EKONOMİ - 20 Ocak 2017 Cuma 16:20

"Kamu katılım bankalarının oranları ve şartları daha ağır"

A
A
A
"Kamu katılım bankalarının oranları ve şartları daha ağır"

Eskişehir-Aksaray (İHA)-Kamu iştiraki olan katılım bankalarını faaliyetlerinin sektörde bekleneni karşılamadığı yönünde açıklamalarda bulunan esnaflar, şartların ve oranların diğer bankalardan yüksek olduğunu belirtti.
Senenin başında bankacılık sektörü içindeki payları daha yüksek olan katılım banklarının sektörde faaliyet göstermeye başlayan iki kamu iştiraki katılım bankasının faaliyetine rağmen payları artmadı hatta geriledi. Esnaflar özellikle kamu katılım bankalarının kar değil ve ekonomiyi canlı tutmak için çalışmaları gerektiğini belirterek şartların ve oranların diğer bankalardan yüksek olduğunu faizle işleyen bir sistemin içerisinde yer almak istemeyen esnaf için durumun üzücü olduğunu söylediler.
"Bankalara göre şartları çok daha ağır"
Eskişehir’de faaliyet gösteren Yemek Dünyası isimli şirketin sahibi Adem Gündüz konuyla ilgili yaptığı açıklamada Katılım bankalarının şartlarının normal bankalardan çok daha ağır olduğunu belirterek, "Esnaf ve KOBİ yöneticileri olarak, bu konuda Cumhurbaşkanımız ile yüzde yüz hemfikiriz, aynı görüşteyiz. Katılım bankaları bunu tamamen kara dönüştürmüş durumdadır. Hatta şöyle de diyebiliriz, diğer bankalara göre çok daha ağır şartlarda çalışıyorlar. Gerçekçi olursak katılım bankalarına başvurmak, ulaşmak kolay mı? Kolay. Sonuçta onların da bir yerleri var, adresleri belli. Diğer bankaya nasıl gidiyorsanız oraya da gidiyorsunuz ama burada en önemli nokta, sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi, yani katılım bankaları birinci planda kar etmemeli. Siz bırakın kar etmeyi, bence diğer bankalardan çok daha üst düzey kar etmeyi hedefleyerek, o doğrultuda çalışıyorlar" dedi.
"Vatandaş inançlarından dolayı katılım bankaları ile çalışıyor ama..."
Gündüz, vatandaşın katılım bankalarıyla çalışma gerekçelerinin en önemlisinin faizsiz bir sistemde faaliyet göstermek istemeleri olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "İnsanımızın katılım bankalarıyla çalışmasını ya da katılım bankalarıyla çalışan insanımızın gerekçesi çok net. İnsanlar inançlarından ve değer yargılarından dolayı, katılım bankalarını tercih ediyorlar. Açık bir şekilde ifade edecek olursak, insanlar faiz kavramına bulaşmamak adına, katılım bankalarıyla çalışıyorlar. Burada iddialı bir şey söyleyebilirim, eğer insanların bu inançları olmasa, bence Türkiye piyasasında katılım bankalarının çalışma şansı sıfırdır. Bu şartlarda katılım bankaları, Türkiye bankacılık piyasasında mevcut olabilmeleri, rekabet etme ihtimalleri hiç yok. Ama ne var? Dedim ya, insanlar inançlarından dolayı, faiz kavramına bulaşmamak adına bu bankaların bir çok zorlu şartlarına da göğüs gererek, onları da göze alarak, bu bankalarla çalışıyorlar. Benim bizzat bildiğim, tanıdığım bir çok esnaf var, yıllardır katılım bankasıyla çalışıyor. Ama bir kredi alacağı zaman istemeye istemeye zoraki farklı faiz sistemiyle çalışan bankalardan alıyor. O yüzden bir sayın Cumhurbaşkanımız ile hemfikiriz. Katılım bankaları, bu konuda elini taşın altına koymalıdır."
