GENEL - 23 Haziran 2017 Cuma 10:00

Bayramda bu yıl trafik havadan kontrol edilecek

A
A
A
Bayramda bu yıl trafik havadan kontrol edilecek

Ramazan Bayramı ile birlikte birçok vatandaş yola çıkmaya hazırlanırken, Trafik Denetleme Şube Müdürü Recai Öz oluşabilecek kazalara karşı sürücüleri uyararak, "Sadece trafik kurallarına uymak yetmiyor" dedi.

Ramazan Bayramı ile birlikte birçok vatandaş yola çıkmaya hazırlanırken, Trafik Denetleme Şube Müdürü Recai Öz oluşabilecek kazalara karşı sürücüleri uyararak, "Sadece trafik kurallarına uymak yetmiyor" dedi. Ayrıca bu yıl kazaların yoğun olduğu bölgelerde bayram süresi boyunca havadan da denetimler sağlanacak.


Eskişehir Trafik Denetleme Şube Müdürü Recai Öz, her bayram yaşanan trafik kazalarının önüne geçilmesi için tavsiyelerde bulundu. Emniyet olarak hazırlıklarını tamamladıklarını belirten Öz, sürücülerin, yayaların ve yolcuların da kendilerine düşen görevleri yapmasını istedi. İlk olarak Eskişehir bölgesinden örnek vererek konuşmasına başlayan Öz, "Eskişehir Emniyet Müdürlüğü olarak, trafik yönünden vatandaşlarımızın huzurlu, güvenli ve keyifli bir bayram geçirmelerini sağlamak amacıyla 186 noktada 166 ekip, 17 yaya toplam 313 personelle bayram süresince her zaman olduğundan daha yoğun ve etkili olarak görevimizin başında olacağız. Eskişehir’de çevre yolunda kazaların yoğun olarak meydana gelmesi nedeniyle, bu bölgede tedbirlerimizi daha da arttırdık. 10 ekibimiz görev yapacak, bunların içerisinde radar ekibimiz de var. Radar ekibimiz sabit ve seyir halinde hız limitlerini aşan sürücülere yönelik yoğun bir şekilde denetim yapacak. Diğer ekiplerimiz de tespit etmiş olduğu kural ihlallerine yönelik etkili ve yoğun bir çalışma yapacak. Amacımız çevre yolunda herhangi bir kazanın meydana gelmemesidir. Ayrıca sürücülerin rahatlıkla görebileceği şekilde yol kullanıcılarını trafik yönünden bilgilendirmenin amaçlandığı pankartları belli noktalara astık" dedi.



"Trafiği güçleştirecek ve engelleyecek şekilde park etmiş araçları mutlaka çektireceğiz"


Önceden aldıkları önlemler ile hata yapan sürücülerin affedilmeyeceğinin sinyalini veren Recai Öz, sadece trafik kurallarına uymanın yeterli olmadığına değindi. Yollarda sevginin, saygının ve hoşgörünün de bulunmasının gerekliliğine vurgu yapan Öz, "Vatandaşlarımızdan, sürücülerimizden beklentilerimiz ise kavşak giriş ve çıkış noktalarına, ikinci sıralara araçlarını park etmemeleri gerekiyor. Belli noktalarda çekicilerimiz konuşlanacak, trafiği güçleştirecek ve engelleyecek şekilde park etmiş araçları mutlaka çektireceğiz. Sürücülerimizin mağdur olmamaları için bu konulara önem vermelerini bekliyoruz. Trafikte kurallara uymanın yanında sürücü, yolcu ve yayaların birbirlerine karşı sevgi, saygı ve hoşgörüyle davranmaları durumunda bir çok sorunun çözüleceğini düşünüyoruz. Yani sadece trafik kurallarına uymak yetmiyor, birbirimize karşı sevgili, saygılı ve hoşgörülü olmak zorundayız" diye konuştu.



