GENEL - 22 Eylül 2018 Cumartesi 10:59

Ünlü şefler Gaziantep mutfağını anlattı

A
A
A
Ünlü şefler Gaziantep mutfağını anlattı

Gaziantep Uluslararası Gastronomi Festivali (GastroAntep) kapsamında düzenlenen panelde, Gaziantep mutfağının İstanbul’daki temsilcileri olan Nadir Güllü, Tahir Tekin Öztan ve Nuri Develi, markalarının gelişimi ile Gaziantep mutfağının geleceği konusunu anlattıGaziantepli yazar Ahmet Ümit’in moderatörlüğünde gerçekleşen "Gaziantep’in turizm elçileri" konulu paneleBüyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de katıldı.

Gaziantep Uluslararası Gastronomi Festivali (GastroAntep) kapsamında düzenlenen panelde, Gaziantep mutfağının İstanbul’daki temsilcileri olan Nadir Güllü, Tahir Tekin Öztan ve Nuri Develi, markalarının gelişimi ile Gaziantep mutfağının geleceği konusunu anlattı


Gaziantepli yazar Ahmet Ümit’in moderatörlüğünde gerçekleşen "Gaziantep’in turizm elçileri" konulu paneleBüyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de katıldı. Başkan Şahin, Gaziantep mutfağının büyük bir zenginlik olduğunu belirterek, "Ben mühendisim. Burada büyük bir ekonomi var. Bizim bu ekonomiyi büyütmemiz ve yönetmemiz gerekiyor. Meksika sadece bir biberiyle kendi ekonomisini oluşturuyor. Burada sırf 10 tane yerel ürün var. Öyle büyük bir hazine var ki! Dünyanın bu lezzete ihtiyacı var. Bu konuda bir talep de var. İstanbul’la bütünleştiğimizde mutfağımızı uluslararası boyuta taşırız" dedi.


Dibimizde savaş var ama"


Başkan Şahin, "Gaziantep’i bir üst sınıfa taşımak için ne yapabiliriz diye bir bilimsel araştırma yaptık. İki konu ön plana çıktı: Gastronomi ve arkeoloji. Çok büyük zenginliklere sahibiz. Elimizde bir Fırat var. Fırat’la birlikte Hitit dönemi, Kargamış var, Dülük var. Dülük, Göbeklitepe kadar eski bir antik kent. 5 Antik kenti olan başka bir il yok. Anadolu’da bu hazine, bu kültürel miras bizde var. Kültürel belediyecilikte hanlar, hamamlar, sokak restorasyonları hızla yapılıyor. Dibimizde savaş var, kaos var, 500 bin mülteci var ama biz bugün bunları konuşuyoruz. Bu kolay olmadı. Beş tane antik kentin üçünü geçici listeye aldırdık. Bu şehrin yeri altı da üstü de müthiş kültür" dedi.


"Markalarımız göğsümüzü kabartıyor"


Gaziantepli ünlü yazar Ahmet Ümit, İstanbul’daki Gaziantepli restoranların başarılarının gurur verdiğini belirterek, "İstanbul’daki markalarımız göğsümüzü kabartıyor. Markalarımızla birlikte yemek kültürü de değişti. Artık yemek insan oğlunun en büyük zevklerinden biri. Bir kadının kalbine giden yol da midesinden geçiyor. Yaşamın en önemli zevklerinden birisi olan yemek Gaziantep’te gurur duyacağımız bir boyuttadır. Zaten UNESCO ile de bunu tescilledik. Bundan 20 yıl öncesinde İstanbul’da bir gencin sevgilisini kebapçıya götürmesi ayıp karşılanırdı. Şimdi 14 Şubat Sevgililer Günü’nde, kebapçılarda yer ayırtmak için torpil yapılıyor" şeklinde konuştu.


