POLİTİKA - 01 Aralık 2011 Perşembe 09:27

TBMM BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI KANUN TEKLİFİ YASALAŞTI

A
A
A
TBMM BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI KANUN TEKLİFİ YASALAŞTI

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanun Teklifi, kabul edilerek yasalaştı.
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Meclis Teşkilatını yeniden yapılandıran, çalışanlara yönelik yeni düzenlemeler getiren TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanun Teklifi, kabul edilerek yasalaştı. Kanuna göre, ’’TBMM Genel Sekreterliği Teşkilatı’’nın adı ’’TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı’’ olarak değişti. TBMM Başkanı’na yardımcı olmak üzere 5 başkan başmüşaviri, 15 başkan müşaviri ile 15 müşavir atanabilecek. Başkan başmüşaviri, başkan müşaviri ve müşavir kadrolarına, her biri kadro unvanının toplam
sayısının yüzde 40’ı oranında, istisnai memuriyet hükümlerine göre açıktan veya naklen atama yapılabilecek. Başkanlık Divanı, siyasi parti gruplarının personel ihtiyacını tespit edecek. Divan, ayrıca dolu kadrolarda derece ve sınıf değişikliği ile boş kadrolarda, sınıf, unvan ve derece değişikliği ile sınıflar arası atama yapabilecek.
Genel sekreter ya da genel sekreter yardımcılığı için üniversitelerin 4 yıllık eğitim veren fakültelerinden veya YÖK tarafından kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından mezun olma ve en az 12 yıl kamu veya özel sektörde çalışma şartı aranacak. Memuriyette ilk defa idari teşkilat kadrolarında başlayacak olanlar, ÖSYM tarafından yapılan sınavda başarılı olanlar arasından sınavla seçilecek.
TBMM harcamalarının dış denetimi, her yıl Sayıştay tarafından görevlendirilen üç denetçiden oluşan bir komisyonca yalnızca hesaplar ve bunlara ilişkin belgeler esas alınarak yapılacak.
TBMM Genel Sekreterliği Kanunlar ve Kararlar, Bütçe ve Araştırma Merkezi Müdürlükleri ve Tutanak Müdürlüğünde müdürlük veya müdür yardımcılığı yapmış ya da yapmakta olanlar Yasama ve Denetimden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığına atanabilecek. TBMM Genel Sekreterliğinde uzman unvanlı kadrolarda bulunanlardan, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğünde görevli olanlar, yasama uzmanı kadrolarına atanabilecek.
15 Ocak 2012 tarihinden önce Meclis kadrosunda bulunun personel, Meclisin mali ve sosyal haklarına ilişkin eski hükümlerden yararlanmaya devam edecek.
İDARİ TEŞKİLATTA ÇALIŞTIRILACAK PERSONEL SINAVLA ALINACAK
İdari teşkilatta toplam kadro sayısının yüzde 20’sini geçmemek üzere, sözleşmeli ve geçici personel de sınavla alınmak koşuluyla çalıştırılabilecek. İdari teşkilat kadrolarında herhangi bir personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına atanmasına ihtiyaç duyulması ve Başkanlık Divanında bu konuda karar alınması halinde, atamaya ilişkin talep, TBMM Başkanlığı tarafından Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmek üzere Başkanlığa gönderilecek. Devlet Personel Başkanlığı, personelin atanacağı kurum ve kuruluş
ile kadro görevini tespit edecek. İdari teşkilat personeli, Başkanlık tarafından uluslararası kuruluşlarda görevlendirilebilecek.
DANIŞMANLARA İLİŞKİN DÜZENLEME
TBMM faaliyetleri ile ilgili Meclis Başkanı’na danışmanlık yapmak üzere, kadro şartı aranmaksızın ve diğer kurumların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlere bağlı olmaksızın, sözleşmeli olarak 5 TBMM Başkan danışmanı çalıştırılabilecek. Milletvekilleri için 1 danışman, 2. danışman ve ilave bir personel sözleşmeli olarak çalıştırılabilecek.
Her siyasi parti grubunda 10 grup danışmanı, 25 büro görevlisi, partilerin milletvekili sayısının yüzde 10’u oranında ek büro görevlisi; yasama faaliyetlerinde milletvekillerine yardımcı olmak üzere her milletvekili için bir danışman, bir danışman yardımcısı ve ek bir personel sözleşmeli olarak çalışabilecek. Danışmana 83500, ikinci danışmana 73000, diğer personele ise 63000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık sözleşme ücreti ödenecek.
