KÜLTÜR SANAT - 16 Eylül 2016 Cuma 10:01

Giresun yaylalarında turizm atağı

A
A
A
Giresun yaylalarında turizm atağı

Giresun’un yayla turizmine katkı sağlayacak yeni bir proje daha hayat buluyor. Giresun’un en önemli turizm alanlarından biri olan Kulakkaya yaylasındaki Ağaçbaşı Tabiat Parkı’na çim kayağı, snowboard faaliyetlerinin yanı sıra yöre kültürünün yakından tanıtılacağı "Karadeniz Mahallesi Projesi"nin çalışmaları sürüyor.
Giresun’un Ağaçbaşı Tabiat Parkı’nda yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Turizmci İbrahim Özkuş, buranın yaz ve kış turizmine kazandırılması yönünde Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile koordineli bir çalışma yürütüldüğünü söyledi.
“Karadeniz mahalle kültürü yaşatılacak”
Ağaçbaşı Tabiat Parkı’nın turizme kazandırılması projesi kapsamında Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın su, ulaşım, otopark ve çevre güvenliği konularında çalışma yaparken kendilerinin ise Karadeniz Mahallesi oluşturulması yönünde bir konsept belirlediklerini kaydeden Özkuş, “Ağaçbaşı Tabiat Parkı’nda Karadeniz usulü ahşap ve göz dolgu tabir edilen taş dolgulu küçük müstakil evler şeklinde konaklama tesisi yapılmaktadır. Orman içerisinde yürüyüş parkuru, piknik alanları, bisiklet yolları yapılmaktadır.Yine burada çim kayağı, kışın snowboard yapılabilecek imkanlar hazırlanıyor. Bütün amacımız gelen misafirler, Karadeniz kültürünü tanırken, Karadeniz yaşamını özümsemelerini istiyoruz. Hedefimiz Kulakkaya yaylasını bilinir turizm merkezi haline getirmektir. Karadeniz Mahallesi Projemizi gelecek yaz sezonuna hazırlamaya çalışıyoruz” dedi.
“Giresun evi ve ev yaşamı projesi”
Ağaçbaşı projesinin turizm alanında Giresun’a kazandırdığı ilk proje olmadığını da ifade eden Özkuş, “Daha önce de Giresun’un en önemli turizm alanlarından biri olan Kulakkaya yaylasında tamamen doğaya uyumlu ahşaptan tarihi görünüm verdiğimiz, ilk görenlerin ise tarihi bir konak olduğunu düşündüğü otel projemiz oldu. Burada her şey otantik. Giresun şehir merkezinde ise gelen misafirlerimizi Türk misafirperverliğiyle ağırlayacağımız yaklaşık 120 yıllık bir tarihi binayı aslına uygun restore ettik. Böylelikle Giresun evini, ev yaşamını yakından görmeleri sağlanacaktır. Buradaki temel felsefemiz geçmişteki değerlerimizi günümüze taşıyarak gelecek nesillere ulaşması için bir köprü olabilmektir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.