GENEL - 17 Ekim 2017 Salı 13:45

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek:

A
A
A
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek:

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) akademik yıl açılışında konuştu.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) akademik yıl açılışında konuştu. Şimşek, ekonominin toplumun her kesimini ilgilendirdiğini belirterek, jeopolitik risklerin ekonomiyi etkilediğini söyledi.


Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gaziantep Mavera Kongre Merkezinde düzenlenen Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) akademik yıl açılışı törenine katıldı. Açılışta konuşan Başbakan Yardımcısı Şimşek, Türkiye ve dünya ekonomisi ile ilgili görüşlerini paylaştı. Dünyanın büyük bir borç birikim sürecinde olduğunu söyleyen Şimşek, küresel belirsizlik, jeopolitik risklerle beraber piyasada hareketli bir görüntü oluştuğunu anlattı.



“Jeopolitik riskler ekonomiyi etkiliyor”


Türkiye’nin çevresinde ciddi sorunlar olduğunu, bundan Türkiye’nin de ister istemez etkilendiğini aktaran Şimşek, "Jeopolitik riskler ekonomiyi ister istemez etkiliyor. DEAŞ’ın çökertiliyor olması, hem ülkemiz hem de dünyamız açısından sevindirici gelişme. Çünkü Irak’ta ve Suriye’de benzer bir trendle topraklardan DEAŞ önemli ölçüde temizleniyor. Dünyadaki refah artışını arka planında ticaretin ve dış açık var. Gerekli tedbirler alınarak yapılan ticaretin refah artışında önemli bir katkı sağlıyor. Korumacı tavır bir anlam teşkil etmiyor” dedi.



“Yastık altındaki altınlarınızı ekonomiye kazandıralım”


Şimşek vatandaşlara seslenerek yastık altındaki altınlarını ekonomiye kazandırmalarını istedi. Şimşek, “Yastık altında altın tutmayın. Gelin Merkez Bankasında saklayalım. Bunun karşılığında da yüksek gelir verelim, çalınma riskini bertaraf etmiş olalım ve size de yılda 2,4’ün biraz üzerinde gelir sağlayalım. Yani yatırım sistemi geliştirelim, Merkez Bankamızın rezervlerini artıralım. Aslında imkanlarımız var ama imkanlarımız atıl ve yastık altında duruyor” ifadelerini kullandı.



“Yatırımlar her zaman esastır”


Yatırımların her zaman esas olduğunu belirten Şimşek, "Yatırımların milli gelire oranı konusunda son dönemlerde düşüş söz konusudur. Dünyadaki bu orana baktığımızda son 26-27 yıldır istikrarlı devam ediyor. Ama gelişmiş ülkelerde düşüş söz konusu. Bu da verimlilikte azalmaya neden oluyor. Borçluluktan bahsediyoruz. Gerek gelişmiş, gerekse gelişmiş ülkelerde borçluluk hızla artıyor. Bu geldiğimiz seviye ister istemez tedirgin ediyor. Çünkü borç, uzun vadede gelişmeyi yavaşlatır. Bu hane halkı için de böyle, şirketler için de. Dünya nüfusu yaşlanıyor. 2050 yılına kadar dünyada yaşı nüfusu iki katına çıkacak. Eğer robotlar devreye girmezse küresel ekonomiye ciddi bir tehdit. Yaşlı nüfus sosyal güvenlik açısından da büyük bir yüktür. Teknoloji gelişiyor, insanlar daha fazla yaşıyor ama sosyal güvenlik üzerinde büyük bir yük getiriyor. O yüzden bu alanda çalışmalar yapılmalı" ifadelerine yer verdi.