Söz konusu sözleşmeli personel ile ilgili düzenleme, 15 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe girecek. Sınavlarda yasama uzman yardımcılığı için 35, stenograflık için ise 30 yaşını geçmeme şartı aranacak. TBMM Genel Sekreteri de diplomatik pasaport alabilecek.
MECLİS BAŞTABİPLİĞİ, SAĞLIK BAKANLIĞI’NA DEVREDİLECEK
Meclis Baştabipliği, Sağlık Bakanlığı’na devredilecek. Sağlık hizmetleri, TBMM Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında yapılacak protokol çerçevesinde, bakanlığa bağlı eğitim ve araştırma hastanelerince ve bu hastanelerin TBMM yerleşkesi içinde kuracakları yataklı veya yataksız sağlık birimlerince verilecek. Özel sağlık kurumlarında da sağlık hizmeti alınabilecek.
MECLİSİ, POLİS KORUYACAK
TBMM’nin bütün bina, tesis, eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri, TBMM Başkanlığı eliyle düzenlenecek. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri için yeteri kadar kuvvet, İçişleri Bakanlığı tarafından TBMM Başkanlığı’na tahsis edilecek. Böylece, Meclisin güvenliği yalnızca polis tarafından sağlanacak. Meclisteki Tabur Komutanlığının görev süresi sona erecek. Kanun yürürlüğe girdikten sonra Mecliste görevlendirilecek polis memurları, Meclisin mali haklarından yararlanamayacak.
ERKEN EMEKLİ OLMAK İSTEYENLERE YÜZDE 30 İLE 50 ARASINDA FAZLA İKRAMİYE
Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcısı, Daire Başkanı, 1. Hukuk Müşaviri, Daire Başkan Yardımcısı, Müdür, Müdür Yardımcısı, Şube Müdürü, İdari Şube Müdürü, Saray Müdürü ve Müdür Yardımcısı, Grup Başkanı, İşletme, Fabrika ve Personel müdürlükleri unvanlı kadrolarda bulunanların görevleri sona erecek. Aynı unvanlı bu kişiler, TBMM Başkanlığınca ihtiyaç duyulan işlerde görevlendirilebilecek. rat kadrolarında herhangi bir personel
TBMM Genel Sekreterlik kadrolarında görev yapanlardan, emekli aylığı bağlanmaya hak kazanan ve bu tarihten itibaren 4 ay içinde emeklilik başvurusunda bulunanlara emekli ikramiyesi; yasanın yayımı tarihi itibariyle yaş haddinden emekliliğine en fazla 3 yıl kalanlara yüzde 30, 3 yıldan çok 6 yıldan az kalanlara yüzde 40, 6 yıldan fazla kalanlara yüzde 50 oranında fazla ödenecek. Bu şekilde emekli olanlardan boşalan toplam kadro sayısının yüzde 40’ı, hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilecek.
Genel Sekreterlikte geçici personel olarak görev yapan ve kanun yürürlüğe girdikten sonra emekli aylığı bağlanmasına hak kazananlara iş sonu tazminatları ise emekli aylığı bağlanmasına hak kazanılan tarihi aşan süresi 10 yıl ve üstü olanlara yüzde 30, 5 ile 10 yıl arasında olanlara yüzde 40, 5 yıldan az olanlara yüzde 50 oranında fazla ödenecek.
İDARİ TEŞKİLATTA 4-C STATÜSÜNDE ÇALIŞANLARA ÖNCELİK
İdari teşkilata personel alımında 4-C statüsünde çalışanlara öncelik verilecek. Alınacak toplam personelin yüzde 20’si, 4-C’li çalışanlardan olacak. 4-C’li personelin atanmasında, kurum içindeki sınavlarda başarılı olma şartı aranacak. İdari teşkilatta norm kadro ilke ve standartları uygulanacak. Meclisteki personel sayısı norm kadro sayısına düşünceye kadar personel alınmayacak. Personelde aranacak nitelikler, norm kadro ilke ve standartları dikkate alınarak Başkanlık Divanınca belirlenecek.
