ASAYİŞ - 29 Nisan 2017 Cumartesi 11:08

Korkuluk demiri çocuğun sonu oluyordu

A
A
A
Korkuluk demiri çocuğun sonu oluyordu

Eskişehir’de evlerinin bahçe duvarının üzerinden geçtiği sırada düşmesi sonucunda boğazına korkuluk demiri batan 10 yaşındaki çocuk ölümden şans eseri kurtuldu.

Eskişehir’de evlerinin bahçe duvarının üzerinden geçtiği sırada düşmesi sonucunda boğazına korkuluk demiri batan 10 yaşındaki çocuk ölümden şans eseri kurtuldu.


Yeşiltepe Mahallesi Özipek Sokak üzerinde bulunan evlerinin bahçesinde kardeşi ile top oynayan İsmail Aşık (10), toplarının dışarı kaçması sonrasında bahçe duvarından aşarak almak istedi. Bahçe duvarının üzerine çıkan çocuk, korkuluk demirlerini geçtiği sırada dengesini kaybederek yere düştü. Düşme esnasında korkuluk demiri, çocuğun boğazını boydan boya kesilmesine neden oldu. İnsan gücü ile eğilmeyen korkuluk, küçük çocuğun boğazını sırtması esnasındaki kuvvetle yamuldu. Çocuğun kanlar içinde kaldığını gören komşu Reha Öner ise, yaptığı ilk müdahale sonrasında durumu 112 Acil Sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen ekipler, küçük çocuğu Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırdı. Burada İsmail Aşık’ın boynuna yaklaşık 15 dikiş atıldı. Şans eseri, hayatta kalan küçük çocuğun ailesi, hem üzüntülü hemde çocuklarının hayatta kaldığı için dua ediyorlar.


Yaşadığı olayı anlatan 10 yaşındaki İsmail Aşık, topunu almak için korkuluk demirlerinin üzerine çıktığını anlatarak, “Ben topu almak için çıkmıştım. Geçtiğim sırada ağaca ayağım takıldı. Yere düştüm. Reha abide sağlık ekiplerini çağırdı. Hastaneye gittik dikiş attılar. Boğazım demirler çarptı” dedi.


İsmail Aşık’ın babası Sedat Aşık ise, fabrikada çalıştığı sırada haberi aldığını belirterek, konuşmasının devamında şunları söyledi:


“Ben fabrikada çalıştığım sırada haber geldi. Oradan hemen hastaneye geldim. Komşularımız müdahale etmiş. Benim bildiğim 15 dikiş atıldı. Allah kimseye bu durumu göstermesin çok kötü. Herkes çocuğuna sahip çıksın, kolay değil. Kimseye evlat acısı vermesin. Anne ve babalara sesleniyorum. Çocuklarına dikkat etsin.”



“İlk olarak tampon yaptık”


Olay sonrasında ilk müdahaleyi yapan Reha Öner ise, yaşanılan olay hakkında şunları söyledi:


“Çocuklar evin bahçesinde oynarken, toplarını dışarı kaçırdılar. Bahçe kapısı kilitli olunca, demir parmaklıklardan dışarı çıkmak istediler. Çıkarken, ayağı kaydı, kancaya takıldı. Çenesini betona vurup, yere düştü. Biz hemen yanına geldik. Reha amca boynum kanıyor mu? dedi. Boynunun boydan boya yarıldığını gördüm. Tampon yapıp, sardık. Daha sonra sağlık ekipleri geldi. Gerçekten ölümden döndü. Elimizle eğemediğimiz demiri, çocuk askıda kalınca eğildi.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.