- 11 Aralık 2017 Pazartesi 17:00

Kişisel Gelişim Zirvesi’17 AKM’de öğrencilerle buluştu

A
A
A
Kişisel Gelişim Zirvesi’17 AKM’de öğrencilerle buluştu

Anadolu Üniversitesi Kariyer Kulübü’nün geleneksel hale gelen etkinliklerinden biri olan ve bu yıl 10’uncusu düzenlenen “Kişisel Gelişim Zirvesi’17” (KGZ’17) Anadolu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde (AKM) gerçekleştirildi.

Anadolu Üniversitesi Kariyer Kulübü’nün geleneksel hale gelen etkinliklerinden biri olan ve bu yıl 10’uncusu düzenlenen “Kişisel Gelişim Zirvesi’17” (KGZ’17) Anadolu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde (AKM) gerçekleştirildi. KGZ’17 ilk gün konukları SAP Orta Doğu Pazarlama Direktörü Erdem Aksakal; danışman, pazarlamacı, eğitmen, yazar ve TEDx konuşmacısı Sertaç Doğanay; oyuncu ve sanatçı İbrahim Selim; gezgin, fotoğrafçı ve yazar Mehmet Genç oldu.


KGZ’17’nin açılış konuşmasını yapan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, “Öncelikle böylesine güzel bir atmosferde bulunmaktan mutluk duyuyorum. Dışarıda hava soğuk ama çok sıcak bir salonda güzel bir etkinlikle sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Değerli arkadaşlar üniversite öğrencilik yılları çok önemlidir. Bu sadece üniversitede alınan notlar, alınan dersler, girilen sınavlar değil üniversite eğitimi aynı zamanda sosyalleşmedir, sektörleri tanımaktır. Bu yüzden kulüplerimizin etkinliklerinin önemli olduğunu düşünüyorum. Üniversitemizde 50’nin üstünde kulübümüz var ama maalesef bazıları etkin olarak etkinlik yapamıyor. Kariyer Kulübü üniversitemizin en etkin kulüplerinin başında geliyor. Ben şimdiye kadar Kariyer Kulübü’nde görev alan bütün arkadaşlarımızı ve hocalarımızı kutlamak istiyorum. Aramızda Kariyer Kulübü’nde daha önce görev almış arkadaşlarımız var bu arkadaşlarımızın çoğu sektörde önemli görevlerde çalışıyorlar bu mutluluk verici. Kulüp faaliyetlerinde bulunmak hem aktif olarak görev almak hem seyirci olarak katılmak çok önemli. Çünkü bunlar sizleri hayata hazırlayan bir anlamda üniversite ve iş hayatı arasında köprü vazifesi gören önemli etkinlikler. Ben akademik olarak özellikle gençlerin istihdamı konusunda çok çalıştım. En büyük sıkıntılardan biri iş gücü piyasasında okuldan çalışma hayatına geçiş. Maalesef üniversitelerimiz çok iyi düzenleyemiyor. Benim görevim öğrencilere eğitim sunmak diyor ve öğrencinin okul hayatından sonra tamamen kendi gücü ile çalışma hayatında rol alması bekleniyor. Tabi gelişmiş ülkelerde bunu düzenleyen mekanizmalar var. Yani okuldan iş hayatına daha yumuşak geçiş sağlayan formal mekanizmalar var. Ama bizim ülkemizde bu yok inşallah olacak. Aslında ben kulüplerin faaliyetlerini ya da üniversitelerde düzenlenen bu tip etkinliklerin bu işlevi gördüğünü düşünüyorum. Öğrencilerin öğrencilik yıllarında bir taraftan eğitim alırken sektörden diğer insanlarla bir araya gelip onlardan fikir alıp kendilerini bir yön belirliyorlar. Sizler hafta sonu olmasına rağmen zamanınızı burada değerlendiriyorsunuz. Bunu çok değerli buluyorum. Öncelikle sizleri tebrik ediyorum buraya geldiğiniz için bir ayrı şekilde Kariyer Kulübü’müzü 10 yıldır başarıyla bu tür etkinlikler gerçekleştirdikleri için kutluyorum ve bu hafta sonu gerçekleşecek etkinliğin verimli ve başarılı olması dileğiyle hepinizi selamlıyorum ve kutluyorum” dedi.