TBMM Başkanvekili Meral Akşener, gece saatlerinde teklifin yasalaşmasının ardından birleşimi saat 14.00’de toplanmak üzere kapattı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Söğütspor’da Savaş Akgün dönemi başladı Bölgesel Amatör Lig (BAL) temsilcisi Söğütspor’da teknik direktörlük görevine Savaş Akgün getirildi. BAL 5. Grup mücadele eden Söğütspor, geçtiğimiz günlerde teknik direktör Burak Horsaoğlu, yardımcı antrenör Serkan Erdem, Osman Zafer ve masör Yılmaz Kamaoğlu ile yapılan görüşmeler sonucunda karşılıklı anlaşarak yollarını ayırmıştı. Yaşanan bu gelişmeler sonrasında teknik direktörlük görevine Savaş Akgün getirildi. Kulüp binamızda düzenlenen imza törenine, Söğütspor Kulübü Başkanı Halil Güzel ve Futbol Şube Sorumlusu Erol Uçar katıldı. Teknik direktör Savaş Akgün’e ‘hoş geldiniz’ diyerek konuşmasına başlayan Başkan Halil Güzel "Hocamızın imzasıyla bugün yeni bir sayfa açıyoruz. Savaş hocamızla birlikte bundan sonra iyi bir ivme yakalayacağız. Söğüt Spor yönetim kurulu olarak biz elimizden gelen tüm çabaları gösteriyoruz. Şehir olarak yeniden kenetlenmemiz ve geçmiş yıllarda olduğu gibi tribünlerimizi doldurmamız gerekiyor. Bunu da hep beraber yapacağız. Hocamızın şu an verdiği enerji inşallah bizi daha yukarılara çıkartacak. Kendisine ve ekibine güveniyoruz. Hocamıza tekrar ‘Hoş geldiniz’ der ve başarılar dilerken; yollarımızı ayırdığımız Burak Horsaoğlu ve ekibine hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum" dedi. "Güzel bir dönem olacağını hissediyorum" Savaş Akgün ise kendisine yapılan sıcak karşılamadan dolayı teşekkür ederek sözlerine şöyle devam etti: "Söğüt’e geldiğimde çok iyi karşılandım. Benim için şehrimizin desteğini hissetmek çok önemli. Çünkü bu takımın gerçek sahipleri Söğütspor taraftarları. O yüzden bana bu görevi layık gören sayın Başkanımız Halil Güzel ve yönetim kurulumuza çok teşekkür ediyorum. Açıkçası Söğütspor’a gelirken çok fazla düşünmedim. Bu teklifi aldığımda çok mutlu oldum. Bundan sonraki tek amacım; Söğütspor için ekibimle beraber vücudumda, benliğimde, kalbimde, aklımda ne varsa onları Söğütspor için vermek. Güzel bir dönem olacağını hissediyorum. Açıkçası sabırsızım, heyecanlıyım, gururluyum. Herkese çok teşekkür ediyorum."
Ankara TÜRK-İŞ Başkanı Atalay: "Amacımız Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu sabote etmek değil" Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, "Bugün toplantı yapacaklar. Ben katılmıyorum. Katılmayacağım yere benim arkadaşlarım da katılmaz ama bu bir protesto veya bir sabote değil. Bizim görevimiz, emeklinin, işsizin, asgari ücretlinin zorda olduğunu anlatmak. Bunları gündeme getirmek" dedi. TÜRK-İŞ ile Hacettepe Üniversitesi’nce Çalışma Hukuku Sempozumu düzenlendi. TÜRK-İŞ Genel Merkezinde gerçekleştirilen programda, bireysel iş hukuku, toplu iş hukuku ve sosyal güvenlik hukuku oturumlarında, çalışma hayatının güncel sorunları ele alındı ve çözüm önerileri paylaşıldı. "Komisyonda sözüm dinlenmiyor" Programın açılış konuşmasını yapan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Asgari Ücret Tespit Komisyonu sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Atalay, 19 senedir asgari ücret tespit sürecinin içerisinde olduğunu belirterek, "12 senedir geçim ücreti oldu asgari ücret. Ben başkan oldum o dönem bizim asgari ücretle işçimiz yoktu bu dönemde de yok. Ne oyum var ne yetkim var, ne sözüm dinleniyor. Zarfı açıp olanı söylüyorlar yine ihale bize kalıyor. Kaç para olup olmadığını bilmiyoruz. Demokrasiden yana olmaya devam ediyoruz ama olanları da söylemeye devam ederiz. Asgari ücrette yetkimizin olmadığını anlattım. Emekli, işçi zor durumda, asgari ücretli zor durumda. Emekli 17 bin lira alıyor. 70 bin lira alan emekli de var. Öyle bir düzenleme yapılmalı ki 17 bin lira alan emekliyi refah seviyesine çıkarmamız gerek" ifadelerine yer verdi. "Amacımız Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu sabote etmek değil" Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısının bugün gerçekleştirileceğini hatırlatan Atalay, "İşte bugün toplantı yapacaklar. Ben katılmıyorum. Ben katılmayacağım yere benim arkadaşlarım da katılmazlar. Ama bu bir protesto veya bir sabote değil. Öyle bir niyetimiz hiç olmadı ki. Bizim görevimiz, emeklinin, işsizin, asgari ücretlinin zorda olduğunu anlatmak. Bunları gündeme getirmek" diye konuştu.
