EĞİTİM - 07 Mayıs 2024 Salı 12:35

Gaziantep Kolej Vakfı Özel Liseleri Yurtdışı Bilim ve Kültür Gezisinde

A
A
A
Gaziantep Kolej Vakfı Özel Liseleri Yurtdışı Bilim ve Kültür Gezisinde

Kuruluşunun 60.yılını çeşitli etkinliklerle kutlayan Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları akademik çalışmalarının yanı sıra yurt içi ve yurt dışına yönelik düzenlediği bilim ve kültür gezileriyle de öğrencilerin dünyayı tanımasını sağlarken farklı ülke kültürlerini de mercek altına alarak yakandın tanımalarına imkan veriyor. Avrupa’nın birçok ülkesine ve ünlü kentlerine yönelik Bilim ve Kültür Gezileri düzenleyen GKV Özel Okulları bu kez de İtalya, İsviçre ve Fransa’ya yönelik bilim ve kültür gezi gerçekleştirdi.


Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okullarının uluslararası bilim ve kültür gezilerinin geleneksel hale dönüştürüldüğünü ifade eden GKV Özel Liseleri Müdürü Engin Biba etkinlik takvimi kapsamında bu kez GKV Özel Anadolu Lisesi, GKV Özel Fen Lisesi ve IB Cemil Alevli Koleji öğrencilerinden oluşan 48’i öğrenci olmak üzere toplam 53 kişilik kafilenin İtalya, İsviçre ve Fransa’yı kapsayan bilim kültür gezisine katılmak üzere ilk durak olan İtalya’ya gittiklerini sözlerine ekledi. Duygu Yıldız Çirkin başkanlığında ki kafilede GKV Fizik Zümre Başkanı Ekrem Dobooğlu, GKV IB Koordinatörü Ali Pamuk, GKV İngilizce Öğretmeni Fatma Özseven, GKV Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Demet Tekerekoğlu öğrencilere rehberlik yapıyor.


Gaziantep Kolej Vakfı Özel Liseleri öğrenci kafilesinin İtalya, İsviçre ve Fransa’yı kapsayan bilim ve kültür gezisinin ilk gününü değerlendiren kafile sorumlusu Duygu Yıldız Çirkin yaptığı değerlendirmede, "Seyahatin ilk durağı olan ve "Kızıl Şehir" olarak da anılan Bologna, Orta Çağ mimarisinin birçok örnekleriyle doludur ve ismini de binaların büyük kısmının kırmızı tuğlalı olmasından almıştır. Seyahatin ilk günü “Bologna Endüstriyel Miras Müzesi’’nin tanıtımı ile başlamıştır. Bologna Endüstriyel Miras Müzesi, 19. yüzyılın ikinci yarısından kalma bir tuğla ocağı olan Fornace Galotti’nin restore edilmiş binalarında, ilk banliyöde, geçen yüzyılda pirinç değirmenleri ve diğer hidrolik fabrikalar, fırınlar, şehrin ilk elektrik santrali ve İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar malların taşınması için kullanılan Navile Kanalı’nın varlığıyla karakterize edilen bir bölgede yer almaktadır. Müze ziyaretinden sonra Avrupa’nın en eski üniversitesi olarak bilinen ve Dante, Kopernik, Erasmus’un da mezun olduğu Bologna Üniversitesi ziyaret edilmiştir” dedi.