"Bir standart oluşturmalıyız"


Sahan Restoranlarının sahibi olan Gaziantepli ünlü şef Tahir Tekin Öztan, sektöre büyük yenilikler kazandırdıklarını belirtirken, Gaziantep’teki restoranların başka kentlerden gelen misafirlerin beklentilerini karşılayabilecek nitelikte olması gerektiğini söyledi. Gaziantep mutfağının başarılı temsilcilerinden Öztan,


"Ben Berlin’de şube açtım. Merkel hariç herkes geldi. Ama tutunamadım. Çünkü oraya usta götüremedim. Kimse yardım etmedi. Dünyada ilk kez mutfakta psikolog çalıştıran benim. Manikürcü çalıştıran tek kişiyim. Psikolojisi bozuk bir insan mutfakta neler yapabilir, tahmin edemezsiniz. Başarılı markalarımız var. Ancak, bir araya gelip de sen nasıl yapıyorsun diye bir tecrübe paylaşımımız pek olmuyor. Diğer taraftan bizim İstanbul’da yaptığımız lahmacunu yiyenler lahmacunun anavatanı Gaziantep’e geldiğinde beklenti çok daha yüksek oluyor. Gaziantep’in bu beklentiyi karşılayabilmesi gerek. Gaziantep’in bizim önümüzden koşması gerek. Bir araya gelmeden bu işi çözemeyiz. İnsanlar geliyor kuyruk yağı kullanıyor musunuz diyor. Hayır kullanmıyoruz. Ama Gaziantep’te kullanılırsa bizim markalar zarar görür. Çünkü kebapta kuyruk yağı kullanılmaz. Gaziantep mutfağında bir standart oluşturmalıyız. Gaziantep hepimizin. Bu milli bir mesele" ifadelerini kullandı.


"İşin ya aşığı ya da muhtacı olacaksın"


İstanbul Karaköy’de 70 yıldan bu yana hizmet veren Güllüoğlu’nun sahibi Nadir Güllü ise panelde yaptığı konuşmada, "Bir işte başarılı olmak istiyorsan, ya o işin aşığı ya da muhtacı olacaksın" dedi. Güllü, "Bir işi eliyle yapan işçi, beyniyle yapan usta, hem beyni hem kalbiyle yapana da zanaatkar denir. Bir işin ya aşığı ya da muhtacı olacaksın. O zaman başarırsın. Allah rahmet eylesin benim babam 70 yıl öne bu işin hem aşığı, hem muhtacıymış Antepten çıkmış Karaköy’e gelmiş. Fıstığın ne olduğunu bilmeyen insanlara fıstığı anlatmış. Çünkü bir saray tatlısı olan baklavanın fıstıklısını kimse bilmiyordu. Fıstığı bilen yoktu. İstanbullulara önce baklavanın hammaddesini anlattık. Sade yağı nebati yağdan kötü bir yağ zannettiler. Biz sade yağı, egzoz gazının girmediği, ayak basılmamış otlardan beslenen koyun ve keçi sütünden yapılmış ve eritilmiş yayla tereyağı diye anlatınca, tamam dediler. Bizde ustalık önemli.. Ustaların aracılığıyla kuşaktan kuşağa geçiyor. Baklava aslında bir saray tatlısı. İstanbul’daki sarayda yapılıyor. Ancak saray aşçıları daha sonra Şam’da da yapmaya başlıyorlar. Dedemin dedesi hacca giderken Şam’da baklavayı görüyor. Gaziantep’e getiriyor. Yetenekli ustaların aracılığıyla da baklava yayılıyor. İş güzel yapanındır. Bizim mesleğimiz ahilik mesleği. Bıçağın takırtısı, oklavanın tıkırtısı, baklavanın hışırtısı, mermerin zıngırtısıdır" ifadelerine yer verdi.


"Gelenekten kopmuyor, yeniliğe de sırt çevirmiyoruz"