"Oranlar bankalardan yüksek"
Eskişehir’de faaliyet gösteren başka Arıman Hırdavat Şirketi’nin satış müdürü Ali Kahveci katılım bankalarının oranlarının yüksek olduğunu belirterek "Katılım bankalarıyla bir çok müşterimiz çalışıyorlar. Fakat şöyle bir şey var, özel bankalara binaen onların kredi oranları biraz daha fazla geliyor. Yani müşterilerimizden muhafazakar kesimin çalışmak istemelerine rağmen, bu tip kredi oranlarından dolayı diğer bankalara yöneldiğini görüyoruz. Aslında bu bankalar üzerlerine düşen görevi de tam olarak yerine getirmiyorlar. Bende şahsi olarak katılım bankasıyla çalışıyorum. Fakat bende aynı sıkıntılardan muzdaribim. Oranlar yüksek, yani otomobil kredisi almak istesek, diğerlerine göre oranlarının yüksek olduğunu görüyoruz. Tabi ticari faaliyet gösteren firmalarda bu daha fazla görülüyor" dedi.
Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Koçaş: "Kamu iştirakleri elini taşın altına sokmalı"
Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Koçaş da yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti: “Tabii ki beklentimiz her zaman kamu bankalarının özel bankalardan biraz daha faiz oranlarının, yatırım imkanlarının biraz daha yüksek olmasıyla alakalı. Ben buradan şunu söylemek istiyorum; Kamu bankalarının özellikle bu faiz oranlarının aşağı çekilme konusunda biraz daha ellerini taşın altına sokmalarını istiyorum. Çünkü kamu bankaları bir başlangıç yaptığı zaman bunun arkasından zaten özel bankaların da arkasından gerek faiz oranlarıyla alakalı, gerek diğer yatırım alanındaki vermiş oldukları kredilerle, vermiş oldukları mevduatlarla ilgili de tabii ki biraz daha esneklik yapacaklarını düşünüyorum. Bütün yatırımcılar tabii ki ellerinden geldiği kadar yapmış oldukları araştırmalar neticesinde en düşük hangi bankanın faizi düşükse yatırımını, kredisini oradan değerlendiriyor. Ama son dönemlerde özellikle kamu ve özelin arasında çok büyük bir farkın olmadığını görüyoruz. Hatta bazı durumlarda özel bankaların da kamu bankalarının altında faiz oranı ile hizmet ettiklerini, kredi verebildiklerini görebiliyoruz. Onun için kamu bankalarının biraz daha özel bankalara göre faiz oranlarını aşağıya çekmesi konusunda dikkat etmelerini istiyorum.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç’tan Avrupa Spor Şehri Kayseri’ye "Spor Köyü" Projesi Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Avrupa Spor Başkentleri ve Şehirleri Federasyonuna (ACES Europe) tarafından 2024 yılı Avrupa Spor Şehri ünvanı alan Kayseri’ye yakışacak projelerden birisi olan Spor Köyü projesini de hayata geçireceklerini duyurdu. Büyükşehir Belediyesi, Başkan Büyükkılıç’ın gençlere verdiği özel önem doğrultusunda, Kayseri’yi bir spor şehri yapmak için hizmetlerini ve projelerini aralıksız sürdürüyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri’yi, sporun, turizmin, kültürün, gastronominin, eğitimin ve sağlığın merkezi yapma yönünde de birçok çalışma yaptıklarını hatırlattı. Yeni 5 yılda da spor projelerinin devam edeceğini belirten Başkan Büyükkılıç, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Spor Köyü projemiz var. 90 bin metrekarelik bir alanda her türlü etkinliği içeren Spor Köyü oluşturacağız” dedi. Büyükkılıç, 90 bin metrekare alanda kurulacak Spor Köyü’nün Avrupa Spor Şehri Kayseri’ye çok yakışacağını belirterek, “Spor Köyü içerisinde kapalı spor salonu, jimnastik salonu, kapalı tenis kortu, yarı olimpik yüzme havuzu ile mini futbol, plaj voleybolu, tenis kortları, basketbol voleybol sahaları, kaykay ve bisiklet parkurları, çocuk oyun alanları ve sosyal alanlar olacak” diye konuştu. Tramvay güzergâhı üzerinde bulunan alan ile her yaştan sporsever spor yapacağını vurgulayan Başkan Büyükkılıç, Spor Köyü’nde Büyükşehir Belediyesi’nce sürekli etkinlikler düzenleneceğini kaydetti. Büyükkılıç, merkezin yanı sıra 16 ilçeyi de spor şehrinin bir parçası olarak gördüklerini, amatör ve profesyonel sporun ve sporcunun da her zaman yanında yer aldıklarını sözlerine ekledi.
