SPOR - 11 Nisan 2018 Çarşamba 13:52

Gümüşhanespor Teknik Direktörü Ziya Doğan’dan basın toplantısı

A
A
A
Gümüşhanespor Teknik Direktörü Ziya Doğan’dan basın toplantısı

TFF 2.

TFF 2.lig, Beyaz Grupta şampiyonluk mücadelesi veren Gümüşhanespor’un teknik direktörü Ziya Doğan, 3 hafta sonra şampiyonun belli olacağını belirterek, “Bu zamanlarda harekete geçmeyeceğiz de ne zaman geçeceğiz. Bu şehir artık centilmenlik ölçülerinde alevlenmeli” dedi.


Kulübün Tekke Köyünde bulunan tesislerinde haftalık olağan basın toplantısı düzenleyen Doğan, ilk olarak hafta sonu oynanan ve 1-1 berabere kaldığı Zonguldak Kömürspor maçını değerlendirdi.


Çok enteresan bir ligde olduklarını ve her maça ciddi çalıştıklarını kaydeden Doğan, ligin son haftalarına gelindiğini belirterek Zonguldak’ın sahasının futbol oynamaya yatkın olmadığını savundu.



“Saha öbek öbek tarla gibiydi”


Kendi futbol hayatı sırasında Zonguldak sahasının çok iyi olduğunu hatırlatan Doğan, “Saha futbol oynamaya hiç yatkın değildi. Çok üzüldüm. Biz süper ligde oynarken Türkiye liglerinde sahalar çok kötüyken Zonguldak sahası inanılmaz güzeldi. Ama son maçta saha öbek öbek tarla gibiydi. Bir oyuncu koşarken sakatlandı. Tarihinde futbol kültürü çok iyi olan bir şehrin sahası olmamalıydı. Buna üzüldüm” dedi.



“Oyuncularım 90 dakika o kötü saha şartlarında inanılmaz mücadele etti”


İki deplasman boyunca şehirden 15 gün uzak kaldıklarını ve o arada iyi çalıştıklarını ifade eden Doğan, ““Ben geldiğim ve 2-0 yendiğimiz ilk maçta kötü oynadık, rakip bizi ezdi dedim. İkinci maçta da aynıydı. Ama bu maç bizim oynadığımız en iyi maçtı. Buradaki Pendik maçında da rakip bizden üstündü. Beni sevindiren bu maçta 30 dakikada biten takım 90 dakika o kötü saha şartlarında inanılmaz mücadele etti. Takımın oynadığı en iyi maçtı. Bende oyuncularımı tebrik ettim” diye konuştu.



“Her takım lidere karşı motivasyonla çıkıyor”


Gümüşhanespor’un grubunda lider olması nedeniyle her rakibin lidere karşı motivasyonla çıktığını dile getiren Doğan, “Her maç böyle olacak. Bu hafta ki Kahramanmaraş maçı da öyle olacak. Artık can havliyle ve lideri devirmek için oynayanlar oluyor. Bu doğaldır. Çünkü iddiası olmayan takımlar lideri yenerek çok büyük hava yapmak istiyor. Bizim dezavantajlarımızdan birisi bu. Buna rağmen oyuncularımızın mücadelesinden, oyuna asılmasından memnunum. Hatta son 15 dakika fiziksel olarak biz üstündük. Fizik değerlerimiz hala çok altlarda ama geldiğimiz günle bugün arasındaki farkı futbolcularda hissediyor. İlk ısınmada nabzı çok yükseğe çıkan oyuncu bugün en yüksek tempoda nabzı yakalıyor. Bu bizim için bir gelişme” ifadelerini kullandı.



“Bu yarış ligin sonuna kadar sürecek”


Göreve geldiğinden bugüne oyuncuların fiziksel değerlerinin yüzde 60-70 oranında daha fazla olduğunu, takım ruhunu yakaladıklarını belirten Doğan, “Biz oraya galibiyet için gittik. 1-0 yenilgiye düştükten sonra ikinci yarı tüm riskleri alarak çift santrafora döndük. Oyuncularımız canını dişine takarak mücadele etti ve sonuçta berabere kaldı. Bu yarış ligin sonuna kadar sürecek. Çok ciddi deplasmanlarımız olacak. İlk olarak önümüzdeki maçı düşünüyoruz” dedi.



