GENEL - 01 Aralık 2011 Perşembe 10:54

(ÖZEL HABER) LAZER EPİLASYON ERKEKLERE DAHA ZARARLI

A
A
A
(ÖZEL HABER) LAZER EPİLASYON ERKEKLERE DAHA ZARARLI

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Aktaş, lazer epilasyonun geç komplikasyonla deri kanserine neden olabileceğine ve uygulamanın özellikle erkekler için daha tehlikeli olduğuna dikkat çekti.
Aktaş, son yıllarda neredeyse moda haline gelen lazer epilasyonun erkekler için daha zararlı olduğunu ifade etti. Özellikle sırt ve göğüs kılları için erkeklere lazer epilasyon yaptırmayı kesinlikle önermediğini vurgulayan Aktaş, örneğin sakal düzeltmek gibi estetik kaygılarla lazer epilasyon yaptırmanın gereksiz olduğunu dile getirdi. Aktaş, lazer epilasyonu ancak erkek tipi kıllanma olan kadınların toplum içinde problem yaşamaları durumunda tavsiye ettiklerinin altını çizerek, "Örneğin kadında erkek
tipi kıllanma var. Toplum içinde sıkıntı yaşıyor. Bu durum onun nişanlanmasına, evlenmesine engel. Kendisine deri kanseri tehlikesini doktor olarak söylüyoruz ama toplum içinde yaşadığı sıkıntının kendisi için daha önemli olduğunu söylüyor. O durumda lazer epilasyonu tavsiye ediyoruz. Ama estetik için asla değil. Özellikle erkeklerde daha zararlı" diye konuştu.
Aktaş, lazer epilasyonun zararlarıyla ilgili henüz bir yayın olmamasına rağmen, dermatologların genel kanısının, epilasyon esnasında uygulanan ışının güneş ışığı spektrumu olması nedeniyle geç komplikasyonla deri kanserine yol açabileceği yönünde olduğunu belirtti. Aktaş, "Bazı tedavilerin komplikasyonları sonradan ortaya çıkar. Hiç kimse şimdiden lazerin 15-20 yıl sonra deri kanseri yapıp yapmayacağını söyleyemez. Bu bir ışındır, nasıl ki güneş ışını deri kanseri yapıyor, lazer de güneş ışını
spektrumlarından biridir. Dermatolog arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde bu konuyu konuşuyoruz acaba lazer geç komplikasyon ortaya çıkarır mı, mesela deri kanseri gibi. Olabilir ama olur denemez. Ama olmaz demek mümkün değil çünkü neticede bir yanık oluşuyor. Güneş yanığı 15-20 sene sonra deri kanserine sebep oluyor. Bu da bir yanık" diye konuştu.
Dermatoloji uzmanı olmayan kimselerin kesinlikle lazere dokunmaması gerektiğine dikkat çeken Aktaş, "Bunu Bakanlığın, hükümetin, herkesin desteklemesi lazım. Çünkü derinin yapısını, kılcal damarlarını, kıl ve yağ bezeleri, bunların yapılarını ve hangi doz ışın verileceğini ancak dermatologlar bilir" dedi. Aktaş, lazer tedavisi esnasında dozun aşılması durumunda yanıkların oluşmasının tehlikeli olduğunu belirtti. Özellikle koltuk altına yapılan lazerde fazla dozun uygulanması durumunda, kıl ile birlikte
yağ ve ter bezlerinin yakılmasının, halk arasında ’köpek memesi’, tıpta ’hidradin’ denilen büyük kistlere neden olduğuna dikkat çeken Aktaş, özellikle sahneye çıktığı için koltuk altına lazerli epilasyon yaptıranların, dermatolog eliyle lazer yaptırmasının önemini vurguladı.
Öte yandan lazerin en fazla yanık oluşturduğu bölgenin yüz bölgesi olduğunu ifade eden Aktaş, uzman eliyle yapılmayan lazer tedavisinden dolayı yüz bölgesinde ciddi yanıklar oluşmuş hastaların kendilerine tedaviye geldiklerini, hatta adli kovuşturmayla neticelenen yanık vakalarının olduğunu da belirtti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’ sokaklarda renkli görüntüler oluşturdu Sincan Kaymakamlığı ile Sincan Belediyesi himayesinde ve Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün katkılarıyla düzenlenen ‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’nin ikincisini düzenlendi.Sincan Belediyesi, ‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’nin ikincisini düzenledi. Düzenlenen festival kapsamında 2 bini aşkın 7-17 yaş aralığındaki Roman Kahramanları Korteji’nin bando takımı öğrencileri ilk olarak kurgu kitaplarından bazı kahramanların kılığına bürünerek esnafı ziyaret etti. Kitapların afişlerinin pankartı eşliğinde, kitapta yer alan kahramanların cümlelerini söyledi . Öğrenciler çeşitli kitapları esnafa hediye ederek, bu kitapların okunması için esnaftan söz istedi. Düzenlenen etkinlikle beraber edebiyat ve kitabın sokağa taşınması amaçlandı. İnsanlara kitaplar hatırlatarak, okuma kültürünün yaygınlaşmasına dikkat çekildi."Okumaya teşvik için tiyatro ve koro ile