Konuşmasına, "KGZ’17’ye hoş geldiniz diyerek başlayan" Kariyer Kulübü danışmanı Prof. Dr. Deniz Kağnıcıoğlu “Gerçekten çok duygusal bir an. Kulübümüzün onuncu yılı kulüp için uzun bir dönem kulübün kurumsallaştığının bir göstergesi. Yine bizimle burada olmanız hafta sonunda yapılacak bir sürü alternatif varken burada olmanız geçen 10 yılda bazı şeyleri doğru yaptığımızın ve marka haline geldiğimizin bir göstergesi size teşekkür ediyorum. Değerli konuklarımız var sizlere aktaracakları düşünceleri ve deneyimleri var bunlardan faydalanacaksınız ve kendinize bir kariyer yolu çizeceksiniz. Artık iş hayatına girerken sadece derslerde aldığımız teorik donanım yeterli değil fark oluşturmamız gerekli bu etkinlikler fark olmuşturmamız için size ışık tutacak. Aramızda geçmişte kulübümüzde yer almış alanlarında başarılı arkadaşlarımız var onların burada olması kurumsallaştığımızın bir göstergesi onlara teşekkür ediyorum. Kulüp yönetimine ve aktiflerimize teşekkür ediyorum.10 yıldır bize destek veren rektörlüğümüze teşekkür ediyorum çünkü isteklerimiz hiç bitmiyor bu etkinliğin yapılması bir ekip işi bu yüzden herkese teşekkür ediyorum” diyerek konuşmasını bitirdi.


Anadolu Üniversitesi Kariyer Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Nurcihan Mutlu ise, yoğun bir tempoyla devam eden hazırlıklar sonucunda katılanların bireysel gelişimine katkı vermek amacı ile Kişisel Gelişim Zirvesi’ni düzenlediklerini ifade ettiği konuşmasını katılan ve destek olan herkese teşekkür ederek son verdi.


