SAĞLIK - 19 Kasım 2014 Çarşamba 12:35

Kontrolsüz Diyabet Göz Sağlığını Tehdit Ediyor

A
A
A
Kontrolsüz Diyabet Göz Sağlığını Tehdit Ediyor

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nuri Güzel Ayer, diyabet süresi 15 yıla ulaşan hastaların yüzde 2’sinde körlük, yüzde 10’unda ciddi görme kaybı ve yüzde 70’inde ise diyabetik retinopati saptanabileceğini belirtti.
Diyabet vücutta şekerin kullanım ve depolanma yeteneğinin bozulması hali olarak tanımlayan Acıbadem Eskişehir Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Nuri Güzel Ayer, diyabetli hastalarda en sık görülen göz sorununun ise, diyabetik retinopati olduğunu kaydetti. Diyabetik retinopatinin, gelişmiş ülkelerde 20-65 yaş grupları arasında sık görülen körlük nedenlerinden biri olduğuna dikkat çeken Ayer, “Diyabet süresi 15 yıla ulaşan hastaların yüzde 2’sinde körlük ve yüzde 10’unda ciddi görme kaybı gelişmektedir” diye konuştu. Uzmanı Dr Güzel Ayer diyabet ve göz sağlığına ilişkin önemli bilgiler verdi. Diyabetin tüm dünyada özellikle gelişmekte olan ülkelerde salgın boyutlarına ulaştığını vurgulayan Dr. Nuri Güzel Ayer Diyabetik Retinopati’nin kesin önleyici bir ilaç tedavisinin olmadığını ancak diyabetik retinopatiye bağlı görme kaybının erken tanı, kan şekeri kontrolü ve zamanında müdahale ile önlenebileceğini belirtti. Dr. Nuri Güzel Ayer “Diyabetin süresi uzadıkça diyabetik retinopati görülme riski de artar. 15 yıllık diyabetlilerin yaklaşık yüzde 70’inde diyabetik retinopati saptanabilir” şeklinde konuştu.
DİABETİK RETİNOPATİ NEDİR
Diyabette göz sorunlarını açıklayan Dr. Ayer, “Diyabet hastalarında karşılaşılan göz hastalıkları; katarakt, göz tansiyonu, gelip geçici görme bozuklukları, göz kaslarında felç sonucu çift görme, kalıcı görme kaybı ve diabetik retinopatidir” dedi. Dr. Nuri Gazel Ayer Diabetik Retinopati ise şöyle tanımladı:
“Ağ tabakada küçük damarlardaki tıkanıklıklar ve damar duvar geçirgenliğinin artması sonucu beslenme bozukluğu gelişir. Bu beslenme bozukluğunun ağırlığına ve yaygınlığına bağlı olarak hastanın görmesi etkilenir. Retinadaki kanamalar, sızıntılar ve diğer değişiklikler değerlendirilerek, diyabetik retinopatide evreleme yapılır. Retinada beslenme bozukluğu arttığında anormal damar oluşumları ortaya çıkar. Damarsal yapıdaki değişiklikler göz küresinin içerisine doğru uzanır. Bu yeni oluşan damarların duvar yapıları sağlıklı olmadığı için sızıntı ve göz boşluğuna kanamaya meyillidir.”
HASTA FARKINA VARMAYABİLİR
Dr. Ayer Diyabetik Retinopati kişide ne gibi şikayetlere neden olduğunu ise şöyle açıkladı:
“Erken evrelerde hiçbir şikayetle karşılaşılmaz. Hatta ileriki evrelere kadar hastanın hiçbir şikayeti olmayabilir. Görme kaybı yavaş ilerlediğinden, hasta günlük yaşantısı etkilendiğinde bu rahatsızlığının farkına varabilir. Hastanın doktora başvuru şikayeti genellikle görme bulanıklığı, ani görme kaybı, gözünün önünde uçuşmalardır. Görmeyi etkileyecek derecede diyabetik retinopati kısa sürede gelişmez. Diyabetlilerde göz muayenesinin amacı hastanın şikayetleri ortaya çıkmadan diyabetik retinopatinin saptanması ve belli aşamalarda müdahale edilerek görme kaybının engellenmesidir. Ancak düzenli aralıklarla göz muayenesi kadar önemli olan hastada kan şekerinin, kan basıncının ve kolesterolun normal sınırlarda seyretmesidir.”
ŞİKAYET YOKSA BİLE MUAYENE TEKRARLANMALI
Diyabetli hastalarda göz muayenesi sıklığının ne olması gerektiğini de açıklayan Ayer "Diyabetik retinopati diyabetin uzun dönem organ hasarlarından biridir. Göz dibinde ilk lezyonlar diyabet başlangıcından yaklaşık 5 yıl sonra görülmeye başlar. Ancak Tip 2 diyabetin sinsi bir şekilde ilerlemesi nedeniyle diyabetik retinopati tanısı diyabet başlangıcından yıllar sonra konulabilir. Bu nedenle Tip 2 diyabetli hastalarda tanı konduğunda ilk göz muayenesinin yapılması gerekmektedir. Yeni tanı konan Tip 2 diyabetli hastaların yaklaşık yüzde 20‘sinde diyabetik retinopati saptanabilmektedir. Tip 1 diyabet ise özellikle çocukluk çağında başlar, dolayısıyla hastalık yeni başladığında tanısı konulmaktadır. Hastanın hiçbir şikayeti yoksa bile yılda bir kez göz dibi muayenesi tekrarlanmalıdır. Eğer hastada diyabetik retinopati saptanmamışsa veya gebelik durumu varsa takip aralığı daha kısadır" diye belirtti.
EN İYİ TEDAVİ KORUNMA
Diyabetik Retinopatinin tedavisinde korunmanın en iyi tedavi yöntemi olduğunu vurgulayan Ayer, “Ancak diyabetik retinopati ortaya çıkmış ise laser fotokoagülasyon, göz içi enjeksiyonlar ve vitrektomi gibi farklı tedavi seçenekleri vardır” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.