POLİTİKA - 22 Mart 2017 Çarşamba 15:56

Milli Savunma Bakanı Işık: "Büyüyen Türkiye, maalesef Avrupa’daki ırkçıların seçim malzemesi olabiliyor"

A
A
A
Milli Savunma Bakanı Işık: "Büyüyen Türkiye, maalesef Avrupa’daki ırkçıların seçim malzemesi olabiliyor"

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Güçlenen, büyüyen Türkiye, maalesef Avrupa’daki ırkçıların seçim malzemesi olabiliyor.

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Güçlenen, büyüyen Türkiye, maalesef Avrupa’daki ırkçıların seçim malzemesi olabiliyor. Biz sabırlı olacağız. Almanya bizim NATO’da müttefikimizdir. Sorunlarımız olacak ama o sorunları çözeceğiz" dedi.


Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Ortadoğu Fuar Merkezinde düzenlenen ’Güney Anadolu Savunma, Havacılık ve Uzay Sistemleri Zirvesi" kapsamında hayata geçirilen ’Savunma sanayi KOBİ’lerle büyüyor, Gaziantep buluşması’na katıldık. Işık, Gaziantep’in Türkiye’nin istiklal mücadelesinde tüm gücünü ortaya koymuş ve gazi olmuş bir kent olduğunu söyledi. Kentin aynı zamanda istikbal mücadelesinde de önemli katkılar sağladığını anlatan Bakan Fikri Işık, Gaziantep’in teröre teslim olmayan, terörü korkutmuş, bölgesinin parlayan bir yıldızı olduğunu aktardı. Şehirlerin en önemli zenginliğinin insan gücü olduğunu belirten Işık, Gaziantep’in mevcut yapısıyla her türlü tehditle baş etmeyi becereceğini ve parlayan yıldız olmaya devam edeceğine inandığını dile getirdi.


Bölgenin özellikle 1. Dünya Savaşı’ndan itibaren en büyük türbülansı yaşadığını ifade eden Işık, şöyle konuştu:


"Şimdi hemen yanımızdaki bazı ülkelerde adeta devlet otoritesi kaybolmuş durumda. Terör örgütlerinin cirit attığı ülkeler var. bu bölgemiz için büyük bir sınama. Bundan da en büyük etkilenen ülkeler Türkiye. Çünkü Türkiye geldiği konum itibariyle gelmiş olduğu nokta önemli. Bir şeyiniz varsa kaybedecek şeyleriniz vardır. Türkiye’de en çok etkilenen şehirlerin başında da elbette Türkiye geliyor. Bunun yanında da bizi biz yapan değerlere sahip çıkan Gaziantep, medeniyetimizden gelen güçle gelen tehditleri bertaraf ediyor."


Işık, çok az sayıdaki mülteciyi ağırlamasına rağmen adeta merkezi kayan ülkelere karşı Gaziantep ve Kilis gibi illerin tek başına binlerce mülteciye komşuluk ve dostluk ilişkileriyle ev sahipliği ettiğini vurguladı.


Türkiye’nin bölgesindeki gelişmeler itibariyle daha diri olmak zorunda olduğunu belirten Işık, "Bundan sonraki süreçte önemli olan yer Asya-Pasifik olacak. Rusya-NATO gerilimi dünyanın önümüzdeki süreçte çatışmayı daha fazla konuşacağını gösteriyor. Bunları şundan dolayı söylüyorum; ülkeler önümüzdeki süreçte savunma konusundaki giderlerini daha da artıracak" ifadelerini kullandı.


Sanayiciliğin kahramanlık anlamına geldiğini belirten Işık, şöyle devam etti:


"Ancak sanayicilerimizin önünde de önemli risklerin olduğunu görmek zorundayız. Her geçen gün daha fazla riskle karşı karşıya gelebileceğimizi düşünmek zorundayız. Bu bir gerçek. Bu noktada dikkatli ve tedbirli olmalıyız. Bizim açımızdan bir başka önemli gelişme ise artık dünya hızla yüksek teknolojiyi kullanmaya gidiyor. Artık niteliksiz insan unsurunun yerini daha çok yazılım ve kodlama bilen anlayışın aldığı yeni döneme gidiyoruz. 1. ve 2. sanayi devrimini ıskaladık. 4. sanayi devrimini kaçırmamalıyız. Bu dönemde insana ihtiyaç var mı, daha fazla var. Ama nitelikli insana ihtiyaç var. O yüzden bizim için tehditten çok fırsat da var. Artık sanal gerçeklik dediğimiz kavramlar artık hayatımızın içine girdi. Bizim artık arge ve inovasyona daha fazla ihtiyacımız var. Trendleri takip etmeliyiz. Yıkıcı teknolojiler, trenler nere gidiyor, Gaziantep olarak bunları takip etmeliyiz."



"Savunma sanayide dışa bağımlılığı azaltmalıyız"


Savunma sanayi harcamalarının artacağı bir dönemde savunma sanayi yatırımlarını artırmanın çok doğru bir adım olacağına işaret eden Işık, şunları kaydetti:


"Savunma sanayisinde dışa bağımlılığı hızla azaltmalıyız ve yerli-milli imkanlarımızı seferber edip yarın Kıbrıs benzeri bir durumla karşılaştığımızda namerde muhtaç olmamalıyız anlayışıyla ortaya koyduğumuz irade bugün gerçekten çok doğrudur. 2002’de yerlilik oranımız yüzde 24’tü ama niteliği çok düşüktü. Şimdi hem niteliği artırdık, hem de yerlilik oranını yüzde 64’e çıkardık. Bu bir başarıdır ama yeterli değildir. Yerlilik oranını yüzde 80’lere ulaştırmak ve niteliği daha da artırmak zorundayız. Türkiye artık kritik teknolojileri geliştiren bir ülke yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bu konuda kaynak sorunumuz yok. Artık kritik sistemleri Türkiye’de öğretmek zorundayız. Bugün bazı gazetelerde haber vardı. Almanya, 11 kalemde bize ambargo uyguluyormuş. Uzun zamandır bazı kalemlerde Almanya ile bazı zorluklar yaşıyoruz. Avrupa’da bu sene seçim senesi biliyorsunuz. Avrupa’da Türk karşıtlığının seçimlerde prim yapıyor olması aslında Türkiye’nin hangi noktadan hangi noktaya geldiğinin de bir göstergesi."