Türkiye’nin ekonomik durumu


Türkiye’nin dünya ekonomisindeki önemine ve son yıllardaki gelişimine ilişkin bilgiler paylaşan Başbakan Yardımcısı Şimşek, şunları kaydetti:


"Tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye iyi yönde gelişim gösteriyor. Çin ve Hindistan hariç Türkiye’nin kendisine benzer ülkeleri geride bırakarak, yoluna devam ediyor. Bu dönemde Türkiye sadece kendi içerisinde iyi bir performans göstermiş. Böyle gidersek AB ile başa baş hale gelmiş olacağız. Üretim, hacim olarak büyümüş, satın alma gücü 2,7 kat büyümüş. Peki önümüzde dönemde ne öngörüyoruz, Geçen sene küresel kriz nedeniyle yüzde 3 büyümüş dünya. Biz de darbe gibi büyük badirelere rağmen dünya kadar büyümüş. Bu sene ise hızla toparlanıp geçen senenin üzerine çıkacağını öngörüyoruz ve 5 civarı beklentimiz var. Bazı kesimler ’Efendim büyüme bize yansımıyor’ diyorlar ama sene başından bu yana 800 binden fazla kardeşimize iş bulmuşuz. Bunu konut, beyaz eşya, otomobil satışında, yurt dışına çıkan turist sayımızda görebilirsiniz. Hangi parametreyi alırsanız alın bu büyümeyi görürsünüz. Ama insanlar daha fazlasını arzuladığı için bunu fark etmiyor. İnşallah daha iyileri de olacak. Bu kadar yüksek istihdam artışı ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Daha fazla hane geliri, daha fazla üretim, daha fazla tüketim anlamına gelir yani büyümeyi geliştirir. Peki bu kadar istihdam sağlanırken neden bu kadar işsiz var. Çünkü eğitim seviyemiz hızla artıyor, nüfusumuz genç. Önceden çok sayıda insan köyde çalışıyor gibi görünüyordu. Fiilen gizli içsiz olanlar şimdi piyasaya giriyor. Eğitimle beraber kadınlar arasındaki iş gücüne katılım artıyor."



“Reformlarla ülke ekonomisi hızla toparlandı”


Yapılan reformlarla ekonominin hızla toparlandığını aktaran Şimşek, "Yaptığımız reformlarla ekonomi hızla toparlandı. Özellikle eğitim, yargı reformlar yaptık. Bu reformları yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.


Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür ise Türkiye’nin sayılı üniversiteleri arasında yer alan bir üniversite olarak öğrencilerini bir yandan akademik olarak donatırken, bir yandan da ahlaklı, etik duyguları gelişmiş, tartışmayı bilen, çatışmadan uzak bireyler yetiştirmeyi hedeflediklerini söyledi.


Akademik yılı açılış programına Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Taner Yılmaz, AK Parti Gaziantep İl Başkanı Mehmet Eyup Özkeçeci, akademisyen ve öğrenciler katıldı.