İstanbul Bizim Yağ ve SuperFresh’ten herkes için erişilebilir mutfak deneyimi Türkiye’nin taze dondurulmuş gıda ve yağ pazarının lider şirketi Kerevitaş çatısı altında faaliyet gösteren Bizim Yağ ve SuperFresh herkes için erişilebilir markalar olma hedefiyle yeni bir iş birliğine adım attı. Bizim Yağ’ın en sevilen tarifleri ve SuperFresh’in ürün içerikleri ile pişirme yöntemleri BlindLook uygulaması üzerinden görme engellilerin erişimine sunuldu. Türkiye’nin taze dondurulmuş gıda ve yağ pazarının lider şirketi Kerevitaş markalarından Bizim Yağ ve SuperFresh, görme engelli bireyler için yapay zeka destekli çözümler üreten BlindLook ile yeni bir iş birliğine başladı. Bu iş birliği kapsamında Bizim Yağ’ın YouTube’da yaklaşık 600 bin aboneye sahip olan “Hamur Bizim İşimiz” kanalındaki en çok izlenen tariflerinin yanı sıra SuperFresh ürünlerine ilişkin içerikler ve pişirme yöntemleri de, BlindLook uygulaması üzerinden görme engelli kullanıcıların erişimine açıldı. Hayata geçirilen bu iş birliği sayesinde yapay zeka ve ses odaklı teknolojiler kullanılarak görme engelli bireylerin yemek yapma deneyimini kolaylaştırmak amaçlandı. Bizim Yağ ve SuperFresh kapsayıcılık konusunda attığı öncü adımlarla BlindLook tarafından görme engelliler için yenilikçi ve erişilebilir uygulamalar geliştiren markalara verilen “EyeBrand” (Görme Engelliler İçin Marka) ünvanını kendi kategorilerinde ilk markalar olarak almaya hak kazandı. “Superfresh ve Bizim Yağ ürünlerini herkes için erişilebilir kılmayı hedefliyoruz.” Kerevitaş CMO’su Gülizar Öcal, kapsayıcılık ve erişilebilirlik hedefiyle yenilikçi projeleri hayata geçirmeye devam ettiklerini ifade ederek “Türkiye’nin lider dondurulmuş gıda ve yağ şirketi olarak, kapsayıcılıkta da öncü olmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda SuperFresh ile 7.5 milyon, Bizim Yağ ile 11 milyon olmak üzere yılda toplamda 18.5 milyon haneye ulaşan Kerevitaş markalarının mutfaklara kattığı lezzet ve pratikliğin herkes için erişilebilir olmasına önem veriyoruz. BlindLook ile başladığımız yeni iş birliği ile kendi kategorilerinde lider olan markalarımız Bizim Yağ ve SuperFresh’in tarif ve içeriklerini yapay zeka ve teknoloji sayesinde görme engelli tüketicilerimizin erişimine açtık. Bu uygulamayla kendi kategorilerinde ilk olarak EyeBrand” (Görme Engelliler İçin Marka) ünvanını alan markalarımızın diğer kurumlara da ilham olmasını diliyorum” dedi. “Erişilebilirlik ve kapsayıcılık, hayatın her alanında öncelikli olmalı” BlindLook kurucu ortağı Sadriye Görece de “BlindLook olarak, erişilebilirliğin ve kapsayıcılığın, hayatın her alanında öncelikli olması gerektiğine inanıyoruz. Bu anlayış doğrultusunda ürün ve hizmetlerini teknolojimizle kapsayıcı hale getiren markaları EyeBrand ağımıza dahil ediyoruz. Kerevitaş’ın lider markaları Bizim Yağ ve SuperFresh’in de bu sorumluluk anlayışıyla bizlere destek olması ve EyeBrand ağımıza dahil olması mutluluk verici. Eşit ve özgür dünya hayalimizi gerçekleştirme yolunda bizimle birlikte yürüdüğü için Kerevitaş ve markalarına çok teşekkür ederiz” dedi.
