YEREL HABERLER - 01 Aralık 2011 Perşembe 09:23

MALATYA`DA İKİ YANGIN MADDİ ZARARA NEDEN OLDU

A
A
A
MALATYA`DA İKİ YANGIN MADDİ ZARARA NEDEN OLDU

Malatya’da iki ayrı yerde meydana gelen yangında, maddi zarar oluştu.
Edinilen bilgiye göre ilk olay, Akçadağ İlçesi Muratlı Köyü’nde meydana geldi. H.A. (66) isimli şahıs bahçesinde ısınmak için yaktığı ateşin Y. A’ya (45) ait tarlaya sıçraması sonucunda yangın çıktı. Yangında 4 dönüm kuru ot ve bir adet kayısı ağacı yandı. Yangın Akçadağ itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Öte yandan, Akçadağ ilçesi Çobanuşağı Köyü’nde, M.O (66) kendisine ait evin eklentisi olan odunluk ve tandır olarak kullandığı bölümde ekmek pişirirken yakmış olduğu ateşten sıçrayan alevlerin
odunluğa sıçraması ile yangın çıktı. Yangında evin odunluk kısmı tamamen yandı. Yangının Akçadağ itfaiye ekipleri tarafından söndürülerek herhangi bir can kaybının olmadığı kaydedildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Doğaseverler Tralleis’i yakından tanıdı Aydın’ın ilk yerleşim yerlerinden olduğu düşünülen Tralleis Antik Kenti’ni gezen doğaseverler, Aydın’ın doğal ve kültürel zenginliklerini yakında tanıma fırsatı buldu. Doğal güzelliklerin tanıtılması ve korunması adına çalışmalar yürüten Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği’nin (EKODOSD) bu haftaki durağı Tralleis Antik Kenti oldu. Aydın’ın merkez ilçesi Efeler’de bulunan ve ilk yerleşim yerlerinden olduğu düşünülen Tralleis Antik Kenti, yapılan kazı çalışmalarıyla gün yüzüne çıkmaya devam ederken, bölgeyi gezen doğaseverler, Aydın’ın doğal ve kültürel zenginliklerini yakından tanıdı. Gezi hakkında açıklama yapan EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü; "Aydın’da kentin yanı başında olan, Strabon’un ’masa biçimli bir yükselti’ dediği Tralleis Antik Kenti’ne gittik bu hafta. Profesyonel turist rehberi Hakan Bahçecioğlu’yla birlikte, antik çağdaki anlamı ’topraklar arasında’ olan Mesogis Dağları’nın yamaçlarında yer alan harika peyzajlar oluşturan Kızılçay vadisi rotamızın ilk durağı oldu. Karagözler yaylasından su getiren Kızılçay’ın geçit vermeyen yarlarının içinde gümüş bir gerdanlık gibi duran olağanüstü bir yapıyı görmek için çayın içine indik. Yağan yağmurlardan sonra çaydan geçebilir miyiz diye düşünürken, ne yazık ki su birikintisine bile rastlayamadık. Çayın içinde yürürken en önemli sorunun susuzluk olduğunu düşündük. Tralleis’e su taşıyan Roma Dönemi’ne ait bir mühendislik harikası olan Karakemer’in görkemli siluetini izleyip, kilometrelerce yukarıdan suları kentlerine nasıl taşıdıklarını gördük. Asırlardır ayakta kalan ölmez ağaç zeytinin ’dağlarından yağ akar’ sözünün gerçekliğini yerinde izledik. Aydın’ın doğal peyzajına büyük zenginlik kazandıran, Tralleis antik kentinin arkasında panoramik bir tablo gibi duran kızıl toprakların yükseltilerinden bir seyir yaptık. Peyzaj çalışmaları devam eden ve önümüzdeki aylarda ziyaretçiye açılması planlanan Tralleis antik kentine geldik. Ziyarete açılmaya hazırlanan Efeler ilçesi, Topyatağı mevkiinde yer alan Tralleis antik kentiyle ilgili bir sunum yapıldı. Üçgözler olarak bilinen devasa yapının Aydın’ın tanıtımında çok önemli bir yeri olduğu, bu kompleksten çok önemli bilim insanları ve sporcuların çıktığı ve havuzda yapılan çalışmalar anlatıldı. Zengin Roma Villaları ve çevresinde yer alan metal malzeme üretiminin yapıldığı işlikler ve çıkarılan eserler anlatıldı. Tralleis antik kentinin, Efes kadar önemli bir turizm destinasyonu haline geleceğini anlatan kazı başkanı Prof. Dr. Murat Çekilmez, bu nedenle çevre düzenleme projesi kapsamında karşılama merkezi, yürüyüş yolları, ışıklandırma gibi yeniliklere önem verdiklerini söyledi. Biz de ziyarete açıldıktan sonra Kuşadası’ndan da tarihe duyarlı yerli yabancı birçok insanın Tralleis’e ziyaret etmesi için gerekli çalışmaları yapacağımızı söyledik. Aydın’a bu kadar yakın hem doğal hem de tarihi zenginliklerin bulunması çok önemlidir. Bu değerlerin gelecek kuşaklara korunarak ulaştırılması, Aydınlıların sahip çıkması ve destekleri sayesinde olacaktır" dedi.
