ASAYİŞ - 21 Ekim 2016 Cuma 17:20

Şeyma Korkmaz’dan verilen cezaya ilk yorum

A
A
A
Şeyma Korkmaz’dan verilen cezaya ilk yorum

Dizi oyuncusu Şeyma Korkmaz Eskişehir’deki ablası Tuba Korkmaz’ı bıçakla yaralayan eski sevgilinin 14 yıl hapse mahkum edilmesinin ardından ‘içimiz soğumadı’ dedi.
Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün devam eden dava duruşması sonrasında konuşan Dizi Oyuncusu Şeyma Korkmaz, “Bu dava sürecinde yanımızda olanlara çok teşekkür ediyorum. Tabii ki içimiz soğumadı. Ablamın hayatı değişti. İşi yok, engelli bir çocuğu var. Mahkeme kararı hakkında benim konuşmam doğru olmayabilir. Ancak 14 yıl verildi. Ağabeylerimiz, ablalarımız bir çok kişi büyük destek verdi. Destek veren herkese teşekkür ederiz” dedi.
Adliye önünde konuşan baba Kadri Korkmaz ise, adaletin yerini bulduğunu ifade ederek, “Kaç yıl yattığı ne fark eder ki. Sadece benim kızım değil, farklı olaylardaki sanıklar da aynı cezayı alması gerekir. Mutluyum diyemeyeceğim. Yaşadıklarımızı karşılamıyor. Kızımın hayatı değişti. Psikolojisi bozuldu” diyerek düşüncelerini dile getirdi.
“Mahkeme kararını saygı duyuyorum”
Olayda ağır yaralanan Tuba Korkmaz ise, mahkemenin kararına saygı duyduğunu belirterek, “Ancak kendi beyanında sabahın 4’ünde gelerek saat 7’ye kadar beni beklediği yönündeydi. Bunun tekrar dikkate alınmasını istiyorum” dedi.
“Karara itiraz edeceğiz”
Tuba Korkmaz’ın avukatı Meltem Banko ise, karara itiraz edeceklerini dile getirerek, “Müvekkilim çok büyük bir travma atlattı. Yaşam mücadelesi verdi. Çok sıkıntılı bir süreç geçirdik. Mahkeme 14 yıl ceza verdi. Biz bunun az olduğunu düşünüyoruz. 14 yıl kimilerine göre iyi bir ceza olarak da nitelendirilebilir. Tabi diğer olaylara oranla mahkeme iyi bir ceza verdi. Ancak verilen cezanın az olduğunu düşündüğümüz için yüksek mahkemeye taşıyacağız. Sanığın daha yüksek ceza alması için elimizden geleni yapacağız” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Terör örgütü PKK Avrupa’nın başına bela oldu PKK/KCK’lı terörist ve sempatizanları, çıkardıkları şiddet olayları ile Avrupa ülkelerinin başına bela oldu. Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan habere göre, Belçika ve Fransa’da eş zamanlı gerçekleştirilen operasyon sonucu 8 PKK/KCK’lı gözaltına alındı. 8 kişiye yöneltilen suçlar, ‘terör eylemleri hazırlamak ya da finanse etmek, bir terör örgütünü finanse etmek için para sızdırmak veya sızdırmaya teşebbüs etmek için komplo kurmak’ olarak açıklandı. Belçika polisinin PKK/KCK’nın Belçika merkezli Sterk TV ve Medya Haber TV kanallarının stüdyolarına düzenlediği operasyonda doküman ve teknik malzemelere el konuldu. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, eş zamanlı olarak Fransa’da da PKK/KCK’ya müzahir Drancy Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ne ve üyelerin evlerine operasyon düzenlendi. Söz konusu operasyonun örgüte karşı Avrupa ülkelerinin attığı adımların somutlaşması açısından önem arz ettiği belirtildi. Avrupa’da PKK/KCK yapılanması nasıl çoğaldı? Avrupa, PKK/KCK tarafından Türkiye’ye karşı stratejik bir cephe olarak görülmekle birlikte lojistik, finansman ve kadro temini için önemli alanlardan biri. Avrupa’da örgütün bu yapısının oluşmasında AB ülkelerinin sessiz kalarak, yer yer destek olduğu ifade ediliyor. PKK/KCK, Avrupa Birliği ülkelerinde terör örgütleri listesinde yer