Manisa Çocuklarda burun tıkanıklığı okul başarısını düşürüyor Manisa Şehir Hastanesinde görevli Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Hekimi Op. Dr. Cevat Çelenk, çocuklarda burun tıkanıklığının okul başarısı üzerindeki etkileri konusunda açıklamalarda bulundu. Burun tıkanıklığının çoğu zaman basit bir sağlık sorunu olarak görüldüğünü belirten Çelenk, bu durumun öğrenme süreci ve akademik başarı üzerinde sanılandan çok daha ciddi sonuçlar doğurabildiğini ifade etti. Burun tıkanıklığının kulak burun boğaz polikliniklerine en sık başvuru nedenlerinden biri olduğunu söyleyen Çelenk, her yaş grubunda görülebilmesine rağmen çocukluk çağında daha yaygın olduğuna dikkat çekti. Burun tıkanıklığının yalnızca nefes alma zorluğu ile sınırlı kalmadığını belirten Çelenk, ağız açık uyuma, horlama ve uyku apnesi gibi sorunların da tabloya eşlik edebildiğini vurguladı. Bu durumların çocukların uyku kalitesini bozduğunu ve bunun da gündüz yaşamı ile okul hayatını doğrudan etkilediğini ifade eden Çelenk, "Uyku kalitesi bozulan çocuklarda dikkat eksikliği ve algılama problemleri daha sık görülmektedir. Bu da derslere odaklanmayı zorlaştırarak okul başarısını olumsuz yönde etkilemektedir" dedi. Burun tıkanıklığı olan çocukların daha sık hastalandığını ve bu nedenle okula devamsızlık oranlarının arttığını kaydeden Çelenk, "Devamsızlık, öğrenme sürecinin aksamasına ve akademik başarının düşmesine neden olabilmektedir" diye konuştu. Sınav performansının da bu durumdan etkilendiğini belirten Çelenk, çocuk yeterince çalışmış olsa bile sınav sırasında yaşanan konsantrasyon sorunları nedeniyle beklenen performansın sergilenemeyebileceğini söyledi. Ayrıca huzursuzluk, sinirlilik ve içe kapanma gibi davranış problemlerinin de burun tıkanıklığı yaşayan çocuklarda daha sık görülebildiğini dile getirdi. Sınıf ortamında sürekli burnunu çeken ya da burundan sesli nefes alan çocukların akranları tarafından dışlanma veya zorbalığa maruz kalabildiğini de ifade eden Çelenk, bunun çocuğun psikososyal gelişimini ve okul başarısını olumsuz etkileyebileceğini sözlerine ekledi. Ailelere çağrıda bulunan Çelenk, çocuklarda burun tıkanıklığının sadece fiziksel bir sorun olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek, "Bu durum okul başarısını doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyebilmektedir. Burun tıkanıklığı olan çocukların mutlaka bir kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmesi faydalı olacaktır" dedi.