"Almanya NATO’da müttefikimizdir"


Kocaeli milletvekili olduğunu hatırlatarak 1999 yılındaki depremde gerçekleştirilen yardımların ülkedeki memurların maaşlarının ödenmesi için kullanıldığına şahitlik edildiğini anımsatan Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Merhum Başbakan Bülent Ecevit bunu itiraf etmişti. Şimdi böyle bir Türkiye, Avrupa’nın seçim malzemesi olmaz ama her geçen gün güçlenen, büyüyen Türkiye, maalesef Avrupa’daki ırkçıların seçim malzemesi olabiliyor. Biz sabırlı olacağız. Almanya bizim NATO’da müttefikimizdir. Sorunlarımız olacak ama o sorunları çözeceğiz. Türkiye ve Almanya daha güçlü işbirliği yapması gereken iki ülkedir. Siyaseti zaman zaman esir alan ırkçı yaklaşım inanın geçicidir. Biz Türkiye ile Almanya’nın işbirliğinden her iki ülkenin de kazançlı çıkacağına inanıyoruz. Bu arada bakan ve milletvekillerimize yönelik yapılan hadsizliği de asla ve asla maruz göremeyiz. Gereken tepkimizi en açık, net ve sert şekilde ortaya koyarız. Burada kimse de Türkiye’yi suçlayamaz. Ama Türkiye her zaman olduğu gibi bugün de dostluk ve işbirliğinden yanadır. Türkiye her zaman olduğu gibi bugün de bölgemizin ve dünyanın barış gezeni olmasından yanadır. Bu politikamız hiç değişmedi. Seçim için 3-5 tane daha fazla oy alabilmek için Türkiye’yi bu kampanyada argüman olarak kullananlara söyleyeceğimiz söz; tuzaklara düşmeyiz. Bu bir tuzaktır. Avrupa için bir tuzaktır. Eğer bu ırkçılığı siz de beslerseniz, inanın bu ırkçılık, en çok sizi vurur. Faşist uygulamalara sizler meydan verirseniz bu en çok sizi vurur. Bugüne kadar ortaya koyduğunuz değerlerle kendiniz çelişirsiniz ve bunun en ağır bedelini de yine kendiniz ödersiniz. Türkiye ve Almanya iki müttefik ülkedir. Ümit ediyoruz, yerel siyasetin baskısından kurtulur ve Türkiye ile daha dostane ilişki geliştirmek için ellerini uzatırlar. Şundan herkes emin olsun ki Türkiye şimdiye kadar uzatılan hiç bir eli geri çevirmemiştir."


Işık, Türkiye’nin bugüne kadar gösterdiği işbirlikçi, dostane tutumundan vazgeçmeyeceğine dikkati çekerek, "Türkiye olarak kesinlikle işbirliğinden kaçmadık, kaçmıyoruz ama Türkiye’ye karşı hasımhane tutum gösterenlerin hiç birisine de eyvallahımız yok. Bu anlayışta yolumuza devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.


Gaziantep’in bölgenin parlayan bir yıldızı olduğunu ancak geleneksel üretimi kaybetmeden artık makas değiştirmesi gerektiğini bildiren Işık, ne üretiliyorsa daha kalitelisinin üretilmesi gerektiğini, maliyet düşürmekle değil yeni malzeme ve tasarımlarla gelirlerin artırılabileceğini sözlerine ekledi.


Zirve kapsamında Gaziantep’te savunma sanayisinde neler yapılabileceğinin tartışıldığını aktaran Işık, savunma sanayi konusundaki büyük pastadan pay almak isteyen her şirketin çalışmalara ağırlık vermesi gerektiğini bildirdi. Işık, konuşması sırasında Gaziantep’e savunma sanayisinde yapılacak yatırımlar konusunda verilebilecek destekleri de anlattı.


Vali Ali Yerlikaya da savunma sanayinin önemine işaret ederek, "Özellikle dostlarımızın ve düşmanlarımızın açıkça niyetlerini ortaya koyduğu şu dönemlerde Türkiye’nin son dönemlerde ne kadar doğru işler ortaya koyduğu gerçeği bir kez daha ortaya çıkıyor" ifadelerini kullandı.


Türkiye’nin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda çalışmalarına devam ettiğini vurgulayan Yerlikaya, ülke olarak TSK’nın ihtiyaçlarının yüzde 80’inin 2023 yılında kendi başına karşılama konusunda büyük bir hedefi olduğunu hatırlatarak, bu anlamda ekonomide her geçen gün büyüyen Gaziantep’in üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu kaydetti.


Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil Konukoğlu da savunma sanayiye olan heyecanlarının Bakan Işık ile yapılan görüşmeler neticesinde bir kat daha arttığını dile getirdi. Gaziantep’in ekonomisiyle bir çok alanda iddialı olduğunu, savunma sanayi konusunda 5-6 firmanın faaliyet gösterdiğini ve bunu artırmak için bu zirveyi hayata geçirdiklerini anlatan Konukoğlu, "Kentimizde 200 bin metrekare alanı özellikle bu işe ayırıp gerekirse binasını da yarak kümeleşmeyi sağlamayı arzuluyoruz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.