- 17 Aralık 2017 Pazar 09:36

Telefon çeksin diye ya ağaca ya da minareye çıkıyorlar

A
A
A
Telefon çeksin diye ya ağaca ya da minareye çıkıyorlar

Türkiye 4,5G’ye geçmenin heyecanını yaşarken, telefon görüşmesi yapmak isteyen Giresunlu köylüler ise minare, ağaç ve yüksek tepelerde şebeke çekmesini bekliyor.

Türkiye 4,5G’ye geçmenin heyecanını yaşarken, telefon görüşmesi yapmak isteyen Giresunlu köylüler ise minare, ağaç ve yüksek tepelerde şebeke çekmesini bekliyor.


Giresun’un Görele ilçesine bağlı Karadere köyünde yaşayan vatandaşlar telefonla görüşebilmek için yüksek noktalara çıkmak zorunda kalıyor.


İlçe merkezine 8 kilometre mesafede bulunan Karadere köyünde yaşayan vatandaşlar aldıkları binlerce liralık telefonlara rağmen görüşme yapamadıklarını belirttiler. Köy içinde hiçbir GSM operatörü şebekesinin çekmediği Karadere köyünde telefonla görüşmek isteyenler ya bir ağacın tepesine ya da cami minarelerine çıkıyor ya da köyün dışındaki tepelere çıkarak şebekenin çekmesini bekliyor. Yıllardır telefon sıkıntısı yaşadıklarını ve defalarca ilgili kurumlara müracaatta bulunduklarını kaydeden köy sakinleri ise sorunlarının biran önce giderilmesini beklediklerini söylediler.



Cami minaresinden yakınlarına ulaşmaya çalıştı


Yaklaşık 120 hane ve bin nüfusun bulunduğu bölgede telefon şebekesi çekmediği için her türlü haberleşmeden yoksun olduklarını söyleyen Köy Muhtarı Mehmet Kulak, "Bu köyde telefonlarımız çekmiyor. Telefonla konuşmak için belirli noktalara çıkıyoruz. Ancak o şekilde arayıp konuşabiliyoruz. Köyün sonunda yüksekte bulunan köy mezarlığından konuşmak için oraya çıkıyoruz. GSM operatörlerine defalarca dilekçe verdik, ama hala sonuç alamadık" dedi.


Köyde cep telefonuyla konuşmak için mezarlığa ya da yüksek yerlere çıktıklarını belirten 60 yaşındaki Hayrettin Gülşen, minareye çıkarak yakınlarıyla konuşmaya çalıştı. Yıllardır bu durumun aynı olduğunu, köyün sonunda yüksek tepede bulunan köy mezarlığından konuşabildiklerini söyleyen Gülşen, "Yıllardır Köyümüzde telefonlar hiç çekmiyor. Ağaçlara, cami minaresine ve yüksek tepeye çıkmak zorunda kalıyoruz. Yetkililerin bir çözüm bulmalarını istiyoruz. Daha önce başvuruda bulunduk ama bir sonuç alamadık. Artık bu sorunun kökten çözülmesini istiyoruz. Şuanda köyün dışarısındayız ve yüksek bir yere çıkmamız gerekiyor. Acil durumlarda bu tepeye çıkmamız gerekiyor, köyde konuşmak sıkıntı oluyor. Bizlerin de diğer vatandaşlarla eşit haklara sahip olduğumuza inanıyoruz. O yüzden yetkililerden gereken önemin gösterilmesini ve bu mağduriyetimizin giderilmesini bekliyoruz" diye konuştu.



Bitsin artık bu çile


Telefonla hiçbir yere ulaşamadıklarını kaydeden köy sakinlerinden 70 yaşındaki Ayşe Demir ise "Engelli torunum var hasta olduğunda ambulans çağırmak gerektiği zaman konu komşuya söylüyorum onlar tepeye çıkarak arama yapıyorlar. Bir de köy camisinin minaresinde çekiyor evlerimizin içinde telefon çekmiyor. Evimle telefon çeken tepenin mesafesi yaklaşık 500 metre. Bu mesafeyi yaşlılıktan yürüyemiyorum. Yıllarca süren telefon işkencesinin çözülmesi için yetkililerden yardım bekliyoruz" ifadelerini kullandı.