İstanbul Renault Duster görücüye çıktı Türkiye’de Renault markası altında yeni Renault Duster İstanbul’da gerçekleştirilen gecede görücüye çıktı. Bursa Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda üretilecek olan yeni Renault Duster araç için Ümraniye’de tanıtım lansmanı düzenlendi. Renault Uluslararası Oyun Planı 2027” çerçevesinde, Türkiye’yi hem Avrupa pazarı hem de uluslararası ihracatta merkez haline getirmeyi amaçlayan en önemli adımı attı. Yıllardır Türkiye’deki SUV pazarının dinamiklerini belirleyen Duster, Renault markası altında yepyeni teknik donanımı, geliştirilmiş özellikleri ve dikkat çekici görünümü ile kullanıcılarıyla buluştu. Yeni Renault Duster, 25 Nisan’da İstanbul Ümraniye’de gerçekleştirilen lansman ile dünyada ilk kez Türkiye’de tanıtıldı. Bursa’da bulunan Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda üretilecek olan Yeni Renault Duster, hem Türkiye pazarına sunulacak hem de dünyanın çeşitli noktalarına ihraç edilecek. Mayıs ayı sonunda ön siparişe açılacak olan Yeni Renault Duster, 2024 yazında yollarda olacak. "Türkiye’nin Duster’ı, bizim Duster’ımız" Renault Duster tanıtım lansmanında konuşan Mais Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, "Bu otomobil tamamıyla Türkiye’de üretilen Bursa Oyak Otomobil Fabrikalarında üretilen ürün. Bu zamana kadar biliyorsunuz, Dacia Duster modeliyle efsaneler oluşturduk Türkiye’de. Yıllık yaklaşık 17 bin ila 20 bin adet satışıyla, SUV segmentte kendi alanında pirincilikler taşıyan birçok ilde segment lideri, pazar lideri olan bu araç Türk halkı tarafından çok sevilen bir ürün oldu. Amacımız Renault markasıyla, bu rozet değişimiyle aynı başarıyı daha da arttırarak sürdürmek. Dacia Duster iken olan kasa, Renault Duster olduğunda yani bu rozet değişimi olduğunda büyük bir değişimden geçti. Tamamıyla yenilendi aracın kasası, görünümü, iç dizaynı, ergonomik özellikleri, dijital özellikleri. Çok önemli bir unsur, yüzde 20 geri dönüşümlü malzemelerden müteşekkil içi, iç dizaynı özellikle. Dolayısıyla birçok katma değeri de bünyesinde getiriyor. Her şeyden önce tabi bizim için en önemli olan bu, Türkiye’nin Duster’ı. Bu bizim Duster’ımız. Türkiye’de Bursa Oyak Renault’un otomobil fabrikalarında üretilen aracımız. Dolayısıyla başarılarımıza daha fazla başarılı katarak devam etmek istiyoruz" diye konuştu.