Develi restoranlarının 4. kuşaktan sahibi Nuri Develi, 1912 yılında Gaziantep’te kurulan bir marka olduklarını belirterek, ""1912 yılında Gaziantep’te 30 Metrekarede başlayan hikayemiz çok şükür 2018 yılında12 farklı destinasyonda, binlerce metrekarede ailemiz diye tabir ettiğimiz bin 54 çalışma arkamızda devam ediyor. Ben 4. kuşağım. Geleneklerden kopmadan, yeniliğe de sırt çevirmeden ilerlemeye çalışıyoruz. Bu nedenle Gaziantep mutfağının temel taşlarını koruyarak, menüde yenilikler yapıyoruz. Damak tadına göre. Standart çok önemli. Doğulu misafirlerimizin geldiği bir restoranımızda sarımsak kullanırken, Nişantaşı’ndaki şubemizde aynı sarımsağı kullanmıyoruz. Sarımsağı düşürüyoruz. Çünkü misafirlerin beklentilerine uygun yapmak zorundasın"diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Köpeklerden kaçarken otomobilin çarptığı genç canından oluyordu Antalya’da başıboş köpeklerden kaçarken otomobilin çarptığı 15 yaşındaki genç yüzünden yaralandı. Kaza güvenlik kamerasına yansırken, beyninden sarsıntı yaşadığını belirten yaralı genç, “Sadece köpeklerin saldırdığını hatırlıyorum. 15 dakika baygın kalmışım, kalktığımda kanlar içerisindeydim. Ailem geldi yanıma, onları bile hatırlamadım” dedi. Olay, dün 09.30 sıralarında Kadriye Mahallesi Turizm Caddesi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, öğretmenlerinden izin alıp istediği otele staj başvurusu yapmak için yola çıkan Hamitcan Haber’e (15) sokak köpekleri saldırdı. Kaçmaya başlayan Haber, refüjü aşıp yola çıktığı sırada otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle yola savrulan Haber yüzünden yaralandı. Sağlık ekipleri tarafından özel bir hastaneye kaldırılan genç burnundaki kesi nedeniyle ameliyat edildi, yüzündeki yaralar için de tedavi uygulandı. 1 gün hastanede tedavi altında kalan genç, ardından taburcu edildi. "Ailemi bile hatırlamıyordum” Yaşadıklarını anlatan Hamitcan Haber, köpeklerin kendisine saldırdığını ve kaçmaya başladığını belirterek, “Sadece bana köpeklerin saldırdığını hatırlıyorum, sonrasını hiç hatırlamıyorum. Kaza sonrası beynimde sarsılma olmuş. 15 dakika baygın kalmışım. Kalktığımda kanlar içerisindeydim, ailemi bile hatırlayamıyordum. Köpeklerin toplanmasını istiyorum. Benim başıma geldi, bir başkasının başına gelmemesini istiyorum” dedi. "Duyduğumda beynimden kaynar sular döküldü" Anne Safiye Haber ise olayı duyunca çok tedirgin olduğunu dile getirerek, “İnsanın çocuğundan böyle bir haber alması çok kötü bir şey. Duyduğumda beynimden kaynar sular döküldü. Neye uğradığımı şaşırdım. Benim çocuğumun hayatı, köpeklerin hayatından daha ucuz değil, daha üstün. Görüntüleri izleyince çok kötü oldum, bununla kurtulduğuna şükrettim. Bunu yaşamayan bilmez. İnsan başına gelince anlayabiliyor. Barınak yapsınlar, sokak köpeklerini toplasınlar. Hayvan hakları diyerek karşımıza çıkanlar barınak yaptırsın. Bu köpeklerin sokaktan toplanmasını istiyoruz” diye konuştu. "Sokak köpekleri toplansın" Baba Hasan Haber de, oğlunun otele evrak vermek için gittiği sırada sokak köpeklerinin saldırdığını ve bu olay yaşandığı için üzüntü duyduğunu ifade etti. Hasan Haber, sokak köpeklerinin toplatılması gerektiğinin altını çizdi. Olay anı güvenlik kamerasında Öte yandan gencin köpeklerden kaçarken otomobilin çarpması güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde koşarak refüjden yola çıkan gence otomobilin çarpması ve gencin yola savrulma anları yer aldı.
