DÜNYA - 01 Aralık 2011 Perşembe 00:09

BAYDEMİR DEPREMZEDELERİ ZİYARET ETTİ

A
A
A
BAYDEMİR DEPREMZEDELERİ ZİYARET ETTİ

Sakarya`nın Adapazarı ilçesinde yol verme meselesi yüzünden çıkan silahlı kavgada 1 kişi ağır yaralandı.
Edinilen bilgilere göre, Yeni Camii mevkiinde meydana gelen olayda 07 BKA 83 plakalı cipiyle ışıklarda duran ve Toyota-Sa Travmatoloji ve İlkyardım Hastanesinde Anestezi Uzmanı olduğu öğrenilen Gökhan Bölükbaşı (32), plakası alınamayan bir otomobil içerisindeki şahıslar tarafından iddiaya göre yol verme meselesi yüzünden darp edilmeye çalışıldı. Olayın büyümesiyle birlikte kimliği belirsiz saldırganlardan biri yanında getirdiği silahla Gökhan Bölükbaşı`na ateş etti. Göğsünden yaralanan Gökhan Bölükbaşı olay yerine gelen 112 ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi`ne kaldırılarak ameliyata alındı.
Olay yerinden plakası alınamayan bir araçla kaçan şahıslar Sakarya Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen çalışma sonucu Erenler ilçesi Yıldız Caddesinde olayda kullandıkları silahla birlikte yakalanırken, saldırıda ağır yaralanan ve ameliyata alınan Gökhan Bölükbaşı`nın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Havalar soğudu araç yangınları arttı Sivas Belediyesi İtfaiye Amiri Seyfi Ali Gül, soğuk havalarla birlikte araç yangınlarında artış yaşandığını belirterek, bakımı yapılmayan benzin, gaz ve elektrik tesisatlarının ciddi risk oluşturduğunu söyledi. Dondurucu soğuklarıyla bilinen Sivas’ta soğuk hava etkisini arttırmaya devam ediyor. Son zamanlarda hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte kent genelinde araç yangınlarında da artış yaşandığı gözlemlendi. Soğuk havalarda özellikle tüplü araçların çalışmasında yaşanan zorluklar, sürücüleri benzinle çalıştırmaya yönlendirebiliyor. Yılın diğer dönemlerinde benzinle kullanılmayan araçlarda yakıt hortumlarında zamanla yıpranma meydana gelebildiği, bunun da yakıt sızıntısına ve yangına sebep olabildiği aktarılıyor. Bu nedenle araçların benzin ve gaz tesisatlarının düzenli olarak kontrol edilmesinin önem taşıyor. Kış aylarında elektrik tesisatına binen yükün artmasıyla birlikte, elektrik kaynaklı araç yangınlarının da yaşanabildiği belirtiliyor. Bu durumun, özellikle soğuk havalarda araç bakımlarının aksatılmaması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Belediyesi İtfaiye Amiri Seyfi Ali Gül, soğuk havalarla birlikte araç yangınlarında artış yaşandığını belirterek, "Yılın diğer zamanlarında araçlar benzinle çalıştırılmadığı için yakıt hortumları zarar görmüş olabiliyor, yakıt sızıntısı ile birlikte yangına sebebiyet verebiliyor" dedi. "Bakımların yapılmış olması gerekiyor" Araç yangını esnasında soğukkanlılığın korunması gerektiğini söyleyen Seyfi Ali Gül, "Araç yangınlarında gözle görülür bir artış meydana geldi. Yıl içerisinde yaklaşık 65-70 tane araç yangınına ekiplerimiz müdahale etti. Bu yangınların temel sebebi motor, elektrik aksamı ya da yakıt hortumları diyebiliriz. Yüzde 60-70 oranında bunu oluşturmakta, yüzde 30 oranında ise trafik kazalarından ve insan kaynaklı durumlardan oluşmakta. Soğuk havalarda gazlı araçların kışın çalışması biraz daha zor olduğu için vatandaşlar benzinle çalıştırmaya çalışıyor. Bu durumda da şöyle bir durum ortaya çıkıyor, yılın diğer zamanlarında araçlar, benzinle çalıştırılmadığı için yakıt hortumları zarar görmüş olabiliyor ve yakıt sızıntısı ile birlikte yangına sebebiyet verebiliyor. Eğer araç benzinle çalışacaksa yakıt hortumlarının bakımının yapılmış olması gerekiyor. Gaz tesisatına, benzin tesisatına da bakım yapılması gerekiyor. Kış aylarında elektrik tesisatına aracı çalıştırma aşamasında ısınma(kızdırma) konusunda büyük yük bineceği için yine yangına sebebiyet verebilir. Araç yangını başımıza geldiği zaman öncelikle soğukkanlılığımızı korumamız gerekiyor. Eğer hareket hâlindeysek aracı güvenli bir yere çekip lastikleri aracın hareket edişini engelleyecek şekilde konumlandırıp bir an evvel araçtan kendimizi ve yolcuları indirdikten sonra, yangına müdahale edebileceğimiz durumdaysa yangın söndürme tüpüyle müdahale etmemiz gerekir. Kuru kimyevi tozla müdahale etmemiz, suyla müdahale etmememiz gerekir. Yangının neden çıktığını bilmediğimiz için yangını söndürmekten çok büyütebiliriz" dedi.
