GÜNDEM - 18 Nisan 2024 Perşembe 09:46

Eskişehir’de ilkokul velisinin ‘pes’ dedirten iddiaları

A
A
A

 Eskişehir’de akran zorbalığı yüzünden kulağından yaralanan öğrencinin annesi, çocuğu ile ilgilenilmediğini iddia ederek, "Hastaneye benimle birlikte bir öğretmen, bir müdür ya da müdür yardımcısı hiçbir şekilde gelmedi. Beni hiçbir şekilde arayıp bir geçmiş olsun demediler” dedi.

Odunpazarı ilçesinde ikamet eden R.Ç. evinin karşısındaki 23 Nisan İlkokulu’na 7 yaşındaki A.Ç. isimli oğlunu kaydettirdi. 1'inci sınıfa başlayan öğrenci iddiaya göre geçtiğimiz günlerde arkadaşları tarafından akran zorbalığına uğradı. Dengesini kaybeden öğrenci kalktıktan sonra başka bir arkadaşının çarpması sonrası kulağını kalorifer peteğine çarptı. Kulağı oldukça derin kesilen öğrenciye doktorlar tarafından 4 dikiş atıldı.

Konu hakkında iddialarını belirten öğrencinin annesi R.Ç. nöbetçi öğrencilerin yeterince yaralı çocuğu ile ilgilenmediğini, öğretmenleri tarafından rencide edildiğini iddia edildi. Gerekli yerlere şikâyetlerini ilettiğini belirten veli, çocuğunun okula gitmek istemediğini belirtti.

Eskişehir’de ilkokul velisinin ‘pes’ dedirten iddiaları

“Öğretmen 'Tamam gelirim' diyor, 10 dakika sonra çocuğuma bakıyor”

7 yaşındaki oğlunun başına gelenleri anlatan anne R.Ç., “Çocuğum teneffüs sırasında tuvalette arkadaşı tarafından ittirilip düşürülüyor. Tekrar kalmak istediğinde kapıya gelen başka bir arkadaşı hızlı bir şekilde çarptığı zaman oğlumun kulağı peteğe denk geliyor. Öyle olunca kulağı yırtılıyor ve kanlar içinde o şekilde yere düşüyor. Korkuyor ve çığlık çığlığa ağlıyor. Oğlum arkadaşları tarafından kaldırılıp sınıfa götürülüyor. Tuvaletten sınıfa götürüldüğü sırada nöbetçi öğretmen neredeydi? Benim çocuğum kanlar içinde orada ağlarken neredeydi? Yine çocuğumun arkadaşlarından birisi üst kata öğretmeni çağırmaya gidiyor. Öğretmen 'Tamam gelirim' diyor, 10 dakika sonra çocuğuma bakıyor. Aradan süre geçiyor, ardından önce ambulansı sonra da beni arıyorlar. Benim iş yerinden okula gelmem zaten 30 dakika sürüyor. Bu süre zarfında benim oğlum acı çekiyor ve hiçbir şekilde sorumluluk yok. Ortada müdür, müdür yardımcısı yok. Öğretmenler sonradan geliyor. Benim tek amacım nöbetçi öğretmen neredeydi sorusuna cevap bulmak. Sorumsuzluktan başka bir şey değil. Şu an çocuğum okula gitmiyor, gitmek istemiyor. Öğretmeni sevmediğini söylüyor ve ben de göndermiyorum” dedi.

Eskişehir’de ilkokul velisinin ‘pes’ dedirten iddiaları

“Çocuğu orada küçük düşürüp aşağılaması gibi çok sorunlar yaşadık”

Olaydan öncede çocuğunun öğrencilerinden kötü muamele gördüğünü belirten R.Ç. şöyle devam etti;