Sivas Ekmek kavgası bitti, kedi ve köpekler dost oldu Kedi ve köpeklerin geçmişte ortak alan ve mama paylaşımı nedeniyle daha sık kavga ettiğini belirten Doç. Dr. Abdurrahman Takcı, bireysel mama kullanımının yaygınlaşmasıyla kavgaların azaldığını ifade etti. Takcı, kedilerin ve köpeklerin normal ortamlarından uzaklaştığı için bu dostluğun oluştuğunu söyledi. Kedi ve köpeklerin yıllar boyunca birbirleriyle anlaşamadığına dair genel bir algı bulunsa da şehirleşme, değişen yaşam tarzları ve evcil hayvan bakımına yönelik artan bilinç, bu iki tür arasındaki iletişimi büyük ölçüde dönüştürdü. Özellikle geçmiş dönemlerde kediler ve köpekler, sokaklarda ya da kırsal alanlarda aynı yiyeceği tüketmek zorunda kaldıkları için doğal rekabet içerisindeydi. Besin kıtlığı, ayrılmış alanların bulunmaması ve hayvanların içgüdüsel davranışlarını sürdürecekleri uygun ortamların yokluğu, kavgalara zemin hazırlıyordu. Bugün ise durum önemli ölçüde değişti. Gelir düzeyinin artmasıyla birlikte evcil hayvanlara yönelik bakım alışkanlıkları gelişti ve mama çeşitliliği arttı. Kediler ve köpekler için ayrı beslenme alanları oluşturuldu. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Klinik Bilimler Bölümü’nde görevli Doç. Dr. Abdurrahman Takcı, bu kavgaların hayvanları yetiştirme şekilleri ile alakalı olduğunu söyleyerek, "Kedilerin kendilerine göre mamaları var. Köpeklerin kendilerine göre ayrı mamaları var. Buna istinaden böyle bir kesişim noktaları kalmadı. Böylece de kavga azaldı. Kediler olarak örnek verecek olursak fare avlama noktasında, sürekli mama bulan kediler de avcı özelliklerini kaybediyorlar" dedi. Takcı bu kavganın daha bitmediğini de ekleyerek, "Tam anlamıyla bizim ortamımızda bulundukları ve normal ortamlarından uzaklaştırdığımız için aslında kediler ve köpekler bu dostluğu oluşturdular. Yine zaman zaman kırsala gittiğimiz zaman köpekler ve kedilerin hâlâ kavga ettiklerini görebiliyoruz. Çünkü onların hâlâ ortak kesişim alanları söz konusu" ifadelerine yer verdi. "Kesişim noktaları kalmadı" Hayvanlarına avcı yeteneğinin törpülendiğini söyleyen Abdurrahman Takcı, "Aslında tamamen bu kavga ya da dostluk yetiştirme şekliyle alakalı. Eskiden kavga etmelerinin sebebi, onun maması ayrı, onun maması ayrı şeklinde özel bölgeler oluşturulamıyordu. Buna istinaden de ortak gıdaya ikisi de ilgi duyduğu için kavgalar daha fazla oluyordu. Şimdi ise insanların gelir düzeylerinin artışıyla birlikte hayvanların yaşam standartları da her geçen gün daha da iyiye gidiyor. Bireysel mamaları oldu. Kedilerin kendilerine göre mamaları var. Köpeklerin kendilerine göre ayrı mamaları var. Buna istinaden böyle bir kesişim noktaları kalmadı. Böylece de kavga azaldı. Kediler olarak örnek verecek olursak fare avlama noktasında, sürekli mama bulan kediler de avcı özelliklerini kaybediyorlar. Köpekler noktasında da mamayla beslenen köpekler koruyuculuklarını, içgüdüsel olarak koyunda veya sürüde görevlerini yerine getirememe durumunu beraberinde getiriyor. Çünkü bunlar daha böyle rahat, mamaları önlerinde olduğun zaman bu noktada avcı yetenekleri her geçen gün törpüleniyor aslında. Aslında kedilerde eskiden daha melez ırklar yetiştirilirken, bugün ise kedilerde daha saf, özel cins kediler yetiştirilmektedir. Bunlar da böyle daha mizaçları kavgaya yönelik değil, daha sakin hayvanlardır" dedi. "Kavga kırsalda bitmiş değil" Hayvanların normal ekolojik ortamlarında olmadığını belirten Takcı, "Genel itibarıyla da pet hayvanları noktasında insanlar