YEREL HABERLER - 13 Kasım 2012 Salı 11:19

TISİAD IRAK İLE TÜRKİYE ARASINDA KÖPRÜ OLUYOR

A
A
A
TISİAD IRAK İLE TÜRKİYE ARASINDA KÖPRÜ OLUYOR

Türk-Irak Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TISİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nevaf Kılıç, Türkiye`nin gücüne güç katmak amacıyla 17 Mayıs 2012`de yola çıktılarını ifade ederek, ``Bu kapsamda TISİAD, Türkiye ile Irak arasında güçlü bir köprü kurma çabasındadır`` dedi.
Nevaf Kılıç, Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte yaptıkları ve yapacakları çalışmalar ile ilgili Radisson Blu Otel`de basın toplantısı düzenledi. Kılıç, derneğin kurulduğu ilk günden bu güne kadar uzun mesafeler kat ettiğini söyledi. Kardeşlik bağlarının yanı sıra, Türkiye`nin en önemli ticari partnerlerinden birinin Irak olduğuna değinen Kılıç, ``Irak, daha iyi bir gelecek için şekillendiği son yıllarda aynı zamanda yeniden inşa edilmektedir. Bu süreçte ülkemizin Irak`a siyasi ve ekonomik katkısı ise büyük olmuştur. Bu katkı hükümetimizin başarılı çalışmaları ile günden güne artarken, Irak`ın yeniden inşasında Türk işadamları adeta harikalar yaratmaktadır. Ancak tüm dünyanın pay almak isteği bu gelişimde payımızı kaybetmemek, aksine arttırmak için avantajlarımızı iyi değerlendirmeli, bağlarımızı güçlendirmeliyiz`` diye konuştu.
Kılıç, halen bakir bir pazar olup, dünyanın ilgisini çekmeye devam eden Irak`ın siyasi, ekonomik, coğrafi ve stratejik açıdan büyük önem taşıdığının da unutulmaması gerektiğini ifade etti. Bu bilinçle TISİAD`ın Türkiye ile Irak arasında güçlü bir köprü kurma çabasında olduğuna vurgu yapan Kılıç, ``Merkezi bir bölgede faaliyete geçirdiğimiz dernek ofisi ve uzman personellerimiz ile kısa sürede önemli etkinliklere imza attık. Ayrıca ülkemiz, bölgemiz ve genel merkez olarak seçtiğimiz geleceğin parlak şehirlerinden Mersin`in sorun ve taleplerine duyarlılık göstererek, çözüm üretmek ve elimizi taşın altına koymaktan çekinmedik`` şeklinde konuştu.
Dernek olarak insanlığa, Türkiye`ye faydalı olmak istediklerinin altını çizen Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: ``Yeni dönemde aktif bir çalışma sürecine imza atacağız. Yurt içi ve yurtdışında şubeleşme çalışmalarına imza atacağız. Yurtdışında öncelikle Irak ayağımızın oluşturulmasını sağlayacağız. Bu kapsamda oluşum, dernek, STK`larla işbirliği sağlayacağız. Aralık ayında Irak`a iş adamları ile çıkarma yapma hedefindeyiz. Irak`ın genelinde etkin olunması, Irak sermayesinin ülkemize çekilmesi ve Irak`ta iş yapmak isteyen Türk işadamlarına yol gösterilmesi yolunda ise ``˜Irak bizim uzmanlık alanımız` sloganımızın doğrulunu ispatlarcasına önemli başarılara imza atmayı hedefliyoruz.``
Kuzey Irak`ın şu anda Türkiye`den daha güvenli bir bölge olduğunu iddia eden Kılıç, ``Irak`ın kuzeyinde şu anda hiçbir problem yok. Her şey yolunda gidiyor. İş adamlarımızla zaten gidip göreceğiz`` ifadelerine yer verdi.
Kılıç, Irak ile bin yıllık kardeşliği pekiştirmek için gece gündüz demeden, özveri ve fedakarlık ile çalışacaklarını sözlerine ekledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hasan Hastürer: "Yüz bin kere doğsam yine gazeteci olurum" Deneyimli gazeteci ve köşe yazarı Hasan Hastürer, Yakın Doğu Üniversitesi’nde genç iletişimciler ile bir araya gelerek köşe yazarlığının hayata dokunan yönlerini anlattı. Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen "Hayatla Harmanlanmış Köşe Yazarlığı" başlıklı seminerde, deneyimli gazeteci ve köşe yazarı Hasan Hastürer öğrencilerle bir araya geldi. İletişim Fakültesi Turuncu Salon’da gerçekleştirilen etkinlik, öğrenciler ve akademisyenlerden yoğun ilgi gördü. Seminer boyunca köşe yazarlığının etkileri, gazetecilikte etik sorumluluklar ve yazarlığının hayata dokunan yönleri ele alındı. Moderatörlüğünü, Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mustafa Ufuk Çelik’iin üstlendiği seminerin soru cevap bölümünde ise öğrenciler Hasan Hastürer’e meslekle ilgili sorular yönetti. Konuşmasında, köşe yazarlığının yalnızca bilgi aktarmak değil, aynı zamanda okurla düşünsel ve duygusal bir bağ kurmak olduğunu vurgulayan Hasan Hastürer, yazının insanı çoğaltan bir güç olduğunu söyledi. Genç iletişimcilere eleştirel düşünme becerilerini geliştirmeleri gerektiği mesajını veren Hastürer, gazetecilikte güvenilirlik ve cesaretin daima temel unsur olduğunu belirtti. Öğrencilerin hazırladığı sürpriz pasta duygulandırdı Gazeteci üzerinden güç gösterisi yapmaya çalışan siyasetçilere karşı gençleri uyaran Hasan Hastürer, "Haberde tarafsız, yorumda özgür olun ve bunu hissettirin. Cesur ama terbiyeli olun, saygınlığınızı koruyun. Sizinle aynı görüşte olmayanlar bile size saygı duymalı" dedi. Eleştirel bakışın önemini vurgulayan Hastürer, "Analitik bakın, analitik düşünün, sorgulayın. Yazılarınızda yeni bilgilere yer verin. İyi bir ekibiniz olsun; gazetecilik bir ekip işidir. Sosyal medyada fikir savuran biri olmayın; ekip ruhu ile, bir ekibin parçası olarak birer başarılı gazeteci olun" dedi. Konuşmasının sonunda, gençlerle karşılıklı etkileşim kurarak soruları yanıtlayan Hastürer, mesleğe duyduğu bağlılığı ise; "Yüz bin kere dünyaya gelsem yine gazeteci olurdum. Asla pişman olmadım" ifadeleriyle dile getirdi. Hastürer, etkinliğin sonunda sahnede öğrencilerin hazırladığı sürpriz pasta ile doğum gününü kutladı. Ne iş yaparsanız yapın, mutlaka kendi imzanızı katın Etkinlikte konuşan deneyimli gazeteci ve köşe yazarı Hasan Hastürer, iletişimin temelinin hayatın kendisi olduğunu vurgulayarak sözlerine başladı. "İletişimin zemini hayattır. Göz göze iletişim kurmayı çok seviyorum; bana göre başarının en etkili yollarından biridir" diyen Hastürer, her insanın parmak izi gibi benzersiz bir üsluba sahip olması gerektiğini söyledi. Küçük bir adada, az nüfuslu bir yerde büyümenin sorumluluk bilincini artırdığını belirten Hastürer, "Bu coğrafyada doğup büyümek, topluma karşı sorumluluğunuzu daha da çoğaltıyor" ifadelerini kullandı. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimine de değinen Hastürer, gençlere "Ne iş yaparsanız yapın, mutlaka kendi imzanızı katın. Yüzlerce yazı da yazsanız, okurlarınız yazının size ait olduğunu hissedebilmeli. Bilim ve bilgi yuvaları doğurgandır; hayatın her alanında bilgi sahibi olun" ifadelerini kullandı. Geçmişten bugüne yazı yazma tekniklerindeki dönüşümü anlatan Hastürer, daktilodan elektrikli daktiloya, oradan bilgisayara geçiş sürecini aktardı. "Teknoloji ilerledikçe gelişip buna ayak uydurmanız gerekir. Daktiloyu kucağımda taşırken dünyanın en ileri teknolojisi gibi görüyordum. Sonra bilgisayarı, ardından interneti öğrendim. Yazmak ve dünyaya açılmak için fırsatlarımız çoğaldı" diye konuştu. Genç gazetecilere seslenen Hastürer, "İşinizi ciddiye alın. Yazmak dünyalı olmaktır. Gazeteci dünyanın sonsuzluğunu bilmeli. Yazmak ve üretmek için önce bilgi sahibi olun, sonra fikir sahibi olun, ardından sorgulayın. Tümünü harmanlayın" ifadelerini kullandı. Bir gazetecinin statüsünü kimsenin küçümsememesi gerektiğini vurgulayan Hastürer, "İyi bir gazetecinin özgüveni yüksek olmalı. Karşınızda kim olursa olsun cevap verebilme cesaretiniz olmalı" dedi.