“Zaten okul içerisinde sürekli Ayşe öğretmenden hakaretler ve aşağılayıcı sözler işittik. Çocuğu başka çocukla kıyaslaması, sınıfın içerisinde beni arayarak, 'Çocuğunuz bunları yaptı' demesi ve benim de, 'Hocam böyle bir şey olmaz' demem üzerine hoparlörü açıp, 'Çocuklar böyle bir şey yapmadı mı?' diye sesimi duyurması, çocuğu orada küçük düşürüp aşağılaması gibi çok sorunlar yaşadık. Şu olay bardağı taşıran son damla oldu bizim için. Daha okul kaydım alınmadan okul bahçesinden çıkar çıkmaz öğretmen beni sınıf grubundan çıkartıyor. Yani belki okula kayıt ettirene kadar çocuğumun oradaki ödevlerini ben yaptırırım. Neden hemen çıkartılıyorum? Ben karakol, Milli Eğitim ve CİMER olmak üzere her gerekli yere şikâyette bulundum.”

“Öğretmen, bir müdür ya da müdür yardımcısı hiçbir şekilde gelmedi”

Çocuğunun kulağında hasar kalacağını doktordan öğrendiğini belirten R.Ç., “Doktor hasar kalacağını söyledi. 4 tane dikiş atıldı. Ufak bir çıkıntı kalacakmış. Şunu da söylemek istiyorum, hastaneye benimle birlikte bir öğretmen, bir müdür ya da müdür yardımcısı hiçbir şekilde gelmedi. Beni hiçbir şekilde arayıp bir geçmiş olsun demediler. Çocuğumun duyma kaybı yaşayıp yaşamayacağını dikişler çıktıktan sonra öğreneceğiz. Sonuçta başından darbe yedi, orası şişti ve beyin kanaması da geçirebilir, hatta ölebilirdi de. Çok büyük bir travma atlattı. Ben ne yapacağımı bilmiyorum. Zaman kaybından başka hiçbir şey değil. Çocuğum eğitimden geri kaldı” ifadelerini kullandı. 

Bahadır Turgut - Emir Erten

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Asırlık son değirmen devletin desteğiyle ayakta Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesinde bulunan 100 yıllık su değirmeni, devletin desteğiyle yapılan restorasyon çalışmasıyla ayakta kalarak yeni yüzyıla tutundu. 60 yaşındaki Yaşar Dokgöz’ün emeğiyle tahılları öğüten asırlık değirmen, bu geleneğin yöredeki son örneği olarak zamana direniyor. Kadim geleneğin bölgede ayakta duran tek temsilcisi İlçe merkezine 2 kilometre mesafedeki Sekü köyünde Yedi Değirmenler mevkiinde bulunan asırlık su değirmeni, bu kadim geleneğin bölgede ayakta duran tek temsilcisi olarak kayıtlara geçti. Dereden sağlanan suyun gücüyle çevirdiği taşa dökülen tahılları öğüten değirmen Gümüşhacıköy Kaymakamlığı’nın 2017 yılında yaptırdığı restorasyon çalışmasıyla elden geçirilerek hizmet vermeyi sürdürdü. Çocukluğundan bu yana aile yadigarı değirmende çalıştığını belirten değirmenci Yaşar Dokgöz, “Mesleği babamdan öğrendim. Buğday, arpa, mısır gibi tahılları burada öğütüyoruz. Faaliyetleri durmuştu. Onarıma ihtiyacı vardı. Gümüşhacıköy Kaymakamlığı ve Amasya İl Özel İdaresi’nin desteğiyle restore edildi. 7 yıldır tıkır tıkır çalışıyor” dedi. Komşu illerden de müşteri geliyor Çevre köyler, ilçeler ve komşu illerden bile müşterilerinin bulunduğunu anlatan evli, 3 çocuk ve 7 torun sahibi Dokgöz, “Duyanlar geliyor. Kimi un alıyor. Kimisi öğütmek için buğday getiriyor. Öğütüp gönderiyoruz. Müşterilerimize, dostlarımıza kapımız her zaman açık” diye konuştu. Yörede yetiştirilen Üveyik buğdayından üretilen unu müşterilerine tavsiye eden Dokgöz’ün tek yardımcısı ise 40 yıllık hayat arkadaşı eşi Nuran Dokgöz. Dokgöz çiftçi, geçimlerini sağladıkları asırlık değirmende yaşamlarını sürdürüyor.