"İHA, drone ve helikopterlerle kazaların yoğun olduğu bölgelerde havadan da denetim yapılacak"


Kazaların yoğun yaşandığı yolların havadan izleneceğini aktaran Öz, sürücülerin dikkat etmeleri gerekenleri de sıralayarak şöyle konuştu;


"Öncelikle bayram süresince araçların ve trafiğin artacağını düşünüyoruz. Bu nedenle uzun yola çıkacak, tatil yörelerine gidecek, memleketlerine seyahat edecek sürücülerimiz, yola çıkmadan önce araçlarının teknik ve periyodik bakımlarını kesinlikle yaptırmalarını tavsiye ediyoruz. Ayrıca rahat bir kıyafetle yolculuk yapmaları daha önemli, emniyet kemerini mutlaka takmaları gerekiyor. Emniyet kemeri kazalarda yüzde 50 ila 75 oranında ölüm ve yaralanmaları azaltıyor. İstatistiki veri olarak bu tespit edilmiş bir sonuç. Ayrıca sürücülerin seyahatleri boyunca ağır ve yağlı yiyeceklerden kaçınmalarını tavsiye ediyoruz. Sıvı gıdalar tüketmelerini öneriyoruz. Yakın takip yapmamalarını tavsiye ediyoruz. Yakın takip, önde seyreden araçla diğer aracın yeterli ve güvenli mesafe bırakması anlamına geliyor. Bunu sürücülerimiz nasıl sağlayacak? Hızlarının metre cinsinden yarısı kadar bir mesafe bırakmaları gerekiyor. Yani 100 kilometre hızla seyreden bir sürücü, yeterli ve güvenli bir yolculuk için önündeki araçla arasında minimum 50 metre mesafe bırakması gerekiyor. Bu durumda yeterli ve güvenli bir mesafe sağlanmış oluyor. Ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğümüz bayram süresi boyunca İHA, drone ve helikopterlerle kazaların yoğun olduğu bölgelerde havadan da denetim yapacak. Sürücülerimizin ve yol kullanıcılarımızın bunlara da dikkat etmesi gerekiyor. Vatandaşlarımıza kazasız iyi bayramlar diliyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Suyun 50 kilometrelik yolculuğu başladı, yüzde 50 kayıp kaçak moral bozdu Sivas Belediyesi ve Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında, 50 kilometre uzaklıkta ki Pusat Özen barajdan kentin içme suyunu karşılayan 4 Eylül barajına yapılan ishale hattı tamamlandı. Geçtiğimiz yıllarda etkili olan kuraklık nedeniyle kentin içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan 4 Eylül barajında su seviyesi dip noktaya gelmişti. Kentte alınan geçici önlemler kapsamında ara ara su kesintileri yapılmıştı. Bu soruna çözüm arayan Sivas Belediyesi, Devlet Su İşleri (DSİ) 19. Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle kolları sıvamış ve yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan Pusat Özen Barajından 4 Eylül Barajına su takviyesi yapılabilmesi için ishale hattı tamamlandı. Proje tamamlanarak baraja su verilmeye başlandı. Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun ise projenin tamamlanmasının su sıkıntısının yaşanmayacağı anlamına gelmediğini ifade etti. “Şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde 50 civarında” Başkan Uzun, hatlarda çok ciddi anlamda kayıp ve kaçakların olduğunu belirterek; “Hatlarda ki kaçaklar için bir mücadele sürecini başlatacağız. Ben bunlarla ilgili özellikle Türkiye’nin bazı önde gelen kişileriyle, firmalarıyla şu an görüşmeler yapıyorum. Şehrin özellikle su yönetimini sağlıklı bir şekilde kurabileceğimiz bir sistem oluşturacağız. Bunun için de SKADA ismini vermiş olduğumuz bir sistem kuracağız. Bu sistemle birlikte suyun yönetimini inşallah