Isparta Başkan Başdeğirmen: “Altyapıdan gelen gençlerimizin istek ve hırsları bizi daha ileri götürecektir” Isparta32 Spor U19 takımının yönetici, teknik heyet ve sporcuları, pazar günü Antalya’da saat 18.00’da İzmir Buca ile oynayacağı yarı final karşılaşması öncesinde Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ı ziyaret etti. Başkan Başdeğirmen, müsabaka öncesinde sporculara başarı dileklerini iletti. Isparta32 Spor U19 takımının yönetici, teknik heyet ve sporcuları, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’i ziyaret etti. Sporcularla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Başdeğirmen, “Futbol tabii ki sporun en önemli dallarından bir tanesi. Bir çok sporun dalları var ama futbol en önemlisi en önde gelen, insanların en çok değer verdiği bir kol. Gençlerimiz haliyle orada çok daha başarılı olmak için bir mücadele veriyorlar. Sizler nereye giderseniz her şeyden haberim var. Sizlerle beraber gidip geliyorum sanki. Amaç sizlerin başarılı olup şehrimizin ismini üst planlara çıkarması. Bu bir sevgidir, bu gönülden gelir herkes yapamaz. Futbol sevgisi spor sevgisi farklı bir şey. Herkesin yapacağı bir şey değil. Sağ olsun böyle bu işe gönül veren abilerimiz olduğu sürece de sporumuz çok daha ileri gidecektir. Tabii sizlerin burada başarılı olması hocalarımızın ve başkanımızın göğsünü daha çok kabartacak, bizleri mutlu edecek. Ispartaspor’da sizler oynarsanız biz çok gurur duyacağız. Ispartaspor maçını izlerken içerisinde bir tane bile Ispartalı varsa Ispartalı seyirci ona karşı farklı bir duygu hissediyor. Benim memleketimin çocuğu diyor. Yani Ispartalı derken Isparta’da doğmuş anlamını düşünmeyin. Burada yaşayan bir gencimiz o takımın içerisindeyse biz farklı bir heyecan duyuyoruz. Avrupa’da da böyle. Avrupa maçlarını izlerken eğer o oyuncuların içerisinde bir tane Türk oyuncu varsa o maçı izliyorum, diğer maçlarına bakmıyorum. Niye orada Türk olduğu için değer veriyorum. Benden birisi. Ispartaspor’un içerisinde de bu memlekette yaşayıp büyüyen bir çocuğumuz varsa, benden birisi diye farklı bakıyorum” dedi. Yarı finale kalan U 19 takımını tebrik eden Başkan Başdeğirmen, “Tebrik ediyorum. Çok büyük bir başarı. Ispartaspor’da güzel başarılı maçlardan sonra böyle kıl payı play-off’u kaybetti. Bugünkü geldiği yerde çok önemli ve çok başarılıydı. Bu başarıyı biz sizlerle daha ileriye götürmek istiyoruz. Altyapıdan gelen gençlerimizin istek ve hırsları bizi daha ileri götürecektir. Hem maddi hem manevi bu çok değerli bir şey. Kendi çocuğumuzun olması kendi bölgemizin evladı olması bizi çok daha farklı bir coşturuyor. Şimdi sizlerin Buca maçınız var. Antalya’da inşallah o maçı kazanarak finale kalacaksınız. Ondan sonra da finali yapacağız. Dileğimiz şampiyon olmak. Sizleri inşallah orada o şampiyonluk kupasını kaldırırken görmek istiyoruz. Nasip olursa şampiyonluk maçınızda bizler de orada olmak isteriz. Biz de Isparta Belediyesi olarak aslında spora en yakın kişilerden birisiyiz. Sporu yapan kişilere ve gençlerimize bugüne kadar amatör kulüplere verilmediği kadar desteği, profesyonel takıma verilmediği kadar desteği veren bir yönetim olarak bulunuyoruz ve bundan sonra da aynı şekilde her türlü hizmeti vereceğiz. Bu başarılı çalışmalarından dolayı arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Buca maçında başarılar diliyorum, o maçı alacağınıza inanıyorum, inşallah finalde beraber olacağız” dedi.
