GÜNDEM - 17 Nisan 2024 Çarşamba 15:56

Eğitim Fakültesi’nden 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü etkinlikleri

A
A
A
Eğitim Fakültesi’nden 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü etkinlikleri

Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Otizm Spektrum Bozukluğu Eğitimi Anabilim Dalı tarafından planlanan ve konuşmacı olarak Dr. Alperen Sağdıç’ın yer aldığı ’Otizmli Çocukların Eğitiminde İnsansı Robotlar’ başlıklı seminer, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi E Blok Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.


Seminere başta Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erkan Dinç, Özel Eğitim Bölümü Özel Eğitim Öğretmenliği Programı Başkanı Prof. Dr. Yasemin Ergenekon ve Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Otizm Spektrum Bozukluğu Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sezgin Vuran olmak üzere çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katılım gösterdi.



“Otizmli çocuklar insana benzemeyen robotlara daha çok ilgi gösteriyorlar”


Dr. Alperen Sağdıç, Otizm Spektrum Bozukluğu tedavisinde en önemli unsurun eğitim olduğuna değinerek, “Otizmli çocukların eğitiminde yardımcı teknolojilerin kullanımı oldukça artmış durumda. Robotlar, sanal gerçeklik, yapay zekâ gibi teknolojiler otizmli çocuklara karşı ciddi potansiyel taşıyan gelişmeler. Bunlardan biri de robotlar. Günümüzde spesifik olarak otizmli çocuklar için üretilmiş insansı, hayvan tipi ve robotçuk gibi farklı çeşitleri olan ve seri üretime geçmiş robotlar var. Bu konuda yapılmış bir araştırmanın sonucunda görülüyor ki otizmli çocuklar insana benzemeyen robotlara daha çok ilgi gösteriyorlar. Robotlar özel eğitim sınıflarında yardımcı öğretmen olarak, doğrudan öğretmen olarak, etkinlik ortağı olarak, veri almak ve tanımlamak için kullanılabiliyorlar” dedi.



Daha sonra açılmak üzere bir zaman kapsülü bırakıldı


Seminer, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erkan Dinç’in Dr. Alperen Sağdıç’a teşekkür belgesini takdim etmesiyle sona erdi. Seminerin ardından Anadolu Üniversitesi tarafından ilki 2016 yılında 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü çerçevesinde başlatılan ’Zaman Kapsülü’ etkinliği Eğitim Fakültesi akademisyenleri ve öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Gelenekselleşen etkinlik çerçevesinde Eğitim Fakültesi E Blok önüne, daha sonra açılmak üzere bir kaide içerisine yerleştirilen zaman kapsülü bırakıldı.



“Etkinliği kampüs dışına da çıkarmayı hedefliyoruz”


Otizmli bireyler hakkında farkındalığın önemini vurgulayan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erkan Dinç, etkinlikte yapmış olduğu konuşmasında, “Özel ihtiyaçlı bireyler hakkında farkındalık sahibi olmak ve kabullenmek çok önemli. Umarım yakın zamanda Zaman Kapsülü etkinliğimizi kampüsün dışına ulaştırabiliriz” ifadelerini kullandı.



“Hepimiz otizmin farkında olmak zorundayız”


Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezgin Vuran ise, şunları söyledi:


“Zaman kapsülü aynı zamanda bir sıfır atık projesi. Bir drenaj borusunun üstüne yaptığımız kapak ve tuğlalar ile zaman kapsülünü oluşturduk. Biz zaman kapsülünü kapattığımızda 68 çocuktan 1’i otizmli doğuyor diyorduk, bugün ise her 34 çocuktan 1’i otizmli doğuyor. Hızla artan bir durumla karşı karşıyayız. Hepimiz otizmli bireylerin varlıklarını ve hep var olacaklarını kabul etmeliyiz.”



Öğrenciler kendi yazdıkları mektupları 2027 yılında 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde okuyacak


Konuşmaların ardından Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Özel Eğitim Öğretmenliği Programı birinci sınıf öğrencilerinin yazdığı ’Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireyler İçin Daha Güzel Bir Dünyayı Nasıl Hayal Ediyorum’ konulu mektuplar zaman kapsülüne yerleştirildi. Zaman kapsülündeki mektuplar, mektupları yazan birinci sınıf öğrencilerinin mezun olacağı tarih olan 2027 yılında, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde açılacak ve öğrenciler kendi yazdıkları mektupları okuyacak.