Avrupa’da ki bilimsel ve teknolojik gelişmeler mercek altına alındı


Kafile Başkanı Çirkin kafilenin ikinci günde bu kez otomotiv enstitüsünün devleri arasında yer alan Ferrari Müzesini ziyaret ettiklerini de ifade ederek, otomobil dünyasının adeta tarihçesinin gözler önüne serildiği bu müzeden öğrencilerin etkilendiğini ifade ederek, ”Seyahatin 2. gününde Ferrari spor otomobil markasına adanmış bir Ferrari şirket müzesi olan Museo Ferrari ziyaret edilmiştir. Müze sadece otomobillerden ibaret değildir; İtalyan motor yarışları endüstrisine ilişkin kupalar, fotoğraflar ve diğer tarihi nesneler de bulunmaktadır. Buna ek olarak sergi, bazıları yarış arabalarından yol arabalarına geçiş yapmış olan teknolojik yenilikleri de tanıtmaktadır. Devam eden seyahatimiz dünya vatandaşı olma yolunda öğrencilerimize katkılar sağlarken alan belirlemelerinde ve meslek seçimlerinde destek sağlayan modellerle buluşmalarını sağlamaktadır. Öğrencilerimiz yurtdışında kendi gözlemleriyle elde ettikleri akademik ve kültürel kazanımların yanında arkadaşlarıyla eğlenceli hatıralar biriktirmeye devam ediyorlar” diye konuştu.


Kafilenin bugün Fransa’ya geçmesi bekleniyor.



