SAĞLIK - 21 Mayıs 2015 Perşembe 13:00

Çölyak Hastalarının Çoğu Diyeti Uyamıyor

A
A
A
Çölyak Hastalarının Çoğu Diyeti Uyamıyor

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi Pediatrik Beslenme ve Metabolizma Servisi’nde görevli Diyetisyen Anıl Çiğdem Uygur, “Çölyak” diyetin uygulanmasının hem aileler hem de çocuklar için oldukça zor olduğunu, bu nedenle hastaların yüzde 50 ila 80’i diyete iyi uyamadığını anlatarak, “‘Bir lokmadan bir şey olmaz’ kesinlikle yanlış bir yaklaşımdır” diye belirtti.
Günümüzde oldukça yaygın genetik bir hastalık olan çölyak hakkında bilgilendirici bir açıklama yapan Anıl Çiğdem Uygur, uygulanacak diyetin önemine vurgu yaptı.Gglutensiz ürünlerin pişirileceği fırının, hazırlama ve pişirme gereçlerinin, tabağın kişiye özel olması ve herhangi bir gluten bulaşı olmaması için ayrılması gerekli olduğunu anlatan Uygur, şunları kaydetti;
"HASTALARIN YÜZDE 50 İLA 80’İ DİYETE İYİ UYAMIYOR"
“‘Bir lokmadan bir şey olmaz’ kesinlikle yanlış bir yaklaşımdır. Çünkü bir tonda 1/8 çay kaşığı kadar gluten ya da havadaki un zerrecikleri bile mukozal hasarın tekrarlamasına ve tüm hastalık belirtilerinin devam etmesine sebep olur. İlk bakışta basit gibi görünmesine rağmen günümüzde tahıl ve türevlerinin daha çok tüketildiği bir beslenme alışkanlığımız vardır. Piyasadaki hazır besinlerin yüzde 70’i tahıl ve türevlerini içermekte, toplu beslenme yapılan yerlerde buğday unu oldukça fazla kullanılmaktadır. Ayrıca gluten; besin sanayisinde kabartıcı, dolgunlaştırıcı, renk tutucu, raf ömrünü uzatıcı özelliklerinden dolayı da sıklıkla kullanılmaktadır. Bu yüzden diyetin uygulanması hem aileler hem de çocuklar için oldukça zordur ve bu nedenle hastaların yüzde 50 ila 80’i diyete iyi uyamamaktadır. Çölyak tanısı alan bireyin, tedavisi düzenlendikten sonra multidisipliner bir yaklaşımla tedavi edilmesi, mutlaka diyetisyene ulaşması sağlanmalıdır. Hastanın o anki beslenme durumu, riskler ve beslenme yetersizlikleri, emilim durumu, kan bulguları, kilo kaybı, psikososyal durumu, eğitim durumu, öğrenme yeteneği ve ailenin ekonomik kaygıları göz önünde bulundurularak diyet planlanmalıdır."
Açıklamasının bir bölümünde, diyetin; kişiye özel, enerji, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral dengesinin sağlandığı, güvenilir ve temiz besinlerle yapılan, glutensiz bir beslenme programı olması gerektiğini anlatan Diyetisyen Anıl Çiğdem Uygur, şunları belirtti
DİYETİ OLAN ÇOCUKLAR DAHA SAĞLIKLI YERLERDE ZAMAN GEÇİRMELİ
“İyi planlanmış bir diyetle ve diyete uyumla çocuğun çok fazla yağ, düşük karbonhidrat ve düşük protein alması önlenmeli, vitamin ve mineralleri de yeterli ve dengeli alması sağlanmalıdır. En önemlisi bu çocukların doyması ve mutlu olması sağlanmalıdır. Verilecek özel glutensiz tariflerle, kendisi için özel üretilmiş ürünlerden veya doğal olarak gluten içermeyen besinlerle hazırlanan ekmek, pasta, kek, kurabiye gibi yemesi sağlanmalıdır. Evde, annesinin hazırladığı gluten bulaşı olmayan bu besinlerle dengeli menüler oluşturması sağlanmalıdır. Beslenme ve diyet konusunda annenin rahatlatılması, eğitilmesi, bilgi düzeyinin düzenli olarak kontrol edilip geliştirilmesi çocuğun da kendine güvenmesini ve besin seçimini bilinçli yapmasını sağlar. Markete girildiği zaman her şey çocuğun göz hizasındadır ve o satın aldırsın diye oradadır. Yiyecek içecek reklamları televizyonda çok fazla yer tutmaktadır. Bu yüzden, diyeti olan çocukların aileleriyle yerel pazarlar, parklar, yürüyüş-bisiklet yolları gibi daha sağlıklı yerlerde zaman geçirmesi diyetin uygulanması, herhangi bir kaçak olmaması için daha iyi olacaktır. Aile yakınları, aile büyükleri, çocuğun öğretmeni ve arkadaşlarına da diyetle ilgili bilgi verilmeli, gluten içerebilen yiyecek-içecek konusundaki tüketim ısrarlarının önüne geçilmelidir. Son olarak doktor, diyetisyen, hemşire, psikolog, diğer sağlık çalışanları, Eskişehir Çölyakla Yaşam Derneği, siz aileler ve çocuklarımızla kocaman bir aile olduğumuzu, asla yalnız olmadığınızı hatırlatmak istiyorum.