Programdan sonra Başbakan Yardımcısı Şimşek öğrencilere aşure dağıttı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Uzmanlar kan sulandırıcı ilaç kullanımı konusunda uyardı Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, herhangi bir doktor önerisi olmadan kan sulandırıcı ilaç kullanılmaması gerektiği konusunda uyardı. Tüm dünyada etkili olan Covid-19 sonrası kan sulandırıcı ilaç kullanımı yaygınlaştı. Doktor önerisi olmadan kan sulandırıcı ilaçların kullanımının faydadan çok sağlığa zararlı olabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, bir ihtimalle kan sulandırıcı ilaçların var olan ülseri kanatabileceğini ve beyin kanamasına neden olabileceğini belirterek, risk oluşturabileceğini vurguluyor. Uzmanlar, kalp ve damar hastalıklarından korunmak için düzenli sporun ilaçtan daha faydalı olduğu tavsiyesinde de bulunuyor. “Ülseri kanatabilir, beyin kanamasına yol açabilir” İHA muhabirine konuşan Hastane Başhekimi ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, kan sulandırıcı ilaçların koronavirüs sürecinden sonra sık sık sorulan sorular arasında olduğunu belirtti. Kan sulandırıcı ilaçların bir taraftan faydası varken, bir taraftan da kanamaya uygun zemin hazırladığını ifade eden Doç. Dr. Sarıkaya, "Kan sulandırıcı kullanmak iki tarafı keskin bıçak gibidir. Haftada 2-3 gün aspirin kullanayım veya sürekli aspirin kullanayım diye kendi kendimize verdiğimiz kararlar uygun değildir. Mutlaka bir doktor kontrolünden geçtikten sonra kullanacağız. Kan sulandırıcılar özellikle kardiyovasküler hastalıklarda korumada kullanılan ilaçlardır. Yoksa hiç muayene yapmadan, gerekli ileri değerlendirmeler yapmadan kan sulandırıcı kullanmanın herhangi bir faydası olmadığı gibi zararlı da olabilir. Var olan ülseri kanatabilir, beyin kanamasına yol açabilir. Kan sulandırıcılar uygun endüksiyonlarda kullandığında hastada ölüm riskini azalttığı için önemli ilaçlar ama mutlaka iyi bir değerlendirme, iyi bir anamnez, iyi bir fiziki muayene ve 10 yıllık kardiyovasküler hesaplaması sonucu öneririz” dedi. “Günlük en az yarım saat tempolu yürüyüşle riski en aza indirin” Genellikle insanların kalp krizi geçirmemek için kan sulandırıcı ilaçlara başladığını dile getiren Sarıkaya, "Eğer kalp krizi geçirmek istemiyorsak ilaçtan daha faydalı olan egzersiz ve diyetle birlikte varsa risk faktörleriyle mücadele etmek gerekiyor. Örneğin tütün kullanımı varsa ondan uzaklaşma, sigara ve sigara ürünlerinin tamamından uzak durmalıyız. Yine varsa bir şeker hastalığını tedavi etme veya varsa bir kolesterol hastalığı bunu tedavi ederek bu riski azaltabiliriz. Ailede genç yaşta kalp krizi varsa, bununla beraber sigara içiyorsanız kalp krizi geçirme neredeyse kaçınılmaz oluyor. Diyet yapın, fazla kilonuz varsa bunlardan kurtulmaya çalışarak günlük en az yarım saat tempolu yürüyüşle riski en aza indirin” diye konuştu.
Bursa Bursa Uludağ Üniversitesinin acı günü Bursa’da vefat eden Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünün 43 yıllık öğretim üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit, gözyaşları içerisinde son yolculuğuna uğurlandı. Kanser tedavisi gören Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit, hayatını kaybetti. Prof. Dr. Yiğit, son yolculuğuna 43 yıl boyunca görev yaptığı Makine Mühendisliği Bölümü önünden uğurlandı. 2 dönem Mühendislik Fakültesi Dekanlığı ve bir süre Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü yapan Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit için Ali Durmaz Makine Mühendisliği Bölüm Binası önünde cenaze töreni düzenlendi. Törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, rektör yardımcıları, dekanlar, akademisyenler, idari personel, öğrencileri, ailesi ve çok sayıda seveni katıldı. Törende kısa bir konuşma gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, kendisini asistan olduğu dönemden itibaren tanıdığını ve son derece kıymetli bir hoca olarak gördüğünü belirtti. Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit’i iyi bir insan ve iyi bir olarak bildiklerini kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, “Mekanı cennet olsun. Yakınlarına Allah’tan sabırlar niyaz ediyorum. Çalışkan, iyi niyetli, dürüst ve dost canlısı birisi olarak tanıdım. Herkes de hocamızı bu özellikleriyle bilmektedir. Hürmet ettiğimiz, üst kuşak abi hocalarımızdan birisiydi. Allah’tan rahmet diliyoruz” şeklinde konuştu. Yoğun bir katılımın olduğu törende ailesi, sevenleri ve dostları da Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit için duygularını dile getirdi. Yiğit’in 15 Temmuz Şehitler Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Ertuğrul Mezarlığı’na defnedildi.