Kayseri Başkan Palancıoğlu, Brüksel’de Avrupalılara hitap edecek Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, Avrupa Birliği Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Antje Grotheer’in daveti üzerine 29 Nisan’da düzenlenecek olan Avrupa Bölgeler Komitesi (BK), Türkiye ile İlişkiler Çalışma Grubu’nun 30’uncu toplantısı için Brüksel’e gidecek. Türkiye’deki 31 Mart yerel seçimlerinin ardından yeniden Melikgazi Belediye Başkanı seçildiği için Başkan Palancıoğlu’nu tebrik eden AB Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Antje Grotheer, Aralık 2023’te Melikgazi’de ev sahipliği yaptığı çok başarılı Çalışma Grubu toplantısının ardından, bu toplantının AB’nin yerel ve bölgesel otoriteleri ile Türk mevkidaşları arasındaki iş birliğini geliştirmeye devam edeceğini belirtti. Ayrıca program çerçevesinde düzenlenecek olan Genişleme Günü etkinliğinde Başkan Palancıoğlu, bir konuşma yaparak, toplantının Türkiye ve AB’deki son gelişmelerin durumuna ilişkin, katılımcılara hitap edecek. Antje Grotheer: “Palancıoğlu’nun Türkiye ile ilişkilerle ilgili bölgeler komitesi çalışma grubundaki mevcut rolü ve aktif katılımı, siyasi gelişmeler hakkında katılımcılara paha biçilmez bir fikir verecek” Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Grotheer, Başkan Mustafa Palancıoğlu’na gönderdiği davet mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Sayın Başkan Palancıoğlu, Türkiye’de 31 Mart yerel seçimlerinin ardından yeniden Melikgazi Belediye Başkanı seçildiğiniz için sizi tebrik ediyorum. Avrupa Bölgeler Komitesi (BK), Türkiye ile İlişkiler Çalışma Grubu’nun 30’uncu toplantısını 29 Nisan sabahı gerçekleştirecek. Aralık 2023’te Melikgazi’de ev sahipliği yaptığınız çok başarılı Çalışma Grubu toplantısının ardından, bu Çalışma Grubu toplantısının amacı, AB’nin yerel ve bölgesel otoriteleri ile Türk mevkidaşları arasındaki iş birliğini geliştirmeye devam etmek olacaktır. Öncelikle AB-Türkiye ilişkilerinin mevcut durumunu yerel bir perspektiften ele alarak, hem AB-Türkiye Siyasi, Ekonomik ve Ticari İlişkilerinin Durumuna ilişkin yeni ortak Tebliğ’e hem de Türkiye’de 31 Mart 2024’de gerçekleşen yerel seçimlere odaklanacağız. Bu tartışmayı, Türkiye’de Şubat 2023’te yaşanan dramatik depremlerin ardından gösterilen dayanışmayı temel alarak, yerel ve bölgesel yönetimlerin doğal afet kurtarma ve hazırlık konusundaki rolüne ilişkin tematik bir oturum izleyecek. Çalışma Grubuna (ÇG) her zamanki gibi AB Üye Devletleri ve Türkiye’den yerel ve bölgesel düzeyde seçilmiş politikacılar katılacak. Bu Çalışma Grubu toplantısı, 30 Nisan’da ertesi sabah devam edecek olan Genişleme Günü etkinliği çerçevesinde düzenlenecek. Sizi etkinlikte konuşmaya ve toplantının Türkiye ve AB’deki son gelişmelerin durumuna ilişkin ilk tartışmasında katılımcılara hitap etmeye davet etmekten onur duyuyorum. Türkiye ile ilişkilerle ilgili Bölgeler Komitesi Çalışma Grubu’ndaki mevcut rolünüz ve aktif katılımınız, katılımcılarımıza en son siyasi gelişmeler hakkında paha biçilmez bir fikir verecektir. Çalışma Grubunun ana rolü, BK’nın bölgesel boyutun katılım sürecine dahil edilmesini artırmaya yönelik uzun süredir devam eden çabalarını güçlendirmek ve AB’nin yerel ve bölgesel otoriteleri ile Türk mevkidaşları arasında daha iyi bir siyasi diyalogu desteklemektir. Sizleri 29 Nisan 2024 tarihli Çalışma Grubu toplantısında görmeyi bekliyoruz. Saygılarımla.”