Eskişehir’de eski sevgilisi tarafından yüzüne yakıcı madde atılan Marina Lakvekheliani’ye saldırı olayı ile ilgili davanın ilk duruşması görülürken, dava sonrasında adliye önünde açıklamalarda bulunan Gürcistan uyruklu Türk vatandaşı 45 yaşındaki mağdur kadın psikolojisini bozulduğunu ve tek başına dışarı bile çıkamadığını söyledi.
Olay Eskişehir’de Marina Lakvekhaliani’nin oturduğu binada gerçekleşti. Ekmek almak üzere evden çıkan Marina Lakvekheliani, eve dönüş yolunda iken apartmanının kapısında geldiği sırada eski sevgilisi tarafından yüzüne yakıcı madde atıldı. Eskişehir 5. Asli Ceza mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında yüzüne yakıcı madde atılarak saldırıya uğrayan Marina Lakvekheliani, tutuklu olarak yargılanan ve Marina Lakvekheliani’nin eski sevgilisi olan İbrahim Can ile avukatlar hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan sanık İbrahim Can, yakıcı maddeyi kendisinin atmadığını söyleyerek, "Marina’yı apartmanda bekliyordum. Gelip beni görünce küfür etti. ’hayatımı bitirdin benim’ dedi. Elinde bir şey vardı. Yüzüme doğru dökmek isterken engellemeye çalışınca onun yüzüne geldi" şeklinde konuştu.
Sanık İbrahim Can’ın ardından Marina Lakvekheliani’ye olay anı soruldu. Olayı anlatan Marina Lakvekheliani, "Ekmek alamaya dışarı çıktım. Hem binanın hem de evin anahtarı onda bulunuyordu. Evin kilidini değiştirmişti. Binaya girmiş. Eve dönüp binaya girdiğimde elinde olan maddeyi yüzüme doğru fırlattı. Yan dönünce yüzümün yanı yandı. Bende hemen dışarı koşup komşulardan yardım istedim" dedi.
"Ben aylardır psikiyatri de tedavi görüyorum"
Mahkeme heyeti dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşmayı 12 Ocak tarihine ertelerken, duruşma sonunda saldırıya uğrayan Marina Lakvekheliani ve avukatı açıklama yaptı. Yaptığı açıklamada, aylardır psikiyatri de tedavi gördüğünü söyleyen Marina Lakvekheliani, "Eve geliyordum. Devamlı tartıştığımız eski erkek arkadaşım, ayrıldığımızı kabul etmeyen artık benden farklı bir şekilde intikam almak istedi. Evime girerken maddeyi döktü. Hepsini zaten inkar ediyor. Benim yaptığımı söylüyor. iki üç saniye içinde olacak iş. Yüzüm, saçım yandı. O kadar yaralarım var. Burnum, gözüm hepsi yanıktı. Yetiştiğim için tedaviye bu şekilde kaldım. Ben zaten aylardır psikiyatri de tedavi görüyorum. Her seferinde daha ağır ilaçlar yazıyorlar bana. Daha önceden başlamıştım tedavi görmeye. Bu olaydan sonra iyice psikolojim bozuldu. Ağır ilaçlar içtiğim halde etkisini göstermiyor. Hep böyle korku, tedirginlik içerisindeyim. Evde rahat oturamıyorum. Dışarıda yürüyüş yapmak istediğimde bile rahat çıkamıyorum. Aylarca hep tehdit etmişti. Sen yapmasan da benim yapacaklarım var bile demişti. Devamlı arkadaşlardan, birilerinden yardım istiyorum. Ufak ihtiyaçlarımı bile göremiyorum tek başıma. Su bile alamıyorum, kızları gönderiyorum" ifadelerini kullandı.
"Hiç kimse ekmek alamaya giderken ekmek poşetinin içerisinde kezzap taşımaz"
Marina Lakvekheliani’nin ardından açıklama yapan Av. Neriman Ersin ise, "Bugün Marina’nın duruşmasına girdik. Marina’nın duruşması öncelikle basit yaralama üzerinden açılmıştı. Ancak biz bunun basit yaralama olmadığını, yüzünde değişiklik olacak suç olduğunu iddia ettik. Mahkemede bunu olumlu değerlendireceğini söyledi. Adli Tıpa göndermek için bir karar aldı. Biz bu sürecin takipçisi olacağız. Sanık savunmasında; ’Ben arkasından geldim ama Marina çantasında kezzap taşıyor. Bu kezzabı alıp suratıma atmaya kalktı. Bende karşı koymaya çalışınca onun yüzüne geldi’ diyor. Biz böyle bir şey olamayacağını ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu düşünüyoruz çünkü. Hiç kimse ekmek alamaya giderken ekmek poşetinin içerisinde kezzap taşımaz. Biz de bu şekilde bir savunma yaptık. 12 Ocakta tekrar diğer duruşması olacak. Bütün kadın arkadaşları bekliyoruz, yalnız bırakmayalım. Suçun vasfı da neticesi sebebiyle ağır yaralama olarak değişecek" diye belirtti.
"Lakvekheliani karakola giderek koruma kararı istemiş"
Olaydan önce karakola Marina Lakvekheliani’nin karakola gittiğini ve koruma kararı istediğini söyleyen Av. Ersin, açıklamalarına şu şekilde devam etti:
"8 Kasım’da Marina zaten tehditler alamaya başlamıştı. Yüzüne kezzap atacağım, seni öldüreceğim gibi tehditler alamaya başlamıştı. Bunun için karakola gidiyor. Benim can tehlikem var. Koruma kararı istiyorum diyor ama kendisine red kararı geliyor. Kendisinin tehlikede olamadığını ve sadece alacak verecek meselesi olduğunu söylüyorlar. Meselenin bundan çok daha yüksek olduğu idrak edilememiş. 8 Kasım’da reddediliyor, 18 Kasım’da da olay gerçekleşiyor. Yüzüne kezzap atılıyor"