Açılış konuşmalarının ardından konuşmacılar katılımcılara deneyimlerini paylaştı. Programın ikinci günü ise konuşmacı olarak; SosyalBen Kurucusu Ece Çiftçi; profesyonel dağcı, yazar, fotoğrafçı gezgin ve araştırmacı gazeteci Nasuh Mahruki; akademisyen, yazar ve TEDx konuşmacısı Dr. Serkan Karaismailoğlu katıldı. Etkinlik boyunca etkinlik sponsorları ve Eskişehir Basket oyuncuları etkinliğe katılan öğrencilere hediyeler verdi. Katılan öğrencilere etkinlik sonunda katılım belgesi verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul “Dönerin anavatanı Türkiye’dir” Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’ın Türkiye ziyaretine döneriyle birlikte gelmesi dünyada geniş yankı bulmuştu. Son günlerde devam eden döner diplomasisine Türk dönerciden yorum ‘Türkiye’ye döner getirilmesine gerek yok biz zaten dünyanın her yerine döner gönderiyoruz.’ Türkiye’ye yanında 60 kilo döner ile birlikte gelen Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ülkesinde de eleştirilerin odağı oldu. Dönerin ana vatanına yanında dönerle gelen Steinmeier, İstanbul’da Alman Büyükelçiliği’ne ait yazlık Tarabya rezidansında döner keserek davetlilere ikram etmişti. Görüntüler üzerine ülkesinde de çeşitli eleştirilere maruz kalan Steinmeier’a dün Cumhurbaşkanı Erdoğan da akşam yemeği için döner ikramında bulundu. “Dünyanın her yerine döner gönderiyoruz” Döner diplomasisi ardından Türk döner ustası Harun Davut ‘Türkiye dönerin ana vatanıdır. Kimsenin Türkiye’ye gelirken yanında döner getirmesine gerek yok. Biz dünyanın her yerine döner gönderiyoruz. Dönerin buttan olması ve yaprak olarak kesilmesi önemlidir. Kuyruğuna, döşüne ve pişmesine dikkat edilmesi gerekir. Bu işin ustaları Türkiye’de yetişir. Döner Türkiye’de başladı Türkiye’de devam edecektir. “Dönerde etin kalitesi ve pişirilmesi çok önemli” Döner ustası Davut, “Bir döner ustası en alt tabakadan çırak olarak başlar. Bir ustanın yetiştirilmesi hiç kolay değil. Usta yetiştirmek yaklaşık 3 ila 5 yıl arasında olur. Döneri her usta yaprak gibi kesemez. Bunu özenle yetiştirdiğimiz ustalar kesebilir. Döner yaklaşık 180 derece sıcaklıkta pişirilir. Dönerin kalitesinden çok pişimi çok önemlidir. Lezzetli bir döner için kaliteli et, etin soslaması ve bunları yapacak kaliteli bir usta gerekir. Bu saydığım şartlar birbirine zincirlidir. Bizim için önemli olan lezzet ve kesim tekniğidir” dedi. “Dönerin en güzeli ve en lezzetlisi Türkiye’de” Dönerin ana vatanının Türkiye olduğunu belirten Döner Ustası Davut, “Yurtdışından gelenler yanlarına yemek almalarına gerek yok burada en güzel en lezzetli Türk dönerini yiyebilirler. Gelen misafirlerimize yurt dışına götürebilmeleri için paketleme yapıp gönderebiliyoruz. En iyi döner Türkiye’de yenir” şeklinde konuştu. Türk döneri tescilleniyor Öte yandan Türkiye tarafından Avrupa Birliği’ne (AB) dönerin geleneksel ürün adı olarak tescili için yapılan başvurunun ilanı, AB Resmi Gazetesi’nde yayımlandı. Dönerin 1800’lerin başından itibaren İstanbul’dan Osmanlı coğrafyasına yayıldığı kaydedilen ilanda, 1962’den 1979’a kadar devam eden Türklerin başta Almanya olmak üzere Avrupa’ya göçüyle yayıldığı anlatıldı. Dönerin 3 aylık itiraz süresinin dolmasının ardından tescil edileceği ve Türkiye’den AB’de tescillenen ilk geleneksel ürün adı olacağı kaydedildi.
İstanbul Beşiktaş, Fenerbahçe’ye aynı sezonda iki kez kaybetmedi Beşiktaş, Süper Lig’de uzun süredir Fenerbahçe’ye karşı aynı sezon içinde iki mağlubiyet yaşamadı. Siyah-beyazlılar, son olarak 2014-2015 sezonunda sarı-lacivertli takımla oynadığı iki maçtan da yenilgiyle ayrılmıştı. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Beşiktaş, yarın Fenerbahçe’nin konuğu olacak. Sarı-lacivertliler, lider Galatasaray ile arasındaki puan farkını koruyarak şampiyonluk yarışında yara almamak için galibiyeti hedeflerken, siyah-beyazlı ekip de hem sezonu ilk 4’te bitirebilmek hem de taraftarını mutlu etmek adına 3 puan almak istiyor. Beşiktaş rakibine aynı sezonda iki mağlubiyet yaşamıyor Bu zorlu mücadele öncesi ise ilginç bir istatistik göze çarpıyor. Beşiktaş, ligde Fenerbahçe’ye karşı uzun süredir aynı sezon içerisinde oynadığı maçlarda iki yenilgi yaşamadı. Kartal, en son 2014-2015 sezonunda sarı-lacivertlilere 2-0 ve 1-0’lık skorlarla kaybetmişti. Bu süreçte iki takım arasındaki 16 karşılaşmanın 4’ünü Beşiktaş, 3’ünü Fenerbahçe kazanırken, 9 mücadelede beraberlikle sona erdi. 2014-2015 sezonundan sonra oynanan derbilerde alınan sonuçlar şöyle: 2015-2016 Beşiktaş: 3 - Fenerbahçe: 2 Fenerbahçe: 2 - Beşiktaş: 0 2016-2017 Fenerbahçe: 0 - Beşiktaş: 0 Beşiktaş: 1 - Fenerbahçe: 1 2017-2018 Fenerbahçe: 2 - Beşiktaş: 1 Beşiktaş: 3 - Fenerbahçe: 1 2018-2019 Fenerbahçe: 1 - Beşiktaş: 1 Beşiktaş: 3 - Fenerbahçe: 3 2019-2020 Fenerbahçe: 3 - Beşiktaş: 1 Beşiktaş: 1 - Fenerbahçe: 1 2020-2021 Fenerbahçe: 3 - Beşiktaş: 4 Beşiktaş: 1 - Fenerbahçe: 1 2021-2022 Fenerbahçe: 2 - Beşiktaş: 2 Beşiktaş: 1 - Fenerbahçe: 1 2022-2023 Beşiktaş: 0 - Fenerbahçe: 0 Fenerbahçe: 2 - Beşiktaş: 4