Köyde cep telefonların çekmemesi nedeniyle ilçede yaşadığını köyüne gelip uzun süre kalamadığını aktaran Yunus Gülşen de “Karadere benim köyüm. Maalesef köyüme gelip bir gün kalamıyorum. Çünkü bu köyde cep telefonları çekmiyor. Çekmesi için muhtarlarımız ilgili kişiler köylümüz birçok defa müracaat etmesine rağmen maalesef bu sorunumuz giderilemedi. Yetkili operatörlerden köyümüze cep telefonlarının çekmesi için gerekli altyapıyı oluşturmalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Iğdır’da hibe destekli sebze fidesi ve soya tohumu dağıtıldı Iğdır’da tarımsal arazilerin kullanımının etkinleştirilmesi çerçevesinde hazırlanan projeler ile hibe destekli sebze fidesi ve soya tohumu dağıtıldı. Iğdır İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün hazırladığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı ile Iğdır İl Özel İdaresinin destekleri ile şehirde tarımsal arazilerin kullanımının etkinleştirilmesi için çalışma başlatıldı. Yapılan çalışmalar çerçevesinde “Iğdır’da Sebze Yetiştiriciliğinin Geliştirmesi Projesi” çerçevesinde yüzde 50 sebze fidesi ve “Iğdır’da Soya Yetiştiriciliğin Geliştirmesi ve Yaygınlaştırılması” projeleri çerçevesinde de yüzde 75 hibe destekli soya tohumu dağıtımı gerçekleştirildi. Yeni projelerle çiftçilere hibeli desteklerin devam edeceğini belirten Iğdır Valisi Ercan Turan, “Üreten Iğdır bizim en büyük motorumuzdur. Sanayide, ticarette ve bilhassa tarımda günden güne kendimizi geliştiriyoruz. Ülkemizin ticaret hayatına, üretim hayatına çok değerli katkılar sunuyoruz. Tabii Iğdır bir tarım kenti ve ciddi bir tarımsal tecrübeye sahiptir. Hayvancılık tarafında da aynı şekilde süt sağım alanında da çok iyi noktalara geldik, gelmeye devam ediyoruz. Hayvancılığı destekleyeceğiz. Burada şimdi daha önceden de yaptığımız gibi yeni bir proje yaptık. Soya tohumu dağıtacağız. Ayrıca 250 bin fide dağıtacağız” dedi. Proje çerçevesinde domates, patlıcan ve biber fidesi olarak toplamda 691 bin 192 adet fide 258 çiftçiye dağıtılırken, 3 bin 850 kilogram soya tohumu da 14 çiftçiye dağıtıldı.
Kahramanmaraş Toz taşınımı Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı Kahramanmaraş’ta Kuzey Afrika’dan gelen toz taşınımı etkili oldu. Görüş mesafesinin düştüğü kentte, hava kalitesi de alarm verici seviyelere ulaştı. Afrika üzerinden gelen çöl tozu, Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı. Kentte toz taşınımı nedeniyle görüş mesafesinde düşme ve hava kalitesinde azalmaya neden oldu. Meteoroloji’nin uyarasının ardından kentin kuşbakışı görüldüğü alanlarda şehrin üzerinde toz bulutlarının etkili olduğu görüldü. Toz taşınımından etkilenen Kahramanmaraşlı esnaflar, görüş mesafesinin düşmesi ve hava kirliliği nedeniyle zor anlar yaşıyor. Galerici esnaflarından Mustafa Başkonuş, “Kahramanmaraş’ta son 2 gündür özellikle Kuzey Afrika’dan gelen toz bulutları etkili olmakta. Gördüğünüz gibi bizim araçlarımızın üstü tozdan geçilmiyor. Şu an yıkasam yarım saat sonra yine aynısı oluyor” dedi. Gıda işletmecisi Kemal Alagöz ise, “Gıdacı olarak bizleri çok etkiliyor, kapımızı açamıyoruz. Önlemimizi almak için kapımızı kapatıyoruz, ürünlerimizin üstünü kapatıyoruz. Her 15-20 dakikada bir elimizle sürekli temizliyoruz. Mesela benim çocuğun alerjisi var, okula bile gönderemiyoruz” diye konuştu. Bir diğer esnaf Kadir Gülcü, “Kapımızı kapatıyoruz, içeride klimamız çalışıyor ama yine kapı açılıp kapandıkça içeri toz oluyor” ifadelerini kullandı. (MTH-FKE-