ASAYİŞ - 01 Aralık 2011 Perşembe 00:28

BİNGÖL`DEKİ TERÖR OPERASYONU

A
A
A
BİNGÖL`DEKİ TERÖR OPERASYONU

Bingöl’de düzenlenen operasyonda eylem hazırlığında olan 2 terörist ile bu teröristlere yardım ve yataklık yaptığı değerlendirilen 2 kişi gözaltına alındı.
Edinilen bilgiye göre, saat 23.00 sıralarında bir ticari taksi ile şehre giriş yapan 2 terörist ile onlara yardım ve yataklık yaptığı değerlendirilen 2 kişi, polisin takibi sonucu yakalandı. Saray Mahallesi Seyran Sokak’ta ticari taksiye düzenlenen operasyonda, biri yabancı uyruklu 2 terörist ile onlara yardım ve yataklık yaptıkları değerlendirilen 2 kişi, sağ olarak ele geçirildi. Daha önce keşif yaptıkları bölgeye eylem yapmak için geldikleri öğrenilen teröristlerin sırt çantasında yapılan aramada, 2
adet kaleşnikof, 1 adet uzi silah, 2 adet tabanca, 6 adet el bombası, A-4 patlayıcıyla güçlendirilmiş patlatılmaya hazır bomba düzeneği ve 1 adet telsiz ele geçirildi.
Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı bölgede yaklaşık 2 saat süren çalışmaların ardından hayat normale döndü.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Müdür Kilitci: "Sınav döneminde öğrencilere aile desteği çok önemli" Kütahya’nın Hisarcık ilçesinde üniversite sınavına girecek öğrencilerin velileriyle bir araya gelen İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Kilitci, öğrencilerin sınav döneminde yaşayabileceği zorluklara dikkat çekerek aile desteğinin önemine vurgu yaptı. İlçede üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerin velilerine yönelik bilgilendirme ve motivasyon toplantısı gerçekleştirildi. İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Kilitci’nin katılımıyla düzenlenen buluşmada, sınav süreci, öğrenci motivasyonu ve ailelerin destekleyici rolü üzerine değerlendirmelerde bulunuldu. Toplantıda velilere hitap eden Müdür Hasan Kilitci, öğrencilerin sınav döneminde yaşayabileceği zorluklara dikkat çekerek aile desteğinin önemini vurguladı. Sınav stresinin azaltılması, doğru çalışma ortamının sağlanması ve öğrencilerin psikolojik olarak desteklenmesi konusunda velilere önerilerde bulundu. Ayrıca bu süreçte Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline uygun olarak öğrencilerin gönül dünyasının da ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı. İlçedeki eğitim çalışmalarına değinen Kilitci, öğrencilerin sınava en iyi şekilde hazırlanabilmesi için okullarda yürütülen akademik destek programları ve rehberlik faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Veliler, toplantı sonunda düzenlenen soru-cevap bölümünde merak ettikleri konuları Müdür Kilitci’ye yöneltme fırsatı buldu. Katılımcılar, gerçekleştirilen buluşmanın sınav sürecine daha bilinçli bir şekilde yaklaşmalarına katkı sunduğunu belirterek memnuniyetlerini dile getirdi.
Ankara Kilo aldığını sandı, 7 buçuk kilogramlık dev böbrek kitlesi taşıdığı ortaya çıktı İlk zamanlarda kilo aldığını zanneden ve yaşadığı komplikasyonların geçmemesi sonucu hastaneye başvuran adam, yapılan tetkikler sonucu böbreğinde 7 buçuk kilogramlık kitle olduğunu öğrendi. Ankara’da yaşayan 46 yaşındaki Ahmet Demir, midesindeki şişkinlik ve sertlik sebebiyle Ankara Sincan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. İlk zamanlarda kilo aldığını zannettiğinden dolayı problemlerini önemsemeyen Demir, yapılan tetkikler sonucunda nadir rastlanan 7 buçuk kiloluk dev böbrek kitlesi taşıdığını öğrendi. Demir, tedavisinin ardından 11 kilo