Denizli Denizlispor, 2. Lig’e mağlubiyetle veda etti TFF 2.Lig Kırmızı Grup 38. hafta karşılaşmasında Belediye Derincespor, matematiksel olarak ligden düşen Denizlispor’u 2-1 mağlup etti. TFF 2.Lig Kırmızı Grup’ta sezonun son maçına çıkan Belediye Derincespor, matematiksel olarak geçen hafta ligden düşmesi kesinleşen Denizlispor’u ağırladı. Ev sahibi sahadan 2-1’lik skorla galip ayrılmasının ardından, Etimesgut-İnegölspor maçının bitmesini bekledi. Ankara oynanan mücadelenin 1-1 berabere bitmesi sonrası Kocaeli ekibi sahanın ortasında ligde kalmanın sevincini yaşadı. Hakemler: Eren Özyemişçioğlu, Denizcan Şahin, Eren Öksüzler Belediye Derincespor: Hüseyin Yılmaz, Canberk Ömer Özdemir, Alaattin Hamza Ok, Alpay Çelebi, Fatih Cerlek (Erdi Can Şehit dk.60), Murat Arda Ayhan (Ünal Emre Durmuşhan dk. 82), Berat Ali Genç (Yusuf Balcı dk.90+3), Tarık Mayhoş, Volkan Altınsoy, Taha Aydınlı (Ege Özkayımoğlu dk. 60), Melik Derin Denizlispor: Ali Eren Yalçın, Emre Yıldırım, Emirhan Kaşçıoğlu (Ahmet Tekin dk. 46), Alihan Kalkan (Mehmet Ali Ulaman dk.68), Samet Emre Gündüz (Mehmet Eren Sıngın dk. 61), Oktay Kısaoğlu (Muhammed Eren Kıryolcu dk. 82), Gökhan Süzen, Emre Sağlık, Emir Toprak Dinç, Alaattin Öner, Mustafa Kaçan (Yusuf Emre İnanır dk .61) Goller: Melik Derin (dk. 45+1), Berat Ali Genç (dk. 89) (Belediye Derincespor), Mustafa Kaçan (dk. 32) (Denizlispor) Sarı kartlar: Berat Ali Genç (Belediye Derincespor), Mustafa Kaçan (Denizlispor)
Muş Muş’ta "6. Lale Festivali" düzenlendi Muş’un Korkut ilçesinde gerçekleştirilen 6. Lale Festivali’nde Japon sanatçı Yamada Tamaru, bestelediği Muş Lalesi türküsünü Japonca seslendirdi. Korkut ilçesinde düzenlenen 6. Lale Festivali renkli görüntülere sahne oldu. Festivalin en dikkat çeken anlarından biri, Japon sanatçı Yamada Tamaru’nun Muş Lalesi türküsünü Japonca seslendirmesi oldu. Tamaru’nun performansı izleyicilerden büyük beğeni topladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Muş Valiliği, Korkut Belediyesi ve Korkut Kaymakamlığı işbirliğiyle kentte doğal olarak yetişen ve endemik bir tür olan Muş lalesine dikkat çekmek için Lale Meydanı’nda düzenlenen festivalde konuşan Muş Valisi Avni Çakır, “Buraya atanmadan önce ’Burası Muş’tur, Yolu Yokuştur’ türküsü daha sonra da Muş lalesi aklıma geldi. Korkut ilçesinde lale festivalini duyunca çok mutlu oldum. Değerli hemşehrilerim, sevgili kardeşlerim bu tür etkinlikler semboliktir ama anlamı ve çarpan etkisi çok büyüktür. Hem ilçedeki vatandaşları bir araya getirme, hem gurbetteki hemşehrilerimin memlekete gelmesi için güzel bir faaliyet. Unutmuş olduğumuz bazı değerleri hatırlama, kültürlerimizi, halk oyunlarımızı, folklorumuzu, türkülerimizi ve manileri bu tür etkinliklerde yaşatıyoruz. Bundan dolayı çarpan etkisi çok büyük. Bizde valilik olarak tüm başkanlarımızın her zaman yanındayız. Tüm kurum ve kuruluşlar olarak amacımız halkımıza hizmettir. ‘Halka hizmet Hakk’a hizmet’ düsturu olduğuna inanıyoruz ve bu uğurda da tüm ekiplerimizle beraber uyum içinde çalışıyoruz" dedi. Korkut Belediye Başkanı Haşim Arık ise ilçede düzenledikleri 6. Lale Festivali’nin hayırlara vesile olmasını dileyerek, "Lalenin bölgemizde ve ilimizde çok tarihi bir öneme haiz olduğunu belirtmek istiyorum. Lale, Osmanlı’da