gerçekleştireceğiz. Sivas’ın önümüzdeki yüz yıllık dönemde herhangi bir su kesintisi yaşamadan sağlıklı bir su yönetim sistemi oluşturmak istiyoruz. Şu an itibariyle herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Ama 2029-30 yılları arasında dünyada çok şiddetli kuraklıklar bekleniyor. Yani dünyada bir küresel ısıma var ve bunu getirmiş olduğu bir küresel iklim kriziyle kesinlikle karşılaşacağız. Sivas’taki doğal afetlerin başında da kuraklık geliyor. Hatlardan başlayarak kayıp ve kaçaklarla mücadele etmek istiyoruz. Şu an şehirdeki kayıp ve kaçak oranı yüzde elli civarında. Tabii bu hemen bizim 22 günde çözeceğimiz bir sorun değil. Bununla ilgili çok ciddi anlamda çalışmalar gerekiyor. Ama önümüzdeki günlerde şu an araştırmalarımızı yapıyoruz. Uzmanlarla bir araya geleceğiz. Ve şehrin su yönetimini sağlıklı bir hale getireceğiz” dedi. “Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir” Kentin gelecek yıllarda ciddi anlamda su sorunu yaşayabileceğini ifade eden Uzun, “Şu an itibariyle barajın kendisini toparladığını görüyoruz. 2022 tarihinde artık o en alt çamur tabakası dediğimiz en alt tabakadan su çekilirken şimdi artık barajın biraz toparladığını görüyoruz. Tabii bu ishale hattıyla birlikte Pusat Özlem Barajı’ndan da düzenli bir su aktarımı var ama bu da tabii şehrin su sorununu bitirmedi. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum şöyle bir algı oluşmasın. İshale hattı tamamlandı ama şehrin sorunu bitmedi. Şehir gelecekte özellikle ciddi anlamda sorunlar yaşayabilir. Hatta Pusat Özen Barajı’na da çok yüklenmemek gerekiyor. Sonuçta burası tarımsal sulama amaçlı kurulan bir baraj. Buradaki üretimin de özellikle çevresinde aksamaması gerekiyor. Bunun için yapılması gereken en önemli husus tabii ki kayıp ve kaçakla mücadele. Kayıp ve kaçakla bizim hedefimiz. Şu an yüzde 50 olan, kayıp kaçak oranını eğer yüzde otuzlar gibi bir seviyeye çekebilirsek çok büyük bir başarı elde etmiş olacağız” şeklinde konuştu.
Niğde Niğde’de ‘Merkezim Her Yerde’ projesi ile köy okullarında etkinlikler yapılıyor Niğde’de gönüllü gençler, ’Merkezim Her Yerde’ projesi çerçevesinde köy okullarını ziyaret ederek çeşitli etkinliklerle öğrencilerle buluşuyorlar. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın başlattığı ’Merkezim Her Yerde’ projesi ile Niğde Gençlik Spor İl Müdürlüğü Şehit Ramazan Konuş Gençlik Merkezi gönüllüleri, kent genelindeki okullarda eğitim gören öğrencilerle sportif ve sosyal faaliyetler yaparak, geleneksel oyunlar oynayarak çocukların keyifli zaman geçirmesine katkı sağlıyor. Proje çerçevesinde gönüllü gençler ve liderleri, kent merkezine bağlı Ovacık Şehit Bayram Aksoy İlkokulu ile Ortaokulunda eğitim gören öğrencilerle okul bahçesinde buluştu. Yüz boyama, zeka oyunları, halat çekme, ok atma gibi oyunların oynandığı etkinlikte, müzik eşliğinde oyunlar oynayan gönüllü gençler, minik kardeşlerine patlamış mısır ve pamuk şeker ikram etti. Niğde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri Müdürü Turan Sayın, Niğde Gençlik Spor Müdürlüğü olarak, koordineli olarak köy okullarında ve dezavantajlı öğrencilerin bulunduğu bölgelerde etkinlikler yaptıklarını söyledi. Sayın, "Merkezim Her yerde’ projesi çerçevesinde köy okulundaki öğrencilerimiz hem oyun oynadılar, hem de oynanan oyunlar hakkında