verdi. Sincan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği Eğitim ve Klinik Sorumlusu Doç. Dr. Serdar Toksöz, hastanın Hatay’dan Ankara’ya yönlendirildiğini aktararak, "Orada karnında büyük bir kitle tespit edilmiş. İleri tetkik ve tedavi için bize yönlendirildi. Biz de yaptığımız değerlendirmede bunun büyük bir böbrek kitlesi olduğunu tespit ettik. Bu nadir olarak tespit edilmiş durumlardan birisidir. Tedavisi de oldukça ileri merkezlerde, deneyimli merkezlerde yapılmaktadır" diye konuştu. "10 bin vakada bir bu kadar büyük böbrek kitleleri görülebilmektedir" Büyük kitlelerde açık cerrahi yönteminin tercih edildiğini dile getiren Toksöz, "Yaklaşık 40 cm’ye yakın bir kesiye ihtiyaç duyuyordu. Biz kendi planladığımız yöntemle bu kesiti kademeli olarak küçülttükten sonra, kitleyi küçülttükten sonra laparoskopik olarak 3 tane delikten ameliyatını gerçekleştirdik. Yaklaşık olarak 10 bin vakada bir bu kadar büyük böbrek kitleleri görülebilmektedir. Hastanın böbreğin içinde taşı da vardı" ifadelerini kullandı. Büyük böbrek kitlesinin enfeksiyon gibi hastalıklara yol açabildiğini anlatan Toksöz, "Ahmet Bey’in bu büyük böbrek kitlesi tansiyon hastalığına sebep olabilir. Boşalttığımız suda da ciddi enfeksiyon vardı. Ciddi enfeksiyona da sebep olabiliyor. Diğer böbreği de etkileyen enfeksiyonlara sebep olabiliyor. Taşlar da iritasyon sonucu böbrek kitlelerine sebep olabilmektedir" şeklinde konuştu. "Kademeli olarak büyüdüğü için bunun farkına varmamıştı, kilo aldığını düşünüyordu" Hastanın kitleden şüphelenmediğini kilo almış gibi hissettiğini belirten Toksöz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ameliyat cerrahi süresi yaklaşık olarak 6 saat sürdü. Çok büyük bir böbrek kitlesi karaciğere, bağırsaklara, büyük damarlara yapışık haldeydi. Biz yavaş yavaş, adım adım, kontrollü bir şekilde ilerleyerek hastanın herhangi bir organına zarar vermeden bu işlemi gerçekleştirdik. Hastamız daha çok karında kilo almış gibi hissediyordu. Kademeli olarak büyüdüğü için bunun farkına varmamıştı. Kilo aldığını düşünüyordu. Genelde bazen bu böbrek kitleleri büyürken ağrı yapmaz. Alıştıra alıştıra bir büyüme süreci oluşabilmektedir. Bunun en iyi yöntemi, aralıklı olarak doktor kontrolüne gitmektir." Hastanın ameliyatının başarılı şekilde geçtiğini ifade eden Toksöz, "Ameliyat sonrasında da diğer organlarda herhangi bir hasar bulunmamaktadır. Bağırsakları da, karaciğeri de gayet güzel uygun şekilde çalışmaktadır" dedi. Kademeli olarak büyüyen kitle, hayatını olumsuz etkiledi Hasta Ahmet Demir, ilk şikayetlerinin midesinde şişkinlik ve sertlik olduğunu söyleyerek, "Son zamanlarda hızlı ve bariz bir şekilde görülmeye başladı ve benim hareketlerimi de kısıtlamaya başladığı için başvurdum. Bunun daha önceden, 5 yılı daha aşkın süre içerisinde başlayıp devam eden bir rahatsızlık olduğunu söyledi ve acilen işlemlere başladılar" diye konuştu. Ameliyattan önce hareket kısıtlılıkları olduğunu dile getiren Demir, "İş hayatımda hareket kısıtlılıklarım çok fazlaydı. Eğilme, kalkma, dönme mesela uykularımda sadece sol yanıma yatabiliyordum. Sırt üstü yatamıyordum" ifadelerine yer verdi. "Benden yaklaşık 11-12 kilo eksildi" Ameliyattan sonra hafiflemiş hissettiğini söyleyen Demir, "Midemde boşluklar oldu. Bu hastane döneminde onun şeylerini anlamadım ama ayağa kalktıktan sonra benden yaklaşık 11-12 kilo eksildi. Bunun rahatlığı, hafifliği, hareketlerim de daha çevik, atak oldu. Uykularım da olsun, vücut olarak daha rahat bir seviyeye geldim" şeklinde konuştu.