gönül birlikteliği, vefa ve ferahlık anlamına geliyor. İlçemizde bundan sonra da Kültür ve Turizm Bakanlığı, Muş Valiliği, İlçe Kaymakamlığı ile festivali her yıl düzenleyeceğiz. Allah’ın izniyle elimden gelen bütün hizmetleri yapacağıma ilçe halkımın huzurunda söz veriyorum" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Muş Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğünün folklor ekibi sahne alırken, vatandaşlar da halay çekerek günün tadını çıkardı. Festivalde sahne alan yerel sanatçılar, Türkçe ve Kürtçe şarkılar seslendirdikleri festivalde Muşlu Fotoğraf Sanatçısı Adem Kapan da bir sergi açtı. Türk Kızılay Muş Şubesi, festivale gelen vatandaşa çorba ve su ikramında bulundu.
Kastamonu Kastamonulu öğrenciler Makedonya ve Almanya’da staj yapacak Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan Erasmus+ Programı çerçevesinde 15 öğrenci ve 5 öğretmen, Makedonya ve Almanya’da staj ve iş başı izleme faaliyetlerine katılacak. Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürlüğünün yürüttüğü Erasmus+ Programı çerçevesinde Araç Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden 5 öğrenci ve 1 öğretmen 3 hafta boyunca Makedonya’da sağlık hizmetleri alanında, Kastamonu Taşmektep Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden 5 öğrenci ve 2 öğretmen 3 hafta boyunca Almanya’da motorlu araçlar teknik alanında, Şenpazar Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde 5 öğrenci ve 2 öğretmen de 3 hafta boyunca Makedonya’da çocuk gelişimi ve eğitimi alanında staj ve iş başı izleme faaliyetlerine katılacak. 15 öğrenci ve 5 öğretmen İtalya’ya gidecek 2023-1-TR01-KA121-SCH-000147985 Erasmus+ Okul Eğitim Akreditasyon Projesi ile öğrencilerin grup hareketliliği çerçevesinde 15 öğrenci ve 5 öğretmen programa dahil edildi. Program çerçevesinde Kastamonu Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu’ndan 4 öğrenci ve 1 öğretmen, Kastamonu Şehit Burak Kapucuoğlu Ortaokulu’ndan 3 öğrenci ve 2 öğretmen, Kastamonu Vali Aydın Arslan Ortaokulu’ndan 4 öğrenci ve 1 öğretmen, Kastamonu Şerife Bacı Ortaokulu’ndan 4 öğrenci ve 1 öğretmen, 7 gün boyunca İtalya’nın Milano şehrinde öğrenim faaliyetlerinde bulunacak. “Gittiğiniz ülkelerde Türk kültürünü en iyi şekilde temsil edeceksiniz” Erasmus+ projeleri çerçevesinde Makedonya, İtalya ve Almanya’ya gidecek olan öğrenci ve öğretmenler, Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş’ü ziyaret etti. Gümüş, her iki proje çerçevesinde 32 öğrenci ve 10 öğretmenin faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere gerekli ön bilgilendirmelerin yapılmasının ardından Avrupa’ya gideceklerini belirterek, “Gerek öğrencilerimize, gerekse öğretmenlerimize yönelik bir uluslararası eğitim fırsatı sunan Erasmus+ Programı’ndan yararlanmamız bizi değişen dünyayı takip ederken ve gelişmeleri gözlemlerken avantajlı bir konuma getirmektedir. Bunun yanında ülkemiz de ikinci asrına girerken her alanda ivme yakalamış, teknolojide, eğitimde, kültürde ve bilimde olumlu sonuçlar elde edilmektedir. Sizler gittiğiniz ülkelerde Türk kültürünü en iyi şekilde temsil edeceksiniz. Milli değerlerimiz bizi maziden atiye taşıyacak, Türkiye’miz 21. yüzyılda dünyanın lider ülkeleri arasındaki yerini alacaktır. Bu şuurla faaliyetlerinizi gerçekleştireceğinize eminim. Tüm katılımcılara iyi yolculuklar ve başarılar diliyorum” dedi.