Ankara MSB: "İHA, F-16 uçaklarımız tarafından takip edilmiş, prosedürlerin tamamlanmasını müteakip en uygun yerde kontrollü bir müdahaleyle düşürülmüştür" Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Karadeniz hava sahasından Türkiye’ye giriş yapan ve imha edilen İnsansız Hava Aracı hakkında "Yapılan değerlendirmeler neticesinde, hava sahası emniyetinin muhafazası ile vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin korunması amacıyla, kontrolden çıktığı anlaşılan İHA, F-16 uçaklarımız tarafından takip edilmiş, prosedürlerin tamamlanmasını müteakip en uygun yerde kontrollü bir müdahaleyle düşürülmüştür" açıklamasında bulundu. Milli Savunma Bakanlığı haftalık basın bilgilendirme toplantısı, bakanlıkta bulunan Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Basın Bilgilendirme Salonu’nda gerçekleştirildi. Basın bilgilendirme toplantısında açıklamalarda bulunan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme ilişkin gelişmeleri aktardı. Son bir haftada 6 PKK’lı terörist teslim oldu Türk Silahlı Kuvvetlerinin hem yurt içerisinde hem de sınır ötesinde Türkiye’nin güvenliği için durmaksızın çalışmaya devam ettiğini söyleyen ve bu kapsamda son bir haftada gerçekleştirilen faaliyetler hakkında bilgilendirmede bulunan Tuğamiral Zeki Aktürk, "6 PKK’lı terörist teslim oldu. Operasyon bölgelerinde mayın ve el yapımı patlayıcı ile mağara, sığınak ve barınak tespit ve imha çalışmalarına devam edilmiştir. Kaçakçılığın, yasa dışı geçişlerin engellenmesi ve terörle mücadele etkinliğinin artırılması kapsamında sınır güvenliğinde alınan etkili ve modern teknolojiye dayalı tedbirlerle son bir hafta içerisinde. 8’i terör örgütü mensubu olmak üzere 192 şahıs yakalanmış, 1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 9 bin 683 oldu. Engellenen 2 bin 414 şahıs ile birlikte bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 65 bin 277’ye ulaşmıştır. Yine, bu hafta içerisinde; Hakkâri ve Van hudut hatlarında yapılan arama-tarama faaliyetlerinde toplam 284 kilogram uyuşturucu madde ele geçirilmiştir" diye konuştu. "İsrail’in; Suriye ve Lübnan’daki saldırıları ve bölgede izlediği yayılmacı politika bölgesel barış ve istikrarı tehdit etmeye devam etmektedir" İsrail’in izlediği politikayı değerlendiren ve bunun bölge için tehlike oluşturduğunu söyleyen Aktürk, "İsrail’in; Suriye ve Lübnan’daki saldırıları ve bölgede izlediği yayılmacı politika, Gazze’de sağlanan ateşkesi ihlal edici operasyonları ve insani yardım faaliyetlerini engelleyici tutumu, bölgesel barış ve istikrarı tehdit etmeye devam etmektedir. İsrail’in yürüttüğü bu politika, Birleşmiş Milletlerin itibarının ve uluslararası hukuka olan inancın, sadece bölge ülkeleri nezdinde değil, dünyada da sorgulanmasına sebep olmaktadır. Ayrıca, Gazze’ye insani yardımların kesintisiz ve güvenli şekilde ulaştırılması ve sivillerin acil ihtiyaçlarının karşılanması, geçtiğimiz hafta bölgede meydana gelen sel felaketi nedeniyle daha da elzem hâle gelmiştir. Uluslararası toplumun, İsrail’in hem saldırgan eylemlerine hem de insani yardımların bölgeye istenen düzeyde erişmesini geciktirici tutumuna karşı, yaptırım gücü olan bir irade ortaya koyarak adımlar atması gerektiğini vurguluyor, bu minvalde başlatılacak her türlü uluslararası girişime destek vereceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz" ifadelerini kullandı. 7’nci T-70 helikopterinin 23 Aralık’ta Hava Kuvvetlerine teslim edilecek Türk Silahlı Kuvvetlerinin daha güçlü daha donanımlı ve daha hazırlıklı hâle getirilmesi için envantere yeni alımlar yapıldığını söyleyen ve son alımlara yönelik bilgilendirme yapan Aktürk, "Bu kapsamda, Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca muhtelif miktarda; Lazer Arayıcı Başlıklı Uzun Menzilli Tanksavar (L-UMTAS) füze, Orta İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi (HİSAR-O), KARAOK Tanksavar Silah Sistemi, Modernize edilen M60T tankı ile Bayraktar TB-3 SİHA, muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanarak envantere alınmıştır. Genel Maksat Helikopteri projesi kapsamında 7’nci T-70 helikopterinin 23 Aralık’ta Hava Kuvvetlerimizin envanterine alınması planlanmaktadır. Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketimiz tarafından hafta içerisinde; çeşitli adet ve çapta silah ve mühimmatın teslimatı gerçekleştirilmiş, Savunma Sanayii Başkanlığımız ile ortak proje kapsamında ülkemizin ilk piyade tipi Modern Makineli Tüfeğinin (MMT) kalifikasyonu başarıyla tamamlanmıştır" ifadelerine yer verdi. Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk’ün basın bilgilendirme toplantısı sonrasında Millî Savunma Bakanlığı, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularıyla ilgili açıklamalarda bulundu. "İHA, F-16 uçaklarımız tarafından takip edilmiş, prosedürlerin tamamlanmasını müteakip en uygun yerde kontrollü bir müdahaleyle düşürülmüştür" Pazartesi günü Karadeniz’den Türkiye’ye girdiği ve uygun bir noktada düşürüldüğü açıklanan İnsansız Hava Aracı (İHA) hakkında detaylı açıklama yapan Milli Savunma Bakanlığı, "15 Aralık 2025 tarihinde, Karadeniz yönünden hava sahamıza yaklaşan bir İHA tespit edilmesi üzerine, ilgili tüm birimlerimizce yürürlükteki mevzuat ve standart operasyonel prosedürler çerçevesinde tespit, teşhis ve takip süreci derhal başlatılmıştır. Süreç; söz konusu İHA’nın irtifa, sürat ve boyut olarak tespitinin güçlüğü ve düşük radar kesit alanına sahip olması nedeniyle tek bir sensör verisine dayanmaksızın radar, elektro-optik, elektronik harp ve erken ihbar sistemlerinden elde edilen çoklu verilerin karşılıklı doğrulaması esas alınarak yürütülmüştür. Yapılan değerlendirmeler neticesinde, hava sahası emniyetinin muhafazası ile vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin korunması amacıyla, kontrolden çıktığı anlaşılan İHA, F-16 uçaklarımız tarafından takip edilmiş, prosedürlerin tamamlanmasını müteakip en uygun yerde kontrollü bir müdahaleyle düşürülmüştür" açıklamasında bulundu. Hava sahasına ilişkin alınan tüm kararların, sivil hava trafiği dâhil olmak üzere hava sahası emniyetinin korunması, yerleşim alanlarına yönelik risklerin önlenmesi ve elde edilen verilerin bütüncül değerlendirilmesi esaslarına dayalı olarak, yüksek hassasiyetle verildiğine dikkat çeken Milli Savunma Bakanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Bu kapsamda uygulanan yöntem, yerleşim alanlarına yönelik riskleri bertaraf eden, sivil havacılık faaliyetlerinin emniyetini de önceleyen en ihtiyatlı ve güvenli yaklaşım olarak icra edilmiştir. Havada vurularak imha edilen İHA’nın, çok küçük parçalara ayrılarak geniş bir alana dağıldığı değerlendirilmektedir. Bu durum sahada tek parça veya bütünlük arz eden enkaz tespitini zorlaştırmaktadır. Bu çerçevede, arama-tarama ve teknik inceleme faaliyetleri ilgili birimlerce titizlikle sürdürülmekte olup, doğrulama süreçleri tamamlanmadan olay hakkında yapılan spekülatif değerlendirme ve dezenformasyon içerikli iddialara itibar edilmemesi önem arz etmektedir. Hava sahamızın kontrolü; radar, erken ihbar, elektronik harp ve önleme unsurlarını kapsayan, katmanlı ve entegre bir mimariyle 7 gün 24 saat esasına göre sağlanmaktadır. Hava savunma sistemlerinden beklenen; hava sahasına giren unsurların tespiti, teşhisi, takibi ve imhasıdır. Bahse konu İHA ile ilgili süreç başarıyla yönetilmiş ve sonuçlandırılmıştır. Hava savunma sistemimizin zaafiyet içinde olduğu yönündeki iddialar da gerçeği yansıtmamaktadır. Elde edilen tecrübeler ışığında tespit, teşhis ve reaksiyon süreçleri düzenli olarak gözden geçirilmekte, operasyonel prosedürler ve teknik kabiliyetler sürekli olarak geliştirilmektedir." Ukrayna ve Rusya uyarıldı Gerçekleşen sürecin ardından Rusya ve Ukrayna ile iletişime geçildiğini açıklayan Bakanlık, "Tüm bunlara ilave olarak; Ukrayna-Rusya arasında devam eden savaş dolayısıyla Karadeniz’in güvenliğine yönelik bu tür olumsuzluklar konusunda her iki tarafın da daha dikkatli olmaları hususunda muhataplarımız ikaz edilmiştir" açıklamasında bulundu.