerindeki bir hastalık olarak bahsetsek de şunu biliyoruz ki beyinde bu hastalığı yapan her ne ise tüm bulgular 20 sene öncesinden başlıyor. Artık elimizde bu hastalıkla ilgili kanıtlarımız, yani 20 yıl öncesinde de tanıyla ilgili bilgilerimiz, bulgularımız var. Kişilerin beyin omurilik sıvılarını, bel sıvılarını test ederek o bulguları biliyoruz. Yani kişinin daha sonra Alzheimer hastalığına yakalanıp yakalanmayacağı hakkında fikir yürütebiliyoruz. Tedavisi olmayan bir hastalığı bu kadar erken bilmek ne işimize yarar? Aileyi bilgilendirmeye yarar. Ailedeki diğer bireyleri hastalıkla ilgili hazır hale getirmek. Böyle bir hastalıkla mağdur olmuş, ailelerinde Alzheimer hastası olan, en azından şüpheleri olan kişilerin bununla ilgili ilgili kurumlara, bu konuyla uğraşan kişilere başvurarak erken tanı için mutlaka bilgi almaları onlar için iyi bir gelecek vaat eder.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.