Gaziantep Kolej Vakfı Özel Liseleri Yurtdışı Bilim ve Kültür Gezisinde

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Bucak: “Kenti hep birlikte kalkındırmak istiyoruz” Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Serra Bucak, “Diyarbakır Ekonomi Buluşmaları” programında yaptığı konuşmada, “Bu kenti hep birlikte kalkındırmak istiyoruz” dedi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi (OSB), Doğu ve Güneydoğu Anadolu İş İnsanları Federasyonu (DOGÜNSİFED) ev sahipliğinde ve Ekonomi Gazetesi işbirliğiyle OSB Konferans Salonunda “Diyarbakır Ekonomi Buluşmaları; Enflasyonist Ortamda İşletmeleri Bekleyen Riskler ve Fırsatlar” adlı program düzenlendi. Programa, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, OSB Başkanı Mustafa Fidan, DOGÜNSİFED Başkanı Devrim Türk, Ekonomi Gazetesi yazarları, iş adamları ve çok sayıda davetli katıldı. DTSO Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır’ın tarih boyunca ticaret merkezi olduğunu kaydederek, “OSB anlamında önemli kademe kat ettik. Bunun taçlandırılması ve hızlandırılması lazım. İller arasında rekabet başladı artık. Yereldeki sivil toplumu güçlendirecek sistemleri kurmadığımız zaman enflasyonla sağlıklı mücadele edemeyiz. Ve her zaman bu sorunla karşı karşıya kalırız” dedi. Büyükşehir Belediyesi Başkanı Serra Bucak da, belediyelerin, yerel yönetimlerin bir kentte, her alanda sorumlu oldukları gibi yatırım ve ekonomik gelişmelerde de sorumlu olduğunu söyledi. Bucak, “Hem kalkınma, hem yereldeki ekonomiyi sürdürmek, hem de partimizin politikaları gereği olarak ekonomik gelişmeleri destekleyecek çalışmaların elbette yanında olacağız ve ön açıcı olacağız. Tüm yatırımcılar, OSB, odalarla bir araya gelip tüm çalışmaları doğru temelde, derin yoksulluğu, derin krizi göreceğimizi daha önce de ifade ettik, bugün de ifade ediyoruz” diye konuştu. Kayyumlar döneminden krediler ve borçlar bulunduğunu söyleyen Bucak, “Kullandırılan krediler, yapılmış olan borçları bu kent, bu belediye hak ediyor muydu? Hak etmiyordu. Hesap verilemeyen bir yaklaşım ortada var, farkındayız. 8 yıl çok uzun bir süre. Bu 8 yılda bir sistem kurulmuş, bunun adını koymakta zorlanıyoruz, borçlarını, krizlerini her gün yaşıyoruz. Her kurumun, her devletin bir tercihi vardır. Bu tercihte hangi alanlara yatırım yapılacak, hangi alanda gelişmelerin olacağına dair kararlar olur. Kararlarınız istihdamdan yana değil güvenlik politikalarından yana olursa, ülkenin geldiği nokta böyle olur. Kararlarınız üretimden yana değil, savaş politikalarından yana olursa elbette üretim gelişmez. Sizin yatırımlarınız eko-kırımdan yana olursa ve üretimden yana olmazsa, bu zenginlikler hiçbir şey ifade etmez. Bu kentin zenginlikleri hep anlatılır durulur ama sanayi, üretim, sağlığa yatırım olmazsa bu yıkıcı politikaların yanında halkları daha da yoksullaştıran, krizi derinleştiren durumla karşı karşıyayız. Bu toplum 3 haneli enflasyonla karşı karşıya ise bunda hükümet, biz ve iş adamlarına çok iş düşmektedir” şeklinde konuştu. Toplumsal kriz ve ekonominin gelişememesiyle genç nüfusun istihdam edilmediği ve gelecek istikrarı olmadığı için kenti ve ülkeyi terk ettiğine dikkat çeken Bucak, “Yereldeki üretimden bahsediyorsak genç nüfusu, istihdamda yer bulamayan gençlerimizi, kadınlarımızı ve geleceğimizi düşünmek zorundayız. Bu anlamıyla ülkenin derinleşmiş sorunlarının yegane çözümünün olduğunu, bu salondaki herkes bilmekte. Bugün burada yatırımcılar var. Merkezi hükümeti ne kadar eleştirsek de burada yerel ekonomi politikası üretmek zorundayız. Yüksek enerji ve ham madde, katlanan kira, artan enflasyon bütün iş adamlarını, üreticileri derin bir şekilde etkilemekte. Bizler birlikte bir yaşam sürmeyi niyet ettiğimiz bu topluma karşı sorumluluk sahibiyiz” ifadelerine yer verdi. Yerel yönetimler olarak iki aydır mazbatalarını aldıklarını hatırlatan Bucak, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu kenti hep birlikte kalkındırmak istiyoruz. Bu adaletli bölüşümü hep birlikte kurabilirsek başka yerlere de örnek olabiliriz. Derin bir yoksulluk bu kenti sardı, sarmaladı. Bunun ağırlığını hissettik. Bu salonda oturan bu kente gönül vermiş her bir yatırımcı, iş adamı aynı sorumluluğu, ağırlığı uzun yıllardır yaşıyor. Bir yandan bu ekonomik krizlerle mücadele ederken, bir yandan bu şehirde kalma inadını sürdüren, istikrarın önüne güvenlik politikalarının konulduğu bir kentte, kredilerin bile doğru yere gidemediği bir yerde, ısrar etmek, inat etmek, yatırımları burada kalıcı kılmak için çabalamak sizin de önemli sorumluluğuydu. Kayyumların 8 yılda oluşturduğu tahribatı bir biçimiyle tolere edebilen, bir biçimiyle bu kentte yine de istihdam olanakları ve ekonomik perspektifler sağlayan, bu kentin gelişmesi mümkün diyen, tarım ve turizm açısından bu kenti önemli kılmaya çalışan tüm yatırımcılara teşekkür etmek istiyorum. Bundan sonra doğru bir ekonomik gelişmenin yanında yer alabilmeyi çok önemsiyoruz.” Açılış konuşmaları ardından akademisyenler, sunumlar yaptı.