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta depremde enkaz altında kalan ve belden aşağısı tutmayan kadına 11 yaşındaki ikiz çocukları bakıyor Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde enkaz altında kalan ve yatağa bağımlı hale gelen kadına 11 yaşındaki ikiz çocukları bakıyor. Dulkadiroğlu ilçesi Mehmet Akif Mahallesi’nde 5 katlı binanın 5. katında depreme yakalanan 31 yaşındaki Ayşe Çelik, üzerine beton gelmesi sonucu omurilik zarar gördü ve yatağa bağımlı hale geldi. Şuan Havaalanı Konteyner Kentte yaşayan Ayşe Çelik,"Deprem anında çocuklarımı kurtarmak için yatağın altına attım. Bana yer kalmayınca da ben onların üzerine yattım. Belime duvar geldi. Yatağıma mahkum kaldım. Bu zamana kadar ben onlara bakıyordum, şimdi onlar bana bakıyor ve onların omuzlarında kocaman bir yük var, anneye bakıyorlar" dedi. 11 yaşlarındaki ikiz çocuklarının Eren ve Kerem’in kendisine baktığını söyleyen Çelik,"Ben Kahramanmaraş depreminde Mehmet Akif Mahallesi’nde idim. Ben 5 katlı binanın 5. katında enkazda kaldım çocuklarımla birlikte.Deprem anında çocuklarımı kurtarmak için yatağın altına attım. Bana yer kalmayınca da ben onların üzerine yattım. Belime odanın duvarı geldi. Aldığım darbeler sonucunda omurilik zarar gördü. Ameliyat oldum. 4 aya yakın Mersin’de hastanede yattım. Şuan çocuklarımla birlikte Havaalanı konteynırkent’teyim. Ben böyle olunca eşimle ayrıldık. Şuan bana çocukların bakıyor"ifadesini kullandı. Çelik," 11 yaşındaki ikizlerim ilgileniyor. Yemeğimi hazırlıyorlar, ihtiyaçlarımı gideriyorlar, tekerlekli arabama binerken bana yardımcı oluyorlar. Duş almam konusunda bana yardımcı oluyorlar. Bu zamana kadar ben onlara bakıyordum, şimdi onlar bana bakıyor ve onların omuzlarında kocaman bir yük var, anneye bakıyorlar. 11 yaşındalar ve şuan omuzlarına kocaman bir yük aldılar. Kendilerini suçluyorlar bazen. Bizim yüzümüzden bu şekilde oldu diye. Kendilerini suçladıkları için de hep bana diyorlar anne,’keşke biz olsaydık diyorlar’ Ama bu Allah’tan geldi" dedi. 11 yaşındaki Eren Çelik,"Ben 5. sınıfa gidiyorum. İkiz kardeşimle birlikte bulaşıkları yıkıyoruz, yemek yapıyoruz. Anneme kahvaltı hazırlıyoruz. Evi temizliyoruz" diye konuştu. 11 yaşındaki Kerem ise, "Ben 5 sınıfa gidiyorum. Anneme yardımcı oluyoruz her konuda. Annemin kahvaltısını hazırlıyoruz. Yemek pişiriyoruz. Annem depremden dolayı bu hale geldi. Yatağa bağımlı hale geldi. Deprem oluyordu annem de bizim üzerimize yattı. Anneme yer kalmayınca annemin üzerine duvar düştü. yatağa bağımlı hale geldi. Anneme yardımcı olmaya çalışıyorum fizik tedavi hareketlerini yapmaya çalışıyorum. Benim çok param olursa annem yurt dışına gönderirim. Tedavi için" ifadesini kullandı.
Manisa Manisa’da Sefo coşkusu Bu yıl 484’üncü kez düzenlenen Uluslarlarası Manisa Mesir Macunu Festivali etkinlikleri kapsamında ünlü sanatçı Sefo Manisalılarla buluştu. Sevilen şarkılarını hayranlarıyla birlikte seslendiren Sefo, Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran Manisalılara unutamayacakları bir gece yaşattı. UNESCO’nun İnsanlığının Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi’nde yer alan ve bu yıl 484’üncü kez gerçekleştirilen Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali’nde karnaval havası yaşanmaya devam ediyor. Festival etkinlikleri kapsamında ünlü sanatçı Sefo Manisa’da sahne aldı. Binlerce Manisalının katıldığı konseri Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, eşi Nurcan Zeyrek ve kızı Nehir Zeyrek, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay da takip etti. Manisalılara muhteşem bir gece yaşatan ünlü sanatçı Sefo, şarkılarını hayranlarıyla birlikte seslendirdi. Konser sırasında Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek ve Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay da sahneye çıkarak sanatçıya çiçek ve mesir macunu takdim etti. Manisalılara seslenen Şehzadeler belediye Başkanı Gülşah Durbay, “Söz verdik, Manisa’yı gençliğin ve festivallerin kenti yapmaya. Kıymetli sanatçımız Sefo’ya teşekkür ediyorum ve festivalimizin hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek ise, sözlerine Manisa’yı ve Manisalıları çok sevdiğini söyleyerek başladı. Başkan Ferdi Zeyrek, “Ben de inanın ki çok eğleniyorum. Sefo bu akşam Manisa’mı kırdı geçirdi. İyi ki geldin. Bundan sonra Sefo gibi birçok ünlü sanatçımız Manisa’mızda olacak. Artık hep birlikte çok eğleneceğiz, çok mutlu olacağız, hep güleceğiz” ifadelerini kullandı.