EKONOMİ - 07 Aralık 2017 Perşembe 15:17

Gümüşhane’de Pestil-Köme Çalıştayı başladı

A
A
A
Gümüşhane’de Pestil-Köme Çalıştayı başladı

Gümüşhane’nin en büyük tarımsal hasılasını oluşturan pestil köme sektörünü 2 gün boyunca masaya yatıracak olan ‘Pestil-Köme çalıştayı’ başladı.

Gümüşhane’nin en büyük tarımsal hasılasını oluşturan pestil köme sektörünü 2 gün boyunca masaya yatıracak olan ‘Pestil-Köme çalıştayı’ başladı.


Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) ve Gümüşhane Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen çalıştayın açılışı Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Çok Amaçlı Salonu’nda gerçekleştirildi.


Çalıştayın açılışında konuşan Vali Okay Memiş, 28 işletmeyle yılda 5 bin ton üretimle Türkiye’de en iyi kaliteli pestilin Gümüşhane’de üretildiğini hatırlattı. Vali Memiş “Karadeniz sahiline yakın olmamız sebebiyle sahilde olmayan çok değerli bir güneşe sahibiz. Ürünlerimizdeki lezzeti bu güneşten alıyoruz. Bu bizim zenginliğimiz. Avantajlarımıza ve nimetlerimize odaklanacağız. Türkiye’deki en yeterli vilayet biziz bu konuda. Pestil köme en önemli geçim kaynağımız, en önemli sektörümüz. Organize sanayi bölgemizdeki işletmelerin yüzde 90’ı bu sektörle uğraşıyor” dedi.


Sektörün İŞGEM’in açılmasıyla birlikte yeni ve yenilikçi ürünlerle tanışacağını ifade eden Vali Memiş, markalaşmaya yönelmek gerektiğinin altını çizerek “Bu konuda Pestil Köme tebliğini hazırlatmak için bakanlığa müracaat ettik. Sektörün en önemli hammaddelerinden birisi olan ceviz ihtiyacı için hazırladıkları projeyle birlikte 50 bin fidanı toprakla buluşturduklarını, 20 bin fidanı da bu yıl dikeceklerini kaydeden Vali Memiş, “5 yıl içinde meyve vermeye başlayacak bu fidanlar. 5 yıl içinde 1 kilogram cevizi bile Gümüşhaneli üreticiler dışarıdan satın almayacak. Dut konusuna da eğileceğiz” ifadelerini kullandı.



“En önemli sektör için çalıştay bu kadar niye gecikti?”


Belediye Başkanı Ercan Çimen ise Gümüşhane ekonomisinde önemli bir yeri olan Pestil-Köme sektörü için çalıştay düzenlenmesinin bugüne kadar geç kalınmış bir adım olarak nitelendirerek, Belediye olarak da üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını belirtti ve çalıştayın hayırlı olmasını diledi.



“Sektöre katkı sağlayacak”


Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Halil İbrahim Zeybek de Anadolu’nun zengin coğrafyasındaki Gümüşhane’nin pestil ve kömeyi hem geleneksel hem de son dönemde ticarette bir marka haline getirerek ilin ve ülkenin tanıtımına katkı sağladığını söyledi. Çalıştayın sektöre katkı sağlayacağına inandığını dile getiren Zeybek, “Üretim standartları ve kaliteyi mutlaka yakalamamız gerekiyor. Ticari kaygı devreye girince, genellikle doğallıktan organik üretimden uzaklaşılıyor. Bu çalıştayla birlikte iki gün boyunca tüm sorunlar masaya yatırılacak ve sektörle ilgili bir veri tabanı hazırlanacak" dedi



“Dünya değişiyor”


Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Onur Adıyaman ise dünyanın inanılmaz bir değişim yaşadığını, bu değişimin dönüşümü de beraberinde getirdiğine değinerek “Hem yöresel ürünler anlamında hem organik gıda anlamında iyi tarım uygulamaları sonucu artık bireylere özgü ürünlerin üretildiği bir dönemden geçiyoruz. Bu kapsamda tüm dünyada olduğu gibi başta Avrupa olmak üzeri yöresel ürünler çok ciddi bir pazar anlamına geliyor. Avrupa’da 80 milyar avroluk bir yöresel ürünler pazarı var. Türkiye’de ise 10 milyar avroluk bir ihracat potansiyele sahibiz. Pestil Köme sektörüne bu çalıştayın önemli katkıları olacaktır. Hem istihdam hem üretim hem de şehrin markalaşmasında pestil-kömenin Gümüşhanemiz adına çok ciddi katkıların olduğu görüyoruz. DOKA tarafından desteklediğimiz İŞGEM projemizle yöresel ürünler konusunda çok ciddi bir açılış gerçekleştireceğimizi inanıyorum” şeklinde konuştu.


Gümüşhane Pestil ve Köme Üreticileri Birliği Başkanı Baki Kara da Türkiye’de pestil ve köme denilince ilk akla gelen şehrin Gümüşhane olduğunu, verilen destekler sayesinde üretim yapan tesis sayısının hızla arttığını söyledi.


Açılış konuşmalarının ardından çalıştayda ilk oturum Gümüşhane ekonomisinde pestil-kömenin yeri ve önemi, pestil-köme hammaddesinin mevcut durumu ve pestil-köme sektöründe karşılaşılan temel sorunlar başlıklarıyla gerçekleştirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.