GENEL - 10 Nisan 2018 Salı 09:01

‘Bu dağlar bizimdir’ demek için yürüdüler

A
A
A
‘Bu dağlar bizimdir’ demek için yürüdüler

Gümüşhaneli dağcılar ‘Bu dağlar bizimdir’ demek için geçtiğimiz günlerde Kürtün ilçesi kırsalında gerçekleşen terör saldırısının yaşandığı yerin karşısında terörü kınamak için Türk bayraklarıyla yürüyüş yaptı.

Gümüşhaneli dağcılar ‘Bu dağlar bizimdir’ demek için geçtiğimiz günlerde Kürtün ilçesi kırsalında gerçekleşen terör saldırısının yaşandığı yerin karşısında terörü kınamak için Türk bayraklarıyla yürüyüş yaptı. Zorlu yürüyüşte sporcular 2 bin 300 metre rakımdaki Kabaktepe Şehitliği’nde tüm şehitler için de dua etti.


Gümüşhane Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (GÜDAK) üyesi sporcular terörü kınamak ve terörle mücadele eden güvenlik güçlerine destek olmak, moral vermek için geçtiğimiz günlerde Kürtün ilçesi kırsalında çatışma yaşanan bölgenin kuş uçuşu bir kilometre karşısında bulunan zirvelere doğa yürüyüşü düzenledi.


Kulüp üyesi 20 sporcunun katıldığı etkinlikte sporcuların tamamı ellerindeki Türk bayraklarıyla ilçeye bağlı Gürgenli köyünden yürüyüşe başladı. Denizden bin metre yükseklikteki köyden yürüyüşe başlayan sporcular Alan yayla ve Taşbaşı mevkiinden 9 kilometre tırmanarak 2 bin 300 metre rakımda bulunan Kabaktepe Şehitliği’ne ulaştı.


Oldukça dik bir çıkış yapan sporcular yürüyüş boyunca baharın tüm renklerini yansıtan maranda ve diğer çiçekler ile dev çam ve gürgen ağaçlarından oluşan ormanlık alandan ulaştıkları zirvede bu kez kar kütlelerini aşmak zorunda kaldı.


Birinci Dünya Savaşı sırasında bölgedeki Rus karargah ve cephaneliğinin bulunduğu alana sızma gerçekleştirerek cephaneyi patlatan 7 Türk askerinin kabrinin bulunduğu Kabaktepe Şehitliği’nde sporcular ilk olarak zirvede ve şehitlikte yıpranan Türk bayraklarını değiştirdi.


Daha sonra şehitlerin ruhu için Yasin ve Fatiha surelerini okuyan sporcular “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” mesajını haykırarak dönüş yoluna geçti. Çıkış yolunda bahar mevsimini doya doya yaşayan sporcular iniş yolunda da gürgen ormanlarının içinden Gastana Yaylası’ndan Demirciler köyüne ulaştı. Dönüş yolunda sonbaharda dökülen kuru yaprakların üzerinden yürüyen sporcular aynı günde dört mevsimin özelliklerini gördü.


Parkur boyunca patika yolu kullanan sporcular, çiçekler, çam ağaçları, gürgen, doruk ağaçları içinden toplam 17 kilometrelik parkuru 8 saatte tamamladı.



“Biz ilçemizin ve bölgemizin terörle anılmasını istemiyoruz”


Yürüyüşle ilgili bilgiler veren ve yaklaşık bin 300 metrelik irtifayı önce tırmanıp sonra indikleri için oldukça zor bir parkuru yürüdüklerini kaydeden GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut, Kabaktepe şehitliğinde Kastamonu, İznik, Silifke ve Artvin’den şehitler olduğunu belirterek “Bu vatan uğruna, buraları biz yurt edinelim diye şehadet şerbeti içtiler. Özellikle bu yürüyüşü yaptık bugün. Son bir haftada ilçemiz terörle anılıyor. Biz ilçemizin ve bölgemizin bu isimle anılmasını istemiyoruz. Bunu haykırmak için buradayız bugün. Şehitlerimizi andık, bu vatanın ucuz kazanılmadığını gördük. Bizi gören, seyreden Avrupa ve ABD’ye uşaklık yapan terör örgütlerine de buradan şu mesajı veriyoruz: Bu vatan ucuz kazanılmadı, ucuz verilmeyecek. Buraları mekan tutamayacaksınız. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın sonunuz gelecek. Şanlı ordumuz hemen karşımızdaki tepelerde asker ve polisimiz operasyonla sonlarını getirecek ve Karadeniz bölgesine açılamayacaklar” dedi.