örnek bir Sincan oluşturacağız"Okumanın önemine dikkat çeken ve Sincanlıları okumaya teşvik eden Sincan Kaymakamı Levent Kılıç, "Sabah bana verilen bilgiye göre bu festival dünya rekoruymuş. Milli Eğitimi Müdürlüğümüz ile gurur duyuyorum. Kolay bir süreç değil bu. Trafiği tıkadık, yolları kapadık. Okumaya teşvik için tiyatro ve koro ile de örnek bir Sincan oluşturacağız. Kitap okuyarak uyanık ve Türk gençliğine layık olacağız" diye konuştu."Okuma alışkanlığını büyüklere de aşılamamız gerekiyor"Sincan’da okuma alışkanlığını küçüklerden ziyade büyüklere de tavsiye ettiklerini vurgulayan Kılıç, "Sincan’da 100 bin üzerinde öğrencimiz var. Okuma alışkanlığının sadece küçüklere değil büyüklere de aşılamamız gerekiyor. Çocukların sosyalleşmesi adına yaptığımız etkinliğe katılımınız için teşekkür ederim" şeklinde konuştu."Daha güzel etkinlikler yapacağız"Sincan’da daha kapsamlı ve daha farklı etkinlikler de düzenleyeceklerini ifade eden Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürü Alican Kılıç ise, "Yaklaşık 1 saattir bir aradayız. Öğrenciler soğuk havaya rağmen kostümüyle bizlere farklı an yaşatıyorlar. Çocukluğumuza götüren kahraman rollerine büründüler. Kurum üst yöneticilerini ziyaret ettiler. Daha güzel etkinlikler yapacağız. Sabah makamımızda bulunan bu çocuklar belki de devlet büyüğü ile ilk kez yan yana gelme heyecanını bir daha yaşamayacak" ifadelerine yer verdi.Festival Direktörü Feray Koçak’tan edinilen bilgiye göre 45 okuldan 2 bin 230 öğrenci ve veliler ile birlikte toplamda 3 bin kişi Sincan sokaklarında renkli görüntüler oluşturdu. Festivalde konuk olarak Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Üstün , Başkent Üniversitesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Aslı Aytaç ve Doç. Dr. Emine Tuğcu , Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Galip Çağ , Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yöneticileri yer aldı.
İstanbul Aksa Fotofest, 10. yılında sanatseverlerle bir araya geldi Aksa Enerji’nin hayata geçirdiği Aksa Fotofest, 10. yılında sanatseverlerle buluştu. 2015 yılından bu yana kesintisiz olarak düzenlenen etkinlik, "Sanatın Enerjisi" mottosuyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tarihini, doğasını ve insan hikâyelerini fotoğraf sanatıyla kayıt altına alıyor. Aksa Enerji toplumsal birlik ve gelişime hizmet eden sanatı toplumsal yatırımlarında önceliklendiriyor. Bu çalışmalarının önemli bir parçası olan Aksa Fotofest aracılığıyla 10 yıldır Kuzey Kıbrıs’ın yaşamı, tarihi, doğayı ve insan hikâyelerini fotoğraf sanatıyla kayıt altına alan Aksa Enerji, bu etkinliği bir yarışmanın ötesine taşıyarak kalıcı bir kültürel arşiv ve kolektif hafıza projesine dönüştürmeyi hedefliyor. 10. yıla özel anlamlı buluşma Bu yıl fotoğraf sanatçısı Altay Sayıl anısına düzenlenen Aksa Fotofest, 10. yaşını 600’ün üzerinde eserin katılımıyla taçlandırdı. Toplam 611 eserin titizlikle değerlendirildiği yarışma; Yaşam, Tarihsel Doku ve Anıtlar, Doğa, Serbest ve Spor olmak üzere beş farklı kategoride gerçekleştirildi. Lefkoşa’daki tarihi Saçaklı Ev’de düzenlenen ödül töreninde, 10. yıla özel olarak belirlenen 10 başarı ödülü sahiplerini bulurken; bu yıl ilk kez hayata geçirilen "Onur Hizmet Ödülleri" ile Kıbrıs fotoğraf sanatına yıllarca emek vermiş isimler onurlandırıldı. "Sanatın enerjisini geleceğe taşıyoruz" Aksa Enerji KKTC Santral Müdürü Şener Şentürk, Aksa Fotofest’in bir kültür markasına dönüşme yolculuğunu şu sözlerle özetledi: "Biz sanatı, toplumları bir araya getiren ve onlara ilham veren en güçlü enerji türü olarak görüyoruz. 10 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz bu yolculukta, yalnızca fotoğraf sanatını desteklemekle kalmıyor, adamızın kültürel mirasını geleceğe taşıyan kolektif bir hafıza oluşturuyoruz. Sanatın enerjisiyle büyüyen bu bağın bir parçası olmak, bizim için en büyük gurur kaynağıdır." Aksa Fotofest Koordinatörü Zekai Altan ise etkinliğin sürdürülebilirliğine dikkat çekerek, "Aksa Fotofest’in 10 yıl boyunca kesintisiz devam etmesi, sanatın dönüştürücü enerjisine duyulan güvenin açık bir göstergesidir. Aksa Enerji’nin desteği, bir sponsorluk anlayışının ötesinde; kültür, sanat ve toplumla kurulan güçlü bir değer ortaklığıdır" dedi.