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Büyükşehir kırsaldaki çınarların yanında Muğla Büyükşehir Belediyesi ‘Kırsaldaki Çınarlar’ projesi ile kırsalda yaşamını sürdüren, özellikle kendi ev ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan yaşlı vatandaşların hayatını kolaylaştırmak için evlerine giderek hizmet veriyor. Ekipler, proje kapsamında vatandaşların temizlik, tamirat, soba kurulumu ve daha birçok konuda yanlarında oluyor. Hizmet kapsamında bugüne kadar 761 aileye 12 bin 728 kez hizmet verilerek vatandaşlara önemli bir destek sağlandı. Nurten Kaleli; “Büyükşehir ekipleri ailemizin birer ferdi oldular” Menteşe İlçesi Ortaköy Mahallesi’nde eşi ve oğluyla oturan Nurten Kaleli, Kırsaldaki Çınarlar hizmeti ile Büyükşehir ekiplerinin belli dönemlerde kendilerini ziyaret ettiğini söyledi ve gelen ekiplerin ailelerinin birer ferdi olduğunu belirtti. Nurten Kaleli; “80 yaşındayım, eşim ve oğlumla yaşıyorum. Eşim felç geçirdi. Benim de gücüm kalmadı. Ev temizliğinden diğer işlere Büyükşehir ekipleri hep yanımda oluyor. Siliyorlar, süpürüyorlar, camları temizliyorlar. Onlar geliyoruz dediğinde ben çayı koyuyorum, çaylarını içip işlerine öyle başlamalarını istiyorum. Çünkü onlar da bizim ailemizin bir ferdi oldular” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi Kırsaldaki Çınarlar ekibinden Deniz Çağlar vatandaşların evlerine giderek tadilat, temizlik ve isteklerine göre birçok hizmeti verdiklerini söyledi. Deniz Çağlar; “Kendine bakamayan, yaşlı vatandaşlarımıza Kırsaldaki Çınarlar projemizle hizmet veriyoruz. Evlerinde temizlik, tadilat, odun kırma neye ihtiyacı varsa karşılıyoruz. Nurten teyzemize de aylık periyotlara göre uğruyor, ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bu hizmetimizle onların yanında oluyor, dualarını da alıyoruz.” Kırsaldaki Çınarlar ekibinin diğer üyesi Gülden Madran da genel temizlik, dolap, kapı, cam temizliği, süpürge gibi hizmetlerle vatandaşlara hizmet verdiklerini ve kendilerini gittikleri evin bir ferdi gibi hissettiklerini belirtti.
Aydın Nazilli’de öğrenciler projelerini görücüye çıkardı Nazilli Atatürk Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan Bilim Fuarı törenle açıldı. Öğrenciler, hazırladıkları projelerini heyecanla protokol üyelerine anlattı. Aydın’ın Nazilli ilçesinde bulunan Atatürk Anadolu Lisesi’nde Bilim Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Kaymakam Sedat Sırrı Arısoy, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek, şube müdürleri, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Fuarda öğrenciler, hazırladıkları bilimsel çalışmaları davetlilere detaylarıyla anlattı. 17 projenin yer aldığı fuarda 13 tasarım, 4 inceleme, 1 de araştırma projesi yer aldı. Öğrencilerin yaptığı birbirinden farklı çalışmalar, protokol üyelerinden tam not aldı. Fuarın tek araştırma projesi olan “Bukalemun Saha Çalışması” projesi dikkat çekti. Bukalemunların tanıtımını ve ekosisteme olan katkılarının öne çıkarıldığı çalışmada öğrenciler, köylerdeki vatandaşlara bukalemunlar hakkında bilgi verdi ve bu hayvanın ne kadar tanındığına dair araştırma yaptı. Alper Barlık danışmanlığında projeyi hazırlayan öğrenciler İlknur Atik ve Bahriye Çiftçi, bukalemunların öldürülmemesi gerektiğini ifade ederek, “Bu projeyi hazırlamaktaki amacımız bukalemunların tanıtımlarını sağlamak ve bitki zararlıları ile mücadelesinde etkisini göstermek. Kıyı bölgelerinde daha çok varlık gösteriyor. Hassas bir hayvan oldukları için en ufak bir etkileşimde ölebiliyorlar. Bu yüzden insanlarımızı bilinçlendirmek amacıyla bu projeyi hazırladık. Soylarını devam ettirmek istiyoruz. İnsanlar bukalemunları yakalayıp öldürüyor, bazıları ilaç yapıyor. Tıpta böyle bir şeyin karşılığı yok ama halk arasında böyle bir inanış var. Arslanlı Mahallesini pilot bölge olarak seçtik. Mahalle sakinlerine bukalemunları tanıttık. Orada 100 kişi ile röportaj yaptık, 78 kişi bukalemunları tanımadığını söyledi. Kalanı ise tanıyıp öldürdüklerini söyledi. Biz de yararlarını anlattık” ifadelerini kullandı.