kedi veya köpek sahiplenirken mizaçları daha uysal hayvanları ediniyor. Yani kedi ve köpeklerin kavgası tam anlamıyla bitmiş değil. Bazen köylere gidiyoruz veya sürü köpeklerini görüyoruz. Onların hâlâ kedilere yoğun bir şekilde saldırdığını da görüyoruz. Bu tamamıyla yetiştirmeyle alakalı bir durum. Bu durum aslında bir sıkıntı durumu değil. Biz hayvanları normal ekolojik ortamlarından aldık. Sokağa iştirak olan hayvanları, evle iştirak olmayan kedi ve köpekleri, normal ortamlarından aldık. Artık tam anlamıyla bizim ortamımızda bulunduklarından dolayı ve normal ortamlarından uzaklaştırdığımız için aslında kediler ve köpekler bu dostluğu oluşturdular. Yine zaman zaman kırsala gittiğimiz zaman köpekler ve kedilerin hâlâ kavga ettiklerini görebiliyoruz. Çünkü onların hâlâ ortak kesişim alanları söz konusu. Buna istinaden de kavga oralarda bitmiş değil" diye konuştu.
İstanbul Kadın voleybolunun destekçisi Vodafone’a dünya çapında iki ödül birden Vodafone, Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) ve Infront ile birlikte başvurduğu uluslararası spor endüstrisinin en prestijli ödüllerinden biri olan Sports Business Awards’ta ’Sporda En İyi Marka Aktivasyonu’ kategorisinde birincilik ve ’Yılın Spor Sponsorluğu/Partnerliği’ kategorisinde üçüncülük ödüllerinin sahibi oldu. Vodafone, 2 yıldır sürdürdüğü Sultanlar Ligi isim sponsorluğu ve Türkiye Kadın Voleybol Milli Takımlar ana sponsorluğu kapsamında hayata geçirdiği başarılı çalışmalar nedeniyle uluslararası arenada ödüle layık görüldü. Şirket, Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) ve Infront ile birlikte başvurduğu global spor endüstrisinin en prestijli ödüllerinden biri olan Sports Business Awards’ta ’Sporda En İyi Marka Aktivasyonu’ kategorisinde birincilik ve ’Yılın Spor Sponsorluğu/Partnerliği’ kategorisinde üçüncülük ödüllerinin sahibi oldu. Vodafone, TVF ve Infront toplam 24 kategorinin bulunduğu ödüllerde rekabetin en yoğun yaşandığı iki kategoride ödül aldı. Toplam 670 spor sektörü profesyoneli katıldı Dünya spor endüstrisinin iş tarafındaki en saygın ve prestijli ödüllerinden biri olan Sports Business Awards, spor endüstrisinden 670 sektör profesyonelinin katılımıyla Londra’da gerçekleştirildi. Jüride, sporun farklı dallarındaki yönetim organlarının CEO’ları yer aldı. Vodafone Türkiye, TVF ve Infront’un aldığı ödüller, jüri tarafından "Desteklediği spora çok güçlü katkı yapan, taraftar deneyimini zenginleştiren yenilikçi bir aktivasyon örneği. Jüri özellikle güçlendirme (empowerment) ve kapsayıcılık üzerine kurulan iletişimi çok beğendi. Bu çalışma, amaç odaklı iş birliklerinin bir spor için ne kadar etkili olabileceğini gösteriyor" şeklinde yorumlandı. Engin Aksoy: "Uluslararası camiada takdir görmek sevindirici" Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy konuyla ilgili, "Türk kadın voleybolunun yanında durma hedefiyle 2023 yılında Türkiye Voleybol Federasyonu’na bağlı en üst klasman kadınlar ligi olan Sultanlar Ligi’nin İsim Sponsoru ve Türkiye Kadın Voleybol Milli Takımlar Ana Sponsoru olduk. TVF ile imzaladığımız anlaşmayla, dünyada kadın voleyboluna yapılan en büyük desteği sağlamış olduk. Bu anlaşma, aynı zamanda Türkiye’de kadın sporuna sağlanan en yüksek ve kapsamlı sponsorluk anlaşması oldu. Sponsorluğumuz kapsamında 5G teknolojisini kullanarak hayata geçirdiğimiz projelerle ülkemizde voleybol sporunun gelişmesine önemli katkıda bulunduk. Voleybol sponsorluğumuzun uluslararası camiada takdirle