Eğitim Fakültesi’nden 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü etkinlikleri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Edremit’te muhtarlar toplantısı yeniden başladı Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, göreve başlamasından sonra muhtarlarla aylık değerlendirme toplantılarını yeniden başlattı. Meclis salonunda muhtarlarla bir araya gelen Başkan Ertaş, tabana yayılan katılımcı bir yönetim anlayışı ile vatandaşa hizmet için birlik içerisinde çalışacaklarını ifade etti. Edremit Belediyesi’nde mahalle muhtarları ile aylık değerlendirme toplantıları başladı. Belediye Başkanı Mehmet Ertaş başkanlığında yapılan toplantıda muhtarlarla birlikte Başkan Yardımcısı Cavit Cebeci, belediye meclis üyeleri ve belediyede ki daire müdürleri de yer aldı. Başkan Mehmet Ertaş, halkçı bir yönetim anlayışı ile tabana yayılan bir yönetim anlayışı içerisinde muhtarlar, esnaf odaları ve sivil toplum kuruluşları ile birlik ve beraberlik içerisinde hareket edeceklerini ifade etti. Her ay belediye meclis toplantısı öncesinde muhtarlarla buluşacaklarını kaydeden Başkan Ertaş, “Her türlü öneriye açık bir şekilde “ben yaptım oldu” değil ortak akılla birlikte karar vereceğiz. Halkımıza hizmet noktasında bir ve beraber hareket edeceğiz. En kısa yoldan halkımızın sorunlarına çözüm üretip hizmeti ulaştırma amacıyla çalışacağız” dedi. Mahalle muhtarları da tek tek söz alarak hem kendilerini tanıttılar hem de sorunlarını anlattılar. Doğalgaz hatlarının uzatılması ve bozulan yolların yapılması gibi konular başta olmak üzere mahalleleri ile ilgili istek, öneri ve şikayetlerini bildirdiler. Başkan Ertaş, yol yapım ve onarım için 14 ayrı ekibin sahada olduğunu kaydetti, sorunların ortadan kaldırılması için hızlı bir şekilde çalıştıklarını vurguladı.
Giresun Kadınlar baharla birlikte pazarda doğal ürünleri satıyor Baharın gelmesiyle kadınlar pazarındaki ürün çeşitliliği de arttı. Çoğu doğada kendiliğinden yetişen dikenucu, geldirdik, kabalak gibi bitkileri toplayarak kendi yetiştirdikleri ürünlerle beraber ilçe pazarında satan kadınlar aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Giresun’un köylerinde yaşayan kadınlar, evde yaptıkları yöresel ürünler ile yetiştirdikleri sebze ve meyveleri ilçelerin pazarlarında satarak aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Kendi yetiştirdikleri ürünlerle beraber, doğada kendiliğinden yetişen bitkilerin de pazarda yoğun ilgi gördüğünü anlatan Atike Sefer, “Bahar mevsimi geldiği için pazarda sattığımız ürünlerde arttı. Kendi yetiştirdiğimiz lahana, bezelye, kıvırcık, yeşil soğan gibi ürünlerin yanı sıra doğada kendiliğinden yetişen kabalak, galdirik, dikenucu olarak bilinen melocan da toplayarak pazara getiriyoruz. Bu tezgahta sattığım her şey organik ve tazedir. Köyde sabah erken saatlerde tarlalardan topladığım sebze ve meyveleri pazara getiriyorum. Yeter ki üretim olsun üretilen her şeyin pazarda müşterisi oluyor” dedi. Üretilen her ürünün pazarda yeri var Her ne kadar kadınlar pazarı olsa da üreten herkese pazarda yer olduğunu ifade eden Aydın Öztürk ise, “Artık köylerde pek üreten kalmadı. Köylüler de gelip lahanasını pazardan alır duruma geldi. Oysaki köylerde sadece ekip diktiğin değil doğada kendiliğinden yetişen birçok bitki de ihtiyaçlarını karşılamaya yetiyor. Ben bir emekli olmama rağmen köyde üretip gelip pazarda satıyorum ve ihtiyacımı karşılıyorum. Üreten herkese pazarda yer olduğu gibi üretilen her şeyinde alıcısı oluyor” dedi.