Konya Bu serada sebze değil klasik araba yetişiyor Konya’da 42 yıldır klasik araba restorasyonu yapan Muammer Kıcıklar, çocukluk hayaliyle başladığı mesleğini sürdürüyor. Klasik araç ustası Kıcıklar, evlerinin önünde sera olarak tabir edilen yeri garaj niyetiyle yaptıklarını ancak sera olarak yorumladığını ifade ederek, "Olsun, mutluyum yine de. Araç yetiştiriyorum" dedi. Konya’da 42 yıldır Amerikan klasik otomobillerini restore eden 61 yaşındaki Muammer Kıcıklar, çocukluk hayalini mesleğe dönüştürerek Türkiye’de azalan kombine restorasyon ustalığını sürdürmeye devam ediyor. Kaporta, boya, döşeme ve elektrik işlemlerini tek başına yapan Kıcıklar, klasik araçların tamamen sökülüp yeniden toplandığını, sürecin aylar sürdüğünü belirtti. Araçları "sera" olarak bilinen koruma alanında sakladığını, bu bölümün güneş ve kardan korunmaları amacıyla oluşturulduğunu belirten Kıcıklar, klasik araçları geleceğe taşımanın hem emek hem de sorumluluk gerektirdiğini vurguladı. "Benim tarzımda kombine tabiriyle sıfırdan kaporta, boya, döşeme, elektriği yapacak tek kişi yok" Rahmetli amcasının arabasının onda bir özenti oluşturduğunu anlatan klasik araba ustası Muammer Kıcıklar, "Askerden geldikten sonra kendi imkanlarımla Amerikan arabası aldım. Restore ettirdim o gün için. Daha sonra bu işi geliştirerek artık 42 yıl içinde ustası haline geldik. Şimdi Türkiye’de yapılıyor bu araçlar. Konya harici Adana, İstanbul gibi yerlerde yapılıyor. Fakat benim tarzımda kombine tabiriyle yani sıfırdan kaporta, boya, döşeme, elektriği yapacak tek kişilik bir şahıs yok. Ama bu fabrika çatısı altında yapılıyor bunlar. 10 yıldır da profesyonel olarak insanlara hizmet vermeye çalışıyorum. Bu araçlar şöyle kaportaya geldiği zaman ilk zaten kazıyoruz arabaları ve parçalıyoruz. Her şeyi dikkatli bir şekilde söküyoruz çünkü yedek parçalar yoktur. Söktüğün parçayı bozmadan sökeceksin. Artı bunlar artık restorasyonu yapılıyor, tamir ediliyor. Daha sonra dışarıda tek tek menteşeleri, kapı kolları, pandizotları dışarıda tek tek boyanıp öyle montaj ediliyor. Yani güncel araçlar gibi üstünden zımpara çekelim de boyayalım şeklinde yapılamaz. Klasik araçlar ayrılıp tekrar toplanmak zorunda. Önce restore olacak daha sonra toplanacak. Bu da uzun bir süreç" dedi. "Bunlar ekonomiye katkıda bulunacak ve gelecek nesle iyi bir teberrük olarak kalacaktır" Arabalarda ilk olarak bakıldığında "araba restore etmeye değer mi" sorusunu sorduğunu belirten Muammer Kıcıklar, "Ben arabayı seveceğim. Artı arabanın da sahibini seveceğim. İkisini sevmezsem bu işi yapmam. Bu araba Ben yaparken, daha başlarken bu arabanın bitmişini hayal ederim. Ve ona yoğunlaşarak yaparım. Bu araba başlangıçta fıstık yeşiliydi ve yanları pakoluydu. Ben bu arabaya başladığımda bu arabayı değiştirip çikolata rengi, yanları nikelajlı bir araç olarak tasavvur ettim kafamda ve o hale getirmek için uğraştım ve mücadelemi de sonunda başardım. Bu araç 18 ay sürdü. Ama normal 64’leri falan 8 ay gibi 9 ay gibi sürede kombine yapıp bitirebilirim. Kısa sürenler olur mu? Sırf boya, mesela içerideki araç yalnızca boya olacak, 3-3,5 ayda biter. Şimdi bu araçları niye yapıyorsunuz diye bana soruyorlar. Çok para kazandığımız için filan değil. İllaki yaptığımız emeğin karşılığını alıyoruz. Ama asıl gayemiz bir Türk insanı olarak, bir milliyetçi olarak, milli ekonomimize zamanında getirilmiş olan bu araçları heba etmemek, tekrar güncelleştirmek hem ekonomiye ülke ekonomisine katkıda bulunmak hem de insanların keyfini gidermek, onlara yardımcı olmak. Amacımız bu. Ama bunlar ekonomiye katkıda bulunacak ve gelecek nesile iyi bir teberrük olarak kalacaktır" şeklinde konuştu. "Ne kadar emek o kadar kazanç" Kıcıklar, şimdi insanların çabuk para kazanmanın peşinde olduğunu ifade ederek, "Biz de kazanıyoruz, illaki onlar kadar kazanıyoruz ama biz zamana yayıyoruz. Emek istiyor. Adamlar çalışmadan kazanmak istiyor. Hayır, ne kadar emek o kadar kazanç. O kadar da helal bereketli olur bu iş. Şimdi araçların maliyetleri modelleriyle, markalarıyla ve restorasyonlarıyla değişkendir. Bugün 1 milyonun altında bir bitmiş bir Amerikan arabası alamazsınız. Görmüş olduğunuz arabayı da 3 milyondan aşağı vermiyoruz. Bunun bedeli de bu kadar" ifadelerini kullandı. "Biraz seraya benzediler ama amaç araçları muhafaza etmek" Evlerinin önünde sera olarak tabir edilen yeri garaj niyetiyle yaptıklarını anlatan Muammer Kıcıklar, "O günün şartlarında bu garaj yapıldığında aşağı yukarı 10 sene oldu. 10 sene önce elimizdeki imkanları değerlendirelim dedik. Ben tırcıydım daha önce. Tır brandaları vardı. Onlarla kendim buraya sera türü gibi oldu, biraz seraya benzediler ama amaç araçları muhafaza etmek. O serada gördüğünüz araçlar restorasyonu bitmiş, hazır satılacak veyahut da binilecek araçları güneşten, kardan muhafaza etmek için yaptığım bir karartı yeridir. Ama halkımız onu sera olarak yorumladı. Olsun, mutluyum yine de. Araç yetiştiriyorum" diye konuştu.