“Buraların tanıtıma ve bakıma ihtiyacı var”


Gürgenli köyü sakinlerinden ve yürüyüşün rehberliğini yapan Halil Koç ise “Burada yatan atalarımız gönüllü olarak buralara gelip canını verenlerdir. Burada Rus karargahı ve cephaneliği varmış. Bu 7 gönüllü askerimiz gelerek bir cephaneliği bir şarap partisi gecesinde patlatıyor ve burada şehadete eriyor. Buraların tanıtıma ve bakıma ihtiyacı var” diye konuştu.


Kulüp sporcularından Orhan Köse de bu toprakların yurt olabilmesi için canlarını hiçe sayarak bu coğrafyada kanlarını toprağa akıtan şehitlere minnet borcunu bir nebze olsun ödeyebilmek için bu yürüyüşü düzenlediklerini hatırlattı.


Kürtün bölgesinde terör örgütü mensuplarının yuvalanma girişimlerini de “Bu çabaları boşunadır” diye değerlendiren Köse, “Bu topraklardaki insanlar vatan ve millet sevgisiyle dolu insanlardır. İnşallah güvenlik güçlerimiz bunlara gereken cevabı vererek leşlerini en kısa zamanda gerekli yerlere gönderecektir” dedi.



“Biz bu topraklarda yürümeye, gezmeye, normal hayatımızı sürdürmeye devam edeceğiz”


Geçtiğimiz hafta gerçekleşen terör olayının olduğu yerle yürüyüşü düzenledikleri bölgenin arasının kuş uçuşu 1 kilometre olduğunu kaydeden Köse, “Bu topraklar bizim topraklarımız. Onlar ne kadar gelirlerse gelsinler, biz bu topraklarda yürümeye, gezmeye, normal hayatımızı sürdürmeye devam edeceğiz, asla da bundan vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.


Sporculardan Fatih Arslan ise ülkede birlik beraberlik olduğu müddetçe kimsenin bizi yemeyeceğine dikkat çekerek, “Birlik, beraberlik ve dirliğimizi bozmayalım” ifadelerini kullandı.


