ASAYİŞ - 01 Aralık 2011 Perşembe 09:50

17 HIRSIZLIK SUÇUNDAN SABIKALI HIRSIZ GÜVENLİK KAMERASINA TAKILDI

A
A
A
17 HIRSIZLIK SUÇUNDAN SABIKALI HIRSIZ GÜVENLİK KAMERASINA TAKILDI

Beyoğlu’nda camını kırarak girdiği otomobilden cep telefon çalan zanlı, güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Kamera tarafından kaydedilen zanlının rahat tavırları dikkat çekti.
Olay, dün gündüz saatlerinde Şişhane Metrosu çıkışında meydana geldi. Kimliği açıklanmayan bir sürücü, aracını metro girişine park ederek bir markete girdi. Sürücünün araçtan uzaklaşmasını fırsat bilen hırsızlık suçundan sabıkalı Serkan Ş., otomobile yaklaştı. Otomobilin içini kontrol eden zanlı, bir süre aracın etrafında gezdikten sonra camı kırdı. Camı kırdıktan sonra olay yerinden biraz uzaklaşan zanlı, bir süre sonra otomobilin yanına gelerek kırdığı camdan içeri girmeye çalıştı. Aracın içine uzanan
zanlı, otomobilin koltuğunda bulunan iki ayrı marka ve modelde cep telefonunu aldıktan sonra olay yerinden hızla uzaklaştı. Zanlının camı kırması ve telefonları almak için camdan içeri sarkması güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilirken, zanlı rahat tavırlarıyla dikkat çekti. Aracın camının kırılarak telefonların çalındığını fark eden sürücü, durumu hemen polise bildirdi. Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı B Bölge Güven Timleri, çevredeki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı.
İncelenen görüntülerde zanlının eşkalini belirleyen güvenlik güçleri, hırsızlık şüphelisinin kaçış istikametinde çalışma başlattı. Yol güzergahındaki tüm kamera görüntülerini de incelemeye alan polis, zanlının adresini tespit etti. Evinde gözaltına alınarak Taksim Polis Merkezi’ne getirilen Serkan Ş., buradaki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Zanlının emniyetteki suç dosyasının oldukça kabarık olduğu, 17 farklı hırsızlık suçundan sabıka kaydının bulunduğu öğrenildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.