bilgi sahibi oldular. Projedeki amacımız gençler arasında sosyal farkındalık oluşturarak sağlıklı bir iletişim ortamı oluşturmak, sorumluluk duygularını geliştirmek ve topluma daha duyarlı bireyler kazandırmak, kırsalda yaşayan ve köy okulunda okuyan gençlere gençlik liderlerimizin aracılığıyla vizyon kazandırmak, gençlere çevre bilinci kazandırmak, gençlerde aidiyet duygusu oluşturmak ve bununla birlikte gönüllü gençlerimizin ve öğrencilerimizin moral ve motivasyonunu arttırmaktır” dedi.
Yozgat Bozkırın ortasından Avrupa’ya gümüş balığı ihracat ediliyor Denize kıyısı olmayan ve bozkırın ortasında yer alan Yozgat’ın Çekerek ilçesinde barajda avlanan tonlarca gümüş balığı, başta Fransa ve Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ihraç ediliyor. Türkiye’de yeterince rağbet görmeyen gümüş balığını Avrupalılar çerez niyetine tüketiyor. Yozgat’ta bulunan baraj ve göletler, balıkçılıkla uğraşan bölge halkının geçim kaynağı haline geldi. Özellikle sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla kurulan Çekerek Barajı’nda vatandaşlar yılın belli dönemlerinde geçimlerini balık avlayarak sağlıyor. Çekerek Barajı’nda su seviyesinin yükselmesiyle bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşanıyor. Son 5 yıldır gümüş balığının olmadığı barajda günlük 15-20 ton arasında balık avlanıyor. Bölge halkı, balık sezonunda tonlarca gümüş balığı, alabalık, kerevit avlayarak, Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Bozkırın ortasında denizi olmayan Yozgat’ta avlanan gümüş balığı, Avrupa ülkelerinin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Türkiye’de vatandaşların çok fazla ilgi göstermediği gümüş balığı, bozkırda avlandıktan sonra tesislere gönderilerek işlenip Avrupa ülkelerine ulaştırılıyor. Avrupalılar gümüş balığını yağda patates kızartması gibi kızartıp, cips ve çerez gibi tüketiyor. “Avrupa’da cips niyetine yiyorlar” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Dursun Uslu, son 5 yıldır baraj sularındaki azalma nedeniyle gümüş balığı avlayamadıklarını belirterek, bu yıl gümüş balığı bolluğu yaşandığını söyledi. Uslu, “Son 5 senedir nisan ayında baraj suyunu bıraktıkları için gümüş balığı olmadı. Biz 5 senedir gümüş balığı tutmuyoruz. Ama bu sene gümüş balığı bolluğu yaşanıyor ve 70 kişi gümüş balığı avlamak için çalışıyor. Biz bu balığı Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz. Orada cips niyetine yiyorlar. Bu güzel bir ekmek kapısı. Günlük 25 tona kadar gümüş balığı tutacağız. Çalışacak insan bulsak bu sayıyı daha da artırabiliriz” dedi. “Günlük 20 ton gümüş balığı avlıyoruz” Çekerek Su Ürünleri Kooperatifi işletmecisi Paşa Koç ise günlük 15-20 ton arasında gümüş balığı tuttuklarını ifade ederek, “5-6 senedir gümüş balığında bu barajdan verim alamadık ancak bu sene suyun yüksek olmasından dolayı verim iyi oldu. Bir ay boyunca bu balığı işleyeceğiz ve günlük yaklaşık 15-20 ton balık avlıyoruz. Bunu Avrupa ülkelerine gönderiyoruz. Yaklaşık 80 kişiyi istihdam ediyoruz burada. Bu barajda sezonuna göre sazan, kerevit gibi balıklar avlıyoruz. Çok verimli bir baraj. Şu an gümüş balığı avlıyoruz. Kilogramı 10 liraya alınıyor ve biz fabrikalara gönderiyoruz. Oradan da Fransa, Norveç, Almanya gibi ülkelere gidiyor. Orada bunu çerez niyetine tüketiyorlar” şeklinde konuştu.