GENEL - 13 Kasım 2018 Salı 15:33

Gümüşhane’de köylere bin 118 adet sıvat dağıtıldı

A
A
A
Gümüşhane’de köylere bin 118 adet sıvat dağıtıldı

Gümüşhane’de Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından hazırlanarak DOKAP idaresi tarafından desteklenen ‘Gümüşhane Meralarında Otlatma Verimliliğinin Artırılması’ projesi kapsamında köylere bin 118 adet sıvat dağıtıldı.

Gümüşhane’de Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından hazırlanarak DOKAP idaresi tarafından desteklenen ‘Gümüşhane Meralarında Otlatma Verimliliğinin Artırılması’ projesi kapsamında köylere bin 118 adet sıvat dağıtıldı.


Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (DOKAP) tarafından desteklenen ve 650 bin liraya mal olan proje kapsamında lurum bahçesinde düzenlenen törenle köy muhtarlarına teslim edilen sıvatlar yayla ve mera alanlarına yerleştirilecek ve böylelikle yem verimi artacak, yem kalitesi yükselecek, hayvansal üretim miktarı artacak, hayvanların sevk ve idaresi kolaylaşacak ve hayvanlar bulaşıcı hastalıklara karşı korunacak.


Törende konuşan Hayvancılık İl Müdürü Edip Birşen, 2016 yılından bugüne Gümüşhane il genelinde 770 adet sıvat dağıtılarak yayla ve mera alanlarına yerleştirildiğini hatırlatarak, 2018 yılında bin 118 adet sıvattan 175’inin Kelkit, 125’inin Kürtün, 175’inin Şiran, 175’inin Torul, 68’inin Köse ve 400’ünün Merkez ilçede dağıtılacağını ve toplamda bin 888 sıvat dağıtılmış olacağını söyledi.


Gümüşhane meralarında en önemli sorunlardan birisinin hayvan içme suyu tesislerinin eksikliği ve kontrolsüz otlatma olduğuna değinen Birşen, “Su sorunu, çayır ve mera alanlarımızın neredeyse tamamına yakın bölümünde ciddi sorunlar teşkil etmektedir. Su kaynaklarının yetersiz ve dağınık olması merada bulunan hayvanların su kaynağına ulaşmasını zorlaştırmaktadır. Mevcut mera alanlarımızdan istenilen verimin alınması için meralarımızın hayvan içme suyu ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir” şeklinde konuştu.



“İlimiz yüzölçümünün yüzde 30’a yakını mera, meralardan daha fazla faydalanmamız gerekiyor”


Gümüşhane’de tarım ve hayvancılığın önemli bir faaliyet ve geçim kaynağı olduğuna değinerek, tarımın dünyada her geçen gün önemini arttırmaya devam ettiğini dile getiren Birşen, “İlimizin mera alanları toplam yüzölçümünün yüzde 30’una yakın, toplam tarım alanımız ise yüzde 22. Bizim hayvancılığı yaparken meralardan daha fazla faydalanmamız gerekiyor. Kurum olarak bu tip projeler geliştiriyoruz. 20 yıl önce bu kadar tarımdan bahsedilmiyordu. Şimdi birçok ürünün borsası oluşturulmuş. Her geçen gün tarım önemini artırıyor” dedi.



“Maliyetleri düşürmemiz için mera hayvancılığına dayalı hayvancılık yapmamız gerekiyor”


Mera varlığı ve hayvan sayısını hesaplayarak sıvatları adaletli bir şekilde dağıtmaya çalıştıklarını ifade eden Birşen, “İstekler her geçen gün devam ediyor, artıyor. Devam edeceğiz bu projelere. Tarımı modern tekniklerle yapmamız lazım. Galvenizli sacdan yapılmıştır, paslanmaz sacdan yapılmıştır. Suyu hayvanımızı getirmemiz lazım. Meraya dayalı hayvancılığı ön plana çıkarmamız lazım. Ot eşittir et. Bizim önce bu ihtiyacı karşılamamız lazım. Maliyetleri düşürmemiz için mera hayvancılığına dayalı hayvancılık yapmamız gerekiyor. Minimum maliyetle maksimum verim elde etmeyi öğrettiler bize üniversitede. Şuanda bizim en büyük sıkıntımız maliyetlerin yüksek olması. Doğru iş ve doğru projelerle yola çıkarsak bu maliyetleri düşürürüz. Hayvanı ahırda besleyip habire yem vererek tarladan yonca, korunga getireceğine hayvanı meraya sürüp 8- 9 ay hayvanın merada otlaması gerekiyor. Yaptığımız tüm projelerde kişi menfaati değil kamu yararını esas alıyoruz. Bunlar hep Türk tarımı için yapılan projelerdir. Bu sıvatların tüm hayvanlarımızın faydalanabileceği alanlara konması gerekiyor” ifadelerini kullandı.


Gümüşhane Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği Başkanı Gürbüz Demir ise köylerde hayvanların içme suyu ihtiyacı tarafından vatandaşların kendi gayretleriyle çimento, kum götürerek bu tür tesisler yaptığını hatırlatarak, bu çalışmanın çok önemli olduğuna değindi.


Sıvatların ilgili muhtarlara önemli görevler düştüğünü kaydeden Demir, “Bu sıvatların uygun yerlere konulması, hayvanların istifade edebileceği yerlere konulması gerekiyor. Bunları uygun yerlere koymanın çok faydalı olacağını düşünüyorum. Gümüşhane’de hayvancılık önemli bir noktaya geldi. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayıları önemli bir ölçüde arttı. Vatandaşlarımız yavaş yavaş artık köye dönerek bu işlerle iştigal etmeye başladı. Bu konuda Tarım ve Orman İl müdürlüğümüzün gayretli çalışmalarına bizlerin de destek olması lazım. Tarım ve hayvancılık bizim için çok önemli. İlimizde muazzam bir hayvancılık potansiyeli var” diye konuştu.


Çayır, Mera ve Yem Bitkileri Şube Müdürü Aziz Uçar da dağıtılan sıvatların köyün ortak kullanım alanlarına montajının yapılmasının önemine vurgu yaparak kontrollerinin de yapılacağını belirterek muhtarlardan bu konuya gerekli önemin gösterilmesini istedi.


Konuşmaların ardından muhtarlara tek tek sıvatlar teslim edilerek tören sonlandırıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.