Antalya Park halindeki araçlara çarptı, pompalı tüfek ile işyeri sahibini yaraladı Antalya’nın Manavgat ilçesinde seyir halindeki hafif ticari araç, yol kenarındaki restoranın önünde park halindeki 2 araca çarparak büyük ölçüde zarar verdi. Kazanın sonrası restoran işletmecisiyle sürücü arasında çıkan tartışmada araç sürücüsü işletmeciyi pompalı tüfekle ayağından yaraladı. Asayiş Büro Amirliği ekiplerinin çalışması sonucunda yakalanan ve 2.17 promil alkollü olduğu belirlenen araç sürücüsü ve kardeşi tutuklandı. Sorgun Bulvarı üzerinde geçtiğimiz Salı akşamı saat 20:00 sıralarında Hasan K. kullandığı 07 LL 598 plakalı otomobil bir restoranın önünde park halindeki iki araca çarptı. Kazanın ardından kaza yapan sürücü ve çarptığı araç sahipleri aralarında anlaşmak için konuşurken restoran işletmecisi Aytaç K. da olay yerine geldi. Bu sırada otomobilde bulunan Hasan K. ve Mehmet K. ile Aytaç K. arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine Hasan K. otomobilinden aldığı pompalı tüfekle Aytaç K.’yi bacağından yaraladıktan sonra havaya ateş ederek olay yerinden kaçtı. Restoranda bulunan müşterilerin haber vermesiyle olay yerine sağlık ve çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Yaralı Aytaç K., 112 sağlık ekiplerinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla Manavgat’ta özel bir hastaneye götürüldü. Aytaç K.’nın sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Olayın şüphelileri Hasan K. ve Mehmet K. Manavgat Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri tarafından kısa süre içerisinde yakalandı. Hasan K’nin yapılan muayenesinde 2.17 promil alkollü olduğu tespit edildi. Trafik Büro Amirliği ekipleri sürücüye 9 bin 268 TL para cezası uygularken sürücü belgesine de 6 aylığına el koydu. Polis merkezinde işlemleri tamamlanan şüpheliler adliye sevk edildi. İfadelerinin ardından Sulh Ceza Hakimliğine çıkarılan şüpheliler Hasan K. ve kardeşi Mehmet K. ‘Kasten Yaralama’, ‘Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması’ ve ‘Mala Zarar Verme’ suçlarından tutuklandı
Aydın Şap karantinası nedeniyle iptal edilen deve güreşleri sektörde sıkıntıya neden oldu Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Federasyonu Başkanı Akın Pazarlıoğlu, şap karantinası dolayısıyla iptal edilen deve güreşlerinin birçok sektörü olumsuz etkilediğini belirterek ilgili kurum ve kuruluşların bu kararı yeniden gözden geçirmesini istedi. Tarih boyunca develerde şap hastalığı görülmediğini belirten Pazarlıoğlu, "Develer de çift tırnaklı hayvan olabilir ama, develerde şap hastalığı görülmez. Yasağı koyanlar bunu istedikleri bilim kurulundan ve veteriner fakültelerinden öğrenebilir" dedi. Federasyon Başkanı Akın Pazarlıoğlu, konuyla ilgili açıklamasında "Öncelikle şunu belirtmek isterim ki ülkemizi etkisi altına alan şap hastalığı başta biz devecileri olmak üzere tüm hayvancıları derinden etkileşmiştir. Göktürk’lerden beri süregelen devecilik kültürü ve deve güreşleri Osmanlı Devletinden bu güne kadar süre gelen en eski geleneksel kültür mirasımızdır. Develerin şap hastalığı geçirdiği yönünde yazılı hiçbir vakaya