Samsun SBB’nin milli sporcusu Nisanur Erbil olimpiyatlara katılmaya hak kazandı Samsun Büyükşehir Belediyesi (SBB) Spor Kulübü’nün milli eskrimcisi Nisanur Erbil, Paris 2024 kafilesine adını yazdırdı. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, milli sporcu Nisanur Erbil’i tebrik ederek başarılarının devamını diledi. Samsunlu milli eskrim sporcusu Nisanur Erbil için Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinden yapılan açıklamada, “Milli eskrimcimiz Nisanur Erbil, Uluslararası Eskrim Federasyonu’ndan (FIE) 28 Mayıs 2024 tarihinde aldığı davetle Avrupa kıta kotasını kullanarak kadınlar kılıç disiplininde Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na katılma hakkı kazandı” ifadelerine yer verilirken öte yandan Nisanur’un bir ilke imza attığı da aktarıldı. Nisanur aldığı davetle Olimpiyat tarihinde kılıç disiplininde Türkiye’yi temsil edecek ilk kadın sporcu olacak. Başkan Doğan’dan Nisanur’a tebrik Nisanur Erbil’in Olimpiyata katılmaya hak kazanmasının ardından Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan yaptığı açıklamada, "Milli gururumuz Nisanur Erbil kardeşimizin, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na katılmaya hak kazandığı haberini almanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Sporun her dalında fark oluşturan ve büyük başarılara imza atan, sporun şehri Samsun’umuzda yetişen Nisanur Erbil kardeşimiz ülkemizi ve şehrimizi, Paris’te temsil edecek. Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübümüzün milli sporcusu Nisanur Erbil’e ve tüm milli sporcularımıza canı gönülden başarılar diliyorum" dedi.
İstanbul Sultangazi’de raylara düşen çocuk tramvayın altında kaldı Sultangazi’de arkadaşıyla şakalaşırken raylara düşen 13 yaşındaki çocuk, tramvayın altında kalarak ağır yaralandı. Olay, saat 16.00 sıralarında Sultançiftliği Mahallesi T4 Tramvay hattı Hacı Şükrü durağında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, okul çıkışı arkadaşları ile birlikte evine dönen Ahmet Murat Şahin (13), Hacı Şükrü durağında tramvaydan indikten sonra, tramvay içinde bulunan arkadaşları ile şakalaşmaya başladı. Bir süre sonra tramvayın hareket etmesi ile bir anda dengesini kaybeden Şahin, raylara düştü. Çocuğun düştüğünü fark etmeyen vatmanın aracı hareket ettirmesi sonucu Şahin tramvayın altında kaldı. Durumu fark eden vatandaşlar küçük çocuğun yardımına koşarken, olay yerinin yakınında bulunan bir diyaliz merkezi çalışanları hemen çocuğa müdahale etti. İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan çocuk, sağlık ekipleri tarafından tedavi edilmesi için hastaneye kaldırıldı. Kazada çocuğun kolu koparken, tramvay sürücüsünün ise durumdan habersiz şekilde devam ederek ilerlediği anlar çevrede bulunan bir iş yerine ait güvenlik kamerasına yansıdı. Yaşanan olayı görünce küçük çocuğun yardımına koşan esnaf Engin Asan, "Okul çıkışı istasyonda bekleyen okul öğrencilerinden bir tanesi, iki vagon arasında bulunan demire elini uzattığı anda vagonun boşluğuna düşüyor. Sonra tramvay kolunun üzerinden geçiyor. Daha sonra yanımızda bulunan diyaliz hastanesinden hemşireler olaya müdahale ediyor. İlk yardım ekipleri geliyor, itfaiye ekipleri geliyor, polisler geliyor. Olaya bu şekilde müdahale ediliyor" dedi. Çocuğun yardımına koşan vatandaşlardan Yunus Yıldırım ise, "Ben burada kuruyemiş dükkanındaydım aniden bayan sesi geldi, çığlık sesi geldi. O esnada ben de dışarıya baktım. Millet koşuşuyor tramvay raylarına. Dedim ki herhalde çocuk öldü. O esnada diyalizden çıkan bayanlar oldu, beyefendiler oldu. O tarafa doğru bir koştular. O esnada müdahale ettiler. Çocuğun kolu kırılmıştı. Bana da seslendiler, sargı bezi istediler. Ben de gittim sargı bezini getirdim. Sonra sedye için etraftaki arkadaşlardan yardım istediler. Sonra babası geldi ve çocuğunun o durumda olduğunu görünce tabi ağladı. Güvenlikçiler de bu konuda onu teselli etmeye başladılar. Maalesef çocuğun kolunun dirsekten ezildiğini, koptuğunu duydum üzüldük yani" dedi.