DÜNYA - 01 Aralık 2011 Perşembe 00:09

BAYDEMİR DEPREMZEDELERİ ZİYARET ETTİ

A
A
A
BAYDEMİR DEPREMZEDELERİ ZİYARET ETTİ

Sakarya`nın Adapazarı ilçesinde yol verme meselesi yüzünden çıkan silahlı kavgada 1 kişi ağır yaralandı.
Edinilen bilgilere göre, Yeni Camii mevkiinde meydana gelen olayda 07 BKA 83 plakalı cipiyle ışıklarda duran ve Toyota-Sa Travmatoloji ve İlkyardım Hastanesinde Anestezi Uzmanı olduğu öğrenilen Gökhan Bölükbaşı (32), plakası alınamayan bir otomobil içerisindeki şahıslar tarafından iddiaya göre yol verme meselesi yüzünden darp edilmeye çalışıldı. Olayın büyümesiyle birlikte kimliği belirsiz saldırganlardan biri yanında getirdiği silahla Gökhan Bölükbaşı`na ateş etti. Göğsünden yaralanan Gökhan Bölükbaşı olay yerine gelen 112 ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi`ne kaldırılarak ameliyata alındı.
Olay yerinden plakası alınamayan bir araçla kaçan şahıslar Sakarya Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen çalışma sonucu Erenler ilçesi Yıldız Caddesinde olayda kullandıkları silahla birlikte yakalanırken, saldırıda ağır yaralanan ve ameliyata alınan Gökhan Bölükbaşı`nın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da engelli kadının zorluklarla imtihanı Samsun’un Canik ilçesinde yaşayan bedensel engelli Sevim Uzun (61), tek hareket edebildiği bacağını da kaybetme riskiyle karşı karşıya. İkinci kattaki evinde dış dünyadan kopuk yaşayan Uzun, 3 bin liralık engelli maaşıyla 6 bin liralık kirasını karşılayamazken, hayırseverlerden akülü araç ve kira desteği talep ediyor. Belediye Evleri Mahallesi’nde ikamet eden Sevim Uzun, küçük yaşta kendisine yapılan yanlış iğne nedeniyle çocuk felci geçirdi ve bir bacağını kaybetti. Yıllarca kullanabildiği tek bacağıyla yaşamını sürdürürken, bu bacağında oluşan menüsküs yırtığı nedeniyle hareket kabiliyetini büyük ölçüde yitirme noktasına geldi. Ev içinde iki koltuk değneğiyle sınırlı şekilde hareket edebilen Uzun için asıl zorluk evden çıkmakla başlıyor. Komşusu Zöhre Karabaş, "Merdivenlerden inerken iki koltuk değneğini göğsüme tutarak indiriyorum. Çıkarken her iki basamakta bir dinlendiriyorum. İndiğimiz zaman araba gelene kadar bina önünde yarım saat, bir saat oturmak zorunda kalıyor çünkü yürüyemiyor. 6 aydan beri bu dizinden dolayı hiç evden dışarı çıkamadı, sadece hastane için çıkarabildik. Araba olmadan elli adım atıp da gidemiyor" dedi. Engelli maaşının kirasını karşılamadığını ve bazı vakıf ve kurumlar ile komşularının desteğiyle hayatta kalabildiğini söyleyen Sevim Uzun ise, "Çok mağdur durumdayım. Üç bin lira engelli maaşı alıyorum. Altı bin lira kira veriyorum. Sobalı bir evde yaşıyorum. Ama üç bin lira bana yetmiyor. Hiçbir şekilde kiramı karşılayamıyorum. Bana komşularım sağdan soldan destek veriyorlar. Tek başıma geçinemiyorum. Elektriğimi, suyumu onlarla ödüyorum. Hatta yiyecek bile alamıyorum" diye konuştu. Sevim Uzun’un hastaneye gitmesi veya imzası gerektiği için fatura yatırmaya gitmesi gerektiğinde, toplu taşımaya binmesi imkansız olduğundan, her gidiş-dönüşte 250-300 lira taksi parası verilmesi gerekiyor. Bu parayı ise yine komşuları aralarında topluyor. Vakıflardan gelen erzak kolisi ve ayda bir gönderilen temizlik görevlisi dışında kalıcı bir çözümü olmayan Uzun, sadece karnını doyurmak değil, özgürce hareket edebilmek istiyor. Hayırseverlerden engelli akülü araç talep eden Uzun, "Akülü aracım olsa en azından ihtiyaçlarımı görürdüm. Bana lütfen hayırseverlerden bu yardımı bekliyorum. Hiç kimsem yok, oğlum da akrabalarım da destek olmuyor. Mağdur durumdayım, destek bekliyorum" şeklinde konuştu. Komşusu Karabaş ise durumu özetleyerek, "En büyük ihtiyacımız akülü araba ve kira desteği. Allah rızası için kimin gücü yetiyorsa bu kızımıza el uzatsın" çağrısında bulundu.