karşılanmasından ve 2 yıldır hayata geçirdiğimiz aktivasyonların dünya spor endüstrisi tarafından en iyi şekilde aktive edilmiş spor sponsorluğu olarak ödüllendirilmesinden mutluluk duyduk. Sports Business Awards’da ödül kazanmak, uluslararası medyada ve spor ekosisteminde bilinirlik, aynı zamanda sporda yenilikçi ve lider duruşun göstergesi olarak anılıyor. TVF ve Infront başta olmak üzere bu ödüllerin alınmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu. Mehmet Akif Üstündağ: "Türk voleybolu global ölçekte yükselişte" Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ ise, "Vodafone ve Infront ile birlikte yürüttüğümüz iş birliğinin uluslararası arenada böylesine prestijli ödüllerle taçlandırılması, Türk voleybolu adına gurur verici bir gelişmedir. Voleybolumuzun gücünü ve değerini dünyaya gösterecek projelere imza atmak, federasyon olarak en büyük önceliğimizdir. Sports Business Awards’ta elde edilen bu başarı, Türk voleybolunun global ölçekteki yükselişinin bir göstergesidir. Bu ödüller, sporun sadece saha içindeki rekabetten ibaret olmadığını; aynı zamanda toplumsal güçlendirme, kapsayıcılık ve taraftar deneyimini zenginleştiren bir kültür olduğunu ortaya koymaktadır. Türk voleyboluna gönül veren tüm paydaşlarımıza ve bu yolculukta yanımızda olan Vodafone ile Infront’a teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Ender Uslu: "Verdiğimiz desteği sürdürmeye devam edeceğiz" Törende ödülü sahnede kabul eden Infront Türkiye Genel Müdürü Ender Uslu da şu cümlelere yer verdi: "Türkiye’de hayata geçirilen en kapsamlı spor sponsorluklarından birinin, dünyanın geri kalanı tarafından da takdir görmesi bizi çok mutlu etti. Özellikle Türkiye’de kadın sporu alanında yaptıklarımızla bu ödülün kazanılması bizim için ayrı bir anlam taşıyor. Gelecekte de kadın sporuna, voleybola sağladığımız kaynak ve verdiğimiz desteği büyüterek sürdürmeye devam edeceğiz. Bizi yeni projeler üretmemiz, fikirlerimizi hayata geçirmemiz için her zaman iten ve desteğini asla esirgemeyen Türkiye Voleybol Federasyonu ile Vodafone’a ayrıca teşekkür ediyoruz."
İstanbul Çekmeköy’de şehit olan polisin cenazesi hastaneden alındı Çekmeköy’de sabah saatlerinde düzenlenen narkotik operasyonunda, baskın yapılan evden açılan ateş sonucu şehit olan Özel Harekat Polis Memuru Emre Albayrak’ın cenazesi hastaneden alındı. Çekmeköy’de İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü tarafından sabah 07.30’da Aydınlar Mahallesi Adnan Kahveci Caddesi’nde bulunan bir eve operasyon düzenlendi. Operasyon sırasında baskın yapılan evin içerisinden polis ekiplerine ateş açıldı. Açılan ateş sonucu Özel Harekât Şube Müdürlüğü’nde görevli 9 yıllık emniyet mensubu olan 27 yaşındaki evli polis memuru Emre Albayrak ağır yaralandı. Çıkan çatışmada ağır yaralanan polis memuru Albayrak, İlhan Varank Sancaktepe Eğitim Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Çatışmada polis memurunu şehit eden ve yağma, uyuşturucu ve kasten yaralama gibi 10 farklı suçtan sabıkası bulunan 35 yaşındaki saldırgan Ramazan Açik öldürüldü. Olayla ilgili İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya yaptığı açıklamada, "Şehidimize Allah’tan rahmet; ailesine, Kahraman Emniyet Teşkilatımıza ve Milletimize başsağlığı diliyorum" ifadelerine yer verdi. Şehit Polis Memuru Emre Albayrak’ın cenazesi, düzenlenecek tören sonrası memleketi Samsun Ladik’te toprağa verilmek üzere Prof. Dr. İlhan Varank Sancaktepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alındı.