rastlanmamaktadır. Başta şap enstitüsü olmak üzere hiçbir kurumun bu yönde araştırması da yoktur. Ülkemizdeki üniversitelerin veterinerlik fakülte arşivlerinde develerde hiçbir şap vakasına rastlanılmadığı araştırıldığında görülecektir. Sırf yönetmelikte çift tırnaklı hayvan kategorisine girdiğinden dolayı HAYGEM tarafından geleneksel kültür mirasımız olan deve güreşlerimiz iptal edilmektedir. Bu deve güreşlerinin sekretaryasını 2012 yılında kurulmuş olan Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Federasyonu yürütmektedir" diyerek bu yasağın kaldırılmasını istedi. Federasyon olarak, başta Aydın milletvekilleri olmak üzere Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü ile gerek resmi yazışma gerekse yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdiklerini kaydeden Başkan Pazarlıoğlu, "Bu geleneksel kültür mirasımız ‘Nakliye ve insan yoğunluğu göz önünde alındığında hastalığı yayma riski var" gerekçesi ile hastalık bahane edilerek yok edilmek istenmektedir. Tüm hayvan sevkiyatları devam ederken deve güreşlerinin iptal edilmesini anlamsız buluyoruz. Deve güreşlerinden ekmek yiyen, evine ekmek götüren ve sekiz ilde toplamda 15 milyon kişiye direkt hitap eden ülkemizin en büyük kültürel etkinliğinin maddi ve manevi boyutu ele alınarak karar verilmelidir. Bu dönem tertiplenen 80 adet deve güreşi festivali vardı. Bu festivallerde havutçusundan çulcusuna, golancıdan keçecisine kadar yaklaşık 15 milyon kişi mağdur olmuştur" diyerek alınan yasak kararının yeniden gözden geçirilmesini istedi. Bu arada güreşmeyen pehlivan develerin de rahatsız olduğunu belirten deveciler, kış sezonu boyunca arenaya çıkarılmayan develerin tabiatı gereği sıkıntılı olduğu belirtildi.
Eskişehir Engelleri kaldıran Türkiye’nin ilk ve tek yükseköğretim kurumu 32 yıldır hizmet veriyor ESKİŞEHİR(İHA) – Eskişehir’de bulunan Anadolu Üniversitesi bünyesindeki Türkiye’de tek olan Engelliler Entegre Yüksek Okulu barındırdığı 4 bölüm ile işitme kayıplı öğrencileri çalışma hayatına kazandırıyor. Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü’nde bulunan Engelliler Entegre Yüksek Okulu, Türkiye’de tek olma özelliği taşıyor. Grafik ve Seramik Anasanat Dallarının yer aldığı Güzel Sanatlar Bölümü, Yapı Ressamlığı ve Bilgisayar Operatörlüğü programları olmak üzere 4 bölümde eğitim veren okul, çeşitli şehirlerden işitme kayıplı öğrencileri seçtikleri alanlarda eğitim ve çalışma hayatına hazırlıyor. Geçtiğimiz yıl 23 öğrenci mezun veren okulda, hâlihazırda 107 öğrenci bulunuyor. Sınıf kontenjanları en faza 11 kişiyle sınırlı ve özel eğitim için uygun sınıf, laboratuvar ve atölyelerde eğitim veriliyor. Alınan eğitim sonrasında staj programları ve çalışma hayatlarında da okul tarafından öğrenciye yardım ediliyor. Yüksekokulun yaptığı araştırmalarda mezun işitme kayıplı öğrencilerden 2021 yılında yüzde 80’i işe girdi. İşe başlayan bahse konu öğrencilerden yüzde 57’si alanlarında kariyerlerine devam ediyor. "Türkiye’nin ilk ve tek özel eğitim yükseköğretim kurumu" Okulun Türkiye’de tek oluşundan bahseden Anadolu Üniversitesi Engelliler Entegre Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Zehranur