Sporculardan Ali Ateş de Anadolu topraklarını yurt yapan 1071’de Sultan Alparslan’dan başlayıp bugünlere kadar bu vatan için şehit olmuş tüm şehitleri andıklarını belirterek, “Bugün de şehit veriyoruz, yarın da vereceğiz. Buralar zor topraklar ama bu vatanın bir karış toprağını bizden almaya kimsenin gücü yetmez. Bozkurtların olduğu yerde çakallara hiçbir zaman yer yoktur” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak’ta bir ailenin doğal gaz çilesi 4 yıldır sürüyor Şırnak merkez Yeni Mahalle’de yaşayan 5 çocuk annesi, biri engelli ve ameliyat bekleyen çocuğuyla birlikte ısınma mücadelesi veriyor. Elektrik faturası 4 bin lirayı bulan, soba ve elektrikli ısıtıcılar arasında sıkışan anne, "Bir yangın çıksa uyanamasak çocuklarımla birlikte ölürüz" dedi. Akmercan Hakkari-Şırnak doğal gaz firmasının, Yeni Mahalle’de ikamet eden Medine İşnaç isimli genç kadının evine doğal gaz hattı çekmeyerek mağdur ettiği iddia edildi. 5 çocuk annesi kadın, bir çocuğunun Sipina bifida (ayrık omurga hastalığı) nedeniyle engelli olduğunu ve ameliyat olacağını, 3 okuyan çocuğunun olduğunu ve birinin de henüz okul çağına gelmediğini söyledi. Engelli çocuğunun çok hassas olduğunu belirten anne İşnaç, evlerinde yalnızca tek bir odanın kömür sobasıyla ısındığını, bu odanın aileye yetmediğini söyledi. Karbonmonoksit zehirlenmesi ve elektrik nedeniyle çıkabilecek yangın korkusundan geceleri uyuyamadıklarını belirten kadın, "Bu ay elektrik faturam 4 bin lira geldi. Doğal gaz olmadığı için elektrikle ısınıyoruz. Elektrikli soba yakıyorum. Allah korusun, gece evim yanarsa uyanamazsam çocuklarımla birlikte hepimiz ölürüz. Kömür sobası da ayrı bir tehlike. Zehirlenme korkusuyla yaşıyoruz" dedi. 10 metre mesafede olan hat için 4 yıldır müracaat ediyorum Doğal gaz hattının evlerine sadece 10 metre uzaklıkta olduğunu anlatan kadın, 4 yıldır çözüm aradığını ancak sürekli kurumlar arasında yönlendirildiğini belirtti. İşnaç, "4 senedir firmaya gidiyorum, belediyeye yönlendiriyorlar. Belediyeye gidiyorum, firmaya yönlendiriyorlar. Yeter artık. Herkesin bir hakkı var, bizim de doğal gaz kullanmaya hakkımız var’’ şeklinde konuştu. Tek taleplerinin doğal gaz kutusunun verilmesi olduğunu ifade eden İşnaç, "Bize sadece doğal gaz kutusunu versinler. Diğer bütün işlemleri, borca da girsem kendim yapacağım. Çocuklarım için ne gerekiyorsa mücadele ederim. Biz de herkes gibi insanca yaşamak istiyoruz. Bizim de bir gururumuz var’’ ifadelerini kullandı. Öte yandan, firma yetkilileri ise söz konusu adreste kadastro sorunu bulunduğunu, bu nedenle doğal gaz hattının verilemediğini bildirdi.
Bursa Okul müdürü, sinirlendiği öğrenciyi herkesin içinde darp etti Bursa’nın İnegöl ilçesinde okul müdürü sinirlendiği öğrenciyi herkesin önünde itekleyerek darp etti. O anlar kameraya yansırken, öğrencinin ailesi şikayetçi oldu. Ortaya çıkan görüntüler üzerine açıklama yapan baba, "Videoya bakınca zaten aklım başımdan gitti" dedi. Olay, cuma günü İnegöl’ün kırsal Yeniceköy Mahallesi’nde eğitim öğretime devam eden Ömer Osman Çağlayan Ortaokulu’nda meydana geldi. Okul Müdürü Mustafa Ç., sırada bekleyen Muhammed K. (11)’yı saldırarak darp etti. O anlar amatör kameraya yansıdı. Olayın ardından öğrenci, durumu ailesine bildirdi. Aile müdürden şikayetçi oldu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Olayı anlatan 11 yaşındaki öğrenci Muhammed Emin K., "O beni durduk yere dövdü. Kafa attı, fırlattı ‘Seni buraya gömerim, herkes burada ahlakını bilecek’ dedi. Çocuğa el hareketi yaptım zannetti. Okula gitmeyeceğim. O beni dövecek ben kendimi savunamayacağım, sonra disiplin verecek tutanak tutacak ben gitmem okula" dedi. Baba Nihat Koca (49), "Cuma günü işten eve geldim. Hanım bana ‘Muhammed’i dövmüşler’ dedi. Ben çocuklar arasında olmuş sandım. Sonra bana okul müdürü ‘Muhammed’i dövmüş’ dediler. Öğretmendir kızmıştır dedim. Daha sonra bana video geldi. Videoya bakınca zaten aklım başımdan gitti. 11 yaşındaki çocuğumu kaldırmış vurmuş. Kafası taşa gelse ne olacak? Ben çocuğumu öğretmenlere emanet ediyorum. Öğretmen bunu yapsa sokaktaki vatandaş kim bilir neler yapar. 4 gündür ben çocuğu bırakıp işe gidemiyorum. Ağlıyor, beni dövecekler diye. Ben ne yapacağım çocuğumun psikolojisi bozuldu? Kime güveneceğiz, nereye gideceğiz? Ben bu işin peşini bırakmıyorum" dedi.