Kastamonu Emekli polis, ahşap hat sanatıyla evini adeta müzeye çevirdi Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığı polislik mesleğinden emekli olduktan sonra ahşap hat sanatıyla uğraşmaya başlayan Şaban Meşeoğlu, yaptığı eserleriyle adeta evini müzeye dönüştürdü. Meşeoğlu en büyük hayalinin Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek olduğunu söyledi. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde yaşayan 73 yaşındaki emekli polis Şaban Meşeoğlu, 1993 yılında emekli olduktan sonra gittiği Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde Arapça "Allah" yazılı levhadan etkilenerek ahşap oyma sanatına yöneldi. Uzun yıllar bomba imha uzmanı olarak görev yapan Meşeoğlu, emekliliğini adeta ahşap oyma sanatına adadı. Hat sanatını ahşaba işleyen ve ahşap oyarak çeşitli kabartmalar yapan Meşeoğlu, yıllar içinde yaptığı eserleriyle evini adeta bir müzeye dönüştürdü. Yaşlılığı sebebiyle sanatına devam edemeyen Meşeoğlu, en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu hediye etmek oluğunu söyledi. Türkiye’yi yağtığı SİHA’larla gururlandırdığı için BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, kargo ile çift başlı kartal figürü işlemeli tablo gönderdiğini kaydeden Meşeoğlu, tablonun Selçuk Bayraktar’a ulaşıp ulaşmadığını çok merak ettiğini ifade etti. "Evimi müze haline getirdim" Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesindeki hatların kendisine ilham olduğunu söyleyen Meşeoğlu, "Türbede baktım camekan içerisinde üçgen şeklinde bir yazı var, kufi şeklinde yazıyor. Öğrendim ki kenarlarda Muhammed, ortada Allah yazıyor. Ben, Sezai Karakoç’un şiirleriyle büyüdüm, şiirlerinde, ’kuşların yuvasına hak yol İslam yazacağız’ der. ’Bu üçgen bizim kültürümüzde yok, sen nereden buldun’ diyenler oldu. Ben, bu yazıyı 5 sene cebimde gezdirdim. En son sanayiye gittim, 7 levha yaptım. Öbür sene 20 levha yaptım. Benim ahşap oymada az çok bir becerim var. Hatta çocukluğumda ortaokula giderken ben bir mezarlık imalathanesinde çalıştım. O arada hilal içerisinde bozkurt resmi yaptım. Evimde 2 odanın duvarlarını oymalarla süsledim. Evimi müze haline getirdim" dedi. İsrail menşeli ürünleri yasakladığı için Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya da ulaşmak istediğini söyleyen Meşeoğlu, "Maduro, bizim İslam ülkelerinin yapamadığını yaptı. Hristiyan bir ülke. Amerika’dan ülkesine gelecek İsrail ürünlerini yasakladı. Filistin’e destek verdi. İslam ülkeleri bunu yapamadı. Ben ona Kastamonu’daki Şeyh Şaban-ı Veli’nin sancağını göndermek istiyorum ama benim kolum kısa. Maduro’ya ulaşmak için bana yardımcı olunursa çok sevinirim" diye konuştu. "İnsanın ruhunu rahatlatıyor" Yaptığı eserlerin büyük bir emek istediğini kaydeden Meşeoğlu, "Bu oymanın zamanı falan olmaz. Bunu gece çalışıyorsun, gündüz çalışıyorsun. Kereste sesini duymak, dinlemek, çizimlerini