“Şampiyonluğa giderken 20 seyirciyle değil bu stadı doldurmamız ve 90 dakika susmamamız lazım”


Taraftar konusuna ayrı bir başlık açarak “Bu şehir bu sene çıkarsa önümüzdeki senelerde buraya 10 bin kişi maç seyretmeye gelecek. Gümüşhanespor herkesin ortak değeridir. Buna sahip çıkalım” değerlendirmesinde bulunan Doğan, “Seyircinin rakiple uğraşmasını istemiyorum. İçerdeki maçlarda kapalı tribünün bir tarafı oldukça sakin maç izliyor. Beyler biz şampiyon oluyoruz, olacağız. Şampiyonluğa giderken 20 seyirciyle değil bu stadı doldurmamız ve 90 dakika susmamamız lazım. Tahriklere kapılmadan takımımızı çok iyi desteklememiz lazım. Hep beraber kenetlenelim. Telafisi olmayan döneme girdik” diye konuştu.



“Ağa gibi oynayan oyunculara ben müsaade etmem”


Oyuncularından genel manada memnun olduğunu, kendisinin de hata yapabileceğine değinen Doğan, “Takım ruhunu ön planda tutmak şart. Ağa gibi oynayan oyunculara ben müsaade etmem. Coşkulu ve istekli olacak oyuncu. Bazen 18’e almadığım oyuncular olacak. Eğer ben bir adamı oyunun son 20 dakikasında oyuna sokuyorsam ve girdiğinde canlılık getirmiyorsa önümüzdeki hafta 18’e almam. Ben bunu oyuncularıma da söylüyorum. Herkes kafasını krampona uzatacak. Maçlar öyle maçlar. 9 sarı kart sınırında oyuncumuz var. Bu çok büyük bir handikap. Çok tehlikeli bizim için. Çok önemli derbiler oynayacağız. Takımın bütün düzeni bozulabilir. Biz sadece takımın saha işleriyle değil başka sebeplerden dolayı çıkacak sorunlarla da uğraşmak zorundayız” şeklinde konuştu.



“Bu şehir artık alevlenmeli”


Asla kimseden yardım beklemediklerini, Gümüşhanespor’un hakkını kimsenin yememesini, başkasının hakkını da kimsenin Gümüşhane’ye vermemesi anlayışında olduklarını dile getiren Doğan, taraftarlara şu çağrıda bulundu: “Bu zamanlarda harekete geçmeyeceğiz de ne zaman geçeceğiz. 3 hafta sonra şampiyon belli olacak. Bu şehir artık alevlenmeli. Bunu da ancak centilmenlik ölçülerinde olmalı. Geçtiğimiz yılı hatırlıyoruz. Öyle bir kargaşa istemiyoruz. Taraftarımız inanılmaz coşkulu. Taraftarımızı bilinçli şekilde, olay çıkarmadan harekete geçirmek lazım. Bu dönemlerde itici güçler çok önemli. Biz öyle maçlar oynuyoruz ki hiçbir maçta rahat değiliz. Her maç büyük bir mücadeleyle geçiyor. Şampiyonluğu benden daha çok isteyen olmaz. Hem mesleğim hem de memleketim. Burada başarmak zorundayız. Ben kafamı, gövdemi herşeyimi ortaya koydum. Herkesi de öyle istiyorum. Gümüşhaneliliği hisseden herkesin bu takıma inanılmaz sahip çıkması lazım. 3 bin kişilik stadı dolduramıyorsak yazıklar olsun bize. Sahada boş koltuk ve 90 dakika susmayan taraftar istiyoruz.”


Soru cevap bölümünde sakat ve cezalı durumu ve forvet hattında yaşanan sıkıntılarla ilgili soruyu cevaplandıran Doğan, “Dört oyuncumuzun sıkıntıları var ama üçü maça kadar düzelecek gibi. Mevcut oyuncuları en iyi duruma getirmek ve eksiklerini kısa süre içerisinde düzeltmek uğraşındayız. Her futbolcunun gördüğümüz eksiğini gidermek için büyük bir çaba içerisindeyiz. Mesaimizi fazla yapacağız bu dönem içerisinde faydalı olan kim varsa oynatacağız” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.