Kaya, "Şu anda Türkiye’nin ilk ve tek özel eğitim yükseköğretim kurumunda bulunuyorsunuz İleri ve çok ileri derecede işitme kayıplı bireyler sınavlara girip diğer bölümlerdeki çok yüksek puanları almakta zorlandıklarında, o zaman bizim okulumuz devreye giriyor. En az 50 desibel işitme kaybı olan ve üniversite sınavına girip yüksekokulun taban puanlarını alan öğrencilere bir yükseköğretim fırsatı sunuyoruz. Yüksekokulda şu anda hâlihazırda 4 tane programda eğitimlerimizi veriyoruz. 2 programımız lisans düzeyinde eğitim veriyor: Grafik ve Seramik Güzel Sanatlar Bölümü altındalar. 2 programımız ön lisans düzeyinde eğitim veriyor: Yapı Ressamlığı ve Bilgisayar Operatörlüğü programları. Yüksekokulun diğer yükseköğretim birimlerinden ayrılan bir yanı da Temel Türkçe hazırlık sınıfının bulunması. ‘Neden bu sınıf var?’ diye düşünebilirsiniz. Çünkü işitme kayıplı bireyler, bizim öğrencilerimiz özellikle doğuştan işitme engelli olup yeterli okuma, anlama, dil gelişim becerilerinde sınırlılıklar yaşıyorlar. Öğrencilerimizin Türkçe okuma, anlama, yazma, dinleme becerilerinin geliştirilmesi ve bölümlerde verilen mesleki bilgiyi anlayabilmeleri, onları içselleştirebilmeleri için Temel Türkçe Hazırlık Sınıfı çok önemlidir" dedi. "Toplam mezun sayımız ise 728" Okuldan mezun olan, mevcut ve iş hayatına atılan öğrenciler hakkında Doç. Dr. Kaya, "Şu anda hâlihazırda 107 öğrencimiz var. Geçen yıl 23 öğrenci mezun ettik. Toplam mezun sayımız ise 728. 32 yıldır yüksekokul eğitim-öğretim hayatına devam ediyor. "Öğrenci sayılarımız, geçen seneki mezun sayımız neden az" diye sorabilirsiniz. Neden az? Çünkü biz özel eğitim yükseköğretim kurumuyuz ve özel eğitim çerçevesi içerisinde derslerimizi yapıyoruz. Okul kontenjanları 11 ile sınırlı; yani her sınıfta maksimum 11 öğrencimiz var. Dolayısıyla mezun sayılarımız, öğrenci sayılarımız da bununla orantılı olarak değişiyor. Buradan çıkan öğrenci, kendi özgüvenine sahip, güçlü bir CV’si olan, kendini ifade edebilen birey olarak çıkıyor ve bu gözle görülür bir değişim. Sadece bizim bildiğimiz değil, dışarıdan da gözle görünür bir deneyim. Ailelerden aldığımız güzel dönütler, mezunlardan aldığımız güzel dönüşler. Bizim yaşadığımız birçok başarı hikâyesi var. Bunlar, öğrencilerimizin gözle görülür değişimini çok net gösteriyor" diye konuştu. "Çok şükür, ben de kazandım geldim" Aydın’dan Eskişehir’e gelen 19 yaşındaki işitme engelli öğrenci Selim Evren, "Sınava giriyorsun, geçiyorsun, kazanıyorsun. Çok şükür, ben de kazandım geldim. Çok mutluyum. Üniversite hocalarım bizlere derslerini anlatıyor ve başarılı olacağız. Hedefim; üniversiteden mezun olmak, memur olmak ve sporcu olmak. Branşım atletizm. Arkadaşlarımla, işiten insanlarla iletişim kurmak çok zor. Bazıları rahatsız hissediyor ama işitme engelli insanlarla konuşmak daha çok rahatlatıyor. Bilgisayarla ilgili dersleri, yazılım bölümünü çok seviyorum. Öğrencilerin hepsi bilmeyebilir, olsun. Pozitif yaklaşımlar ve yardımlar sayesinde hepimiz başarılı olacağız. Bilgisayarda birkaç arkadaşlarımız bilmiyor ama destek olacağız, başarılı olacağız" dedi.