yapmak çok farklı bir olay. Bu olay öyle göründüğü gibi basit bir olay değil. Aşağı yukarı 15 senedir falan ben bu işlerle uğraşıyorum. Bir eseri meydana getirmek çok büyük bir olaydır. İnsanın ruhunu rahatlatır, bunlara bakmak benim için çok büyük bir olay. Güzeli seviyorum, güzel olan her şeyi seviyorum" şeklinde konuştu. "Kendisi bizlere ahşap oymasını öğretti" İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde 2018 yılında imam hatip olarak atanan Yunus Bademli ise Meşeoğlu’nun kendisine ahşap oymayı öğrettiğini belirterek, "O bizim ustamız, bir gün bana kendi atölyesini tanıtmak, yapmış olduğu eserleri göstermek istedi. Şaban amcayla bu şekilde tanışıklığımız başladı. O gün bugün bizim kendisi de acizane bizlere burada bu işi gösterdi, öğretti. Öğrendikten sonra bizim de eserlerimiz oldu. Şaban amcamla da onları Allah razı olsun, kendisinden çok ilham aldık" ifadelerini kullandı.
Muğla Mabolla, 50’inci yıl sanat etkinliğinde dünyaca ünlü Caz ustalarını ağırladı Mabolla’nın 50. yıl sanat etkinlikleri kapsamında dünya caz sahnesinin özgün gitar üslubuyla tanınan isimlerinden Timuçin Şahin ve modern cazın efsanevi alto saksofoncularından Greg Osby, Mabolla’da sahne aldı. Mabolla Center’da gerçekleşen konserde Timuçin Şahin ve Greg Osby’ye, Avrupa cazının parlayan kontrbasçılarından Michal Baranski ile New York sahnesinin dinamik davulcularından John Hadfield eşlik etti. Davetlilere özel olarak düzenlenen ve 2 saat süren konserde usta müzisyenler, gece boyunca katılımcılara unutamayacakları bir caz gecesi yaşattı. Konser sonunda müzisyenlerin sahne performansı geceye katılanlar tarafından uzun süre ayakta alkışlandı. Müzisyenler gecenin sonunda konser için tasarlanan afişi imzaladılar. Timuçin Şahin: "Mabolla’da sahne almak büyük bir keyif, büyük bir gurur" Mabolla’nın köklü ve özenli bir anlayışa sahip olduğunu belirten Timuçin Şahin, "Birçok yerde çaldım, birçok yerde bulundum ama benim doğduğum topraklarda böyle bir kültürün 50 yılı bulması çok önemli. O yüzden Gökhan Ağbi’ye kişisel olarak teşekkür etmek istiyorum. Kendisi gibi kabına sığmayan, asi ruhlu, radikal 2 evlat yetiştirdiği için ayrıyeten teşekkür ediyorum" dedi. Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada sahne almak bizim için büyük bir gurur, büyük bir keyif. Ben buranın varlığından 1 yıl öncesine kadar haberdar değildim ama gördükten sonra ne kadar köklü, ne kadar özenli bir anlayış olduğunun farkına vardım. Özellikle burayı kuran ve yaşatan insanlarla olan ilişkim ve arkadaşlığım geliştikçe, çok şanslı hissediyorum kendimi; 1 yıldır kıyısından köşesinden Mabolla’nın etrafında bulunduğum için. Bugün kıymetli insanlarla buradayız. Son 30 senedir caz dünyasına damga vuran bir alto saksofoncu var yanımızda. Onunla Muğla’ya gelmek benim için çok önemli; Mabolla’ya gelmek ise en kıymetlisi"