YEREL HABERLER - 07 Kasım 2012 Çarşamba 16:07

TAPHASANOОLU`NUN İSMİ HUZUREVİNDE YAŞAYACAK

A
A
A
TAPHASANOОLU`NUN İSMİ HUZUREVİNDE YAŞAYACAK

Yaptığı hayır hizmetleri ile Elbistan halkının ``˜Efsane Muhtar` olarak tanıdığı, 25 Mayıs 2012 günü vefat eden Nuri Taphasanoğlu`nun ismi, yaptırdığı Elbistan Huzurevi`ne verilirken, Elbistan Nuri Taphasanoğlu Huzurevi Müdürlüğü yazılı levha yerine takıldı.
1999 yılında temeli atılan ve 22 Ocak 2010 tarihinde açılan Elbistan Huzurevi`nin isminin değiştirilmesi amacıyla Kahramanmaraş Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü kanalı ile Bakanlığa dilekçe verdiklerini belirten, Elbistan Huzurevi Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Kemal Öksüz, bu isteklerinin kabul edildiğini, bugün de yeni tabelayı astıklarını söyledi.
Elbistan Nuri Taphasanoğlu Huzurevi Müdür Yardımcısı Şerif Say ise, huzurevinin 60 yaşlı kapasiteli olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
``Şuan itibarı ile 56 yaşlımız burada ikamet ediyor. Elbistan Huzurevi yaptırma ve yaşatma Derneğinin girişimi ile geçen ay itibarı ile bakanlığın kararıyla isim değişikliğine gidildi. Huzurevimize büyük emekleri geçen eski muhtar merhum Nuri Taphasanoğlu`nun ismi verildi. Bundan sonra, Elbistan Nuri Taphasanoğlu Huzurevi Müdürlüğü olarak anılacaktır.``
Merhum Nuri Taphasanoğlu`nun oğlu Samet Taphasanoğlu ise, ``Başta şu anki Huzurevi Yaptırma ve Yaşatma Derneği yönetimine, huzurevi yönetimine ve bakanlık yetkililerine çok teşekkür ediyorum. Büyük bir vefa örneği gösterdiler. Rahmetlik babam sağlığında her ne kadar da kabul etmediyse de, dernek yönetimi ve ilgililer bu ismin verilmesini istediler, layık gördüler. Elbistan halkına çok teşekkür ediyorum, çünkü ilçe halkının burada çok büyük emekleri vardır. Rahmetlik babam, buranın yapılması için gecesini gündüzüne kattı, çok çaba harcadı. İsminin verilmesinden dolayı çok memnunuz, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum`` dedi.
Konuşmaların ardından, üzerinde ``˜Elbistan Nuri Taphasanoğlu Huzurevi Müdürlüğü` yazılı olan yeni tabela huzurevinin üçüncü katının balkon demirlerine asıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.