alıyor. Kürtlerin sözde ezilen halk olarak yaptıkları algı politikası ve AB’deki ilgili kurum ve kuruluşlar ile siyasi çevreler içinde oluşturulan diplomasi Avrupa kamuoyunda karşılık bulurken, AB’ye üye birçok ülkenin örgüte karşı gerekli adımları atmaması da örgütün Avrupa’da sesinin yükselmesinde ve daha cüretkâr davranabilmesinde etkili oldu. Avrupa’da artan PKK/KCK şiddeti PKK/KCK, propaganda faaliyetlerini daha çok Avrupa’da Kürt nüfusunun yoğun olduğu Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre ve Hollanda gibi ülkeler ile örgütün faaliyetlerinin merkezi olması sebebi ile Belçika’da gerçekleştiriyor. Bununla birlikte Avrupa’da geniş bir alana yayılmış olmanın verdiği avantaj da her eylem ve etkinlikte kullanılıyor. Avrupa sınırları içinde düzenledikleri eylemler sırasında ivedi bir şekilde organize olup, şiddet içeren girişimlerde bulunabilen örgüt üyeleri, güvenlik güçleri ile çatışıp çevreye zarar verebiliyor. Tüm bunlara Avrupa makamları tarafından göz yumulurken, ancak son zamanlarda PKK/KCK yüzünden artan şiddet olayları Avrupa ülkelerine bile “dur” dedirtti. Avrupa makamlarından PKK/KCK’ya karşı tepkiler arttı Belçika’da yaşanan PKK/KCK’nın kızıştırdığı son olaylar ve bu olayların diğer Avrupa ülkelerine de sirayet etmesi ile Avrupa ülkeleri, görmezden geldikleri PKK/KCK şiddetine karşı adım atmaya başladı. Özellikle Belçika’da Türk kökenli nüfusa yönelik şiddet olaylarının artması, bu olaylarda güvenlik güçlerinin yetersiz kalması, PKK/KCK’ya müzahir basın organlarında manipülatif haberlerin yapılması Avrupa vatandaşlarının da tepkisine neden oldu. PKK/KCK’nın asıl hedefindeki Türkler ise Türk siyasetçilerinin telkinleri ile sakinliklerini hep koruyarak, şiddet olaylarından kaçınmaya çalıştı. Olayların artması sonucu Belçika Başbakanı Alexander De Croo yaptığı basın açıklamasında, “PKK/KCK lehine gösteriler kabul edilemez. Belçika’da fikir özgürlüğü garanti altındadır ancak terör örgütü PKK/KCK lehine ifadelere tolerans gösterilemez. Zira Kürt sorununa sempati duymak farklı bir şeydir” ifadelerini kullandı. Belçika Federal Adalet Bakanı Paul Van Tigchelt’ten de benzer bir açıklama geldi. Van Tigchelt, “Belçika için PKK/KCK, açık şekilde bir terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Bu kırmızı çizgimizdir. Bu bağlamda PKK/KCK’nın Belçika’daki faaliyetleri kabul edilemez” dedi. Avrupa, PKK/KCK şiddetinin giderek artmasından endişe ediyor Belçika’da yaşanan olaylardan sonra Avrupa makamları PKK/KCK sempatizanları nedeni ile şiddet olaylarının artmasından endişe ediyor. Örgüte müzahir basın-yayın organlarında yaşanan şiddet olaylarının işlenme şekli ile Avrupa’daki örgüt yandaşlarını şiddete teşvik etmesi tedirginliği de arttı. Bu yayınlar yüzünden özellikle örgüte müzahir genç kesimin zaman zaman şiddet içerikli eylemlere başvurmasından korkuluyor. PKK/KCK, Avrupalı gençlerden örgüte adam devşiriyor Türkiye’de geçmişte olduğu kadar kolay kadro bulaman PKK/KCK, Avrupa’da Türk milliyetçileri ile Kürtlerin çatışmasını ön plana çıkararak gençlerden kadro temin edebilmek için bir zemin oluşturuyor. Kürt gençleri militarize eden örgüt, olaylara karışan ve adli yaptırım uygulanacak Kürt gençlerini örgüte sığınabileceği vaadiyle kandırıyor. Türkiye’den uzak ve PKK/KCK gerçeğinden habersiz Kürt gençlerini politize eden örgüt, “örgütsel bilinç” kazandırmaya çalışıyor.