Edirne Edirne’de üniversite öğrencilerinden Filistin’e destek gösterisi Edirne’de İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla bir araya gelen Trakya Üniversitesi öğrencileri, sloganlar eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. Trakya Üniversitesi öğrencileri, İsrail’i "Say Stop" diyerek protesto etti. Bolca Ana Yemekhanesi önünde bir araya gelen üniversite öğrencileri, ellerinde Türk ve Filistin bayrakları ile dövizler taşıyarak Balkan Yerleşkesi’ndeki Yaşam Merkezi’ne kadar yürüdü. Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Üniversiteler Birimi Edirne Başkanı Eren Çam okudu. 1948’den bugüne kadar milyonlarca masum ve mazlum Filistinliyi göç, kıtlık ve ölümle sınayan İsrail yayılmacılığının 7 Ekim 2023 itibariyle tarihin akışı içerisinde insanlığın utanç tablosu olarak değerlendireceği bir soykırım halini aldığını söyleyen Çam, "209 gündür çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı, engelli ayırt etmeksizin 35 bin kişinin İsrail barbarlığı tarafından katledildiği, binlerce kişinin evinden, yurdundan göçe sürüklendiği, kundaktaki bebeklerin bombardımanlar sonucunda enkaz altında can verdiği bir soykırım yaşanmaktadır. İnsanlığın yaşadığı acıları canı yananın rengine, dinine ve diline göre tasnif etmeyi, kınamayı ve lanetlemeyi kendisine paye bilen iki yüzlü egemen güçler ile uluslararası örgütler ise vahşeti yaşatan İsrail olunca bir kez daha sessiz kalmayı, katledilen bebeklerin görüntülerine karşı gözlerini kapatmayı, masum kadınların feryatlarına karşı kulaklarını tıkamayı tercih etmişlerdir" dedi. Arizona’da, Florida’da, Ohio’da, Texas’ta, Kaliforniya’da yıllardır sırtlarını dayadıkları tüm üniversitelerin artık onlar için tehlikeden ibaret olduğunu aktaran Çam, Gazze’de yaşanan katliama karşı on binlerce gencin katılımıyla ilk günden bugüne kadar gerçekleştirilen "Say Stop" eylemleri, boykot çağrıları ve yardım faaliyetlerine ara vermeden devam edeceklerini ifade etti. Eylem basın açıklamasının ardından sona erdi.
Eskişehir Anadolu Üniversitesinde International Staff Mobility Week Programı başladı Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Birimi, 2024 Anadolu International Staff Mobility Week etkinliğine ev sahipliği yaptı. Bu yıl ikincisi düzenlenen etkinliğe 9 farklı ülke ve 11 farklı yükseköğretim kurumundan çok sayıda akademisyen ve personel katılım gösterdi. Hem Avrupa Birliği ülkeleri hem de Avrupa Birliği ülkeleri dışındaki ülkelere öğrenci ve personel hareketliliği imkânı sunan Erasmus+ Programı katkılarıyla düzenlenen etkinliğin açılış törenine Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Resül Usul, Uluslararası İlişkiler Birimi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu başta olmak üzere çok sayıda kişi katılım gösterdi. UİB Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu’nun moderatörlüğünde başlayan ilk oturumun ardından Bosna Hersek, Ürdün, Bulgaristan, Kosova, Fas, Filistin, Polonya, Ukrayna gibi ülkelerden gelen yükseköğretim kurumu temsilcileri, gerçekleştirdikleri sunumlar ile yükseköğretim alanındaki çalışmaları hakkında katılımcılara bilgi verdiler. Dört gün boyunca paneller, eğitimler ve geziler düzenlenecek Dört gün sürecek olan etkinlikte gerçekleşecek olan paralel oturumlarda katılımcıların katkılarıyla yükseköğretimde uluslararasılaşmanın önemi vurgulanacak, Erasmus+ Uluslararası Kredi Hareketliliği ve Kağıtsız Erasmus (Erasmus Without Paper) konularında deneyim paylaşımları gerçekleştirilecek. Program kapsamında ayrıca katılımcılar, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Edebiyat Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İletişim Bilimleri Fakültesi, Hukuk Fakültesi ve Turizm Fakültesi akademisyenleri ile ikili iş birlikleri için bir değerlendirme toplantısı da gerçekleştirecek. 10 ülkeden gelen katılımcılara Türkiye’yi, Türk kültürünü ve şehri en iyi şekilde tanıtmak amacıyla rehber eşliğinde Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi, Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı, Odunpazarı, Seyyid Battal Gazi Külliyesi ile Frigya Vadisi ziyaretleri de geçekleştirilecek. Program dahilinde ayrıca Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü ile de Türk Yemeği Atölyesi düzenlenecek. Etkinlikler, değerlendirme oturumu ve sertifika takdimi ile sona erecek.