YEREL HABERLER - 01 Aralık 2011 Perşembe 09:54

KİLİSLİ ENGELLİ GENÇ VE ÇOCUKLAR SPORA DOYACAK

A
A
A
KİLİSLİ ENGELLİ GENÇ VE ÇOCUKLAR SPORA DOYACAK

Kilis’te, Sosyal Destek Programı çerçevesinde kabul edilen "Spor Yapalım Engelleri Aşalım" projesi sürdürülüyor.
Proje kapsamında 30 engelli çocuk, futsal, basketbol, masa tenisi, kort tenisi, atletizm, bisiklet ve fitness sporlarıyla ilk kez tanıştı. Uygulama için Ekrem Çetin İş Okulu, Maviel Rehabilatasyon merkezi ve Duru Rehabilatasyon Merkezi pilot eğitim kurumları olarak seçildi.
Kilis Belediyesi ve Gençlik Spor İl Müdürlüğü bünyesinde gerçekleşen "Spor Yapalım Engelleri Aşalım" projesinin koordinatörlüğü Kilis Özel Sporcular İl Temsilcisi Şule Gürbüz tarafından yürütülüyor. Projeyle birlikte Şehit Jandarma Süleyman Murat Dağdeviren Trafik Eğitim Parkı’nda bir "Engelli Spor Merkezi" oluşturuldu. 9-20 yaş aralığındaki çocuk ve gençlerden oluşan merkezde 1 yıl boyunca 7 uzman spor eğitmeni tarafından spor eğitimi verilecek. Her türlü spor malzemeleriyle donatılmış olan spor
merkezinde özel çocukların kendilerine uygun spor aktivitesini, konusunda uzman hocalar nezaretinde yapacakları, hem de sinema, piknik ve il dışı gezileri ile özel çocukların sosyalleşmeleri sağlanacak.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Prof. Dr. Kök, 37 yıllık meslek hayatı deneyimlerini öğrencileriyle paylaştı Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve Adalet Bakanlığı Erzurum Adli Tıp Kurumu Erzurum Grup Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığının düzenlediği ’Kariyer Günleri Etkinlikleri ’ programında 37 yıllık meslek hayatı deneyimlerini öğrencileri ile paylaştı. Araştırma Hastanesi Konferans Salonundaki etkinliğe Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Melikoğlu, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Reşat Karcıoğlu, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanı Hakim Pınar Demir Yılmazel, Tıp Fakültesi, Hukuk Fakültesi Öğretim Üyeleri, Tıp Fakültesi, Hukuk Fakültesi ile Sağlık Bilimleri Fakültesinin öğrencileri katılım sağladı. Yoğun katılımın sağlandığı etkinliğin Yöneticiliğini Prof. Dr. Hakan Uslu ile Doç. Dr. Tuba Demirci yaptı. Prof. Dr. Kök’ün biyografisini yansıtan slayt gösterisinden sonra, Prof. Dr. Kök, katılımcıların sorularını cevaplandırdı. Başarıda en büyük payın çalışmak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kök, bir kişi için dünyadaki en büyük destek gücünün aile olduğunu ifade etti. Geniş ve çekirdek ailesinin her zaman yanına olduğuna belirten Prof. Dr. Kök, ODTÜ inşaat mühendisliğini bırakıp tıp fakültesine geçmekle rahmetli annesinin etkili olduğunu belirterek, sorulan soruları şöyle cevaplandırdı: ’’Annemim babası Ahmet Dedem Osmanlı Devleti zamanında İstanbul’da hekimlik eğitimi alıyor. İstanbul işgal edildiğinde ise memleketi Ankara’nın Kalecik İlçesine dönüyor. Oradaki herkese tıbbi yardımda bulunuyor, geç evleniyor. Annem 7 yaşındayken babasını kaybediyor. Ben dünyaya gelince annem babasının adını bana veriyor. İşte ben anneme kızım, annem de bana ’babam’ derdi. ’Sen babam gibi tabip olacaksın’ derdi. O’nun isteğini kırmadım. Allah nasip etti ben de çalıştım, tıp doktoru oldum. Babam ise mal müdürü idi, Yani Maliyeciydi. Babamdan da devlet malına saygıyı öğrendim. Halen kullanılmış kağıtların arkasına yazar, kurşun kalemle çok güzel yazı yazarım. Bu arada İlkokul Öğretmenim Seniha Sayhanı’da rahmetle anıyorum. Temelimi atan, çalışmayı, disiplini öğreten hocama, bu gün gençlerimize, öğrencilerimize söylediklerimin özü çalışmayı öğrenin, nasıl çalışılacağını öğrenin. Gençlerimiz her şeyi çok kolaylıkla başarırlar, her şeyin en iyisini yaparlar. Yeterki nasıl çalışılacağını bilerek disiplinli şekilde çalışsınlar. Para önemli bir şey ama her şey değil. Bu nedenle hayatınızda ilk sırada yeri yok.’’ dedi. Bir öğrencinin sorusu üzerine Prof. Dr. Kök, Tıp Fakültesi öğrencisinin uzmanlık istememesinin kabul edilemeyeceğini kaydetti. Pratisyen hekim tanımının kullanılmaması gerektiğini ifade eden Kök,’’ Tıp Fakültesini bitiren herkes hekimdir. Meslek hayatının ilk adımdır. Çalışıp, belirli sınavları geçip uzmanlık eğitimini tamamlayınca uzman hekim olur. Uzmanlaşmak insana huzur verir, mutluluk verir. Nitelikli bilgisinin artısı ile insanlara daha yararlı olur. İnsanların en hayırlısı dokunandır. Kabul edilen değerler vardır. Bir hekim için sağlık, hakim için adalet en yüce değerdir. Her iki dalda eğitim almış bir adli tıp uzmanı olarak bende adalet’i öngörürüm. Adalet olmadan hiç bir şeyin ve hatta sağlığın da önemi olmaz. Nitekim Yüce Allah ayetinde ’Allah adaleti emreder’ meali vardır. Her Cuma hutbesinde imamlarımız bunu söyler.’’ Yapay Zeka ile ilgili sorulan bir soruya cevaplandıran Prof.Dr. Kök, ’’Yapay Zeka tıp doktorunun yerini alamaz.’’ İfadesini kullanarak Yapay Zeka’nın her alan da olduğu gibi hekimlerin de işini kolaylaştıracağını, bu nedenle öncelikle öğrencilerimizin yarınlara hazır olabilmesi için gelişen teknolojiyi ve yapay zekayı kullanmayı en iyi derecede bilmesi gerektiğini söyledi. ODTÜ İnşaat, Tıp, Hukuk sonrası, Felsefe okumak istediğini de ifade eden Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, ’’ODTÜ ya da Boğaziçi felsefe olursa çok iyi olur, ama yaşım 63 oldu. Verdiklerine ve vermediklerine Yüce Rabbime hamd ederken, Devletime, geniş aileme eşim Dilek Kök’e yolumda yürümeye çalışan kızım Münevver İrem Kök Yılmaz’a, oğlum Ömer Melih Kök’e teşekkür ediyorum. Bugünümü onurlandıran Sayın Dekanlarıma, Bölge Kurulu Başkanımıza, Öğretim Üyesi arkadaşlarıma, öğrencilerime, çalışma arkadaşlarıma sonsuz saygı ve sevgilerimi iletiyorum.’’ diye konuştu.